bellemek
-
cumle icinde: ali topu belle.. (bkz: belle)
-
bahçeyi bellemek bel ile yapılır, bel küreği ile yapılmaz.
-
bel küreği ile yapılır. küreğin iki yanına (çıplak ayakla olmamak kaydıyla) ayakla basılarak icra edilir.
ezberlemek ya da akılda tutmak manasına gelen bellemenin kökeni de budur. kürek, bilgi yahut bilginin aktarılması sırasında kullanılan araç/süreç(tohum atmak) olarak kabul edilirse toprağın aklı temsil etmesinden söz edilebilir.
anasını bellemek hususunda ise kürek erkek tenasül uzvunun işlevini yerine getirirken toprağın rolü ise ön sevişmesi esirgenmiş anne olmaktan öteye geçemiyor. -
din hocamız "bu dualarım hepsini belliceğniz" derdi. sonrada niye gülüşüyonuz die çıkışırdı
-
bazı şivelerde ziyaret etmek anlamına gelir
örn. hasta bellemek -
yumruklamak gibi belle darbe indirmek ...
"amma belledin valla"
"yakında ananıda beliicem"
"yapma yaf" -
(bkz: belletmen)
-
(bkz: anasını bellemek)
-
bir cinnet anında, bir cinnet anında işleyebileceğim cinayetin cesetini gömmeye hazırlık olsun diye bahçeyi belledim. çukur, yok çukur kazmadım.
"okuyanlardan da o yüzden kaçınırım ya. belledikleri harfler kadar kolay sanırlar her bir şeyi. hiç sabırları yoktur. gücenme." tomris uyar - dizboyu papatyalar
(bkz: belleme/@ibisile)
(bkz: toprağı bellemek), bahçe bellemek
(bkz: belliklemek)
(bkz: sanmak), zannetmek
(bkz: hırsız tutmak) -
tdk ne demiş?
1. öğrenip akılda tutmak
"sözümü dinleyiniz, dediklerimi belleyiniz!" - necip fazıl kısakürek
2. öğrenmek - belletmen buradan türemiş besbelli.
"ben yüzme belleyemem mi?" - orhan kemal
3. sanmak
"yumuşak, sabırlı, şefkatli bir insan bellemişsin." - haldun taner
4. bel denilen araçla toprağı işlemek, aktarmak.
şaban oğlu şaban ne demiş?
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap