• her$eyi sinirda ya$ama rahatsizligi

    bir bilgenin sabrini ta$irabilecek kadar saldirgan, bir kediyi sakinle$tirebilecek kadar uysal, bir toplulugu gulmekten kirip gecirebilecek kadar pozitif, yanindakileri intihara surukleyebilecek kadar negatif, butun gece dansedebilecek kadar enerjik, butun gun uyuyabilecek kadar yorgun, bir haftalik i$i yarim gunde bitirecek kadar hizli, yarim gunluk i$i bir haftaya yayabilecek kadar yava$, bir gelincik kadar narin, bir cam agaci kadar guclu...
  • sevildiğine bi türlü ikna olamayan, dünyanın kendi etrafında dönmesini isteyen, seansı bitip de psikoloğun başka hastayla görüşmesini kabullenemeyen ve bu durumda bile kendini aldatılmış hisseden kişilik.
  • düsünceleri;
    - insanlari ya kusursuz veya seytan olarak mi goruyor sadece? cok kotu,seytan olarak gordukleri insanin iyiliklerini hatirlamakta gucluk mu cekiyorlar?
    - gozlerinde kisi adeta bir kahraman oldugunda, bu kisi hakkinda negatif olan hicbir seyi hatirlamiyorlar mi?
    - baska insanlari tamamen ya kendinden yana veya kendisine dusman olanlar olarak mi goruyor?
    - durumu,olaylari ya tamamen felaket ya da tamamen ideal/cok iyi olarak mi gorur sadece?
    - kendisini ya cok kusursuz ya da degersiz olarak mi gorur?
    - eger bir kisi yaninda, etrafinda degilse, onun kendisine olan sevgisini hatirlamakta gucluk mu cekiyor?
    - baskalarinin ya tamamen dogru ya da tamamen yanlis olduklarini mi dusunuyor?
    - dusunceleri, ne dusundugu o anda yaninda kim/kimler olduguna gore degisiyor mu?
    - insanlari ya cok idealize eder ya da tamamen degersizlestirir mi?
    - olaylari baska insanlardan cok farkli sekilde hatirlar veya bunlari hic hatirlayamaz bile mi?
    - kendi hareketlerinden baskalarini sorumlu tutar,davranislarina onlarin sebep olduklarina inanir veya - - baskalarinin davranislarindan dolayi kendisini gereginden fazla mi sorumlu hisseder ?
    - bir hatasini itiraf etmege istekli degildir veya yaptigi herseyin hata oldugunu mu dusunur?
    - inanclarini gerceklere dayandirmak yerine,hislerine mi dayandirir?
    - kendi davranislarinin baskalarinin ustundeki etkilerini farketmez mi?
    duygulari;
    - en kucuk bir provokasyonda kendisini terk edilmis mi hissediyor?
    - duygulari dakikalar,saatler icinde cabucak asiri uclarda ve degisken mi?
    - duygularini yonetmek,kontrol altina almakta problemli mi?
    - duygulari o kadar yogun ki, mesela baskalarinin, hatta kendi cocuklarinin ihtiyaclarini bile kendi ihtiyaclarinin onunde tutamaz;kendi cocuklarini bile on plana alamaz
    - cogu zaman guvensiz ve supheci midir?
    - cogu zaman endiseli veya sinirli,rahatsizlik icinde midir?
    - cogunlukla kendisinde bosluk hisseder veya kendielrini yokmus gibi mi hisseder?
    - eger dikkatlerin merkezi kendisi degilse, kendisini reddedilmis mi hissediyor?
    - ofkesini, kizginligini uygunsuz sekilde mi ifade ediyor veya ofkesini ifade etmekte tamamen zorlaniyor mu?
    - hicbir zaman yeteri kadar sevgi, sefkat veya dikkat elde edemedigini mi dusunuyor?
    - sik sik,cogunlukla uzayda gibi, gercek degilmis gibi veya sanki bedeninde degilmis gibi mi hissediyor?
    ve davranıslar:
    - baskalarinin kisisel sinirlarina saygili olmakta zorlaniyor mu?
    - kendisinin sahsi /kisisel sinirlarini tanimlamakta zorlaniyor mu?
    - cok fazla para harcamak, tehlikeli=riskli seks iliskilerinde bulunmak, fiziksel vs kavga etmek, kumar oynamak,ilac ve alkoller dahil bagimlilik, curetkar yani tehlikeli araba kullanmak, magazalardan vs birseyler calmak veya yemek bozukluklari gibi durumlara girip, bu ve bunun gibi davranislarla ,ani-ve impalsif hareketlerle kendilerine zarar veren davranislar icine girer mi?
    - kasitli olarak kendisini mesela keser veya sigara vs ile yakar mi?
    - kendisini oldurmekle tehdit eder mi veya gercekten intahara tesebbus eder mi?
    - oteki kisinin kendi hayallerine gore olmasini istedigi kisi veya olmasini istedikleri iliskiler uzerine kurulmus fantazilere dayali iliskilere girmekte acele eder mi?
    - beklentilerini aniden degistirdigi icin karsinindaki kisinin ne yaparsa yapsin, yanlislik yaptigi ve hic dogru birsey yapamadigi duygusunu yasamasina mi sebep oluyor?
    - korkutucu,beklenmedik, onceden belli olmayan ve mantiga aykiri olan ofke nobetleri mi geciriyor veya ofkesini ifade etmekte hepten zorlaniyor mu?
    - baskalarini tirmalayarak, tekmeleyerek,vurarak vs baskalarini fiziksel olarak taciz mi ediyor?
    - gerek olmadigi halde krizler /icinden cikilmaz problemler mi yaratiyor veya kaotik, karmakarisik bir yasam mi suruyor?
    - tutarli olmayan veya onceden neden, niye ,nasil davranacagi belli olmayan sekilde, beklenmedik tarzda mi hareket ediyor?
    - baskalarina bir cok yakin olmak sonra da ayni kisiden vs aniden uzaklasmak mi ister?(mesela hersey yolunda giderken kavga etmek, sonra iliskiye son verip, daha sonra da bir araya gelmek icin caba sarfeder)
    - onemsiz veya abartilmis nedenlerle ,olaylar yuzunden insanlari hayatlarindan cikartip atarlar mi?
    - bazi durumlarda yeterli ve kontrollu ama bazi durumlarda baskalarina karsi tamamen kontrol disi mi davraniyor?
    - baskalarina karsi acimasiz ve hatta haince suclayici, tenkit edici veya tacizkar mi?
    -bazilarina cok guzel yuzlerini gosterirlerken, cok iyi tanidiklari kisilere kelime- sozlerle asiri tacizkar mi? saniyeler icinde bir moddan oteki duruma gecebilir mi?
    - kendi ihtiyaclarinin karsilanmasi, istediklerinin yapilmasi icin asiri sekillerde veya kontrol eder sekilde mi hareket etmekte?
    - kendisini ihmal edilmis hissettiginde, dikkatleri kendi ustune toplamak icin cok uygunsuz birsey mi soyler ya da uygunsuz birsey mi yapar?
    - baska insanlari yapmadiklari seylerle mi suclar-olmayan duygulari olmakla mi suclar-inanmadiklari seylere inandiklarini soyleyerek suclar?

    (http://www.bpdcentral.com/…/basics/additional.shtml)
  • bu psikolojik rahatsizliga sahip olan kişiler, siddetli ve denetlenmesi oldukca zor heyecanlar ve baskalarina ya da kendilerine yonelen yogun ofkelenme nobetleriyle yipranirlar. ofke cogu kez yerini, bir bosluk ve sikinti hissiyle birlikte depresif bir mizaca birakir. kisilik problemleri olanlar arasinda intihar orani en yuksek gruptur.
  • bunları yazarken dahi zorlanıyorum..
    aslında bu konuda konuşmaktan, okumaktan, yazmaktan kaçıyorum ya da kaçıyordum.
    tam 5 senedir borderline'ım.
    daha öncede tanı koyulmuştu ciddiye almadım.
    bir süredir psikotik ataklarım öyle sıkıntılı bir hal aldı ki görmezden gelemez oldum.
    bu zor, bunu anlatmak zor yaşamaksa imkansız.
    biri var, o siz değilsiniz bazen de tamamen sizsiniz.
    öyle öfkeli ki hayata.. her şeyi yakıp yıkabilir, herkesi silebilir, zaman tanımaz insan ayırmaz..
    her daim gırtlağınızda eli, ne zaman boğacak beni tekrar diye tetikte olmaktan yorgun düşmüşsünüz.
    boğuyor da sık sık, ama öldürmüyor kelimenin tam anlamıyla süründürüyor.
    bir kelime, bir bakış, bir fotoğraf bile yetiyor karşınızdaki insandan nefret etmenize.
    temelinde kaybetme korkusu var..
    öyle korkuyorsunuz ki sevdiğiniz birini kaybetmekten, kaybetmemek için varınızı yoğunuzu ortaya koyuyorsunuz. oysa bazen kimsenin gittiği falan olmuyor. paranoyalarınız sizi avucunun içine almış adeta esir ediyor..
    zihniniz bildiği tüm işkenceleri uyguluyor üzerinizde..
    kafanızda hep aynı şey ''uyursam geçecek, içersem geçecek''..
    kaçmaktan başka hiçbir yolunuz yok gibi, tüm evren bomboş gibi..
    çığlık çığlığasınız ama kimse duymuyor gibi.
    ne kadar para, başarı, kalabalık olursa olsun bu yetmiyor..
    öyle çok duyulmak istiyorsunuz ki dinlemeyi unutuyorsunuz.
    o kırgınlıklar, üzüntüler öfkeye dönüşüyor.
    benim ağzımdan mı çıktı bunlar - bunu ben mi yaptım diyeceğiniz şeyler söylüyor ve yapıyorsunuz.
    pişmanlık duyuyorsunuz, gerçek sizi buluyorsunuz derken fısıldıyor kulağınıza o elin sahibi..
    ''ama seni sevse şöyle yapmazdı, hak etti - canı cehenneme''
    az önce özür dilemişken birden kin kusar hale geliyorsunuz..
    karşınızdaki şaşkın, üzgün, yorgun..
    ne olur anlayın, ne olur dinleyin bizleri..
    evet zor, evet yorucu ama sadece şunu kendinize hatırlatın ''bizler sevilmek isteyen çocuklarız..''
    bizler siz bizi sevin diye her şeyi yapabilecek olanlarız..
    tedavisi zor ve uzun bir süreci kapsıyor..
    yakınlarım bendeki dengesizliğin farkındalar ve ellerinden geldiğince yardımcı olmak istiyorlar..
    her gün iki kişi uyanmak ve kimin ne zaman neye nasıl tepki vereceğini bilmemek öyle zor ki.
    tek istediğim sizler gibi uyanmak.
    geçmişi arkada bırakmak,
    insanlara kızmamak,
    kendimden daha fazla ödün vermemek,
    kaçmak için değil de dinlenmek için uyumak..
    başklarından bağımsız biri olmak, sizler gibi biri olmak.

    şöyle bir yazarların bulunduğu destek grubumuz var
  • borderline kisiler sectikleri insanlari veya kendilerini once gozlerinde asiri buyuturler sonrada inanilmaz degersiz bulurlar.ofkelerine hakim olamaz, boslukta hisseder,zaman zaman kendilerine zarar verilecegi duygusuna kapilirlar.duygular an ve an degisebilir.self destruction ve intihar girisimleri soz konusu olabilir.kimlik karmasasi yasanir.
  • öncelikle , hastalığın adındaki borderline, ilk tanındığı zamanlarda, bazı kaynaklarda da belirtildiği gibi, ne psikoz, ne nevroz olmayan doğası nedeniyle ikisinin sınırında kaldığından verilmiştir. yani kişiliğin ve tavırların bir sınırın ötesi berisinde seksek oynaması haline ilk başta tekabül etmeden konulan bu ad, sonra hastalığa eh biraz cuk oturarak fıkara sümüğü gibi yapışmıştır.
    gavurca adının ilk anda çağrıştırdığı gitgellerin ötesinde, öncelikle başta kendisi hakkında içten içe hissettiği değersizlik ve önemsizlik hissi, bunu bastırmak için kullandığı büyüklük ve aşırı değerlilik hezeyanları, çevresindeki kişileri değerlendirirken de çok etkili olur ve sanıldığı ya da belirtildiği gibi devamlı bir pessimism ve hayat bitti tavrından ziyade, çok iyi-çok kötü arasında yüksek salınımlı fikir kaymaları oluşur. alkol ve madde bağımlılığı ise, bu hastalıkta tipik olan self destructive aşamaya gelmiş ya da gelebilecek aşırılıklarda kriter alınan 5 şey arasında yer alır, diğerleri, para harcamak, seks, yemek yemek*, araba kullanmaktır. teşhiste bu 5 unsurdan en az ikisinde anlık ve tepkisel olma* aşırılık ve ölçüsüzlük, kendine zarar verici potansiyele sahip olup olmadığı önem kazanır. gereksiz ve konrtol edilemeyen öfke sıklıkla görülür, tekrlayan intihar girişimleri ise değersizlik fikri zirveye çıktığında yaşanan ruh halinden kaynaklanır.

    edit notu:yukarıda belirtildiği gibi diyerek kendinden önceki entryleri refere etmiş bu ahayta şey.
    tuttuk elinden düze çıkarttık.
  • sınırda kişilik problemi yaşayan insanlar o kadar kontrolsüzdürler ki her şeyi uçlarda yaşarlar. aşırı yemek yeme, kendilerine zarar verme, alkol ve uyuşturucu kullanımında da aynı kontrolsüzlükleri geçerlidir. düşük ve yüksek fonksiyonlu bpd ler olmak üzere ikiye ayrılırlar.
    bu insanlar için gri renkler yoktur ya akdır ya da kara.
    kendileri dışındaki kişileri bir anda yüceltip bir anda ayaklar altına alırlar. başkalarına onların hiç anlayamadıkları kaoslar yaratarak veya başkalarını kendilerini kontrol etmekle suçlayarak, herşeyi kendi kontrolleri altına alabilirler. başkalarını kontrol etme ihtiyacındadırlar çünkü böylece kendi yaşamlarını da önceden bilinebilir ve yönetilebilir yapmaya çalışırlar.
    bu kişiler obje sürekliliği nedir bilmezler ve eğer sevdikleri kişi gerçekten fiziksel olarak yanlarında değilse bu kişi onlar için duygusal seviyelerde de yoktur. ayrıca çok zeki, çok yetenekli ve dışardan bakıldığında ilgi çekici kişilerdir. terk edilme korkuları vardır.
  • kendinden kaça kaça oluşturulmuş bir kişilik organizasyonu.. her an yakalayabilir seni, o yüzden tek bir an dahi durma..

    idealize edilecek bir tarafı olmadığı gibi, sorunla boğuşan kişi kabullenme aşamasını geçtikten sonra (kullandığı ilaçlarla birlikte) dizginleri eline alabilmektedir: psikoza meyletmediği sürece.

    borderline kişi, serotonin seviyesi gayet normal olduğu/kendini güçlü hissettiği dönemde aslında hiçbir kişiye ihtiyaç duymadan yaşayabilir: buna rağmen, sosyal ortamında mutlaka birini (bazen bunun farkında bile olmadan) seçer.. başlangıçta her şey normaldir: muhabbetler keyiflidir, beraber vakit geçirmekten (her iki taraf da) hoşnuttur.. aradaki ilişkiyi parabol olarak görürsek, bpd kişi, ilişkiyi parabolün tepe noktasına kadar çıkaran taraftır, bundan sonra sıra karşı tarafa geçer: diğer kişi, ilişkiyi bu tepe noktasından aşağıya indirmediği sürece şahane bir birliktelik olur.. ancak, ilişki tepe noktasından sonra aşağıya inmeye başlarsa, bpd kişi (başka bir alternatifi bile olmasa) kırılmaya, sorunlar çıkarmaya başlar.. ve küser.. eğer, diğer kişi geri dönmezse (bpd kişi dönmek istese bile dönemez -çoğu zaman) ilişki büyük ihtimalle biter.. bununla birlikte ilişki tepe noktasını bulmasına ve aynı seviyede devam etmesine rağmen, bpd kişi, aynı süreci bir başkasıyla yaşayama başlayabilir: ve o ilişkiden keyif almaya başladığında, yeni bir bağlanma sonucunda, düzgün giden bir ilişkiyi dahi bitirebilir..

    bunun dışında ilişkilerinde naylon bir güven vardır: çok sık yalan söylemekle birlikte, yine de, özellikle de morali bozuk olduğunda, en gizli sırlarını ortalığa saçabilir..ilişkide herhangi bir sorun olmadığı durumda, ya da şöyle söyleyeyim, ilk sorun çıkana kadar karşı tarafa güven duyar. sorun çıktıktan sonra, sırf intikam için bile olsa, aynı yöntemle cevap verir.

    cinsellik konusunda tutumları gariptir: biseksüel bir cazibeleri vardır -özellikle de mutluyken (cazibe derken, yakışıklı/güzel gibi bir şeyi kast etmiyorum tabii). aura diyelim, hadi.. seçtiği insanın en ufak olumlamasında bunu dener..

    en çok kaçtığı şey yalnızlıkken, yakalandığında, kendi üstüne çöker.. kendi kişilik organizasyonuna, başkasının gözünden bakar: kendini eleştirme biçimi "x'sin"dir: "x'im" diye kabullenmenin ne kadar zor olduğunu (bilinçaltı egemenliği) bilir. bununla birlikte, intihar teşebbüsü genelde bu tür, birinci ağız eleştirilerinin sonucunda gelir... ölümden korkmasına rağmen, içindeki kendini susturmak için bu yolu dener.. eğer anksiyete nöbeti çok şiddetliyse, bilincini kaybedene kadar beklemesi gereken ilaç içme ya da bilek kesme eylemlerinden ziyade, daha kısa yöntemleri tercih eder.. bunun dışında ruhsal ve fiziksel acıya bağışıklığı vardır..

    terk edilmekten korkar, herkes gibi.. yine de, biten bir ilişki ardından vicdan azabı duymaz: bu yüzden değersizleştirmeyi kullanır: ilişkiyi tepe noktasına çıkaran odur çünkü, kendince haklıdır.. kendisi dışında kimse bilmez bu nefret kusmalarının yalvaran bir geri dön duası olduğunu..

    maddesel bağımlılıkları olmasının sebebi, kendini güçlü/mutlu kılmak içindir.. para harcamaktan da aynı sebeple kaçınmaz..

    iki bpd kişinin uzun bir ilişki yürütmesi neredeyse imkânsızdır: bağlanma/yabancılaşma süreci, normal ilişkilere göre oldukça kısadır.
  • başıboş büyük bir topsun! duygusal anlamda degilmisin? ruh halin dagilmi$ durumda, probleminin ne oldugu insanların kafasını karıştırıyor..ama bu kadar basit; sen herseyi siyah ve beyaz olarak görüyorsun! ruhsal ı$ıgının yüksegini ve alcagini tutkuyla yasiyorsun...diger insanlar gibi kucuk seylere gıcık olmak yerine, sinir ve öfke nöbetlerine egimlisin ama cogu zaman öfkeni kendine zarar vererek kendinden cıkarıyorsun...kapsamlı bir psikolojik yardıma ihtiyacin var ama deluzyonal olmadıgın icin yada kendini camdan atmadıgın için kimse farketmiyor..kötü dimi?
hesabın var mı? giriş yap