• edit: tahmin ettiğim gibi sorularıma cevap alamadım. neden? neden? neden?
    ...
    sayın hakan hoşgeldiniz.

    aslında bu ekşi sözlük yazarlarıyla röportaj yapmanın formatı pek iyi değil. çünkü soruyu soruyoruz, cevabı alıyoruz ama sonra "ya sen öyle diyorsun ama bunu ne yapacağız." tarzında tekrar cevap verme yada başka bir soru sorma imkanımız olmuyor. o sebeple birgün programınıza davet ederseniz orada daha sağlam eleştirilerimizi dile getirebiliriz diye düşünüyorum. *

    neyse efendim sorularıma geçiyorum.

    1. islamcı camia sizi besledi büyüttü (ben eski milli görüşçü şimdilerin zındık adamı olarak o kanal 7'nin nasıl saf duygularla kurulduğunu hatırlıyorum. millet kolundaki bilezikleri verdiydi. size de "bizim camianın entellektüel, karşı taraf tarafından da dinlenebilen bir yazarı olacak." gözüyle bakardı.) ama adamları bırakıp ertuğrul özkök'ün kandırmasıyla karşı mahalleye geçti diyorlar. doğru mu bunlar? adamları niye "sattınız" efem?

    2. yazılarınızda tarafsız görünüp ama aslında iki tarafa da sert eleştiri getirmeyip hem nalına hem mıhına vurarak yazıp sonra iki taraftan da eleştiri alınca "ya ne isa'ya yaranıyorum ne musa'ya moruk, tarafsızız diye üstüme geliyorlar" demeniz ne kadar etik.

    3. nazlı hanım'ı ziyaret ettiniz mi, sağlığı sıhhati yerinde mi, aldığı ceza vicdanınızı tatmin etti mi? hak ettiğini düşünüyor musunuz. ( köşenizde cezayı eleştirdiğinizi görmedim de...)

    4. 27 nisan e muhtırasından sonra bir yazı kaleme almıştınız. yazıyı henüz bulamadım. keşke böyle olmasaydı minvalinde bir yazıydı. o zaman niye darbeye daha sert bir şekilde karşı çıkmadınız? hasan cemal gibi çok net bir şekilde "darbeye hayır" diyemediniz. pişman mısınız?

    5. demirtaş'ı parlattığınızı kabul edin etmeyin; bence çok büyük etkiniz oldu. ama sonra kürtleri mücadelelerinde yalnız bıraktınız. şu anki ilkel şovenizmin çizdiği sınırları aşamadınız. bu konuda bir özeleştiriniz var mı? ya bir selo vardı ne oldu o'na diyor musunuz?programlarınıza neden hiç hdp'li çıkar mıyorsunuz?

    6. bazen bir yazı kaleme alırken " ya şurayı da sileyim, silivri şimdi çok soğuktur, ya da ayaküstü bir magandadan şiddet görmeyeyim" diyerek sildiğiniz çok cümle oluyor mu?

    7. bazen "yahu böyle ilkel ortamda yazı yazsan ne olacak yazmasan ne" dediğiniz oluyor mu?

    8. hep iğneleyici konuştum ama şunu da söyleyeyim; moderatörlüğünüzü çok beğeniyorum. ( gerçi hep aynı adamların çıkmasıyla ilgili de olabilir.)

    9. son olarak; eğer nazlı hanım'ı ali bulaç'ı ziyaret ederseniz selam söyleyin. keşke bu adamların 2007'den itibaren bir canavara dönüştüğünü görseler ama başka bir canavara sığınmasalardı. ağacı kesen baltanın sapı da ağaçtan maalesef. inşallah tez zamanda bu saçmalıklar biter. ben onların bu fetö'nün alengirli sinsi, haince işlerine bulaşmadığına inanıyorum. esas kandırılan onlar.

    eski milli görüşçü.
  • merhaba, iki sorum var size.

    1) sayın selahattin demirtaş beyefendi hapiste olmasaydı yine onunla program yapar mıydınız?

    2) türkiye'deki internet haberciliği veya alternatif medya hakkında ne düşünüyorsunuz? ilerde siz de bu akıma katılır mısınız?
  • merhabalar.

    size tek bir mesele ile alakalı değil de hayatınızda yaşadığınız değişimlerle alakalı genel bir soru sormak istiyorum.

    yaşım gereği son dönemlerini seyrettiğim iskele sancak programında hep şeriatçı olduğunuzu düşünürdüm.
    ilahiyatçı olmanızın da bunda payı vardı muhtemelen.

    daha sonra muhafazakar çizgide yayın yapan bir kanala geçmeniz bu düşüncemi perçinledi.

    bir zaman sonra sanki yavaş yavaş muhafazakarlığınız yerini daha bir zoraki entellektüel olma çabasına bıraktı.

    bu dönemlerde bir de magazin programlarında anılmaya başlandınız.
    bayanlarla gecelerde tarzı iddialarla hemde.

    son hatırladığım hdp ye karşı sempati beslediğiniz yüzünüzden okunuyordu.

    hatta (bkz: emin çapa) ile birlikte seçim programı sunarken hdp’nin barajı geçtiğini gördüğünüzde ya siz yada emin bey

    ‘’bu tabloya göre biz kazanmış oluyoruz’’ dedi.

    daha sonra malum olay meydana geldi ve bu olay neticesinde hdp ile alakalı, tabirimi mazur görün ama 180 dönüş yaptınız.

    aslında sorum bunların hepsi. önce muhafazakar, sonra zoraki entellektüel, daha sonra kürt hareketine yakınlık duymuş ve en sonunda doğan medyaya geçerek doğan medya gibi ak parti bayrağı altına geçmeniz.

    sürekli fikir mi değiştiriyorsunuz yoksa baskılar mı sizi bu tür seçimlere zorluyor.

    saygılarımla
  • levent yüksel ile "saç modeli istikrarı" misyonu üzerine çalışmalar yürüten gizli bir örgüte üye olduğunuzu düşünüyorum.

    bildiğiniz üzere sayın levent yüksel, subay tıraşını yıllardır bırakmamış, gelecek nesillere yayılması için ortamdan ortama akarak havariliğini üstlenmiştir. bu konuda adeta görsel bir doktora tezi gibi insanlığa katkıda bulunmuştur.

    sizin öne dökümlü modelden vazgeçmemeniz de benzer bir sebebe mi dayanmaktadır? yoksa açılan yanları kapatmak için bir kamuflaj mıdır? örgüte üye olduğunuz doğru mudur?
  • kanal 7 iş teklifi yapsa gidip anahaber bültenlerini sunarmısınız yine ?
  • insanların sizi sevmemesine, belli bir çizginizin olmamasının neden olduğunu düşünmüyor musunuz? sizi bilen herkesin gözünde "kimin kayığına binerse onun türküsünü çığırır" imajı var da.
    • ben insanların belirli bir çizgileri olmaması gerektiğine inananlardanım. tabii eğer belirli çizgiden kasıt bizim taraf ne yaparsa yapsın doğru yapar anlayışı ise. doğru, ben kimin kayığına binersem onun türküsünü çığırırım. ama bindiğim kayık hiçbir zaman egemenlerin kayığı olmaz. bkz: 28 şubat'ta nerdeydim bkz: bugün nerdeyim
  • cnn türk sizi oto sansüre zorluyor mu?
  • hükümeti ciddi anlamda eleştirdiğinizi düşünüyor musunuz? düşünüyorsanız şimdiye kadar yazdığınız en sert yazınız hangisiydi?
  • sayın ahmet hakan beyefendi;
    öncelikle sözlüğe hoşgeldiniz.
    size ‘’kıvırmadan’’ yanıt vermeniz gereken bir soru sormak istiyorum.
    kanal d haber kuşağını bırakmanızın asıl nedeni nedir?
    demirörenlerden önce başkaları sizin varlığınızdan rahatsız olmuş olabilir mi?
    zira ara ara hükümete veryansın etmeniz, cübbeli ahmet ile uğraşmanız gibi durumlar söz konusu.
    peki burada size ‘’muhalif’’ diyebilir miyiz?

    not: ayrıca bu ibrahim tatlıses yalancısının yapmış olduğu ‘’ahmakça’’ açıklamayı, köşe yazınızda daha derinlemesine anlatabilirdiniz… malum ibrahim tatlıses’in bahsettiği yılda tayyip erdoğan başkan değildi!
  • merhaba ahmet bey, çok merak ettim. neden geç kaldınız acaba?

    not: ben çok dakik bir insanımdır.

    edit: haa asıl sorumu sormayı unutmuşum.

    soru: sizi bir 6-7 sene evvel tem6da trafikte görmüştük. arabanızla yanımızda gidiyordunuz dur kalk dur kalk. birincisi saç baş dağılmış bir vaziyette idiniz. önce sizi tanıyamadık. ama sonra emin olduk. arabanız çok kirliydi bu arada. elinizden cep telefonunuzu, ağzınızdan da sigaranızı düşürmüyordunuz. bir ara biz emin olmak adına size aval aval bakarken siz de cepten kafanızı kaldırıp bize baktınız. size hafif bir baş selamı verdik, ama siz almadınız. çok büyük bir hayalkırıklığı oldu bizde inanın.
    sorum şu? neden o şekilde idiniz, yani pespaye bir şekilde gerek tipiniz, gerek aracınız?
    hep trafikte elde cep ağızda sigara o şekilde misinizdir yoksa o anlık mıydı?
    ve son sorum neden selamımızı almadınız?
hesabın var mı? giriş yap