• eylem-rahatsızlık uyumudur.

    bahçe belleme eylemi yapılırken belinizde ağrılar, rahatsızlıklar meydana gelir. yapcak bişey yok organik tarım foreva!
  • en verimli aktivasyon ve deşarj yöntemi.
  • bir cinnet anında*, bir cinnet anında işleyebileceğim cinayetin cesetini gömmeye hazırlık olsun diye bahçeyi belledim.
  • fiziksel yorgunlukla süslü terapi yöntemi. günümü güzelleştiren aktivite.
  • izlemesi oldukça keyifli olan, her havalanan toprakta koklaması huzur veren ama yapması da bir o kadar yorucu olan aktivite. bel ile toprağı havalandırmak diye söyleniyor ama onu hafif nemli toprağa saplanmış bel olarak görmektense kayaya saplanmış bir excalibur olarak görmek daha cezbedici geliyor bana. kral arthur'un efsanevi emeğine ek olarak kılıcı çekince toprakları da üstünden atmak gerekiyor tabi. ufak tefek farklılıklar söz konusu (bkz: swh)

    her sene tek tük denerdim ama bugün koooooskoca 1 m²'lik bir alanda`:bildiğiniz bir metrekare değil, koooooskoca olanından bu` excalibur denemesi yaptım. birkaç gün dinleneceğim sanırım. zaten yaparken de 6-7 mola vermiştim ama bel bazen öyle saplanıyor ki iki tane kral arthur gelse çıkaramaz onu oradan. zaten kayadan excalibur çıkarmak en kolayı, nemli toprak daha zor (bkz: swh)

    ama hepsi bir yana, baharın tüm ihtişamıyla gelişine ön ayak olduğu için bu aktiviteye minnettarım. yorulmadan büyük bir alan belleyenlerin de insanüstü olduklarını düşünüyorum.
  • dışarıdan zahmetli değilmiş gibi gözükür lâkin siz bahçeyi bellerken, o da ananızı beller.
    hele ki belinize fıtık filan varsa...
  • kafa boşaltmak için bire bir. depresyonda mısın? derdin mi var? hayat üstüne mi geliyor?
    çözümü basit. gir bahçeye kendini kaybedene kadar bahçe belle.
    iki haftadır cumartesi ve pazar günleri bahçe işleri yapmaya başladım. inanın depresif ruh halimden eser kalmadı. tavsiye ederim.
  • haha bu başlığı görünce gülmekten öldüm.
    ben de deneyimlerim.
    toprakla buluşma, yardımlaşma, özüne dönme vs vs vs :)))
    canim annem bı ara ırgat gibi yapardı bu işi, ihtiyacı olmamasına rağmen.. ben de ufacık tefecikken mecburen yanındayım.. ben de denedim tabi ama ne mümkün, o kdr güç gerektiriyor ki, benim tıfıl kollar asla o küreği topraga saplayamaz..
    bikac denemeden sonra basardigim da oldu..tabi kazılan topraktan çıkan solucanları görünce odak ona kayıyor.. ben de onları yeniden gomerdim yuvasını bozduk diye üzülürdüm..
    çocukluk güzel bişi..
  • basit bir bel'e 130 lira, sapına da 40 lira verdiğim düşünülürse geçen hafta, artık türkiye'de çoook pahalı bir iştir.

    130 liraya kürek, 40 liraya tahta sap mı olur lan!!!
hesabın var mı? giriş yap