• çetin altan'ı severim. her şeyi iyi yapan insanlardandı: iyi bir yazardı, iyi bir gazeteciydi, iyi bir siyasetçiydi.

    ben onu tanımadan çok önce, yazdığı bir romanın filmini izlemiştim. çocuktum tabii, ama filmin müzikleri ve kahramanın cezaevinden çıktıktan sonra bir meyhanede içtiği o küçük rakı hiç çıkmıyor aklımdan. bir sahil kasabası mıydı bilmiyorum. masa örtüleri hangi renkteydi bilmiyorum. içinde canım lavantalar olan vazolar var mıydı... gündüzdü tabii, onu hatırlıyorum, karakterin çok mutsuz olduğunu da hatırlıyorum. daha önce hiç alkollü içki içmememe rağmen onun yerinde olmak isteğimi de... hatırlıyorum.

    sonra büyük gözaltı'yı okudum. (curvaturkey`'e içelim.)
  • 1987 yılında ümit elçi tarafından filme çekilmiş çetin altan romanı: http://www.youtube.com/watch?v=flu5x51yxu8
  • bu filmde zuhal olcay öyle bir karakteri canlandırır ki, daha önce zuhal olcay'ı hiç öyle izlemediğinizi düşünürsünüz. ama yakıştıramazsınız ona. çünkü o hep asil, aydın, klas kadınları canlandırmalıdır.
  • cetin altan'ın aynı adlı romanından 1987 yılında sinemaya uyarlanan ve başrollerinde aytac arman, zuhal olcay ve sahika tekand'ın oynadığı film.

    film, garip korkular içinde yaşayan ve siyasi bir suç nedeniyle tutuklanmış olan bir düşünce suçlusunun ruh halini ve çevresindeki insanlarla olan ilişkilerini ele almaktadır. filmi asıl ilginç kılan, sinemalarda şartlı gösterimine izin verilmiş olmasıdır. yani halk arasında bilinen deyimi ile sansürlenmiş olması. şartlı gösterim aşağıdaki sahnelerin çıkması ile yapılabilmiştir ki bunlar türkiye'nin hangi günlerden geçmiş olduğunu göstermesi bakımından hayli ilginçtir.

    -rüyasındaki işkence sahnesi, hapishanedeki pencere önünde çok uzun süren bağrışmaları duyma sahnesi
    -hapishanede, ziyaretçi gelen kadın göğüslerini açtıktan sonra bir diğer adamın mastürbasyon sahnesi ve onun götürülüş sahnesi
    -annesiyle konuşurken, babasının mezarında içki içtiğini ve mezarlıkta iki kişinin birbirleriyle "düzüştüğünü gördüğünü" söylediği sahnelerin konuşmaları
    -karısı ile yatakta gece cerayan eden cinsel ilişki sahnesi

    kaynak: kültür ve turizm bakanlığı kütüphanler ve yayımlar genel müdürlüğü internet sitesi
  • selda'nın özgürlük ve demokrasiyi çizmek albümündeki son, kısa ve enstrümantal olmakla beraber dinlemesi iç parçalayan parçadır.
  • okunurken aklın bir köşesine albert camus'un yabancı'sını getirten çetin altan'ın kaleminden çıkan bir eserdir.
    ''şezlongun üstünde yer çekimsiz kalmış gibiydi. şu anda basküle çıksa ağırlığı yoktu, aynalara baksa gölgesi...'' ve
    ''evdeki yalnızlığın hoş bir özgürlüğü vardı.'' cümleleri ile de yapılan tahlillerle bir kütle şeklinde zihne oturmuştur.
  • darbeler ardında yaşanan baskıları konu alan hacmi ince ama içeriğı kalın çetin altan romanı. çetin altan’ın okuduğum ikinci romanı, ve bu roman bana daha kasvetli, daha yorucu, ağır geldi. dilinden veya üslubundan değil, anlattıklarından dolayı. bana bir de kafka‘nın dava romanını anımsattı. mutlaka okumuştur kafka’yı çetin altan, ve bu romanındaki kasvetli havada kafka bulutlarının ağırlığı kaçınılmaz muhakkak. ikisini ardarda okursanız ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.
  • ümit elçi tarafından aynı isimli kitaptan uyarlanmış film
  • bu kitabın sinema uyarlanmasında aytaç arman,zuhal olcay ve şahika tekand gibi isimler oynamaktaydı.
  • ilk basildigi yillarda toplatildigi soylenen kitap. benim okudugum edition o toplatildigi yillardan kalan bir taneydi. klasik olarak etrafi gazetelerle kapliydi desifre olmamak icin
hesabın var mı? giriş yap