breaking benjamin

• türkiyede ergenlerin henüz diline düşmemiş efsanevi grup.her şarkısını sıkılmadan dinlediğim nadir gruplardan.
  
  (bkz: breath)
  
  bu şarkısı ise efsanedir.
• tez dönemimde iken vazgeçemediğim gruplardandı. şarkıları insanda deli gibi eşlik etme arzusu uyandırır. favorim her zaman için breath olmuştur.
• phobia albümlerindeki the diary of jane parçasının akustik versiyonu evanescence - my immortal tadında olmuştur. şiddetle tavsiye edilir.
• phobia albümünde bir tek kötü şarkı bulunmayan grup. enfes.
• (bkz: aurora) albümleri bugün çıkmış. dinliyorum da, benjamin reis bu eski kadrosuna ve eski albümlerine karşı hala fena kin besliyor gibi geldi bana.
  
  konuyu bilmeyenler için özet : breaking benjaminin eski 3 grup üyesi, 2011'de shallow bay - best of diye bir albüm çıkarma kararı alıyorlar. benjamin'in, grubun ismini aldığı vokalin bundan haberi yok tabi. yalnız, best of albümünün içinde sadece seçmece albüm kayıtları yok, yayınlanmamış coverlar ve bazı akustik işler de var.
  
  asıl problem burada ortaya çıkıyor işte. benjamin reis bu şarkıların yayınlanacak kadar iyi olmadığını düşündüğü için piyasaya çıkmasına karşı. yeterince çalışılmamış olduğunu düşünüyor, lakin grubun diğer 3 üyesi aynı fikirde değil. işte bu noktada bir dava başlıyor ve grubun bu 3 üyesini benjamin reis bi güzel dövüp kovuyor. 2015 yılında da (bkz: dark before dawn) albümü, 4 yeni eleman ile benjamin yeniden karşımıza çıkıyor.
  
  adam dibine kadar haklı olsa bile, bence bu albümde büyük bir fırsatı kaçırmış gibi geldi. 10 tane şarkıdan sadece 3 tanesi eski 4 albüme ait. geriye kalan tüm şarkılar zaten son yıllarda yeni çıkan şarkıları. akustik albüm böyle yapılmaz ki? biraz daha homojen bir liste yaparsın genelde, ama tabi benjamin reisin kararına karşı çıkacak halim yok.
• 2009'dan beri dinliyorum bu grubu. bana göre hiç kötü müziği yok benjamin abinin.
• blow me away, i will not bow, follow me, diary of jane vb şarkılarını 14-15 yıl önce duymuşluğum var. hepsi aşina geldi. bu grubu komple unutmuşum senelerdir dinlememişim. şimdi baştan keşfettim gibi oldu. keyfini çıkarıyorum. güzel grup.
• benim için yeri çok ayrı olan gruptur., rock müziği onlarla keşfetmiştim, elektro gitara bu adamlarla tanıştıktan sonra başladım. müzik algım tamamen değişti, dıptıs çıktıs elektronik müzik dinleyen liseli bir ergenken bambaşka dünyaların kapıları aralandı resmen.
  
  bütün albümlerini hatmetmişimdir, ama favorim her zaman tartışmasız phobia tabii. gerçi ilk dinlediğim şarkıları angels fall'du, ikinicisi de the diary of jane. hiç unutmam o yaz düzenli takip ettiğim bir yayıncının playlistinde duymuştum, angels fall çaldı, bu şarkı neymiş lan baya iyi bunu yazayım sonra dinlerim dedim, arkasından da the diary of jane. tabi sonra onları döndürüp dururken youtube önerilenlerinden ilerleye ilerleye ver elini hard rock, heavy metal, metalcore, death metal, deathcore...
  
  şimdi düşünüyorum da adamlar cidden hayatımı değiştirmiş. rock müzik insanın kanına bir kere girdiği zaman bir daha çıkmazmış. çok yaşa ben abim. umarım ölmeden önce bir kere de olsa canlı izlerim de gözüm açık gitmem. keşke daha erken doğsaymışım da bu albümlerin çıktığı dönemlerde genç olsaymışım diyorum kendi kendime. müzik zamanında bambaşkaymış.
• sağlam bir şarkısı için (bkz: breath)
• bi varsayıma göre vokalistleri benjamin burnley bi gece klubunde nirvana coverlarken mikrofonu yanlışlıkla yere düşürür ve kırar..mikrofonun sahibi abimiz gelir vee 'thanks to benjamin for breaking my fucking mic.' der ve bundan esinlenerek koyarlar grubun ismini.