• girls'le kıyaslanıp bok atılmasın lütfen, hem farklılar hem de girls benim bebeğim. hele ki daha gerçekçi yorumları çok saçma. lakin bu dizi gerçekten enfes. erkek kankalı dizilerden gittikçe uzaklaşmak da çohoş. severek izliyoruz. gerçekten, nasıl hbo değil; hayret.
  • 2009 yılında internet üzerinden kısa skeçler olarak başlayan 2014 yılı itibari ile comedy central'da dizi olarak yayına devam eden new york'ta yaşayan iki ablanın çeşitli sohbet, muhabbet ve şakacıklarını konu edinen dizi. bi bakıma 2 broke girls'e benziyor ama çekimler için stüdyo değil gerçek mekanlar kullanılıyor. bi de cüğaranın gözüne gözüne vuruyorlar. izlenir.
  • 3. sezonu şahane ötesi bir bölümle yeni başlamış pek eğlenceli dizidir. umarım mutsuzluğa boğulduğumuz bu zamanlarda birkaçımızın yüzünü güldürebilir.
  • ilana glazer ve abbi jacobson tarafından yazılmıştır. ikili aynı zamanda başrolleri de paylaşır.
    güzel kafalar yaşıyorlar, gerçekçi bir new york city/brooklyn dizisi çekiyorlar, uzun günün sonunda kafa dağıtmak için şahane dizi.
    ha bir de, amy poehler yapımcı olarak destek vermektedir bu ablalara.
  • bu diziyle ilgili fikir beyan etmemişliğim de entry orucuma denk gelmiş sanırım.
    defalarca yazılmış, ben de yazayım herkesin kaldırabileceği bir dizi değil. cringefest aşıklarının bile çoğunluğu (tabii ki eril bünyeler, şaşırdık mı jgdfk) diziden bir bölüm bitirene kadar öğürüklerini zor tutar hale geliyor, diziyle ilgili en çok güldüğün kısım bu.

    ikincisi hillary'i kara kaşı kara gözü için desteklemediler, iki sebep vardı; biri kadın olması, diğeri trump'ın karşısındaki en büyük rakip olması. bazen daha büyük değişim yaratacak olaylar için detaylarda boğulmayı bırakıp çoğunluğa katılırsın; sonuç aldıktan sonra detaylara geçersin. stratejik hamle deniyor buna; bu coğrafya bilmez pek bunları, lol. yeni sezonda hala trump'a giydirip (güncel geliyorum s5e8) hillary'e hiç dokunmamış olmaları da bunun emarelerinden biri bence.

    kişisel görüşüme göre 4. sezon en iyi sezonuydu. 5. sezonu final sezonu olmasına rağmen* izleyeninin çok olduğunu düşünmüyorum. karakteri gelişimini en iyi becermiş dizilerden biridir kanımca, hala da öyle. bir yandan bana soulmate'in arkadaş(lar) da olabileceğini, nerede olursan ol hep yalnız olduğunu ama hiçbir zaman yalnız olmadığını hissettiren dizilerden biri, yeri ayrı.
  • izlerken cok egleniyorum ama kendi hayatimin son zamanlarda ne kadar tekduze ve sikici oldugunu fark ettirip hafiften depresyona sokuyor bu dizi. biri cikip istanbul versiyonunu yapsa da rahat rahat ozdeslessek.
  • şu anda piyasadaki komedilerin incisi.

    doğal mı : evet
    absürd mü: evet
    ironik mi: evet
    kendi kendileriyle dalga geçme erdemine sahip mi: evet
    anti-karakterlik var mı: evet

    nesini sevmeyeceksin ?
  • bir hbo harikası diyesim geliyor, olmadığına şaşıyorum. girls'den çok daha gerçekçi ve komik buluyorum.
    herkesin hayatında bir ilana olmalı, malesef bende uzun süredir yok. herkes de biraz abby zaten. gerçekten hayat gailesi komedisi görmek isteyen 2 broke girls falan izlemesin boşuna.
  • hangi diziyi seyredeceğimi bilemediğimden ve bunun için ayrı bir liste de hazırlamadığımdan ötürü genelde imdb top 250'nin son sıralarında bulunan dizilere bakarım ki hem çok popüler olmasın hem de çok kötü olmasın efendi efendi izleyeyim diye. broad city'i galiba 248. sırada bulmuştum ve son değişikliğe göre listede yok. bir dizi olsun da her gün izleyeyim mantığıyla broad cityle böyle tanışmıştım ve iyi ki de izlemişim.

    ama tavsiye etme konusunda çok çekimserim zira bu dizi hiçbir şey katmayacak, arkadaşlık, dostluk falan bu tür şeylerin de bence bulunamayacağı bir dizi. (zaten samimi bir şey arıyorsak hiç arayışa girmeden friends izlemek yeterli.) broad city'de bir arkadaşlık var. abbi ve ılana. ama ikisinin de olumsuz yönleri bu arkadaşlığın çerçevesi içinde o kadar fazla verilmiş ki bir yandan olmaz olsun böyle arkadaşlık derken bir yandan da gülmekten alıkoyamıyorsunuz kendinizi. güldüğünüz şeyleri fark edince kendinizi sorguluyorsunuz. hayvan pornolarına bayılan, bulduğu her yerde esrar kullanmaktan çekinmeyen, havalimanında esrar kaçırmanın farklı yollarını öğreten ve insanları popo ve genital bölgelerinden ayırt etmeyi başaran iki kafayı sıyırmış hatun var. ama ne yazık ki bunları ayıplamak yerine gülmeye devam ediyorsunuz. e çünkü çok komik. bence yapımın asıl başarısı bu. tüm doğallıyla tam bir komik. ilk başta çok fena bir arrested development tadı almıştım ama broad city bence daha farklı bir deneyim.

    ilk bölümlerde oyunculuklarını inanılmaz yapay bulsam da sezonlar ilerledikçe o gelişen oyunculuğu, sahnelerdeki müthiş enerjiyi görmek harika. ılana glazer ve abbi jacobson hem oyuncu hem yazar olarak enfes bir iş çıkarıyorlar. bu bakımdan ödüllendirilmediğine şaşırmadığım bir yapım oldu, işlerini iyi yapıyorlar çünkü. hilary clinton ve yahudilik konusunda inanılmaz ısrarcı bölümler ortaya çıksa da bunlar bile yine çok takılacak detaylar değil.

    beni yerlere yatar gibi kahkahalara boğmuyor ama çok şaşırtıyor, çok eğlendiriyor. klasik bir insansanız ve farklı bir deneyim arıyorsanız bu dizi gayet güzel gider.
  • yaşanılanların değil de çekimlerin ve anlatımın, ucube ve ayıp konuları da içermesi aslında kızlarımızı tanıma açısından yanıltıcı olabilir. kısacası çok sıradışı gibi görünseler de gayet dünyalı, içimizden ve de monoton bir hayat yaşayan iki yakın arkadaşın hikayesi. ama yine de bu akışta başlarına gelenleri bir bbg evi izler edasıyla merakla takip ediyoruz. en altı çizilesi yanları ise hastalıkta ve sağlıkta birbirlerinin yanında oluşları ve birbirlerine olan bağları. bu durum ise broad city'i en iyi "best friends" dizilerinden birisi haline getiriyor...
hesabın var mı? giriş yap