• çok tembeldir. öyle böyle değil. evdeyse dışarı çıkmaya üşenir, dışarıdaysa eve gitmeye. çok acıktıysa yemek hazırlamak yerine son parasıyla gidip dışarıdan yiyebilir. eğer biri ondan efor sarf edeceği bir iş için yardım istediyse boğa burcunun tüm enerjisi ve mutluluğu uçup gidebilir.

    eğer huysuzluk yapıyorsa cipsini ve bilgisayarını verip susturabilirsiniz.

    muhteşem insanlardır.
  • zarasiz da olsa biraz bencil olabilen bir burc. en yakin arkadasim olmak uzere tanidik boga burclari ozellikle bulusulacak yer konusunda kendi rahatlarini on planda tutuyorlar. utanmasalar "ben evden cikamayacagim, bizim apartmanin merdivenin oturup, cekirdek citletelim" diyecekler. neden, cunku benim ozel jetim var, her yere onunla gidiyorum.
  • bağımlılığa bağımlıdırlar adeta.. iyi bok yerler.. kafasına kaksan da bırakamaz bırakması gereken şeyi.. sırf bırakması gerektiğini bildiği için de inadına yapar bazen.. ulan insan kendi bilinçaltına da inat eder mi? ediyo işte bunlar..
  • girdiği kabın şeklini alan karakter yapısına sahip insanlar çıkarmadığından
    aman yeter ki hakkımda iyi düşünsünler, yarın bir gün işim düşerci olmadığından
    ve açıksözlülüğünden dolayı mevcut düzen için zordur.
    herkes kaldıramaz.
  • asil burçtur. çok fazla konuşmamasını insanlar beklentilerine göre değerlendirir. kimi "ketum" der, kimi "bi bildiği var susuyor" der. içinde kopan fırtınaları ya da kopmayan fırtınaları asla anlatmaz, belli etmez.

    bu yüzden boğa burcu karşısındaki insan bu burcun insanını ya gereğinden fazla yüceltir ya da gereğinden fazla eleştirir. asla hakettiğini alamaz bu burcun insanı.
  • iki boğa, bir terazi, bir başak arabada, daha önce gittikleri bir yeri bulmaya çalışıyorlar:

    başak: - haritaya işaretlemiştim ya dur açayım
    terazi: - oduncu vardı, oduncudan sağa dönmüştük
    boğa 1: - oduncuyu hatırlamıyorum da çok güzel bi balık restoranını geçmiştik hemen sonra dönmüştük
    boğa 2: - caddenin devamında da cag kebapçı vardı
    boğa 1: - onu erzurum'da yiycen musti ustanın yeri var
    boğa 2: - biliyom yedim orda ama esas şurda yiycen
    …..


    //////

    bir boğa, bir başak, bir de martlı, ne oluyor onlar? 3 hafta sonrası için buluşma planı yapıyor.

    martlı: yeşilköy uyar mı salı akşamına
    boğa: bana uyar, hattori hanzo et lokantası var orda tandır yeriz
    başak: yeşilköy'e yetişemem akşam trafiğinde, tuzla'da olcam.
    boğa: bana tuzla da uyar, bi köfteci söylemişlerdi köfte yeriz
    martlı: tuzla olmaz, ortada olsun taksim nasıl?
    boğa: taksim'se şırdan yeriz

    /////

    bir boğa arkadaşım var. 7-8 ayda bir tek fotolu mesaj atar. ne telefon ne buluşma. mesajlar hep aynı. bi tabak yemek fotoğrafı. altında “mercimekli bulgur pilavına bilmem neyle bilmem ne otu ekledim, çok güzel oldu. dene!” bu kadar. neredeyim ben n'apıyorum acaba, sağ mıyım bakalım hala, hayatım nasıl iyi mi kötü mü bilmez. öldüysem mesaj gönderilemedi olur işte. tahminim “şu pilavı deneyip öyle öleydi keşke” diye düşünür ve biter.

    //////

    ablam boğa. çılgın atıyor. baharatlarını urfa-diyarbakır'da 3-5 farklı yerden, zeytinyağı'nı ayvalık'ta bir yerden, bilmem neyi neyi neyi hatay'dan, tereyağını yok erzincan'dan, peyniri çanakkale'den, bakliyatları tunceli, lokumu van'dan vs vs vs getirtiyor. psikopat bi lojistik operasyonu yürütüyor bi kavanoz dut kurusu için bile. paso ülkeyi gezip her dükkanı deniyor, cüccük ara sokaktaki bakkalı lokal satıcıyı buluyor, beğendiyse adamlarla anlaşıyor bana kargolar mısın diyerek, sonra hep oralardan getirtiyor. marketten sadece deterjan alıyor. kadının kasabı evine 45 km. oradan et almış beğenmiş, 20 yıldır 1 kg kuşbaşı almak için 45 km yol gidip dönüyor, yine de evinin altındaki zincir marketten alayım bu seferlik de demiyor. kötüymüş. onun kasabın eti gibi değilmiş. kadın balık almaya foça'ya gitti ya. balıkçısı foça'da ahshhkşş. köpük kolilere buzlaya buzlaya doldurup getirip evde dondurucuya koyuyor. burada satılanlar deniz balığı değilmiş.

    velhasıl, bu kutlu mayıs ayında iki günün biri doğum günü kutladığım için etrafımda ne çok boğa olduğunu fark ettim. hepsinin başka başka huyu suyu var. ancak bu yemek yemekten çılgın bi haz alma, güçlü tat duyusu, iyi yemeğe düşkünlük gibi olaylar hepsinde feci baskın. çok tatlılar.
  • diğer insanlar onları anlayamasa da boğa burcu insanları birbirlerini çok iyi anlar.. çoğu alıngan, hafif içine kapanıktır ama işin ilginci dışardan bunu anlamak zordur.. boğa insanı her zaman içinde bişeyler saklamaktadır.. arkadaşlıklarında temkinlidirler herkese kolay kolay güvenip açılamazlar onların güvenini kazanmak da zordur.. içgüdüleri kuvvetli değildir.. çok inatçılardır, empati yapmayı en iyi başaran burçlardan biridir.. mükemmelliyetçi, sevdi mi tam ve sonuna kadar seven, ailesine düşkün, işinde disiplinli ama liderlikten çok takım içinde çalışmayı tercih ederler, sanatçı ruhludurlar.. çoğu boğa burcu hayatında en az bir dönem sıkı bir rejimle zayıflama durumu geçirmiştir çünkü iştahlı yaratılmıştırlar..
  • gençler nasıl diyor: hastasınım...
    boğa burcu, "yapmıyormuş gibi yapmalar"ın ustasıdır. bir sebepten kafasına takılmayagörün *, sizi tam 500 gün tekmeler de, "ne iş" diye sorduğunuzda, "ne münasebet efendim, tikim var benim, ayaklarım sallanıyor..." diyebilir.
    inadından milim sapsa dinini değiştirmek kadar radikal bir şey yapmış gibidir. demek ki, inadı dinidir. ya da dini imanı inattır.
  • bu burcun insanıyla aynı kaptan birşey yenmez. film izlerken bir bakmışsınız sizin daha bir defa aldığınız cips yarılanmış. bunların eşitlik, adalet ve hatta acıma duyguları da yok olur yemek yerken. çözüm yenecek maddeyi iki ayrı tabağa paylaştırmak ve kendi tabağınızı ondan mümkün olduğunca uzak tutmaktır *
  • birbirinin zıttı karakter özelliklerini birarada taşıyan garip bir insandır. çoğunlukla insanlar onu anlayamaz. ya da çok yanlış anlar.

    -bir insan hem bu kadar tembel ve keyfine düşkün, hem de bu kadar hırslı ve çalışkan olamaz.
    -bir insan hem bu kadar içine kapanık, asosyal ve karamsar, hem bu kadar esprili, geveze, pozitif ve arkadaş canlısı olamaz.
    -bir insan hem bu kadar hayalperest hem bu kadar acımasızca gerçekçi bir kafa yapısına sahip olamaz.
    -bir insan hem bu kadar öküz gibi, sağlam ve taş kalpli, hem bu kadar zarif, duygusal ve sanatçı ruhlu olamaz.
    -bir insan hem para, gösteriş ve lüks manyağı olup, hem bu kadar bohem, doğaya, doğallığa düşkün olamaz.
    -bir insan hem bu kadar ağır kanlı olup, rutin ve sabit yaşam tarzından hoşlanıp, ani değişiklikten nefret edip, hem bu kadar spontane ve maceraperest olamaz.
    -bir insan hem bu kadar pısırık ve çekingen, hem bu kadar cesur ve atılgan olamaz.
    -bir insan hem bu kadar, yavaş, sakin ve sabırlı, hem bu kadar tahammülsüz, delice hızlı ve öfkeli olamaz.
    -bir insan hem bu kadar sıkıcı ve dümdüz, hem bu kadar renkli ve sürprizlerle dolu olamaz.
    -bir insan hem bu kadar gıcık, kibirli, ukala, hatta narsist olup, hem de bu kadar mütevazı ve tatlı olamaz.

    boğalarda oluyor ama.

    hani "ben sana ilk başta sinir oluyordum ama tanıdıkça çok sevdim, çok iyi bir insanmışsın" dediğiniz tipler vardır ya, boğalardır bunlar işte. hepsi değilse de, bir çoğu uzaktan soğuk, kibirli ve asabi görünür bu yüzden hep yanlış anlaşılırlar. böyle de bir acayiplik var bu burçla ilgili.
hesabın var mı? giriş yap