• david brown: do you speak english?
    seyirci: yes.
    david brown: canımsın! gözümsün!

    (ankara'ya tekrar bekleriz efendim!)
  • şarkılarını dinlerken sadece kulağım duymuyor; gözüm görüyor, ruhum seyahat ediyor, tenim hissediyor adeta...
  • pahalica bir kenttir, bir kutu kolaya 1 euro civari para vermek zorunda kalabilirsiniz. nufusu yaklasik 1,5 milyonken nehrin hemen karsisinda esas buyuk kent, zaire (bugunku demokratik kongo cumhuriyeti)'nin 7 milyonluk kinshasa sehri bulunur. sehrin taksileri pek de iyi durumda olmasalar da sehrin her tarafina seyahat size 2 eurodan fazlaya mal olmayacaktir. (enteresan ama) sehirde cok lezzetli pizzalar yiyebilirsiniz, benim favorim olan iki adres; mami wata ve chef david'dir. bunlarin disinda kentte lubnan ve fas lokantalari da bulunmaktadir, onerebileceklerim bir fas lokantasi olan etoiles de jade ve bir lubnan lokantasi olan la pyramide'dir... ama ille de luks olsun, partnerimle boyle super egzotik bir aksam yemegi yiyelim, parasi onemli degil diyorsaniz adresiniz kinshasa manzarali le missala'dir. yapilabilecek bir keyifli sey de katedralin orada kurulan rengarenk pazarda yerel giysi alisverisine cikmaktir. sehirde coguna giris odemek zorunda oldugunuz birkac fransizca ve ingilizce muzik calan gece klubu vardir ama ben les rapides ve la maison blanche gibi lokal barlari tavsiye edebilirim. kalacak yerler ise sinirlidir, laico hotel maya maya (eski le meridian brazzaville) eskiden sehrin en iyi otellerinden biriyken simdi durum boyle degildir (en son yastiklar falan kokuyordu), tahtini olympic palace hotel'e kaptirmistir (air france personeli de burada kalmaktadir, bu da isterseniz fransiz ucus gorevlileriyle -hosteslerle- sosyallesebileceginiz anlamina geliyor). burada da geceligi 150 ile 270 euro arasinda degisen fiyatlarla konakliyabilirsiniz. ha, temizlik ve luksten feragat edip daha ucuz bir yer ariyorsaniz, o zaman size bougainvillers onerilebilir.
    hazir gitmisken bir de yerli bira "n'gok"u denemelisiniz, hic fena degildir.
  • 2003 yılında ilk entrysini eskişehirden girdiğim grup şimdi sene 2009 cihangirde yürürken bi haftada iki kez david brownu görüyorum selam veriyorum konuşuyorum falan nerden nereye.
  • "the amber glow of a morning cigarette on the istiklal caddesi, the vapor trails and the tiny minerettes, all the domes in silhouette..." diyerek her daim insanın içini titretebilen gruptur. east l.a. breeze, rouge on pockmarked cheeks, 21st century girl, hastings street, welcome to... brazzaville, somnambulista albümlerinde bir tane bile "cık, sevmedim bunu" dediğim şarkı yoktur (2002'de vardır ama onlara da sempati beslerim). her ne kadar david arthur brown'ın solo projesi olarak çıkmış olsa da teenage summer days de bir brazzaville albümü olarak düşünülürse, bir de hotel devman'ı vardır, insanı alır, garip halet-i ruhiyelere sokar. şarkılarında pek güzel hikayeler barındırır bu sevilesi grup. insan bir şarkıyı dinlerken çantasını kapıp dünyayı keşfe çıkmaya niyet ederken (bknz. londres, night train to moscow); bir sonraki şarkıda, kahvesini, sigarasını alıp pencere kenarındaki koltuğuna kıvrılıp saatlerce pencereye vuran yağmur damlalarını seyredip beyaz kağıtları doldurmak ister huzur içinde (bknz. baby blue, dark eyes, morning light, christmas in e.c., hastings street).. en azından bir taksim dinlerken giyinip sokağa atar insan kendini istanbul'da yaşamasa bile sırf sokakta olabilmek için... öyle sıcak kanlı, güzel gruptur brazzaville. hep müzik yapsınlar, uyumadan önce de uyandıktan sonra da dinlediğim parçalar üretsinler, bizim eve taşınsınlar ve daha nice temenni...
  • bu ayki bant dergisinde nefis bir sekilde tarif edilmis grup; deniz, okyanus, ferah...
  • kings of convenience tadında ama onlardan daha karmaşık(hani pek sheer simplicity semaları yok pek) , inanılmaz güzel bir grupmuş kendileri.dark eyes la tanıştım,dinleye dinleye bitiremedim,dinledikçe dinleyesim geliyor.huzur dolular bir de...
  • az önce resmi web sitelerinden gördüğüm kadarı ile aşağıdaki tarihlerde türkiye'de konserleri olacak grup. "çabuk gelsin şu aralık ayı" deme sebebim olmuşlardır aynı zamanda...

    7 aralık 2011- adana
    9 aralık 2011- istanbul ( otto santral)
    10 aralık 2011- eskişehir ( up and down)
    11 aralık 2011- ankara (eskiyeni)
  • istanbul'u barselona'yla aldatan grup. var mı lan öyle?
  • adanaya son gelisleri idi muhtemelen. onca yolu gelip, 20 kisiye mukemmel bir konser veren gruptur kendileri.
hesabın var mı? giriş yap