• --- spoiler ---

    babası billy'nin bale dersi aldığını öğrendiğinde "manyak mısın oğlum, bırak bu işleri, erkekler dans etmez" diye köpürüyor. bunun üzerine billy, "senin neye kızdığını biliyorum ama baletler ille de yumuşak olmuyor, sporcular kadar fit olanları var, mesela wayne sleep" diyor.

    oysa wayne sleep açık eşcinsel, işin esprisi burada.

    --- spoiler ---
  • an itibari le tnt adlı kanalda "dans etmenin sırrı" adıyla gösterilmekte olan film. bu ne biçim bir isimdir kardeşim, çok mu aradanız, en büyük ustamdı, döner tekmenin sırrı sanki 5. sınıf hong kong filmi mi lan bu, isme bak anasını satayım, filimden soğuttunuz lan. allahtan film iyi.

    edittin: gene izlettirdi kendini billy. final sahnesi ve ilgili sahnedeki eserin tamamı.
  • hiç bitmesini istemeyeceginiz, "banane billy uçup dursun ya" diyeceginiz film.

    --- spoiler ---
    hele bu filmin sonunda billy'nin "kugu" oldugu sahne...billy'nin yerden ivme aldigi anda babanin da aglarken nefesini tutmasi ve son karede billy'nin kendi deyimiyle "havadaki elektrik "olmasi... ben de filmi izlerken babayla ayni tepkileri verdim ve sanki billy benim de oglummus gibi zirlayip durdum.
    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---
    billy'nin babasının durham'dan hiç çıkmamış ve londra'ya hiç gitmemiş olmasını

    -londra'da maden yok ki...

    şeklinde çok sade bir replikle, tüm filmi özetlercesine akıllara kazıdığı,
    yeni nesil genç maden işçilerinin kot ceket giyme modasına kadar detaylara dikkat edildiği
    ingiliz işçi sınıfının durumunu incelikle dile getiren nadir filmlerden.
    --- spoiler ---
  • vakt-i zamanında "pearl harbor'un galasına harcanan para billy elliot'a ayrılan bütçeden fazla" denilmiştir, buradan da bir kez daha görürüz ki bol para harcamak güzel film çekmeye yaramıyor..
  • en büyük tahribati billy'nin otobüsün icinden agabeyine seslenmeye calistigi sahnenin yaptigi, hollywood sululugundan eser tasimayan, cok alakasiz bir günün ögle saatlerinde öylesine gidip boyumun ölcüsünü almama vesile olmus güzide film. bir nevi ingiliz ucurtmayi vurmasinlar'i.
  • --- spoiler ---

    mrs wilkinson'ın kızı debbie ve billy birlikte baletlerden konuşarak yürürken, debbie elindeki sopayı duvara sürterek ilerlemektedir. bu esnada ikilinin yürüdüğü caddeyi kesen yol, güvenlik nedeniyle sanki orası hiç yolla kesilmiyormuş gibi polisler ve onların zırhlarıyla caddeye sıfır olarak kapatılmıştır. debbie de orası tamamen duvarmış gibi sopasını polislerin zırhına sürte sürte, lann dur ses değişti bu sopa neye değiyor demeden konuşmaya devam eder, geçerler oradan. düşündürücüdür, değil midir ?

    --- spoiler ---
  • unutulmaz sahneler:

    baba, koşarak madenciler sendikasına girer. sevinçle billy'nin bale okulunu kazandığını söyler. madencilerin yüzleri çarşamba pazarı gibidir. biri babaya döner: "duymadın mı?" der "sendika greve son verdi, madenlere geri dönüyoruz!"

    hiçbiryer değil, en acıklı sahne burasıdır.

    mükemmel bir filmdir. salt bir çocuğun savaşımını değil, toplumun bir katmanının savaşımını verir. çocuk o savaşım içinde kendininkini yürütür, diğerlerine göre daha şanslıdır, daha cesurdur belki de.
  • --- spoiler ---

    kendi hayatinda bogulmaya devam eden mutsuz dans hocası ve sendikalari direnislerinde pes ettigi icin madenlerine geri donen baba ve agabeyin kasabasindan kucuk bir cocugun dans ederek kacisinin* oykusu... filmin son sahnesinde elektirik olup ucan billy bu kadinlik, erkeklik ve sinif durumlarindan arta kalan basarisizlik ve umutsuzluk hikayelerini bir anlik unutturur gibi oluyor ya da olamiyor.

    gonul isterdi ki bale hocasi tutkularini gerceklestirsin, kendini aldatan kocasini bosasin; baba ve agabey sinif mucadelerinde basarili olsun, ve billy de dans etsin...nasil goldman dans edemedigim devrim devrim degildir dediyse zamaninda, devrimsiz edilen dans da dans olmasin.

    --- spoiler ---
  • arka planda madencilerin grevini anlatır ve thatcher'in politikalarını irdelerken, ön planda bir çocuğun var olma mücadelesini anlatması, bunu yaparken de kahramanımızın arkadaşı michael'in 11 yaşında babasına imrenip de evde kadın elbiseleri ile dolaşarak eşcinselliği keşfetmesini anlatan, hepimizi büyükanneye aşık eden film.

    boynuzlanan bale öğretmeninin hayattaki başarısızlığını kendisine hırs yapmakta kullanıp, kahramanımızın ailesi ile de çatışmayı göze alarak, dans öğretme çabasını sürdürmesi ve bunu yaparkenki kararlılığı takdire şayandır.
hesabın var mı? giriş yap