• "olm oralar çok zor, bi de cephane çok az."

    oyunun özeti budur. yaklaşık 2 saat oynadım ama pek fazla ilerlediğim söylenemez. peki neden? tırsıyorum oğlum işte. leş bir laboratuvarda ortalıkta kimse yok diye rahat rahat masadaki item'leri topluyorum. soldan başladım toplamaya. en sağa geldiğimde psikopat doktorun teki karanlığın içinde, çıt çıkarmadan, elinde döner bıçağıyla bana bakıp "what the hell are you doing!" deyip saldırınca manuel olarak gamepad'e titreşim verdim. ben hayatımda bu kadar tırstığımı hatırlamıyorum. kapattım little big planet oynayacağım.
  • sırf konusu için bile defalarca oynanması gereken oyun. buna rağmen yapımcılar grafik, atmosfer, müzik, oynanış gibi özelliklerin hepsinin hakkını vermiş. andrew ryan ın ütopyası mutlaka görülmeli.

    --- spoiler ---

    would you kindly click $ukela!

    --- spoiler ---
  • başıma bir şey gelmeyecekse half-life'tan da iyidir. bi kere 3.'sü var.
  • ugruna afgan dede'ye onca para sayip yeni bir sistem toplatabilecek ve bunun karsiligini sonuna kadar verecek bir oyundur bioshock.oyun olmasina oyundur da,oyunlugu sadece isimde kalmaktadir,bana sorarsan oyun tarihinin magnum opus'udur,ince ince islenmis senaryosuyla,en ufak grafik detayiyla,o olaganustu atmosferi ve bu atmosferin fon muzigiyle.tum bu ozellikler dusunuldugunde,gonlumde ve harddiskimdeki yeri sarsilmayacak oyunlarin arasina birinci siradan girmis,ingiltere muzik chartlarinda 420 hafta bir numara kalarak beatles'in rekorunu kirmistir.

    imdi,biz boyle konusuyoruz ya; magnum opus diyoruz,gonlumuzde yer edindi diyoruz,ugruna yeni bir sistem alinir bile diyoruz ama bu derde dusmemisler bizim sesimizi duyamiyor.disardan bakan (ve hatta belki de gobegini kasiyan) ahmet abi icin bu bir "vurma oyunu"dur,yaptigin yegane sey w-a-s-d tuslariyla yon,mouse ile hedef belirleyip mouse'un sol tusuna basmak ve uzerimize gelen lanet zombileri oldurmekten ibarettir.kaldi ki bu ahmet abi,ara sira internet kafe'ye gitmis,"kantir acsana,kuik yuklu mu burada" vb sesler cikararak,oyun dunyasina cok da uzak bir insan olmadigini bize gostermistir.

    amma ve lakin,bir oyunun asla sadece bir oyun olmadigini bilen bizler,bir bilgisayar oyunun en az bir film kadar,bir kitap kadar dolu bir sanat eseri oldugunun farkina varmis ve kimilerince hikikomori,kimilerince salt bagimli,kimilerince de dupeduz dangalak oldugu yonunde elestiriler ve tanimlara maruz kalan; tum bunlara ragmen sanitarium,grim fandango,planescape torment gibi oyunlardan edindigimiz o derin bilgelik ve doluluk ile sessizce tebessum edip mouse'un sol tusuna basmaya devam ediyoruz.bilinmez ki ahmet abi yok iken biz evin butun isiklarini kapatip perdelerini ortuyor,o ilahi oyunun bes dildeki copyright anlasmasini okuduktan sonra oyuna basliyor,ve detay aramaktan bitap dustugumuz anlardan birinde,hoparlorlerimizden gelen kisik ve yavas yavas yaklasan sesin ne oldugunu anlamaya calisirken duvara dusmus bir golgeden irkilirek arkamiza bakiyor,ellerinde hook'lari yuzumuzu paramparca etmeye hazir bir splicer'i gorup tabiri caiz ise oturdugumuz bilgisayar sandalyesine dolduruyoruz.

    son zamanlarda bir cok populer televizyon dizisinde gormeye alistigimiz o vurucu plot twist'lerin bin kat daha vurucusunu gormekten buyuk bir zevk aliyoruz,ustelik bu plot twiste ulasirken harcadigimiz eforun bir diziyi izlerken harcayabileceginiz efordan daha fazla oldugunu bilmek bizi tatmin ediyor; o koca koca bouncer'lari,big daddy'leri bosuna dovmemisiz diyoruz,hard'da oyun oynamanin tadini bilenleriz biz.herhangi biri,ya da herhangi bir oyuncu bu tadi tanimaz,o tatminin nasil bir ofori yarattigina sahit olmamislardir,zaten coguna gore de oyun oynamak aptalca bir seydir ve biz birer aptalizdir,oyunlarin derin muhteviyat barindirmasi mumkun degildir ve derin muhteviyati arayabilecegimiz yegane yerler sacma sapan ciglikteki dandik dergiler,zorlama siirler falandir.oysa ki biz bu onyarginin onumuzde nasil toza ve dumana karistigina sahit oluruz,salvador dali maskeli kotu adamin,strauss'un vienna vals'iyle merdivenlerden havai fisekler esliginde asagi inmesini izlerke; ,tokat gibi bir sahnedir ve insan oglunun yazabildigi bu en guzel vals esliginde,uzerimize akan onlarca splicer'a da tokat atmak manyakca bir doyum sunar,belki de en fazla entelektuelligimize.

    iste,bir oyundur ama,boyle bir oyundur bioshock.ah,vurucu sonuyla pek acik kapi birakmasa da,ikincisi gelsin would you kindly? demekten kendimizi alikoymamiz mumkun degil.
  • oyunun 1.1 versiyonunu taze bitirmiş olarak hemen görüşlerimi yazayım;

    öncelikle ota boka bok atan sözlük halkının entry'lerinden rahatsız olduğumu ilan etmek istiyorum. oyunu, kendine has oyun motoru yok diye eleştiren bile var yahu.

    çok kolay olduğundan bahsedilmiş. bunun nedenin de öldüğümüzde vita-chamber'larda tekrar canlanmamız olduğu dem vurulmuş. options'a girip vita-chamber on/off kısmını gören olmadı mı acaba?

    ben kapamadan oynadım, ama nasıl olsa ölünce kayıpsız canlanacam diye de rahat davranmadım. çatır çutur harcadım medic'leri. o yüzden ne dolar zengini oldum ne de alışveriş yaparken o kadar rahat davrandım.

    system shock 2'yi de, deus ex'leri de oynamış biri olarak konsolların piyasanın içine ettiğinin farkındayım ve bioshock'un gameplay hadisesi bu doğrultuda yumuşamış. bu artık eski pc oyuncularının kabul etmesi gereken bir şey, malesef. deus ex 1 ile deus ex 2 arasında bile inanılmaz bir fark vardı, bu tip oyunların konsollar için yumuşaması örneği ilk değil yani. (bu tip derken cyberpunk, fütürüstük fps/rpg türündekiler. yoksa tonla örneği var. morrowind->oblivion mesela)

    bioshock konsollaşmaya bence kendince iyi dayanmış bile. vita-chamber olayı options'tan kapatılabiliyor. plasmid ve tonic sayısı doyurucu olmuş, haliyle sayısız kombinasyon çıkar. ama sorun burada işte, bu kombinasyonların çoğu işlevsiz. bence yapımcılar pc oyuncularından utanmasalar oyun çok daha az özel güç ile çıkardı. kaçımız decoy kullandı ya da düşmanları birbirine düşüren plasmid'i? oyunda kullanılan plasmid'ler belli, elektro, ateşli parmak (favorim) ve bir de tabiki force push. yani direk olarak hasar verenler ya da direk olarak hasar vermeye zemin hazırlayanlar; silahla combo halinde kullanılanlar. keza tonic'lerin de birkaçı işe yarıyor ve gerisi de olmazsa hiçbir şeyi değiştirmiyor.

    bunlardan dolayı oyuna bok atacak halim yok zira, bazı şeyleri sevebilmek o konuda biraz bilgi istiyor sanırım, mesela oyunlarda, bir miktar oyun kültürü gerekiyor sevebilmek için ve gereksiz yere bok atmamak için. planescape torment'a da bok atan nice insan gördüm ben...

    ayrıca system shock'ta her köşeyi altımıza doldurarak döndüğümüz doğruydu, ama bu olay 9 sene önceydi.
    half life'ı yarım saatten fazla oynayamazdım bir oturuşta. o kadar etkiliyordu. bunun nasıl zevkli bir olay olduğunu yaşayanlar bilir. bir oyundan ölesiye korkmak o oyundan ölesiye zevk almaktır. ama zamanda 9 sene savrulunca işler pek öyle gitmiyor. bioshock'u o devirde oynasaydım big daddy o boğuk iniltisini çıkarıp üstüme hücum ettiği anda alt+f4'e sarılacağıma eminim. şimdi soğuk kanlılıkla shotgun'uma sarılıyorum.

    atmosfer bakımından elimizde bir mihenk taşı duruyor.

    müzikler oyunun en keyif aldığım noktalarındandı. retro mekanlarla nasıl uyuşmuş öyle... çok çok güzel.

    sesler şaheser. gerek çevre sesleri gerek seslendirmeler. her oyun ses bakımından bioshock'u örnek almalı.

    konsept bir oyun için muhteşem olmakla birlikte hikaye güzel derecesinde kalıp muhteşemliğe erişemiyor. rapture fikri inanılmaz. şehrin barındığırdığı fikirler inanılmaz. en yaratıcı fikirlerin deliliğe meyilli insanlardan çıktığı doğru. andrew ryan ve yanına topladığı bilim adamlarıyla sanatçılarda bu meyillilik birazcık ilerlemiş durumda. dışarıya soyutlanmış, sansürsüz bir toplumun yazgısı böyle mi olacaktır gerçekten, merak etmeden duramıyor insan.

    hikaye hakkındaki görüşlerimi spoiler içinde vereyim:

    --- spoiler ---

    hikayedeki dönüş noktası güzel ama tahmin edilebilir. atlas'tan bir yamukluk çıkacağını en başından beri tahmin ediyor insan. en azından rapture gibi deliler kumpanyası olan bir şehirde normal bir adamın varlığını sorguluyorsunuz.

    andrew ryan, atlas'ın fontaine olduğunu bilmiyor çünkü fontaine kendine bir çatışmada öldürüldü süsü vermiş.
    inanılmaz bir egoya sahip ryan. fontaine'in atlas olduğunu bilmiyor, bizim kim olduğumuzu bilmiyor. hatta başlarda cia ajanı zannediyor. sonunda ise tüm olayı kendi başına çözüyor. (atlas'ın fontaine olduğunu anlıyor mu emin değilim.) would you kindly'nin sırrını çözmesine rağmen tanrısal egosu sayesinde, bu emri kullanarak (would you kindly'nin de bir emir olması ayrı bir ironidir.) kendini bize öldürtüyor. deli andrew ryan... oysa git kendini bir big daddy'nin ayaklarının altına at da diyebilirdi, tıpkı fontaine gibi.

    oyun boyunca would you kindly'e benim de dikkat etmemiş olmam aslını öğrenince insanı gülümsetiyor.

    fontaine bir yerde bizde ryan'ın genlerinden olduğunu söylüyor. daha öncesinde ise ryan'ın bir fahişeyi hamile bıraktığını öğreniyoruz. başka kişilerin ayarlamasıyla olmuş bir olay (fontaine miydi? hatırlayamıyorum tam.) öyleyse andrew ryan'ın babamız olma ihtimali var. aklıma takılan şey, suchong'un hızlı büyümeyi gerçekleştirip gerçekleştirmediği. acaba bizim adam böyle bir deneye de maruz kaldı mı?

    suchong, çalışırken kendini rahatsız eden bir little sister'a vurduktan sonra bir big daddy tarafından belinden çatırdatılarak öldürülüyor.

    oyunun sonu sönük kalmış malesef. iyi sonla bitirdim. mutluluk fışkırıyor mübarek. aceleye getirilmiş diye düşünüyorum.

    --- spoiler ---

    bioshock, ütopik bir uygulamanın nasıl kara kara ütopyaya dönüştüğünün oyunu olmuş. her zaman çıkmıyor böyle oyunlar. bok atmayın, itaat edin. *
  • son zamanların en hoş hikayesi.

    uzun zamandır görememiştik böylesi doyurucu bir senaryoyu, böylesi içine alan ve hatta içinden çıkmak istenmeyen bir atmosferi.
    bioshock biz oyuncuların, oyun severlerin de diyebiliriz, uzun zamandır karşılaşmadığı şeylerle buluşturuyor. önüne geleni vurmaktan başka bir işlevi olmayan, sadece oyunun engine 'ını oyun motoru sergilemek için piyasaya sürülen,birbirinin kopyası ve içi boş oyunumsular.

    peki bioshock neden değişik ve hatta özel?

    öncelikle uzun zamandır görülmeyen derinlikte bir senaryoya sahip. tamam belki bir david lynch filmi içerisinde değilsiniz ama uzun zamandır, din,inanç,güç ve tutkular üzerine bu kadar samimi bir senaryo ile karşılaşmadık *
    kendi ütopyasını gerçekleştirmek adına, dünyanın önde gelen aydınlarını,bilim adamlarını, edebiyatçılarını, okyanus altında kuran iş adamı ryan, oyun boyunca pek çok şeye dikkat çekiyor.
    ''gökte yaşayan bir büyük adama inanmıyorum, sadece insan'' diyor.
    ''bu şehir su altında kurulması imkansız değildi, başka bir yerde kurulması imkansızdı'' diyor.
    ''insan üretir cenneti ve parazit * ise payım nerede der?!''

    bunlar oyun boyunca duyacağınız, okuyacağınız pek çok altı çizilesi cümlenin belki de en basitleri.

    karşımızda insan kusursuzluğu adına yaratılan bir ütopya , elde edilen büyük başarılar ve bilimsel gelişmeler ve yine insan 'ın özündeki aç gözlülük yüzünden gidilen büyük yıkım var.

    oyunun grafikleri -ki muhteşem-, hikayenin içinde olmanızı sağlayan başarılı müzikleri ve insanı gerim gerim geren atmosferi ise sadece yan malzemeler.

    karşımızda son yılların en lezzetli hikayesi ` :oyunu` var.

    kaçırmayın!
  • hani kitap okumayi veya film izlemeyi seversiniz ama ar$ivinizde bulundurmayi hak edecek film veya kitap sayisi 10u gecmez ya? i$te bu oyun, yapilan kaliteli oyunlari oynamaktan haz duyan oyunseverlerin, ar$ivlerine eklemesi icin yapilmi$tir, daha dogrusu vahiy edilmi$tir.

    ----spoiler----
    big daddy'leri oldurmeden once, little sisters ile oynayi$larini izlemenizi tavsiye ediyorum. oyun aleminde boyle bir distopya yok!! keyif mi alayim yoksa hallerine kederleneyim mi karar veremedim? bu nasil bir $ehir? bu ne bohem? bu ne manyak ya$am tarzi yahu?
    ----spoiler----
  • gecenin bir vaktinde oynamaya basladigim ancak daha ilk 10dakikada tirsarak kapattigim oyun. aslinda bu tarz oyunlari oynamayi beceremem cunku sanirim kendimi cok kaptiriyorum aniden cikan birseylere. hele de atmosfer karanlik olunca. bu oyuna neden baslamayi dusundum dersem, serinin son oyununun gorselleri beni cok etkiledi ve ben de onla baslamaktansa seriye en bastan bir bakayim diye satin aldim. umarim yarin sabah daha bir oynanabilir gelir benim icin. olmadi artik annemi de alirim yanima.
  • "dostum oyun demişsiniz ama bu bir sanat eseri" dedirtendir. rapture'a staj başvurusu için marmara'ya onlarca mantar kapaklı cam şişe içinde not atmama rağmen geri dönülmemiş olmasını terbiyesizliğe bağlıyorum. demek ki etik yoksa terbiye de olmuyormuş. yazık...
  • #15299841

    afedersiniz ama;

    --- spoiler ---

    sikeyim böyle dişçiyi.

    zaten odayı gördüğümde sezmiştim bir bokluk olduğunu. sis vurduğu anda geri kaçtım. ama call of booty ağır bastı. ha dedim ne güzel, yeni birşey var.

    aldım o iksir midir perk midir ne sikimse artık. açıklamalar çıktı. he neymiş bu diyip okudum. iyiymiş dedim, güzel oyunmuş.

    arkamı döndüm.

    ben böyle küfür ettiğimi hatırlamıyorum arkadaş.

    direk oyunu sildim lan. bilgisayarı da komşu çocuğuna hibe ettim. entryi kalorifer peteğinden giriyorum.*

    --- spoiler ---

    aklımı sokakta mı buldum oğlum ben.
hesabın var mı? giriş yap