• aleksei balabanov un yonettigi, basrolde sergei bodrov jrin oldugu ilginc bir rus filmi. konusu soyledir: danila, annesi tarafindan iyi bir is sahibi oldugu sanilan fakat aslen bir kiralik katil olan abisini gormek icin petersburg'a gider. burada abisi danila'dan birisini oldurmesini ister. danila buyuk sehirde yeni insanlarla tanisir, birkac hatunla takilir, nautilus pompilius adli rock grubunun hayrani olur ve olaylar gelisir. reservoir dogs tarzinda super bir filmdir brat.
  • 2013 yılında yaşamını yitiren aleksey balabanov'un 97 yapımı filmi. danila'yı canlandıran sergey sergeviç bodrov da 2002 yılında, kafkas sıradağlarının doruğu yükseklerinden, karaçaylar'ın kazbek diye adlandırdığı dağın çevresinde ilk uzun metraj filmini çekecekken çığ altında kalarak ölmüştü.
    türkçesi "gardaş" olan bu filmin çok güzel müzikleri var.
    ve krylya ile başlıyor.
    (bkz: krylya)

    --- spoiler ---

    danila: esas oğlan.
    tatarin: danila'nın ağabeyi. dümenci, tetikçi. cin olmadan adam çarpmaya çalışan aptal.
    nemški: alman goffman, sokak filozofu, güzel insan.
    sveta: sscb döneminden en çok iz taşıyan, çalışkan, çilekeş, "iyi kadın" profili.
    kat: zayıf karakterli kayıp genç kız profili. -parası oldukça üflüyor, haplanıyor, partilere koşuyor, turistlerle iletişim kurmaya can atıyor, mc donalds'da yemek yiyor-
    butusov: vyacheslav butusov.
    krugly: rusça deyim ve atasözlerini bol bol kullanan, niteliksiz kötü adam, rus mafyası.

    sscb sonrası rusya'nın, ordusunu demobilize ettiği süreçte terhis edilen danila, üzerinde kamuflajlı parkası, ayaklarında postalları, doğduğu kasabanın yollarını adımlarken krylya'yı duyar. kimin şarkısı olduğunu öğrenebilmek için soru soracakken, krylya için çekilmekte olan klibin setine girer ve çekimdeki kameranın önünden geçer.
    "bu andavalı kim aldı sete ! işimiz gücümüz var ! ne diye para ödüyorum ki size, atın şunu dışarı !" tepkisi veren yönetmen sebebiyle set korumaları kendisine koşmaya başlar.
    görüntü kararır ve sonraki sahnede bölge komseri ifadesini almaya başlar.

    -soyad?
    -bagrov. danila sergeevich bagrov. doğum 1975, vokzalnaya sokağı, 22 numara.
    -iş yeri?
    -yeni terhis oldum.
    hazzetmeyen, ancak acıyan ve anlayan bir bakışla komiser;
    -nerede görev yaptın?
    -orduda.
    yine halden anlar bir süzüşle;
    -bize katılacak mısın ? (bir tür yerel milis kuvvetinden bahsediyor sanırım, ya da o yıllarda rus asayiş teşkilatlarında işler nasıl yürüyorsa işte...)
    -hayır.
    -korumanın kolunu çıkartmışsın, neredeyse gözünü de çıkartmışsın, ayık olmasaydın seni nezarethaneye atmak zorunda kalırdım. gidebilirsin... bir hafta içerisinde iş bulmazsan milise kaydedeceğim.

    kimlerle, nerede, nasıl savaştıysa, çarpıştıysa, nerede görev yaptığını soranlara "karargahta", "orduda" yanıtlarını verip sıyrılmaya çalışıyor hep. unutmak istediği şeyler yaşamış, belli.
    danila, askeri tecrübenin yoğunluğu ile doğru orantılı artan, travma sonrası stres bozukluğu olarak adlandırılan rahatsızlıktan muzdarip değil. anskiyete bozukluğu taşıdığını da sanmıyorum. bir buçuk saatlik filmde danila'yı kontrolünü kaybetmişken, ya da çok uç olaylar karşısında bile -örneğin can alırken- stresli davranırken göremiyorsunuz. çünkü "pamuk gibi" bir genç. "huzur kaçıranları", "arıza çıkaranları", "zulüm edenleri" sevmiyor, fikizsel ve askeri hünerlerini haydutlar üzerinde sergilemekten çekinmiyor. gücünü belindeki silahtan, araçtan gereçten değil, kendine has "yargı" yetisi ve "vicdan"ından alıyor. borş yapıyormuş gibi sıradan bir eylem sergilermişçesine haydut öldürmesi, can alması ve yeni öldürdüğü adamın bedeninin yanına çöküp aynı ortamdaki radyocuyla "normal bir diyalog" kurmaya çalışması izleyicinin zihninde "ruh hastası" imajı canlandırıyor.
    ancak 21. yüzyılın insanlarından daha hasta değil.

    goethe, italienische reise'de yanlış hatırlamıyorsam şuna benzer birşey söylüyordu;

    "söylemeliyim ki, sonunda yardımseverlik zafer kazanacaktır, ancak aynı zamanda dünyanın koca bir hastane ve her bireyin birbirinin doktoru olmasından korkuyorum."

    psikiyatrinin iğrenç gerekçelerle ortaya çıkmış bir tıp alanı olduğunu düşünüyorum.
    çünkü, zaten pek genç bir tıbbi uzmanlık alanı olan psikiyatri, çoğu tasnif ve teşhisini endüstrileşme kıskacında delirmiş milletlerin insanları sayesinde ya da dünyanın ebesini bellemiş ve bellemeye devam eden abd gibi büyük güçlerin dünyanın çeşitli bölgelerinde kan banyosu yapmış askerleri ve dolayısıyla vatan müdafası söz konusu olduğunda sert mukavemet gösteren muhtelif milletlerin askerleri sayesinde gerçekleştirmiştir.
    kitle imha silahları, onlarca insanın beraber adımladığı toprağın üzerine düşen füze, kısa bir an sonra kömürleşmiş uzuvları birbirinden metrelerce uzakta duran yarım, bazen çeyrek bedenler... psikiyatrinin deney alanları bunlardı.
    21. yüzyıl insanı, bozuk moral pusulasıyla, askeri standart psikiyatrik kalıplarla değerlendirip, biletini kesebiliyor. boş ve basit tetkikleriyle süslediği ve meydana getirdiği sanat ürününü , anti militarizm goygoyculuğuyla satıyor bir de. eline silah almak durumunda kalmamış nice "sanatçı"nın bu ve benzer tavırları hep çıldırtmıştır şahsımı.
    (bkz: tüfek icat oldu mertlik bozuldu)

    aleksey balabanov bahsettiğim goygoyculuğa uzak durarak çekmiş bu filmi, bence.
    ha, kötü adam, osetçe konuşan bir çeçen, rus olmadığı her halinden belli bir kafkasyalı, vesair olabiliyor. "normalny"* deyip geçiyorum.

    neyse, danila varlıksız, fakir bir ailenin çocuğu. annesi oğlunun iyiliğini düşünerek başının etini yiyor ara ara, belli:
    "abin petersburg'da, çok möhim bir adam olup rahat yaşıyordur, sen hala burada şu aletten* müzik dinleyip sürtüyon. git abini bul da adam ol biraz."

    danila müzik dinlemeyi çok seviyor. discman'i var. karakoldaki sorgu sahnesinden hemen sonra, üstü başı dağınık, gözü morarık, burnu kanlı, bir müzik markete girip "nautilus'un krylya'sı var mı ? compact disc ?"
    diyor ve satış elemanı kadından "ay hoşt be a.ına kodumun!" tepkisi alıyor. tatsızlık çıkarmıyor, dönüyor arkasını. kadına karşı pozitif ayrımcılıktan yana.*

    petersburg'a ulaştığı ilk günlerde sokakta işportacılık yapan nemski'yi, taciz edip haraç almaya çalışan bir serseriden kurtarıyor.

    abisinin "çeçen, pazarı tamamen ele geçirmeye çalışıyor, ruslar iş yapamıyorlar" diyerek çeçen'i vurmasını telkin ettiği danila, çeçen'i vurduktan, görevi tamamladıktan sonra, abisi kendisine para verip,
    "sayende artık ruslar iş yapabilecek" dediğinde,
    "peki ya almanlar?" sorusunu soruyor.
    -hangi almanlar ?
    -alman işte -nemški-
    -hangi alman yahu?
    ...

    bir başka sahnede, kat'ın kendisini götürdüğü bir parti ortamında -arkada max don't have sex with your ex çalarken- fransız bir elemana yaklaşıyor, içtiği cigarayı paylaşmak için uzatıyor ve "sizin bu amerikan müziğiniz götüm gibi" diyor. fransız eleman rusça anlamayarak, "ha müzik mi, müzik çok iyi evet" tepkisi veriyor fransız diliyle.
    danila; "yakında amerikanız s.ki tutacak" dedikten sonra, kat geliyor ve
    "adamı rahat bıraksana, fransız o" diyor,
    danila;
    "ne farkeder ?"
    ...

    sscb döneminde, tapınılan bir nesne olan para, sscb sonrası dönemde zihinlerde "kurtarıcı, mutluluk getiren" anlamlarıyla çok daha baskın. danila, paraya tamah etmeyen bir insan olduğu halde, cemiyette pişmenin, toplum tarafından kabul görmenin koşulunu parada görüyor.

    sonlara doğru, krugly'yi öldürüp, para uğruna ihanetine uğradığı "brat"ını kurtarışının ardından,
    annelerine götürmesini söyleyip eline sıkıştırdığı, sevdiği kadın sveta'nın umursamadığı, bilge nemški'nin kabul etmediği, orospu kat'ın ise mutluluktan uçarcasına sarıldığı para, danila'nın öğretmeni oluyor aslında.

    filmin sonunda öğretmene orta parmak gösterip, otostop çekerek moskova'ya yollanıyor.

    --- spoiler ---

    başından sonuna kadar bir iki şarkı dışında sadece nautilus pompilius'un çaldığı bu film, benim adıma müzikleriyle güzel.

    krylya - kanatlar, ile başlayıp,
    kanatlanıp uçan ve tepenin üstüne çıkan
    lyudi na kholme - tepenin üstündeki insanlar, ile bitiyor.

    soundtrack listesi:

    sırasıyla, ancak bazı parçaların bir kereden fazla, farklı sahnelerde kullanıldığını belirterek:

    krylya - nautilus pompilius
    lyudi na kholme - nautilus pompilius
    vo vremya dozhdya - nautilus pompilius
    mater bagov - nautilus pompilius
    nezhnyy vampir - nautilus pompilius
    khlop khlop - nautilus pompilius
    letuchiy fregat - nastya poleva
    max don't have sex with your ex - e-rotic
    jamaica - robertino loretti
    darom - nastya poleva
    chernyye ptitsy - nautilus pompilius
    zver - natuilus pompilius
  • --- spoiler ---

    bir rus için iyi olan alman için ölümcüldür
    --- spoiler ---
  • atmosfer ve müzikler başarılı da olsa, hikayenin kuruluğu ve bölük pörçük anlatımı yüzünden doğru düzgün tat vermemiş film. bana tek katkısı, behzat ç. nin son bölümde kırmızı vosvosa atladıktan sonra hayatının nereye evrildiğini görmek oldu:

    http://img488.yukle.tc/image.php?id=65adr.jpg
  • bir çeşit (bkz: bdsm) sınıfıdır. sub olan kişi (bkz: submissive) dom'un onu cezalandırması için yaramazlık yapmaktan zevk alır.
  • bdsm’de bulunan bir kişilik tipi. bratlar itaatkar konumdadırlar. genel olarak sevimli davranır ve buna uygun giyinirler. itaatkar yapıda olsalar bile emirleri zaman zaman yerine getirmez ve söylenirler. hatta dominantlarına meydan bile okurlar. bu yüzden genelde katı dominantlarla iyi bir uyum sağlayamazlar. kendileriyle iyi bir uyum sağlayan dominantlara “brat tramer” adı verilir.
  • hem psikopat hem sempatik hem iyi hem gaddar bir deni'yi bizlere tanıtıyor.
    rus kültürü her yapıtı ile bizleri kendi içine birz daha çekiyor.
    nazdrovje
  • 1997 yapımı bir rus filmi.

    "bir rus için iyi olan, alman için ölümcüldür."

    --- spoiler ---

    danila kime iyilik yaptıysa ihanete uğruyor. aldığı cevaplar hep ihaneti temsil ediyor. askerde ne olduğunu hiç söylemiyor, askeri katiptim diyor. askeri katip olmadığını biliyoruz hatta bunu söylediği karakterlerde bunun farkında ama kimse birşey demiyor. belli ki askeriyede de ihanet gibi bir şeyler yaşanmış. sivil hayata geçince gördüğü film/klip çekiminde çalan müziği soruyor cevap yerine saldırıya uğruyor, suikaste gittiği evde kurtardığı yönetmen artık gidebilir miyim diyor, uyuşturucu sağlayan kıza bir tomar para veriyor kız hemen gidebilir miyim diyor, uğruna kocasını yaraladığı sevgilisi ona defol diyor dediği zaman bu ihanetleri daha iyi anlıyoruz. o kendisinden yaşça büyük evli kadını gerçekten sevmişti. kadına tecavüz edenleri de bir bir öldürdü. geri döndüğünde param var gidelim dedi karşılığında aldığı defol kelimesi. zaten sonra dayakçısı kocası arkadaşıyla içerken o danila'nın bıraktığı cd'yi dinliyor ve ağlıyor.

    sonlara doğru bu adamı silahlı saldırıdan kurtaranın bir insan değil çok sevdiği discman'i olması da ilginç...

    neyse bütün bu olanlar neticesinde genç yine de gülümsedi ve gitti.
    --- spoiler ---

    kolay kolay herkesin kendinden bir şeyler bulacağı film değil ayrıca bağımsız bir havada çekilmiş. fon olsun diye altta verilen müzikler rahatsız edici fakat atmosferi ile öyle kendine bağlıyor ki filmi izlerken zaman akıp gidiyor.

    filmde çalan tüm şarkılara ters ama izlerken aklıma hep kino'nun şarkıları geldi.
    sergey bodrov'un ruhuna gitsin.
    kino - kukushka
  • rockstar gamesin gta 4'ü yaparken esinlendiği filmlerden birisidir.
  • başrolünde oynayan genç, 2002 senesinde başka bir filmin çekimleri sırasında çığ altında kalarak genç yaşta feci şekilde hayatını kaybetmiştir.
hesabın var mı? giriş yap