• fr. bon+heur. iyi vakit geçirmek, mutlu olmak, mutluluk.
  • fransizca mutluluk
  • bonheur fındık kremalı gofretten aldım, rica ediyorum bu ürüne fındık kremalı yazmayın çünkü içinde fındıktan eser yok, boş gofret yiyorsunuz sanki, carrefour yöneticileri aynı reyondaki hoşbeş’in fındıklısını hiç denediniz mi?
  • yeni gelen yazarlarımızdan hoş gelmiş.
  • bir çikolata markası.
  • fındıklı çikolatası muadilleri içinde ağızda en az kimyasal tat bırakanıdır. denemenizi tavsiye ederim.
  • carrefoursa nin pasta markası.
  • carrefour'da sütlü portakallı drajesini görünce merak edip aldım. ilk izlenimim kahve dünyası'nınkiler kadar iyi olmadığı yönünde. gerçi onun güzel olanı üzümlü sütlü olandı. adaletli bir karşılaştırma olsun diye bu arkadaşların da üzümlüsünü ve dahi minik beyoğlu çikolatası'nı aldım, onları da deneyince edit'lerim. carrefour adına üreten melodi'ymiş bu arada.

    diğer iki arkadaşı da yedim, portakallıdan iyiler ama drajede kahve dünyası, çikolatada ise -psikolojik değilse- sanki elit bir tık daha iyiler.
  • fındıklı beyoğlu çikolatasından yine aldım ve bu kez daha çok beğendim. ya kendilerini geliştirmişler ya da diğerleri bozdu biraz.
  • (bkz: le bonheur)
hesabın var mı? giriş yap