bird

• alto saksafonun efsanevi ismi charlie parker'ı 1945 yılında bir caz klubunde canlı olarak dinleme $ansına erisen ve bu sansa eristikten sonra da bu filmi cekmeye karar veren clint eastwood'un, ödüllü mödüllü, bolca flashback'li ve cok ama cok karanlik^* tribute filmi. bir uyusturucu bagimlisi olan charlie parker'in hayatini, sahne disindayken cektigi acilari ve sahnede yarattigi mucizeleri, bir beyaz olan karisi chan parker'la yaptigi enteresan evliligini ve parker'in oldukca uclarda dolasan kisiligini anlatiyor. anekdotlar uzerinden gidersek, charlie parker tenturdiyot icerek intihar etmeye kalkistiginda ve bir psikiyatri klinigine yatirildiginda, doktor ve chan parker arasinda gecen diyalog muthis. doktorun onerdigi $ok tedavisine siddetle karsi cikan chan parker'a doktor sonunda "mrs parker, do you need a husband or a musician?" diye sordugunda chan parker soruyu "look, they do not separate!" diye yanitlar. bir baska sahnede ise chan parker "do you owe dizzy^* a phone call?" dye sordugunda ise charlie parker "i owe dizzy everything... except a phone call. he knows where to find me." der. bu sekanslar pek karizmatiktir. ayrica charlie parker'in "anybody can sing the blues! all you got to do is to sing one blues every set." demesi ve aslen bir trompet calicisi olan red rodney'i butun bir turne boyunca blues sarkicisi olarak tanitmasi ise sahanedir.
  filmin muzikal kiyagi ise charlie parker'ın sololarının eski ve cok kaliteli olmayan kayitlardan alinarak dijital olarak upgrade edilmesi olmus.
  charlie parker filmin bir bolumunde red rodney'e surekli olarak sahnede calmak zorunda kaldigi fakat surekli ayni seyi calmaktan fenalik gecirdigi icin gunun birinde cherokee'nin akorlarinda yaptigi bir degisiklikle ve kendince gelistirdigi yeni calis stiliyle nasil da yillarin cherokee'sinden yepyeni bir sarki yarattigini anlatir. deha dedigimiz sey de herhalde boyle bisiydir.
  charlie parker rolundeki forest whitaker ve chan parker rolundeki diane verona muhtesemler. izleyiniz.
• amerika'nın en hızlı yatırım alan projesi olan elektrikli scooter uygulaması. 4 ay gibi kısa bir süre içerisinde 2 milyar dolar yatırım alan bird temelde şu şekilde işliyor;
  
  şu an için kullanımda olan şehirlerin sokaklarına bird scooter'larını bırakıyorlar. telefon uygulaması üzerinden açılışı 1 dolar ondan sonraki her dakika için için 15-20 cent olmak üzere satın alım yapmak kaydı ile bulduğunuz bird'in kodunu okutuyorsunuz. ardından dilediğiniz şekilde gezip ya da ulaşımınızı sağlayıp istediğiniz yere de bırakıyorsunuz.
  
  eğer yakınınızda bird yoksa ayrıca uygulama size o an için şehrin nerelerinde bird'lerin olduğunu gösteriyor. isterseniz alıp evinize götürüp şarj ederseniz de uygulama size 5 dolar ödüyor. incelemek isteyen arkadaşlar için web sitesini alta bırakıyorum.
  
  link
  
  edit: yanlış belirtmiş olduğum fiyat bilgisi güncellendi. aşağıdaki linkten de eyaletlere göre güncel fiyatları inceleyebilirsiniz.
  
  pricing
• coşkusuz, obsesif ve içe dönük bir adamı anlatan; kar amacı güdülmeden, oldukça iddiasız, tek kamera ve oyuncuyla çekilen kısa film .
  
  filme ait pilot/deneme çekimine şu adresten ulaşabiliyorsunuz.
  
  çekim boyunca teknik yetersizliklerden dolayı oluşan kadraj ve görsel hataları mazur görüp izleyenler olabilir, olmaya da bilir. fazla beklenti içine girmeden, bağımsız ve amatör bir film olarak değerlendirilirsin isterim.
  
  bu pilot / deneme çekimine, hem storyline oluşsun, hem de sınırlarımızı ve kabiliyetlerimizi görelim diye başladık. açıkçası ortalarına kadar montajlamayı dahi düşünmüyorduk.
  
  nitekim ilerleyen süreçlerde; daha nitelikli içerik, profesyonel ekipmanlar ve insanlarla çekileceğini hedeflemekteyim.
  
  velhasıl anouar brahem hatırına dahi izlensin isterim.
  
  soru ve eleştiriler için yeşil renk favorim. ^*
  
  açık youtube link'i şöyle: https://youtu.be/rsbbkjchwxk
  
  ---
  edit: değerli mesajlara ithafen.
  
  bu pilot / deneme çekimine, hem storyline oluşsun, hem de sınırlarımızı ve kabiliyetlerimizi görelim diye başladık. açıkçası çekimin ortalarına kadar montajlamayı dahi düşünmüyorduk. bu yüzden gereğinden fazla sahne, geçiş ve amatör kadrajlar olduğuna ben de katılıyorum.^*
  
  ancak şunu belirtmem gerekir ki; genelde filmleri, müziklerine ve soundtracklerine göre yargılayan bir insan olarak, filmin scriptini dahi oluşturmadan önce bütün geçiş, zamanlama ve sahneleri, iniş çıkışlara, ölçülere hatta vuruşlara göre düzenlemek istiyorduk. bu sebepten dolayı da içeriği uzatmak zorunda kaldık.
• türkiye 'de olsa, safi demiri para eder deyip bir günde hepsini hacılarlar.
  
  https://www.youtube.com/watch?v=ebjskc7zlvs&t=
• kwoon-bird
  
  the day, that was the end
  bird in a cage
  my mind was heading
  down, down, down
  today, there's no cage to see
  just broken wings
  i can sing
  louder than crows, crows, crows
  
  you see, i found a tree
  to write these words
  to heal
  my deepest thoughts, thoughts, thoughts
  today, i'm no longer ill
  you are my wings
  i can sing
  higher than clouds, clouds, clouds
• the knife sarkisi, the knife albumunden:
  
  if i was a bird
  i would fly high over the world
  come home at night to your garden
  build a nest among the branches
  and i'll comb your hair with my beak
  
  if i was a bird
  i would count my time in pearls
  under my wings you'll find shelter
  you'll breed bugs and keep me well fed
  and i proclaim the reason why i'll have to fly
  
  but you wanted me to be a girl
  without feathers without urge
  then my wings quick dissappeared
  and left was only fear
  and i proclaim the reason why i'll have to fly
  
  proclaim the reason why i'll have to fly
  i'll have to fly
• kuşun türkçesi daha güzel, ingilizce bird kaba geliyor ve sanki kuşlara yakışmıyor.
• dead can dance 'ın kuş sesleriyle başlayan pek güzel bir parçasıdır. sanki ormanın ortasında çok uzak bir yerde sabah ayini yapıyoruz kuşlarla, böceklerle, çiçeklerle. tüm orman ahalisi etrafımızda sağa sola dans ediyor, mistik bir hale sarıyor etrafımızı.
• kuş
• ing. yavru,pilic
  (bkz: chick)