• sivrilik yapmaya niyetli olsam boş zamanın iş yerinde geçen zamandan başka bir şey olmadığını söyleyiverirdim herhalde. pat diye söylerdim bunu. destursuz.

    çevrenizde dostlarınız ve sizi hayallerinize götürecek olan imkanlarınız varken durup harekete geçmenizi bekleyen zaman "boş" değil, olsa olsa hayatınızın anlamıdır. boş zaman, pekala size haz veren her şey ve herkesten uzak düştüğünüz, çaresizlik, alışkanlık ya da ötekitürlüsünübilmezcilik nedeniyle rutinin tavasında kavrulduğunuz zaman olamaz mı? ilk piyano dersinizde tuşlara dokunduğunuz an mı boştur? yoksa koli taşıdığınız sabah mı? zamanı ne doldurur? irsaliye dolu zamanın, edebiyat veyahut arkadaşla içilen bira boş zamanın malı öyle mi? de gidi deee.
  • at gibi yatıp tavana bakılması gereken zamandır. adı üstünde işte; "boş" zaman. yok ben boş zamanlarımda kitap okurum da, sinemaya giderim de, örgü örerim de, arkadaşlarım ile tabu oynarım da diye bir şey olmaz. bir şey yapıyorsan o zaman boş olmaz.
  • hayatiniz icinde hicbir$ey yapmak zorunda olmadiginiz zamanlara verilen isim..

    yeni bir$eyler yapmak icin bulunmaz firsatlardir..
  • hayatında gerçekten insanın kendisine ait olan zaman dilimi için yapılan genel tanımlama.
  • sınıfla baglantılı kültürlerin ölümü, tüketimcilikteki artış çerçevesinde açıklanabilir.eskiden hem burjuvazinin hem de işçi sınıfının yaşam tarzları işin yapılması üzerine merkezlenmişti.ancak, günümüzün "sanayi-sonrası toplum" denilen toplumlarında, önemli yaşam etkinliklerinin merkezi boş zaman olmuştur.zaten bir işlevin yerine getirilmesi artık, bir yaşam tarzı oluşturmaya yetecek "madde"yi sağlayamaz.
  • boş zaman kavramıyla derdim büyük, bu yüzden oturup araştırdım, işte ispatı:

    boş zaman kavramı felsefe, sosyoloji, turizm ve ekonomi gibi çeşitli alanlarda çok sayıda araştırmanın yapıldığı ve araştırmacıların bu kavram üzerinde tam bir uzlaşma sağlayamadığı bir alandır. özellikle sanayi devrimi sonucu bireylerin boş zamanlarında yaşanan artış farklı disiplinlerin boş zaman kavramına olan ilgisini artırmıştır. farklı disiplinler boş zaman kavramının açıklanmasına ilişkin çeşitli yaklaşımlar geliştirmişlerdir. bu yaklaşımlar incelendiğinde boş zaman kavramının açıklanabilmesinde ve anlaşılabilmesinde üç temel yol olduğu gözlemlenmektedir. bunlar; boş zaman kavramının dilbilimsel açıdan incelenmesi, tarihsel süreç içerisinde boş zaman düşüncesinde yaşanan değişimlerin incelenmesi ve boş zaman kavramının anlamına ilişkin getirilen farklı yaklaşımların incelenmesidir.

    dilbilimsel açıdan boş zaman: boş zaman kavramının açıklanmasında etimolojik olarak yunanca skholé ve latince licere kelimeleri temel alınmaktadır. yunanca skholé kelimesi boş zamanla eşanlamlı olarak kullanılan ve iş dışı, temel olarak zorunluluklardan muaf olma anlamında, öğrenme ve kültürle ilişkili olma anlamına gelen bir kelimedir. latince licere kelimesi ise temelde izinli olmak anlamına gelmektedir. antik yunan’da atina’da yüksek sınıfa mensup bireyler iş hayatından muaf olduklarından bu bireyler sahip oldukları boş zamanlarında entelektüel, kültürel ve artistik aktivitelerle uğraşmak için serbesttiler. bu nedenle bu dönemde boş zaman ruhsal ve entelektüel aydınlanma fırsatı ve ideal özgürlüğü ifade etmektedir. bu dönemde skholé kelimesi aynı zamanda “bilginlerin tartışmalarını yaptıkları yerler” anlamına gelmektedir. bu yerlerden biri, lyceum olarak bilinen, apollo lykos tapınağının yakınındaki bir ağaçlıktır. fransızca okul anlamına gelen lycée kelimesi buradan türetilmiştir. bu iki kelime arasındaki ilişki bize boş zaman ve eğitim arasında bağlantıyı göstermektedir.

    etimolojik açıdan boş zaman kavramı latince “licere” kelimesi bağlamında açıklanmaya çalışılmıştır. bugün ingilizce leisure (boş zaman) kelimesinin türetildiği licere kelimesi ise latince “izinli olmak” ya da “özgür olmak” anlamına gelmektedir. izinli ve özgür olmak kelimesine bağlı olarak boş zaman kavramı açıklanmaya çalışıldığında; boş zaman bireyin ne yapmak isteğini ya da ne olmak istediğini seçebilme özgürlüğünü ifade etmektedir . ancak “özgürlük” kavramının kendisi farklı yorumlara açık bir kavramdır. çoğu zaman birbirlerinin yerine kullanılan serbest zaman ile boş zaman arasındaki farklılık bu yorum farkından ortaya çıkmaktadır.

    tarihsel süreç içerisinde boş zaman düşüncesi: bugün olduğu kadar eski dönemlerde de boş zaman, düşünürleri yakından ilgilendirmiş, bu zamanın toplumsal koşullara göre optimal kullanıma açılmasına çalışılmıştır. zamanın yerine ikame edilecek alternatif bir kaynak olmadığı gerçeği bu kaynağın birey ve toplum açısından yararlı kullanılması yönündeki çabaları artırmıştır.

    antik yunan’da boş zaman, doğruluk, iyilik, güzellik ve bilgi gibi dünyanın en üstün değerlerinin düşünülmesi olarak tanımlanmaktaydı. bu düşünme eylemi “skholé” olarak tanımlanan bir boş zaman yaşamı gereksinmesiydi. “skholé” olgusu boş zaman ile eğitim arasındaki ilişkiyi temsil etmektedir. skholé yani günümüzdeki karşılığıyla boş zaman bu dönemde hiçbir şey yapmamak ya da hiçbir şey yapılmadan geçirilen zaman anlamında değil tam tersine bireyin ruhuna dönmesi için yaratıcı düşünme ve huzur bulma durumunu ifade etmektedir. bu açıdan boş zaman, bireyin iş amacı dışında bir zamana sahip olma gereksinimidir. antik yunan’da boş zaman sadece üst sınıfa ait bir zamandır çünkü bu sınıfın çalışma zorunluluğu bulunmamaktaydı. üst sınıf için boş zaman günlük iş yüklerinin bulunmadığı; entelektüel, estetik ve yurttaşlıkla ilgili uğraşlarla ilgilenme serbestliği olarak yorumlanmaktadır. bu durum toplumsal sınıf düzeni yani toplumsal tabakalaşmayla mümkün olmuştur. çünkü bu dönemde sadece elitler yüksek maneviyat/tinsellik düzeyine ulaşabilmeleri için zamana sahipken; toplumun geri kalanı ise ancak iş için gerekli bir zamana sahiptiler. sonuç olarak antik yunan’da boş zamanın kullanılma biçimi sınıfsal kesimler açısından farklılaşmaktaydı.

    roma döneminde boş zaman algısı antik yunan’daki boş zaman algısından uzaklaşmıştır. bu dönemde boş zaman, işe tekrar dönebilmek için dinlenmek, yenilenmek ve iyileşmek/yeniden sağlığına kavuşmak için gerekli zaman anlamına gelmektedir. antik yunanın aksine roma döneminde boş zaman sosyal bir statü ya da yaşam biçimi değil üretken aktiviteler sonrası zaman olarak algılanmaktaydı. antik yunan düşüncesi bu dönemde değişmiş ve boş zaman işi desteklemek için bir araç haline gelmiştir. bu dönemde yönetimler tarafından desteklenen eğlence aracı olarak spor ve oyunlar gibi kitle boş zaman formları ortaya çıkmıştır. işin tamamlayıcısı olarak görülen bu boş zaman düşüncesi modern zamanlardaki boş zaman düşüncesiyle paralellik göstermektedir.

    orta çağda boş zaman sadece dinlenme ve yenilenme için gerekli zaman olarak değil ayrıca yüksek sosyal tabaka arasında sosyal bir temsil aracı olarak görülmekteydi. yunan felsefesine karşıt olarak boş zaman, işten kaçınma ve aktivitelere katılma tercihlerinde özgürlük olarak görülmüştür. orta çağda boş zaman, gösteriş, lüks, zevk ve müsrifliğe doğru bir dönüşüm geçirmeye başlamıştır. bu görüş veblen’in (1912) “gösterişçi tüketim” kavramıyla örtüşmektedir. bu boş zaman algısı, yapay bir sağlık, prestij ve güç kaynağı olarak modern toplumumuza kadar gelmiştir.

    1700’ler süresince püritan iş etiği, luther’in, iş ve ailenin sorumluluklarının tanrı’ya hizmet etmek olduğu inancı üzerine inşa edilmiştir. püritanlar boş zamanı aylaklık ve zaman israfı olarak düşünmüşlerdir. bu doktrin aylaklığın bir günah olduğuna inanmakta, işe ise dinsel bir değer vermiştir. bu boş zaman yorumu endüstriyel toplumun belirli bir dönemi boyunca sürmüştür.

    endüstri devrimi çalışma saatlerinde artış meydana getirmiştir ve bu dönemde temel amaç üretimi artırmak olmuştur. bu durum, işçilerin emeklerinin olağandan fazla kullanımı, iş saatlerinin azalması ve daha fazla ücretin talep edildiği işçi hareketlerine neden olmuştur. böylece azalan iş süreleri ile birlikte “harcanabilir zaman” olarak tanımlanabilecek zaman ortaya çıkmıştır. bu gelişmeler, çalışmadan eksiltilen bir artık zamanın oluşmasına, kişinin kendince tasarruf edeceği zamanın oluşumuna yol açmıştır.

    tarihsel açıdan, boş zamanın açık ve net bir anlamı vardı. antik yunan, roma, gösterişçi orta çağ ve püritan zamanlarda bu anlam, boş zamanın kullanımına bağlıydı ve iş ile iç içe geçmişlik söz konusuydu. ancak iş saatlerindeki azalmayla ortaya çıkan modern boş zaman, artık iş değerini kaybettiği için daha önceki dönemlerde tanımlanan boş zamandan farklılaşmıştır. bu dönemde boş zamanın tanımlanmasında en önemli nokta “iş dışı” kavramı olmuştur ve böylece erken dönem boş zaman tanımlamalarından farklılaşmıştır. böylece boş zaman, her şey ve herhangi bir şey için boş zaman, anlamsız zamana dönüşmüştür. tanımlanan bu zaman, iş koşullarıyla ilişkilendirilmiştir ve potansiyel bir tüketim kaynağı oluşturmuştur. modern boş zaman işi desteklemektedir ancak işle iç içe girmek zorunda değildir. şöyle ki, örneğin bir ev hanımı zorunlu olarak bir işte çalışmasa da evde yerine getirdiği görevler sonrası eğlenmek, dinlenmek ve sosyalleşmek için bir boş zamana ihtiyaç duymaktadır. bu nedenle bu dönemde toplumun farklı kesimleri dikkate alınarak boş zaman ve iş kavramı birbirinden ayrılmıştır.

    yeni iş yapısı, öncelikli olarak daha fazla iletişim ve eşit paylaşımı içeren sosyal etkileşim unsurlarının yeniden yapılanmasını gerektirmiştir. iş ilişkileri, işçi ve işveren arasındaki ilişkilerin değişimiyle birlikte bir dönüşüme uğramıştır. bu doğrultuda temel amaç üretimi artırmak ve istikrarı dengede tutmak için sosyal etkileşimi şekillendirmektir. sosyal ve ekonomik ödüller ön plana çıkmıştır. ekonomik ödüller çalışanlara boş zamanı satın alma yani zevk ve eğlenceyi satın alma gücü vermiştir.

    tüm bu gelişmeler, yeniden üretim için boş zamana gereksinim duyan sınırlar ortaya çıkarmıştır. üretim süreçlerine bağlı olarak sınıfsal ayrımlar belirginleşmiştir. farklı sınıfsal süreçleri yaşayan çalışanların boş zamanlarında gösterdikleri yaşam deneyimleri çeşitlenmiştir. boş zamanın anlamı ve kullanım değeri başkalaşmıştır. modernleşmenin bir yansıması olarak boş zamandaki bu değişim “kültürün yaratılması” yerine “kültürün tüketimini” ortaya çıkarmıştır. modern toplumda kültür ticari bir mal haline gelirken boş zaman ise kültürün tüketim eylemine dönüşmüştür.

    2000’li yıllardaki yaklaşıma göre ise iş ve boş zaman kavramları bütünüyle iç içe geçmiştir. postmodern dünyada facebook ve twitter gibi sosyal medya araçlarının ve mecralarının artışıyla birlikte iş başındaki bireyler, mesai saatleri içerisinde kendilerine boş zaman yaratmakta ve bu mecralarda oyun oynayarak, sohbet ederek bu vakitlerini geçirmektedir. bu nedenle postmodern dünyada iş ve boş zaman kavramlarını birbirinden ayırmak doğru bir yaklaşım olarak kabul edilmemektedir.

    çok sayıda boş zaman tanımı bulunmaktadır. boş zaman yaygın olarak iş dışı zaman olarak tanımlanmaktadır. ancak iş ve boş zamanı bir arada bulunduran çeşitli aktiviteler nedeniyle bir kişi için iş olarak tanımlanacak aktivite diğer bir kişi için boş zaman aktivitesi olarak tanımlanmaktadır. çeşitli yükümlülüklerden ve sorumluluklardan muaf olmak yani özgür olmak genellikle boş zamanın temel çekiciliği olarak görülmektedir. fakat ev bakımıyla ilgili aktiviteler, sosyal, gönüllü ve toplumsal aktiviteler gibi birçok iş dışı aktivite çeşitli yükümlülükleri ve sorumlulukları içermektedir. bazı görüşlere göre ise boş zaman rahatlama ve zevk alma, mutlu olma olarak düşünülmektedir. ancak çoğu birey, öğrenme, kişisel gelişim, zorlu eğitimler gibi disiplin ve stres içeren çeşitli boş zaman aktivitelerine katılmaktadırlar. boş zaman tanımlarında ortaya çıkan bu problemler nedeniyle literatürde çeşitli boş zaman teorileriyle açıklanan ve boş zamanın tanımlayıcısı beş farklı yaklaşım getirilmiştir.

    bu yaklaşımlar; zaman olarak, aktivite olarak, ruhsal durum olarak, yaşam biçimi olarak ve bütünsel bir kavram olarak boş zamandır.

    zaman olarak boş zaman: en genel yaklaşımla boş zaman, gelir elde etmek amacıyla çalışılmayan zaman olarak tanımlanmaktadır. ancak çeşitli şekillerde zamanlarını geçiren çok sayıda insan bu tanımdan ayrılır. bu tür bir boş zaman tanımı oldukça geniş kapsamlıdır ve sadece iş yapma/çalışma bağlamında algılanmaktadır. çeşitli sözlüklerde verilen boş zaman tanımları, bireylere keyif veren onları mutlu eden şeyleri yapmak için verilen artık zamanı içermektedir. diğer araştırmacılar ise boş zamanı “herhangi bir şeyle meşgul olunmayan” zaman olarak tanımlamaktadırlar. ancak “artık zaman” ve “boş zaman” arasında farklılıklar bulunmaktadır. artık zaman, boş zamanı toplam zamandan çıkardıktan sonra geriye kalan zaman olarak tanımlanmaktadır. ancak boş zaman, bir bireyin var olması ve yaşamını sürdürmesi için gerekli zamanın dışından kalan; tercih ve değerlendirmelerine bağlı olarak kullandıkları “isteğe bağlı/keyfi” zaman içerisinde yer alırsa boş zaman olarak tanımlanabilir.

    yukarıdaki zaman kavramları dışında boş zaman ve serbest zaman da çoğunlukla birbirlerinin yerine kullanılmaktadır. ancak boş zaman kavramı serbest zaman kavramıyla karşılaştırıldığında, serbest zamanın bazı negatif özellikler taşıdığı, boş zamanın ise olumlu ve yapıcı davranışlarıyla ilişkilendirildiği görülmektedir. bu düşünceye göre boş zaman “zaman öldürmek” anlamında kullanılamaz ve iş dışında kalan saatlerden biri olarak ölçülemez. çünkü bireyler boş zamanlarında yapmak istedikleri şeyi seçebildikleri ve sosyal, psikolojik, fiziksel gibi çeşitli faydalar sağladığı için olumlu bir süredir. boş zaman baskıların bulunmadığı, işin getirdiği yükümlülüklerden arınmış, iyileştirici ve serbest zamanın yaratıcı kullanımı olarak görülmektedir. endüstrileşmeyle birlikte serbest zaman, boş zamanın olumlu anlamına karşıt olarak, pasiflik, eleştirel olmayan bir kimlik, doyumsuz ve yaratıcı olmayan eğlenceyle özdeşleştirilmektedir.

    aktivite olarak boş zaman: zaman olgusunun yanı sıra boş zaman kavramı bir “aktivite” olarak da tanımlanmaktadır. bu bakış açısına göre boş zaman, spor, sosyal ilişkiler, kültür, eğlence, kişisel gelişim, sağlıkla ilgili aktiviteleri içeren “iş dışı” aktiviteler olarak görülmektedir. boş zaman olgusu bu bakış açısına göre değerlendirildiğinde üç önemli nokta öne çıkmaktadır. boş zaman aktiviteleri öncelikle “iş dışı” aktivitelerdir yani iş amacıyla gerçekleştirilmemelidir. ikinci olarak boş zaman aktiviteleri, ev temizleme ya da uyumak gibi bireyin yaşamını devam ettirmek için ilgilendiği aktiviteleri içermemektedir. boş zaman aktiviteleri rahatlama, rekabet, gelişim gibi çeşitli nedenlerle uğraşılan aktiviteleri kapsamaktadır. üçüncü olarak boş zaman aktiviteleri tercihi ya da bu aktivitelere katılım bireyin “özgür” tercihlerine bağlıdır.

    ruhsal durum olarak boş zaman: boş zaman kavramı kişisel bir deneyimi ya da ruhsal durumu ifade etmektedir. buna bağlı olarak boş zaman olgusu bireyin ruhsal durumu, deneyimi ve davranışlarıyla tanımlanabilir. herhangi bir dışsal güdü olmaksızın, dinlenme, rahatlama, eğlenme gibi çeşitli ihtiyaçların tatmininde içsel güdüler bireylerin boş zaman aktivitelerine katılımına neden olabilir. boş zaman deneyimi süresince bireyler içsel tatmin, memnuniyet ve zevk duygusunu elde edebilirler.

    yaşam biçimi olarak boş zaman: yaşam biçimi olarak boş zaman, faydalı bir yaşam ve özgürlük fikrini vurgulamaktadır. boş zaman bir çeşit ürün, deneyim ve yaşam biçimi olarak tanımlanır. bu nedenle yaşam biçimi olarak boş zaman bireylere yapmak istedikleri şeyi seçebilecekleri zaman ya da fırsatları sunabilmektedir.

    bütünsel bir kavram olarak boş zaman: bu yaklaşıma göre boş zaman rahatlama, eğlenme ve kişisel gelişimden oluşan üç temel fonksiyonu içeren bir kavramdır. iş dışı zamanlarında özgürce seçtikleri boş zaman aktivitelerine katılan bireyler bu üç temel fonksiyondan birini ya da birkaçını deneyimleme fırsatı bulabilmektedir.

    boş zaman deneyimi: boş zaman deneyimi, boş zaman aktivitelerinin içeriğinden ya da doğası sonucu değil bu aktivitelerin bireyler için taşıdığı anlamlar sonucu ortaya çıkmaktadır. buradan hareketle boş zamanın farklı bireyler için farklı anlamlar taşıdığı diğer bir deyişle kişiden kişiye farklılık gösterdiği söylenebilir. örneğin bir aktivite bir kişi için iş olarak nitelendirilirken başka bir kişi için memnuniyet verici bir boş zaman aktivitesi olarak tanımlanabilmektedir. bu anlamlar bireylerin tercihlerine, yeteneklerine ve bireyler için kaynakların ulaşılabilirliğine bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. memnuniyet duygusu, rahatlama ve dinlenme gibi çeşitli sonuçları nedeniyle bireyler boş zaman deneyimlerini artırmayı arzulamaktadır ve genelde bu bireyler elde edecekleri faydayı maksimize etmek için sınırlı boş zamanları süresince kendileri için “en iyisini” yapmayı seçmektedirler. bu amaçla boş zaman deneyiminin en önemli belirleyicisi, bireylerin elde edecekleri memnuniyet ve mutluluk düzeyleridir.

    klasik boş zaman yaklaşımına göre boş zaman deneyiminin üç temel unsuru bulunmaktadır. bunlar algılanan özgürlük, içsel motivasyon ve bireyin amaçlarıdır. genelde özgürlük duygusu ya da algısı psikolojik açıdan boş zaman deneyiminin temel özelliğidir. bu yaklaşım tamamen bireyin psikolojik durumu ile ilişkilidir, dışsal koşullar buna dahil edilemez. böylece teorik olarak boş zaman yoksulluk, hapis ya da herhangi bir sınırlama altında olma gibi çeşitli durumları da kapsayacak şekilde her koşul altında mümkün olabilmektedir. belirtilen bu tutumları ortaya çıkaran her şey ya da her aktivite geçerli bir boş zaman koşulu haline gelebilmektedir. örneğin deneyime dâhil olma şartları ve özgürlük algısı benzer olduğu sürece bir spor müsabakası üzerine kumar oynamakla aktif olarak bir spor aktivitesine katılmak bu şartlar altında benzer boş zaman deneyimleridir.

    bireyler öğrenme, rahatlama, dinlenme gibi çeşitli sonuçlara ulaşabilmek için boş zamanları süresince farklı deneyim fırsatları arasında seçim yapmaktadırlar. bazıları bodrum’da tatil yapan turisti, kaya tırmanışı yapan sporcuyu ya da fransızca öğrenmeyi seçen bir öğrenci olmayı tercih edebilir. bu nedenle boş zaman deneyiminin oluşması bireylerin aktiviteler arasında seçim yapmalarına dayanır. bu seçim olmaksızın boş zaman düşüncesi bir anlam kazanamaz. bu seçimlerin yapılmasında çeşitli faktörler etkili olmaktadır. öncelikle temel faktör sahip olunan boş zamandır yani bireylerin işle ilgili ve yaşamsal diğer yükümlülüklerinden sonra geriye kalan zamanıdır. ikincisi boş zaman tesislerinin ve faaliyetlerinin ulaşılabilirliğidir. üçüncü faktör ise bireylerin boş zamanları için sahip oldukları harcanabilir gelirleridir. son faktör ise bireylerin yetenekleri ve becerileriyle ilgilidir. bütün bireyler fiziksel ve psikolojik olarak benzer yeteneklere ve becerilere sahip değildir ve spor, sanat gibi birçok boş zaman aktivitesi çeşitli yetenek ve becerilere sahip olmayı gerektirmektedir. zaman, ulaşılabilirlik, harcanabilir gelir ve bireysel yetenekler faktörleri bireylerin boş zaman deneyimlerini sınırlayan unsurlardır. bireyler genellikle bu faktörlerin farkındadırlar ve boş zaman aktivite seçimleri ve boş zaman deneyimleri bu faktörlere göre şekillenir. bireylerin boş zaman tercihlerini ve deneyimlerini etkileyen faktörler genel olarak üç temel grupta sınıflandırılır:

    • kişisel ve aileyle ilgili faktörler: yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, sahip olunan yetenek ve beceriler ve aile yaşam döngüsündeki aşama.
    • sosyal ve durumsal faktörler: gelir, meslek ve sosyal sınıf.
    • fırsat faktörleri: ulaşılabilirlik, arz ve yönetim politikalarıdır.

    not: rekreasyon yönetimi ders notlarından oluşturulmuştur.
  • büyümenin en kötü tarafı boş vakit denen kavramın öğrenilmesi ve içselleştirilmesi olsa gerek. tüm vakitlerimizi bir şeyler yaparak geçirmemiz gerektiğini itiraf etmesek de içimizde bir yerlerde hissettiğimiz, kendimize yapay meşgaleler yarattığımız, boşluktan ölesiye korktuğumuz için bizler çocukluğumuzun o muazzam sonsuzluk hissini kaybettik ve bu yüzden ölümlüyüz.
  • bende bundan çok olduğu için düşünmemi sağlıyor.
    öncelikle boş zaman diye bir şey yoktur. boşa geçirilmiş zaman vardır. ortaokuldaki türkçe öğretmenimizden incilerdi bunlar. zaman boş olmaz. çok felsefik bir yaklaşım olduğu için ben biraz uzayacağım bu bağlamdan.

    zaman zaten başlı başına, modernitenin, üretim ve sanayi toplumunun hayatımıza soktuğu bir eleman. öğe, hede, hödö...

    eskiden zaman çalışarak geçiyordu herhalde. ama bu eskiden dediğimiz ne kadar eskiden?
    mesela 30 sene önce bile basit ev işlerini yapan eşyalar yaygınlaşmamıştı. çamaşırlar elde veya merdaneli makinede yıkanıyordu.
    şimdi çamaşır makinesinin yıkadığı çamaşırları asmaya sonra da toplamaya üşeniyoruz.
    oysa 7 sene önce öğrenciyken oturduğum 1970 model bir evde, merdaneli makine kullandım. suyu düdüklü tencerede ısıtıp koyuyordum içine. çamaşır yıkamak sadece çamaşır yıkamak olmuyordu. çamaşırlarla birlikte tüm evi de yıkıyordum adeta. ve bu benim yarım günümü alıyordu.
    yani tam otomatik bir makinenin 1.5 saatte yaptığı işi 4 saatte filan yapıyordum.

    kadınların hayatını çok kolaylaştırdı ev aletleri.
    mesela buz dolabı olmadan önce ne yapılıyordu?
    kileri olanlar, gıdaların bir kısmını kilerde saklıyordu. bozulacak şeyler alınmıyordu. alınanlar bozulmadan tüketilmeye çalışılıyordu. bu da sürekli yemek yapmayı gerektiren bir işti. yemek yapmak da nereden baksanız 1.5-2 saatinizi alır.

    temizlik de kaba iştir. evinizde elektrikli süpürge olmasa, sadece halıları ve taşları çalı süpürgesiyle süpürseniz, bu elektirkli süpürge kullanımına nazaran 2 kat fazla zaman harcatır size. üstelik de elektrikli süpürge kadar iyi temizlemez.

    farkındaysanız suyun hâlâ musluktan aktığı dönemlerdeyiz. eskiden su insanların evinin içinde değildi. kuyudan taşınırdı. musluğu açtığınız gibi akmazdı. ve hala musluğu olmayan, taşıma suyla temizliğini ve yemeğini yapan bir sürü köy var türkiye'de.

    bunlar basit ev işleri sadece ve kabaca bir hesapla günde 3-4 saati makineler ve modern yapılar bize hediye ediyor.

    bunun yanı sıra, toplu taşımanın yetersizliği yüzünden saatler trafikte geçiyor. insanların evleri ile işleri arasındaki mesafe uzak olduğu için saatler yollarda harcanıyor. üstelik de yürümek alışkanlığı da yok oluyor. eskiden toplu ulaşım kısıtları yüzünden ulaşım süreleri uzundu ama insanlar yürüyordu. şimdi ulaşım süreleri kısaldı ve insanlar spor yapmak için fitness salonlarına kayıt yaptırdılar. böylece her türk genci, fitness salonuna üye olup gitmemenin tadını çıkardı.

    bisiklet yolları yapmak zordu. memleket şartları çetindi. zaten bisiklet de şeytan icadıydı.
    o yüzden bazı insanlar iş yerlerinde boş durmayıp, babalarının parasını nasıl yiyeceklerini bilemeyen genjlere bmw sattılar ki, pati yaparak bağdat caddesini ağlatsınlar. böylece bisiklete binmek isteyenler bir kere daha korksun. zaman bir kez daha boşa akıp geçsin.

    devlet dairelerinde veya ağır sanayide zaman çok daha değerliydi tabi. 10 kişinin 5 saatte yaptığı işi, 1 kişinin 3 saatte yapmasını sağlayacak sistemlerin ve makinelerin geliştirilmesi için kaç tane müyendis, sevgilisinden ayrılıp abd'ye master yapmaya gitti sen biliyor musun?

    siz o geride kalan sevgililerin ahlarının yerde kaldığını mı sanıyorsunuz? tabi ki yerde kalmayacak. onlar birikip birikip süpermarkette sıra beklerken veya 3 liraya aldığı saçma bi şey bozulduğunda bunun hesabını sorarken ortaya çıkacaktı.

    şimdi ev işlerinden arttırdığımız zamanın bir kısmını işimize giderken kaybettik. sonra da makineler ve yeni iş düzenleri sayesinde iş yerinde ekstradan zaman kazandık ve bunu da tuvalete gidip cepten facebooka girerek harcadık. bu da bize süpermarkette sıra kavgası yaptığı için siniri geçmeyen şefin ekstra mobbingi olarak geri döndü. biz de arta kalan zamanda işçi mahkemesine gidip mobbing davası açtık. bunu da facebboktan tüm anaokulu arkadaşlarımıza duyurduk. işte zamanın boşa harcanması da böyle bir şeydi.

    yoksa kitap okumak, müzik dinlemek, film izlemek filan çok gerilerde kaldı. gerek de yok öyle şeylere. hazreti google bize ihtiyacımız olan her şeyi söyler.
  • sıkıcıdır, insanın şu çağdaki en büyük düşmanıdır, bol miktarda atalet pompalar. bu vakitler uzadıkça zaman kısalır sanki. sorumluluk almak ise yegane çözümüdür.

    aynı kredi kartı borcu olan birinin daha dikkatli para harcayıp savurganlık yapmaması gibi, ne kadar cok işin sorumluluğu alınırsa o kadar doğru kullanılır zaman. oh bu aralar cok boş vaktim var bu boş vakitlerimde hep isteyip de zaman bulamadıklarımı rahatca yapabilirim düşüncesiyle başlar ancak hiçbir iş doğru düzgün gitmez bu zamanlarda. mesela uzun tatiller, öğreciler için, yaz tatili veya sömestr kadar boş vakitlerinin oldugu ve o kadar boş yere zaman harcayıp dogru düzgün bir işi bile yapamadıkları zaman yoktur. en depresif zamanlar da bu zamanlardır. bu sebeple, sorumluluk almaktan kaçınılmamalı - normal bir insanın aldıgından fazla olsa da - bugun de rahatım denilebilecek bir vakit bulunmamalı. aksiyon, her gün illaki önemli bir hedefin varlığı insanın başarıya ulaşmasını sağlar. boş vaktinin olması insana ilk bakışta hoş gelse de uzun vadede hiç bir yararının ve eğlencesinin olmadıgı açıktır.

    (bkz: kişisel gelişim kitabı tadında entry girmek)
  • diğer insanların aksine bende stres ve sıkıntı yaratıyor boş zaman. yani aylak bakkal misali sağa sola sarmalara, olmayan problemleri yaratıp onlar üzerine düşünmeye, her şeyin ayrıntısına girip mutsuz olmaya sebep veriyor. ne kadar yoğun ve zaman bakımından fakir olursam o kadar enerjik oluyorum. hani şu iş ilanlarında "stres altında çalışabilecek" çalışan profili benim sanırım. çok çalışıp, uykuya bile çok az zaman bulabildiğim dönemlerde sosyalliğim de tavan yapıyor mesela. çözemedim, sigmund freud analyze this vakası.
hesabın var mı? giriş yap