• bostancı: kadıköy ilçesine bağlı, yobaz insanların bulunmadığı, eğitim düzeyi yüksek, hayvansever, kimsenin birbirine karışmadığı, düzgün yapılanmaya sahip, sokakların ağaçlar ve kedilerle dolu olduğu, insanların birbirini rahatsız etmediği, laik, demokratik insanlara sahip güzide bir semtimizdir.
  • yurt dışına göçme heveslerimi ikinci plana atmamın yegane sebebi. sabah evden çıkıp işe giderken, spora giderken, eve dönerken kendimi huzurlu hissediyorum. ülkede her gün yaşanan bin farklı olay bana "git buradan" derken, bostancı "boşver, kal burada, keyfimiz yerinde" diyor.

    bilemiyorum altan.
  • istanbul hakkındaki tüm görüşlerimi yıkan semttir. hayatım boyunca ilk kez istanbulda yaşamayı hayal ettirmiştir.
  • bostanci tren istasyonundaki 'istasyon cay bahcesi' ni hep anlam veremedigim
    bir duygu yogunlugu ile anarim. trenle bir yere gitmisligim yoktur, sadece bir-iki kere
    oturdum orada. niyeyse istasyon cay bahcesinde otururken insan siirler, romanlar
    yazabilir gibi gelmistir bana. tren, yol, uzak, gitmek, kalmak'la ilgili cagrisimlar yuzunden
    herhalde.
  • cayır cayır yaşayan semt.

    önce lojistik: tek araç ile kadıköye, taksime, bakırköye hatta avcılara gidilebilen semt. özel araç ile 1. köprüye çıkması dakikalar, allahın gebzesine gitmesi yarım saat alan semt. bir nevi crossroads.

    sonra beslenme: dürümcüsünden pizzacısına, kokoreççisinden biracısına, ev yapımı zeytinyağlı dolmacısından enfes tatlı kurabiyecisine, mantıcısına yok yok semt. meyve sebzecisi balıkçısı turşucusu (turşusucu da olabilir) cabası.

    sonra eğlence: sahilde dingin yürüyüşten gösteri merkezinde konserine tiyatrosuna, çoluk çocuğu lunaparka götürüp sevindirmesinden patates biracısına, arkadaşla çay bahçesinde muhabbetine 5 dakika yürüyüş gerektiren semt.

    sonra ihtiyaç: en son bugün veteriner aradım, sadece nette 4 adet görünüyor.

    güzel olanı bunların tümüne ulaşmak için en çok 15 dakika yürümenin yeterli olması, canlı olmasına rağmen hırgürsüz sakin bir ortamı olması, sokakta park, evde hırsız derdi olmaması, gecenin bir vakti de olsa tırsmadan yürüye yürüye evine gidilebilir olması. karşının çocuğu olarak, anadolu yakasında bana burayı öneren arkadaşıma müteşekkir kalmama sebeptir.
  • kadıköy'ün bittiği yer. sonrasında başlar küçükyalı filan, kadıköy değildir sonrası. ben çocukken de istanbul'un bittiği yerdi. oradan ötesi çok uzak yerlerdi. şimdi bostancı deyince aklıma ada iskelesi geliyor bir tek, bostancı dolmuşları. bir de semtin tamamını kaplamış hissini veren otopark yığını. güzel yine de, güzel halâ. caddebostan sahili koşusunun son durağı bir de burası; kaşarlı tost-limonata molası. buradan ötesi kadıköy değil, istanbul da değil belki. bilmiyorum.
  • istanbul'un ulasim ussu olan semttir, bu kadar cesitli ulasim araclarini bunyesinde toplayan bir de kadikoy var saniyorum. tren ve minibus haric hepsinin ilk duragi olmak uzere dolmus, minibus, otobus, tren, denizotobusu, deniz taksi, vapur ve mustakbel metro olmak uzere ulasilamayacak nokta birakmayan merkezden uzak merkezi kendisi yaratmis semt. bu semtte dogup buyumus ve burada yasamaya devam eden biri olarak gelisimini adim adim izliyorum ve icten ice uzuluyorum, neden? cunku her ne kadar bagdat caddesinin baslangic noktasi olsa da bagdat caddesi'nin ortamindan cok uzak, cok daha samimi bir semtti bostanci, son yillarda iskele bolgesinde acilan cafeler sebebiyle o ortam buraya da yansimaya basladi. oysaki biz birahanelerimiz, kokoreccilerimiz ve aile cay bahcelerimizle kendi yagimizda kavrulup gidiyorduk. tren istasyonu altgecitinin yenilenmesiyle tarihe karisan tinercileri ve bir bes sene oncesinin kabusu azili sokak kopekleri de bu sokaklari terk ettikten sonra cennete donusen bostancimiz her seye ragmen tren istasyonundan yukarisi guvenlik ve yasam kalitesi bakimindan yasanilacak semtler bakimindan ilk 10'a girebilecek niteliktedir.
  • bostancı benim için şehr-i istanbul'da yediğim en güzel dondurmaların müsebbibi dondurmacı yaşar usta'dır.

    defalarca tirenlere buradan binip burada tirenlerden indiğim güzel tiren istasyonu ve onun civarıdır.

    adalara gidilen, bana hep yazı, güzel, açık havaları (halbuki buradan kışın da çok yolculuk yaptım) anıştıran vapur iskelesidir.

    6.5 kilometrelik güzelim bağdat caddesi'nin nihayete erdiği yerdeki ara sokakların asude havasıdır.

    ha bi de, caddenin en sevdiğim kesimi olan çatalçeşmesi, buraya çok ama çok yakındır.

    bostancı'da, 1993 eylül başlarında o kadar mutluydum ki, kelimeler yetmez..
  • lahanaların yenmemesi için danaları kovması gereken şahsiyet
  • buradan yeni ev alacaklar bilsinler ki güney fransa şehirlerinden biri olan cannes'tan daha pahalıya evleri olacak, diledikleri gibi hava atabilirler artık**.
hesabın var mı? giriş yap