• sabahtan beri tam 9 bardak ıhlamur içtim. rahatlıkla söyleyebiliim ki, ıhlamurun bu ağrıyı geçirebilme adına hiç bir etkisi yoktur.
  • ust seviyesini sabah uykudan kalkinca hissettiren agri.
  • her başıma gelişinde şu sayfayı açıp acaba çaresini bulan oldu mu diye bana entryleri okutturandır.
    hala yok, hala yok..

    acı çok, yutkunmak fena
  • sabah kalkmışsınızdır. birden boğazınızda bir yumru farkedersiniz. büyük bir acı, boğazınız zımpara kağıdı ile zımparalanmış gibidir.

    bu benim en sevmediğim hastalık çeşididir.

    soğuk kış günlerinde özellikle orta okul çağlarında yaşadığımız, baş ağrıtan, vücudu kırgın yapan, hastalığın o hoş, bizi okula gitmekten alıkoyup kanepede bizim için yapılmış yatakta televizyon seyrettiren, önümüze sürekli c vitaminleri ve sıcak çorbalar getirten, tuvalete gitmek için kalktığımızda muhteşem bir başdönmesi yaratan, çişimizi yaparken yanmalara sebep olan rayihasına bunda rastlanmaz. gözlerimizin içinde hissedeceğimiz ateşin verdiği muazzam yorgunluktan, boğaz ağrısında eser yoktur..

    boğaz ağrısı, hapşurmamak için yalvardığımız, hapşurmanın o saydam, su gibi mukusun ve ağzımızda birikmiş tükürüğün elimizdeki peçeteyi bir anda sırılsıklam ettiği keyifli seremonisinden bizi, bitmesi gereken ilişkiler gibi, severek ayrılmak, tadında alıkoyan, lanetli, cehennem dehlizlerinden çıkmış ve hastalığı bir keyif, bir dinlenme break ı olmaktan çıkarıp, bir anlamda günahlarımız için kefaret ödeten bir zorunlu hizmet haline getiren, tatsız, tuzsuz, acılı mı acılı bir vücut işkencesidir.

    boğaz ağrısı, geceler gelmesin diye dualar ettiğimiz, türlü kabuslarla bize eşlik eden ve gözlerimizi birazcık kapatacak olsak, korkunç görüntüler eşliğinde, ilk yutkunmamızda kibirli ve tiz kahkahasını patlatacak bir küçük şeytandır.

    işin fenası, ondan ayrılmak, onu bırakmak, temelli kurtulmak, mümkün değildir. yazdan sonbahara geçişte, belirlediği bir kişinin üzerinden büyük topluluklara yayılacak, her küçük çocuğun, her parlak gencin, istemediği halde zorla yatağına girecek, körpe vücudunda hak iddia edecekir..

    biz de ona boyun eğmekten, istediğini vermekten başka hiç bir şey yapamayacak sefiller olarak, her sene korkuyla gelişini bekleyeceğiz..
  • bir de bunun kulağa vuran cinsi vardır ki en berbatıdır..
  • bogazinizi zimpara kagidiyla zimparalanmis gibi hissedersiniz, yutkundukca acir, oksurtur, adama hayati zehir eder
  • zorunlu rejim
  • iki gündür anamı ağlatan ağrıdır. öyle ki sağlıklıyken belki farkında bile olmadan günde bilmemkaç kere tekrarladığınız yutkunmanın aslında nasıl bir lüks olduğunu anlamanızı sağlar. her yutkunma bi işkenceye dönüşür. karnın acıkır yemek yiyemezsin, susarsın su içemezsin. öyle lanet bişeydir. sözlükte yazan hemen hemen bütün metodları denedim. içmediğim çeşit çay, emmediğim pastil kalmadı. en son çare olarak gırtlağımı keserek kurtulmayı düşünüyorum bu ağrıdan.

    boğaz ağrısının tek iyi tarafı ağrının ne zaman olacağına siz karar verirsiniz. ne zaman yutkunursanız o zaman ağrır boğazınız. bi diş ağrısı değildir gecenin bi saatinde yataktan fırlatan. eğer 5 gün boyunca yutkunmam ben diyebiliyorsanız, sizin için böyle bi ağrı yoktur zaten. *
  • herkes salya sümük dolaşır, haldır haldır öksürürken, içinizden: "lan ben hala hasta olmadım, aman deyem nazar değmesin" diye geçirirsiniz. lakin hızlı içilen o soğuk biranın sinsice bağdemciklerinizde yumurta akı kıvamında beyaz şeyler oluşturduğunu fark ettiğinizde iş işten geçmiştir. "hemen fark ettim iyi ki, bi pastil atarım yarına bişeyim kalmaz" diye avutursunuz ilk gün kendinizi. ertesi gün artık iyiden iyiye acımaya başlayınca boğazınız, "şu yarım antibiyotiği içeyim kendime gelirim" düşüncesiyle o gece de hafif huzursuz yatarsınız yatağınıza. gecenin köründe kediniz yatağa zıplayınca, uykunun bir anda dağılmasıyla, şapşalca uyanırsınız. burnunuzun tamamen tıkandığını, ağız açık uyurken boğazın iyice kuruyup artık .mınıza koyacak hale geldiğini fark ettiğinizde iş işten geçmiştir. o beyaz yumurta akı kıvamındaki şeylerle bir süre daha yaşamanz gerektiğini kabullenirsiniz*
  • çoğu zaman mikrobik olmayan psikosomatik bir rahatsızlıktır. söylemek istediklerini söyleyemeyen, içine atan bünyelerde rastlanır.
hesabın var mı? giriş yap