• gazinolar devrinin meşhur assolistlerinden sevim tuna anlatıyor:

    "izmir'den ankara ’ya geldim. çok da gencim. bir gazinoda programa çıkıyorum. bayanlar matinesinde bazı bayanlar beni evlerine çaya davet ettiler. çıktım yola, aaa !.. adresi almayı unutmuşum. sadece 17 no'lu apartman olduğunu biliyorum. bir de dere lafı aklımda kalmış... nasıl olsa şöför bilir diye atladım taksiye...

    - şeye gidicem, dedim, hani dereli falan bir semt var ya... şöför babacan bir adam... şöyle bir baktı aynadan gülümsedi.

    - bentderesine mi?

    - evet oraya 17 numaraya gidicem.

    şöför yine aynadan bakarak konuştu.

    - yeni mi geldin sen ?

    bende gazinoyu kasdediyor diye cevapladım.

    - evet bir ay oldu başlayalı.

    - daha önce neredeydin ?

    - daha önce izmir de çalışıyordum.

    biraz daha gittik, yine sordu.

    - müşteri nasıl, kalabalık oluyor mu ?

    gazinodaki program tuttuğu için bende hevesli hevesli anlattım.

    - oooo, müşteri kum gibi kaynıyor... herkes çok memnun...

    - memnun, iyi haaa ?

    - eee tabii bütün kadro müşteriyi memnun etmek için uğraşıyoruz.

    - ben epeydir gitmedim , fiyatlar nasıl ?...

    - ucuz ucuz... ucuz iyi yani.

    - sen çok kalıyor musun ?

    - ben yirmi dakika kalıp iniyorum.

    - yirmi dakika haaa... epeyce... bari geleyim bu akşam...

    - aaaa, gel bu akşam beklerim...

    söför şaşkın , ben geveze , anlata anlata geldik... aaaa bir de baktım ki acaip bir yerdeyiz.

    - neresi burası, dedim şöföre ?

    - bentderesi, dedi ...

    o zaman anladım ki ben aslında bülbülderesi'ne gidecekmişim ..."
  • tee kerhhane yıkılmadan hayli evvel, yani rahat bir on beş küsur sene önce burada kafayı kırmış bir ihtiyar var idi. ara ara oradaki evlerden çıkarken de rastlardım, sağa sola ''valla yeğenim bi datlı oluyo ki'' der dururdu. parası pulu olduğunu da sanmazdım galiba kendi akranı yaşlı kadınlar üç beş dal sigaraya veriyorlardı.

    yaz mevsiminde havalar ısınınca kadınlarla beraber evin önüne tabure atar ekmek arası domates, biber, peynir yer çay içerdi.

    yine bu kırığın dilinden düşmeyen bir sözü var idi ki;

    - başın bel olsun yeğenim!

    akli melekesini siktiğimin bu sözü bir müddet kafaları kurcaladı. başın bel olsun, başın bel olsun... ne demek amına koyayım başın bel olsun?

    meğer, hani sikişirken erkek hırsa ve zevke kapılıp sert sert bel vurur ya, bu da demek istermiş ki amcığı yalarken başını bel, dilini yarak gibi kullan. başın bel gibi olsun, toslaya toslaya am dille.

    senin gerçekten ben kabrini izanını, ahirette mizanını sikeyim dayı.
  • zamanında melih gökçek burada bulunan genelevleri kapatmayı düşünürken, halkın içinden röportajlar yapan bir habercinin uzattığı mikrofona, yaşlı bir amca "bugün kapatsınlar bugün tecavüz ederim" gibi talihsiz bir cevap vererek hem türkiye'de kadın olmanın ne zor olduğunu hem de genelevlerin ne kadar hayati bir fonksiyonu yerine getirdiğini göstermiştir.
  • bi sokak boyunca hepsi sariya boyali kerhanelere sahip olan mekan. dolmustan bentderesinde inen amcalara soyle bi bakilir, tebessum edilir.
  • yeni gelen universite ogrencilerine "pazar gunu bentderesi'ne piknige gidiyoruz, ama bizim sabahtan hali saha macimiz var, biz mactan direkt oraya gideriz, sen de 10 gibi dolmusa atlar gelirsin" denilerek saka yapilmasina olanak saglayan semt. bentderesi gibi bir isimden kuskulanmayacak yeni yurt arkadasina olay yerinden donusunde "hosgeldin" denilebilir.

    ayrica
    (bkz: odtu sakalari)
    (bkz: yurt sakalari)
  • amcaoğlumun askerdeyken gidip tuvalet için 20 (yirmi) ytl verdiği yer. içeri girerken fiyat görünmemesine rağmen çıkışta ücret 20 ytl yazısını görünce şok olmuş. abi ben küçük yaptım dediyse de dinletememiş.
    (bkz: sikmek için gidip sikilerek dönmek)
  • rengarenk evlere sahip, ankara nın genelev durağı.

    türbe ve hayat kadınlarının iç içe bulunduğu girişken ekoloji.
  • ankarada yaşayanlar için " nerelisin? " sorusuna cevap olamayacak mekan adı..

    (bkz: içinden mi)
  • mamak(ve başka bazı semtler) dolmuşlar buradan kalkar. ulus'a kızılay yönünden girdiğinizde heykelden sağa dönüp, bu dolmuş duraklarına ulaşabilirsiniz. (kaleye doğru çıkmayın. bakın ana yol sola dönüyor. hemen ilerde bir ufak cami bile var. mamak'ın az bilinen semtlerine giden dolmuşları orada bulacaksınız. ankara'daki saksı vesair (çanak çömlek*) satıcılarının bir kısmına erişmek için ise dolmuş duraklarını geçince sağa dönüp devam edin. çiçek ve ağaç satanlar da varsa bentderesindesiniz. çubuk (ve sanırım bir iki ilçe daha) otobüslerinin de kalktığı önemli bir ulaşım merkezidir de bentderesi. karşıda çinçin'e çıkan bir yokuş görebilir. karşı yamaçlarda ankara'nın en merkezi varoşlarına şahit olabilirsiniz.

    serbest çağrışım(bkz: bağderesi)
  • bentderesi'ndeki butun evler elbetteki genel servis vermezler. bizim liseye giderken oranin yakinindan gecilirdi, oglanlar da bir ara bentderesi'ne ugramis olduklari mesacini verebilmek icin yalnizca camlari boyali olanlar kerane aciklamasini yaparlardi. tabii hep birlikte otobuste giderken boyali camlari gormeye calisirdik, acikta bir sey gorebilme umuduyla.
hesabın var mı? giriş yap