• bipolar bozukluğun görülme oranı 1/70'tir.

    kişinin duygudurumu mani ve depresyon olarak iki uç arasında gidip geldiği için bu hastalığa iki uçlu bozukluk adı verilir. bipolar bozukluk, duyguları etkilediği için, bir duygudurum bozukluğu olarak tanımlanır.

    alkol ve madde kullanımı, bedensel sorunlar ve intihar eğilimi en sık görülen belirtileridir. ilaç tedavisi ve psikoterapi ile mani ve depresyon dönemlerinin geçişleri kontrol altında tutulabilir.

    mani dönemlerinin en yaygın belirtileri; hastanın sonuçlarını düşünmeden dürtüsel hareket etmesi, aşırı coşku, kendini ve yeteneklerini abartması, çok konuşması, uyku düzensizliği ve öfkedir.

    depresyon dönemlerinde ise; hastalar hiçbir şeyden zevk almaz, odaklanma problemi yaşar, karar vermekte güçlük çeker, suçluluk duyar ve intihar eğilimi artar.

    mani ve depresyon dönemleri günlerce sürebileceği gibi haftalarca da sürebilir.

    her iki dönemin de birlikte yaşandığı dönemlere karma dönem denir ve bipolar bozukluk tanısı konmuş hastaların %40'ı bu dönemleri bir arada yaşar.

    bipolar bozukluk; tip 1, tip 2, siklotimik bozukluk (cyclothymia) ve diğer bipolar bozukluklar olarak 4 tiptir. bipolar 1'in görülme sıklığı %0,8-%1,6 iken; bipolar 2'nin görülme sıklığı %0,5'tir.

    bipolar 1 ve 2 arasındaki fark, manik atakların şiddetidir. tip 2'de hipomani denilen ataklar görülür ve tip 1'e göre daha hafiftir. bipolar 1 tanısı konması için en az bir manik atak geçirilmiş olmalıdır. bu dönemde coşkunluğun yanında maninin en az üç belirtisinin bulunması ve bunların en az bir haftadır sürüyor olması gerekir. coşkunluk yerine kolay öfkelenme durumu varsa, diğer belirtilerin en az dördü bir haftadır sürüyor olmalıdır. kişi hiçbir depresyon belirtisi göstermemiş bile olsa, en az bir manik atak geçirmiş olması, depresyon dönemi de geçireceği varsayımına dayanarak bipolar bozukluk tanısı konması için yeterlidir. manik atak geçiren hasta, kontrol altında tutulmak için hastaneye yatırılabilir. bipolar 2'nin manik atakları daha az şiddette olduğu için, sadece depresyon dönemlerinin belirtileri gözlemlenerek çoğunlukla bipolar 2, depresyon ile karıştırılır.

    bipolar bozukluk 15-19 yaşları arasında başlasa da hastalık tanısı konulması çok uzun yıllar alabilir. bipolar bozukluğu tespit edebilecek herhangi bir laboratuvar testi yoktur ancak yapılan tahlillerle diğer ihtimaller elenir ve endüksiyon yöntemiyle tanı konur.

    bipolar bozukluk tanısı konmuş hastalarda, mani ve depresyon dönemlerinin seyri değişiklik gösterir. bazı hasatalarda mani-depresyon-ara dönem döngüsü varken, bazı hastalarda depresyon-mani-ara dönem döngüsü görülür. ayrıca döngü hızı da hastadan hastaya değişiklik gösterebilir.

    bipolar bozukluk kalıtsal bir hastalıktır. bipolar bozukluk tanısı konmuş hastaların %20'sinin birinci dereceden akrabalarında herhangi bir duygudurum bozukluğu görülür. bu kişilerin %8'inde bipolar bozukluk, %12'sinde ise major depresyon görülür. bipolar bozukluk tanısı konmuş hastaların, bu hastalığı çocuklarına geçirme olasılığı %8 iken, herhangi bir duygudurum bozukluğunu çocuklarına geçirme olasılığı %20'dir.

    bipolar bozukluğun en etkili tedavi yöntemi ilaç tedavisidir. manik atak ya da depresif atak yaşamış hastaların sonraki iki yıl içinde bir başka atak yaşama ihtimali %60, sonraki 4 yıl içinde %75 ve sonraki 5 yıl içinde %90'dır. ancak ilaç tedavisi uygulanan hastalarda bu ihtimal, ilk ataktan sonraki 3 yıl içinde %33'e düşmektedir.

    ilaç tedavisinde, akut evre ve sürdürme evresi olmak üzere iki evre vardır. akut evre, varolan atak dönemini sonlandırmak için daha çok ve daha yüksek dozda ilaç verilen evredir. sürdürme evresi ise, bir sonraki atağı önlemek amacıyla daha düşük dozlarda tedaviye devam edilen evredir. akut evre yaklaşık 3 ay sürer ve bu dönemde hastanın bir süre hastaneye yatırılması gerekebilir. sürdürme evresinin ise önceden belirlenmiş kesin bir süresi olmaz.

    bipolar bozukluk tanısı konmuş hastaların yaşamları boyunca ilaç kullanması gerekmektedir. ancak gebelik durumunda ilaç tedavisi kesilir ve doğumdan sonra yeniden başlanır.
  • never give up on someone with a mental illness. when "i" is replaced by "we", illness becomes wellness.
    - shannon l. alder
  • depresyon halinde bir orman dolusu fil ceplerine doluşmuş "haydi atla atla" diye bağırırken beyninin içinde, mani döneminde el ele verip halaya dururlar, onlarım gürültüsünden kendi düşüncelerine odaklanamazsın bir türlü.

    depresyon halinde tüm maymunların sana küsmüş, hepsı ayrı bir köşeye çekilmişken, mani döneminde her birinin elinde bir davul halay çeken fillere ritm tutarlar.

    depresyon halinde kalbini kemiren tavşanlar o acıyla ağlasan bile rahatlamazken, mani döneminde duracell pili yutmuş gibi beyninin içinde sürekli ordan oraya koşturup seni gecenin/sabahın bu saatinde bile uyanık tutarlar.
  • mani döneminde hayvanlar gibi acıkıldığı, yemeklere doyulmadığı doğrudur. ne var ki sular azcık durulunca yeniden sağlıklı beslenme ve spora dönecek motivasyon da had safhada olduğu için sorun olmuyor. yoksa durum fena olurdu.
  • (bkz: monopolar)
    (bkz: dipolar)

    (bkz: unipolar)
    (bkz: bipolar)
  • çok yakından tanıdığım 2 insanda olduğunu ogrendigim ve öğrenince de beynimden vurulmuşa döndüğüm hastalık. birisi kuzenim birisi de abim dediğim bir adam. fiziksel rahatsızlıklar başka bir şey, allah düşmanımın başına böyle bir durum vermesin o derece kötüdür.
  • yine geliyor, hissediyorum.
  • bazen çok ağır geliyor, deli olmanın yükü
  • sevgilin bipolarsa çelik gibi bir psikolojiye sahip olman gerek.. hastalığı biliyorsan yönetimi bir nebze daha kolay eğer bilmiyorsan her tavrında ya da hareketinde yüzüne yüzüne yumrukları yiyorsun
  • hastalığın adı "kafadan kırıklık" olsaydı muhtemelen 1 tane bile bu hastalıktan muzdarip birini bulamazdınız. böyle de tuhaf bir ülkeyiz.
hesabın var mı? giriş yap