• insaniyet sıralaması bakımından ;

    1) e&y
    2) kpmg
    3) pwc
    4) kardeşler limited.

    ulan deloitte... koymuyorum lan seni listeye. resmen dişlerine bakıp adam alıyosunuz!

    eksici edit: partner yalakasının teki eksilemiş. deloittecular burada fink atıyo galiba. biz de harıl harıl çalışıyolar sanıyoruz. hepten gözümden düştünüz marabalar.
  • metal muzikte 1980'lerde thrash metali populer hale getirmis ve metalin bugun hala populer olmasinda amerikan kitasindan en cok katkida bulunmus 4 gruba verilen isim. bu 4 grup alfabetik olarak anthrax, megadeth, metallica ve slayer olarak siralanabilir. 4 grup da thrash metalin onculeridir. bu gruplardan megadeth, metallica ve slayer bay area'dan gelme gruplardır ve birbiriyle organik bağları vardir. metallica'da baya ön planda olan söz müzik yazıp ve soloları atan dave mustaine gruptan kovulunca megadeth'i kurar. megadeth'in ilk donemlerinde slayer'dan kerry king gitarist olarak gorev yapar. anthrax new york çıkışlı haliyle ve diğer üçüyle hiç eleman alışverişi yapmaması nedeniyle biraz sırıtır. ancak anthrax'ın beyni scott ian ortam insanidir ve 3 grupla da yakin iliskileri vardir ozellikle metallica elemanlari ve dave mustaine'le kankadir. dave mustaine zamaninda ben scott'a scott'cim sen bu lavuk vokali koy yerine duzgun birini al demistim scott da gitti belladona'yi aldi o grup costuysa benim sayemde diye bir laf etmistir (kaynak imge yayincilik anthrax mini kitabi) ancak bu demeci scott ian'la dave mustaine'in yakin dostlugunu belirtmekten oteye ciddiye alinmamalidir cunku dave muhtemelen cogu konuda yaptigi gibi sıkıyor olabilir.

    bu 4 grubun big 4 olarak anılmasının başlıca sebebi aynı tarzda müziği icra edip hepsinin yakın zamanda ciddi şekilde patlamasıdır. metallica çoğu otorite tarafından başyapıtı kabul edilen master of puppets'ı, slayer klasik imzası haline gelmiş reign of blood'ı ve megadeth de ilk büyük patlama yaşadığı peace sells... but who's buying albümünü 1986'da çıkarmıştır. big 4 arasında hep geriden gelen anthrax da konserlerin vazgeçilmez şarkıları among the living, caught in a mosh, i am the law, n.f.l. ve indians gibi parçalarını barındıran among the living albümünü 1987'de çıkarmıştır. aslında big 4'un sayısı ve elemanları da yer yer polemik konusu olur. the system has failed turnesinde dave mustaine aslında thrash'in big 5'ı olduğunu iddia edip o sırada kendileriyle beraber turlayan exodus'u da işin içine katmıştı. exodus da diğer üç grup gibi bay area çıkışlıdır ve klasikleşmiş ilk albümleri bonded by blood 1985'te piyasaya çıkmıştır. bay area trendini bozmayan exodus 1983 yılında metallica'ya grup kurucu elemanlarından gitaristi kirk hammett'ı vermiştir. şu aralar anthrax'ın aktivitesi ve popüleritesi bayağı azalmış olduğu için kimi çevrelerde aslında big 4'un big 4 olduğu ancak dördüncü grubun exodus olduğu iddia edilir.

    big 4'un içinde anthrax yerine anılan bir diğer grup da testament'tır. testament da bay area çıkışlı bir başka güzide grup olarak kendisini patlatmayı başardığı the legacy albümünü 1987 yılında piyasaya sürmüştür. testament da zamanında bateristi paul bostaph'ı god hates us all döneminde slayer'a vermiş big 4'un tartışmasız 3 büyüğünden birine organik bağını atmıştır.

    bu tartışmalar arasında benim naçizane yorumum eğer illa 4 grup olacaksa ve big 4 diye anacaksak 4. grubu anthrax'tan başka biriyle değiştirmenin abesle iştigal olduğudur. anthrax'ın bahsettiğimiz 86-87 yıllarındaki popülaritesi exodus'a ve testament'a göre bayağı yüksektir. thrash metalin önünü bu 4 grup beraber açmış sonra bunun ekmeğini diğer bütün gruplar beraber yemiştir. zaten bu big 4 muhabbeti iyi müzik kötü müzik değil popülarite muhabbetidir ve bahsedilen dönem için big 4 klasik anılan dörtlüdür. kanımca anthrax'ın bu gruptan çoğu zaman soyutlanmasının tek nedeni trende uymuyor olmasıdır. hemşehrilik bağları nedeniyle bu new york'lu yankee'leri atıp yerine aynı mahalleden bir hemşehri beğenmek ister bay area'lılar. bir de anthrax ve scott ian'da bu thrash metal devlerinden beklenilen 'attitude'u bulmak çok mümkün olmaz. metallica olsun, slayer olsun, megadeth olsun hep birbirine karşı iddialı ve agresif bir tutum içindedir. 25 yıldır bu üçü birbirini yer. james dave'in sesiyle dalga geçer, dave kerry king'e pis kel kafa der, lombardo lars'a koçum sen çalmayı bilmiyon ben sana ders vereyim der birbirlerine sıkılmadan girişip durur gündemde yerlerini korurlar. scott ian'sa hepsini sever sayar polemikten kaçınır. ancak mustaine'in ben barışmak istiyom diyip diyip önüne gelene laf sokup küfretmesinde en ufak bir içten mi bu adam hakkaten lan diye şüpheye düşmeyen fan kitlesi scott ian iki iltifat etti mi bak pezevenge bu adam 3 albüm çok satarım belki diye metallica'ya yalakalık yapıyor diye anthrax'a cephe alır. ancak anthrax'ın bu radikal kaybeden yönü başka bir entry'de ayrieten detaylı ele alınmalıdır.

    big 4 başta da belirtildiği gibi anthrax, megadeth, metallica ve slayer'dır... zamanında kendi ön grubunu yüceltip turnede fazla bilet satçam diye oyunlara giren, bu big 4 elemanlarından bu listeye laf edip olayı değiştirmeye çalışan dave mustaine bile bugün çark edip big 4 budur diye yola gelmiştir. ve bu big 4 25 küsür yıldır ilk defa beraber bu yaz çeşitli konserler verecek. sonisphere festivali çılgınlığında muhtemelen ülkemize de uğrayacaklar. 25 yıllık kavgalar, meydan okumalar sonunda bu yaz meydana çıkıp kimin kime gününü göstereceği kimin o ismi hak edip kimin hak etmediği belli olacaktır. evet adil bir dövüş olmayacak belki, muhtemelen anthrax 35-40 dakika içinde metallica'nın 2 saat sahnede kalmasına karşı ders vermeye çalışacak ama olsun. bu janranın tarihinde belki de en önemli yere sahip bu dörtlünün şovu izleyen herkesin neden big 4 dendiğini anlamasını sağlayacaktır.

    bu arada kışın kuzey amerika'da olacaklar için de ısınma turları american/canadian carnage olarak slayer/megadeth/testament üçlüsü tarafından yapılmakta. iki turneye de gitme şansı bulanlar kendi big 4/5 karalarını verebilirler...
  • 1987 yılına kadar big eight olarak bilinen denetim şirketlerinin son durumu... soyağaçları aşağıdaki gibidir:

    price waterhouse
    coopers & lybrand
    arthur andersen
    deloitte haskins & sells
    touche ross
    ernst & whinney
    arthur young
    peat marwick mitchell

    * price waterhouse ve coopers & lybrand birleşti, pricewaterhouse coopers oldu...
    * ernst & whinney ile arthur young birleşti, onlar şimdi ernst and young...
    * deloitte haskins & sells ile touche ross birleşti. şimdilerde deloitte touche tohmatsu...
    * peat marwick mitchell, klynveld main goerdeler ile birleşti ve kpmg oldu.
    * arthur andersen ise enron dolayısıyla kendini feshetti, feshettirildi... türkiye'de kadrosu ernst and young ile birleşti...
  • nasıl otobanlardan ancak belli yerlerden çıkabilirsiniz, bu şirketlerde de işten ayrılmanız belli dönemlere rastlar:
    -3 ay (ya da diğer adıyla "geceyarılarına kadar çalışmak yemedi") çıkışı
    -1 yıl (ya da diğer adıyla "geceyarılarına kadar çalışmaya gelemedi demesinler bari askerliği bahane edeyim") çıkışı
    -3 yıl (ya da diğer adıyla "öğrendiğimi öğrendim, artık başka şirkette paranın dibine vurma zamanı geldi") çıkışı
    -5 yıl (ya da diğer adıyla "müdür olduk da bir bok mu olduk, bütün iş bana kaldı") çıkışı
    -10 yıl (ya da diğer adıyla "tam şirkete ortak olacakken olmadı bu şimdi, kafamı sikeyim") çıkışı.

    bu çıkışlardan en uygun olanı sırasıyla 3 yıl, 1 yıl 3 ay ve 5 yıldır. 10 yıl dayanıp da çıkan varsa o zaten yapması gerekeni biliyor.
  • dışarıdakilerin içine girmeye , içeridekilerin dışına çıkmaya çalıştıkları dünyanın en büyük 4 bağımsız denetim şirketi.
  • finansal denetim firmaları dışında ümit besen, cengiz kurtoğlu, arif susam ve nejat alp değerlendirmesi yapılabilecek büyük dörtlüdür. artık hangisi pwc'dir hangisi kpmg'dir siz karar veriniz.

    (bkz: ümit besen)
    (bkz: cengiz kurtoglu)
    (bkz: arif susam)
    (bkz: nejat alp)
  • lowlife yönetim kadrosuna sahip enteresan şirketlerdir bunlar. çalışanlarına para vermek gibi bir alışkanlıkları yoktur. partnership oldukları için çalışandan arakladığı 1ytl bile onların cebine gittiğinden buna bile göz dikerler. durmadan olanakları kısmaya çalışırlar. buzdolabındaki kolalar gider önce, sonra "müşteriye giderken taksiye binmeyin, otobüse binin" derler, sonra "maaş artışlarını brüte çeviriyoruz" diyerek oradan da üç beş kuruş çalarlar, hedefler fazla fazla tuttuğu halde bonusları ödemezler, ödeseler bile taksite bağlarlar.

    burada çalışıp gençliğini ziyan edenlere bir tavsiye, bir seneden fazla çalışmayın, tecrübe kazanın sonra zıplayın. aman diyim ya neydi o öyle.
  • bunlarin hukuki danismanlik (da) verme arzusu yillardir janti takimi arasinda ne munakasalara sebep oldu da bu ugurda ne yigitler telef oldu bilen bilir. en son hukuki danismanlik piyasasina penetre etmeye calistiklarinda enron skandali patladi, big five birden big four oluverdi, mevzu ne kadar geri gidiyor siz dusunun.

    simdi bu vatandaslar yeni bir atak yapiyorlar. yalniz aysen gruda'nin da dedigi gibi vecihi bu sefer baska turlu geliyo allah korusun.

    bu sefer de tutturmuslar alternatif hukuk danismanligi verelim diye. nedir bu? efendim artik sirketler sadece hukuki danismanlik istemiyor, daha genis kapsamli cozumler istiyor, hem risk yonetimi olsun, hem pazar arastirmasi olsun, hem vergiden kacinma olsun, hem compliance olsun , ustelik bunlarin hepsi cok daha ucuza olsun istiyor falan filan derken bir bakmisiz ki big fourgillerden pwc hukuki danismanlik gelirlerini yillik 500 milyon dolar seviyesine cikarmis. her sene de %30'luk gelir artisini yapistirmis.

    bunlarla rekabet etmeye calisan big law hukuk burolari icin sikinti su ki, birincisi cok hantallar (allen & overy haric), ikincisi big four'un erisebildigi portfoyun yakinindan bile gecemiyorlar. ustelik su ana kadar big law'u ve genel olarak sektoru koruyan korumaci kanunlar, artik kendilerinin aleyhine calisir hale geldi. nedir? audit yapan sirket hukuki danismanlik veremez, hukuki danismanlik vermek cok siki kurallara tabidir, hukuk burosunu sadece avukat kurabilir ve yonetebilir vs...

    big four bu korumaci kurallarin cevresinden donmenin yollarini bulurken, bununla rekabet etmesi gereken global hukuk burolari bunun icin yeterli sermayeleri olmadigini, ustelik bu sermayeye erismelerini engelleyen yegane sebebin de kendilerini korumak uzere tasarlanmis olan avukatlik kanunlari oldugunu fark etti. milyon tane yatirimcisi ve milyar dolarlik kaynaklariyla kpmg kita kita gezip fink atarken latham & watkins partneri fark etti ki kendi cebinden para koymadigi surece bu rekabete girecek finansmana erisebilmesi mumkun degil.

    su an iki ihtimal gorunuyor: ya bu big four'u budayacaklar ya da bati dunyasi avukatlik kanunlarini cumleten liberalize edip hukukcularini rekabet edebilir seviyeye getirecek. ingilizler budamayi konusmaya basladigina gore ve bu konularda genelde ingilizleri takip etmek akillica olduguna gore sozu merkeze birakiyorum.

    ps: tum bunlar olurken big four'un turkiye ekibi ne yapiyor derseniz, saniyorum akaretler civarinda piyasa yapmakla mesgullerdir. abd ve avrupa legal outsourcing, subcontracting, offshoring, computerizing, opensourcing'le falan ugrasirken bizimkiler ernst & young bir startup satin alsin, sistemi entegre etsin, sonra somurge valileri araciligiyla turkiye'ye gondersin diye bekliyordur muhtemelen. (siz uyanana kadar o sistemi turkiye'ye getirip sonra patronlariniza satmazsam beni de eksi sozluk trolleri kovalasin o zaman)
  • joey demaio'nun siktir çektiği...
  • ıibf mezunlarinin hayallerini susleyen 21. yy kolelik sistemi

    cok calismak bu isin dogasi, 3 seneye kralsin be olm, cok calisiyoruz ama cok da egleniyoruz gibi kaliplasmis cumlelerle aglarina yeni avlarini dusurme pesindeler

    e bizim memlekette adam mi yok? adam gece 4 lere kadar calisildigini soyleyen bir yerde cok calismak istedigini soyluyor, calisma sartlari neden insani degil, ben hangi ara hayatimi yasayacagim diye durup dusunmeden

    allah kimseyi bu caresizlikte birakmayacak bilinci versin ne diyeyim
hesabın var mı? giriş yap