bleecker street

• simon & garfunkel'ın 19 ekim 1964 tarihinde insanlığa armağan ettiği şahane debut albümü wednesday morning 3 am'in 3. sırada yer alan parçası; albümün kesinlikle en güzel parçalarından. albümdeki 5 paul simon bestesinden biridir ayrıca.
  
  (bkz: #30320316) kesinlikle ama kesinlikle bir belle and sebastian şarkısı değildir efenim, inanmayınız, inananları uyarınız- zaten 10 küsür entryde simon & garfunkel'dan bahsedilmemiş olması bile ayrı bi ayıp naçizane gözümde, bu şarkı nasıl tanınmaz; tanıtılmaz? ^*- ''bu cümle'' dikkat çekmiştir; çünkü bu şarkı bir paul simon bestesidir. (aslında paul simon'ı en iyi öven söz de bu değil miymiş yahu?) çok farklıdır, ve evet ayrı bir güzeldir.
  
  bu çok zarif sözlere simon & garfunkel vokali eşlik ederse ne olur? kibarca bir kıyamet kopar tabii. bi yanda memleketim havasıyla bleecker street'i fısıldıyor duo kulağımıza, bi yandan armoni yapıyor yine zarafetten zerre taviz vermeden, gitar başka türlü konuşuyor, büyü bir saniye bile bozulmuyor. sonra usulca tekrar söylüyor duo:
  
  ''i saw a shadow touch a shadow's hand
  on bleecker street ''
  
  kesinlikle the sound of silence ayarında bir şarkı bu.^*
• manhattan'in en unlu sokaklarindan biridir. her istaha hitap eden yeme icme mekanlari ile dolu bu sokagin adi 18.yuzyilin sonlarinda yasamis hukukcu, edebiyatci anthony bleecker'dan geliyormus. ancak sokaga bleecker adi verilmesinin adamimizin yazarligindan cizerliginden hukukculugundan kaynaklanan avrupai bir sebebi oldugunu dusunuyorsaniz yaniliyorsunuz. sebep cok amerikanvari; sokak kahramanimizin arazisine kurulmus...
• sözleri de şu şekildedir;
  
  fog's rollin' in off the east river bank
  like a shroud it covers bleeker street
  fills the alleys where men sleep
  hides the shepherd from the sheep
  
  voices leaking from a sad cafe
  smiling faces try to understand
  i saw a shadow touch a shadow's hand
  on bleeker street
  
  a poet reads his crooked rhyme
  holy, holy is his sacrament
  thirty dollars pays your rent
  on bleeker street
  
  i head a church bell softly chime
  in a melody sustainin'
  it's a long road to caanan
  on bleeker street
  bleeker street
• öğrencilik günlerimin bol anılı caddesi.
• sehirdeki en favori sokaklarimdan biri. hayatin ta kendisi var. ve inan yaslanmak yok bleecker'da..
• ikilinin canlı söylediği bir kaydını bulamasam da , paul simon'un bbc için seslendirdiği bir performansı aşağıdaki linktedir :
  
  https://www.youtube.com/watch?v=_jj39spmf-0
  
  paul simon'un kısa bir açıklaması da vardır :
  
  bleecker street is a street in new york in greenwich village.
  and it has come to be more than just a street, it's come to be a metaphor for greenwich village.
  which is unfortunate ,
  because bleecker street is, well,
  littered with bad art galleries and pizza stands and
  it obscures some of the good things, some of the creative things that are happening in there.
• oncelikle burasi gercekten cok ama cok guzel bi caddedir. adini hatirlayamadigim bi butik otelin barinda mukemmel kokteyller icmistik. oldukca pahali bi oteldi ve konaklama fiyatlari cok ucuktu. burayi bulma sansiniz varsa mutlaka ugrayin ve biseyler icin. lobisini disardan gelen musteriler kullanamiyor. sadece direkt bara gecebiliyosunuz. yine adini hatirlayamadigim biyerde mukemmel tacolar yemistik. mutfak olarak mukemmel melez bi caddedir ve manhatttan'in en guzel restoranlari buradadir bence. tahminimce cok turistik biyer olmadigindan yerel halkin disinda cok fazla bilen yoktur.
• demo kaydı orijinalinden de güzel olan simon & garfunkel şaheseri.
  ruhumu dinlendiriyor resmen
• mad men‘in tartışmasız en iyi bölümü olan the suitcase‘in sonunda çalan huzur dolu şarkı.
• nyc de genellikle ogrencilerin ve sokagi bir sekilde kesfetmis sansli turistlerin dolustugu, her turden canli muzik dinlenebilen barlarin bulundugu, ayrica taksilerin kesinlikle queens bolgesine gitmeyi kabul etmedigi,bir iki dakika icin bile olsa gunduz vakti bira ve sigarayi ayni anda tuketmek icin bardan bira bardagi ile cikip sigara icme olayinin gerceklestirilebilecegi sokak.