hesabın var mı? giriş yap

  • gercek maliyeti 76 milyon lira, aradaki 800 milyonu sen ben cengiz insaat aramizda kirisiriz. ooooh ooooooh. paramiz teroristlere gitmiyor, milletin evladina gidiyor!! kutuphaneyi de partili aydinlarimizin (!) kitaplariyla doldururuz, memurlari da partililerden seceriz oooooooh. bu ekonomik krizde iyi geldi, kitap bile okumayalim istiyorsunuz, hepiniz vatan haini teroristsiniz.

  • ankara'nin varos semti. gecekondu kulturunun eski yesilcam filmlerinde ki safligini doya doya yasayan. komsularimizla gece gezmelerine giden, sevinclerine ve acilararina ortak. tam bir turkan soray karesi.
    mahallede 1000 kisi varsa, birbirinin yedi gobek sulalesini tanir. dedesinden torununa kadar.
    neyse;
    bi abimiz vardi. zipkin gibi bir delikanli. mahallenin futbol takiminda oynar. cok acayip bir karizmasi var, mesafeli ama vakur. bir o kadar cana yakin. yediden yetmise, butun mahalleli saygi duyardi.
    yolunu cizdi sonra;
    astsubay oldu. ilk gorev yerine gitti. mahalleye bir dondu ki, anasi babasi gozyaslari icinde karsiladi. piril piril geldi.
    birkac gun icinde bomba patladi.
    falancanin kizina eskiden beri sevdaliymis. kizinda zaten gonlu varmis. kiz ay parcasi. dugun hazirliklari basladi. kimse; bir tek kelime konusmadi.
    - sevmis gencler...
    denildi.
    saygi duyuldu. tertemiz bir a$k bu. civimamis ve kirlenmemis. yillarca birbirlerini beklemisler.
    mustakbel gelin;
    elinin tersiyle itmis, doktorlari ve muhendisleri.
    astsubay;
    daha bir; azimle ugrasmis. elim etmek tutsun, diye.
    dugun kuruldu.
    mahalleli dort bir yandan elbirligi ile yardimci oldu. alnimizin aki ile ciktik bu isin icinden.
    damat, iki hafta kaldi ve gorev yerine doguya gitti.
    vatan topragi derdi. severdi insanlari.
    aradan biraz daha zaman gecti.
    gorev yerlerine giderken, aracin freni patlamis. can havli ile dengsiz bir bicimde aractan atlamis ve boynu kirilmis.
    kara haber tez dustu.
    karalar baglandi, agitlar yakildi.
    acilar kabuk baglamis sonra. zaman en iyi ilac.
    rahmetlinin ailesi, taze geline gitmesini ve yeni bir hayat kurmasini soylemis. olenle olunmeyecegini anlatmis.
    aradan neredeyse;
    yirmi yildan fazla zaman gecti.
    mahalle bozulmus, rant kapisi olmus. gecekondular yikilmis. dostlar dagilmis.
    taze gelin ayrilmamis, rahmetli esinin ailesi ile matem tutuyor.
    gercek aşk bu degil.
    yanlis.
    hayat devam ediyor.
    saplanti bu.
    sevdigim, ben oldukten sonra beklemesin beni boyle. hayat devam ediyor.
    ama;
    o kadar cok ki. boyle hayat hikayeleri.
    turk kizi derken, on dakika dusunmek lazim.

  • söğüşleyip sömürecek yiyici bir hatunu haketmiştir, o paranın piyasaya geçip ekonomiye renk katması için hadi ablalar....

  • bir değil bin tane var ama ben birine yoğunlaşacağım çünkü ben uzun zamandır bunu yaptığım için layığımı buldum;

    arkadaşlar, yöneticiniz ile hakkınız olan şey için konuşun, kariyerinizin nasıl şekilleneceğini, mutlaka konuşun . öyle yılda 1 defa değil, yılda 3-4 defa konuşun.
    size bir yol çizmesini, ne zaman terfi vereceğini belirlemesini mutlaka sağlayın, o sizden iş için bitirme saatleri tarihleri ister ya, siz de ondan kariyer yolunuz ile ilgili yapılacak çalışmalar için bitiş tarihi isteyin.

    ben yapmadım; saygılı olayım, gidip ağlamayayım, habire şikayetlenen bir konuma düşmeyeyim dedim. onlar zaten anlar benim hakkım olanı verirler dedim. bu beni insan olarak yüceltti ama beni onların gözünde "daha iyi çalışan" yapmadı.
    aksine isteksiz olduğum için operatif biri olarak göründüm belki.

    diyeceğim o ki, vaktim yok konuşamamlara kanmayın, sen daha yenisin neyin terfisilere kanmayın, çünkü bendeniz çok köklü çok kurumsal bir şirkette çalışmama rağmen 2 senede 2 terfi alıp hiyerarşik olarak üstüme basan insanlar gördüm. ben ise 2 sene de bir konuşup bana ne zaman terfi vereceksin diye soran bir insandım. demek ki bu arkadaşlar senede 4 defa konuşmuş, gitmekle tehdit etmiş. ben hiç tehdit etmedim, saçma bulurdum ama bir çok iş arkadaşımın gitmekle tehdit ederek maaşlarını arttırdığını öğrendim.

    bu pis dünyada başka türlü iyi maaş almak ve hatta ayakta kalmak zor.

    edit: mesajlar geliyor sıklıklar diyorlar ki ben tehditi savurunca terfi aldım, zam aldım, şu an için 10 kişiden 1 kişi tehdit olmaz dedi, ama denememiş, tehdit eden diğer arkadaşlar ise muvaffak olmuş. bu da bizim türk kafasının korku ile ittirildiğinin ibaresi. ben de tehdit etsem mi diye düşünmüyor değilim.

    yıllar sonra gelen edit: entry' den 2 sene sonra şans da yardım edince tehdit de işe yarayınca 2 kademe birden atladım. hiç hoşuma gitmedi tehdit ama, mecbur bırakıldım

  • - anne tv'de within temptation çıkınca şu demirlere gelip kafa sallıyoruz tamam mı?
    + ay bu televizyonun önündeki demirler ne oğlum?
    - sahne önü anne burası.
    * ay peki şu kağıtları bileğimize niye taktın?
    - ya şükran teyze allahın adını verdim bi sus ya. onlar festival bilekliği. seninkini beyaz yaptım kombine. bizimkiler sarı kampçıyız. hadi anne şimdi çadırımıza gidelim azıcık otur.
    + allah belanı versin şükrü*. çocuğu evde tuta tuta asosyal ettin. izin vermiyosun hiç bi yere mal oldu çocuk... ay oğlum dur çarpıp durma bana...
    - hadi şükran teyze hadi daha hızlııı.. salla kafayı...sanktuooooss espirtuooooss

  • yemin ediyorum gözlerim doldu. hayatımın en güzel günleri perşembe günlerini iple çekip penguen, uykusuz alıp aynı gün sabaha kadar okumaktı. yıllarca her sayısını biriktirdim. bazı yazılarda güldüm, bazılarında ağladım. karikatürist olmak umuduyla üniversite tercihimi istanbul'a yaptım. nafile. karikatürist olamadım ama bana çok şey kattı dergiler.

    turhan selçuk'tan umut sarıkaya'ya hepsine hürmet ederim.

  • teyze zaten senin zihniyetin buysa oğlunun farklı türde bir yaratık olması şaşırtıcı olurdu. oğlun yolda giden bir adama saldırıyor, oğlun yolda ailesiyle yolculuk eden bir adama saldırıyor, oğlun yolda ailesiyle yolculuk eden engelli bir adama saldırıyor, oğlun yolda ailesiyle yolculuk eden bu vatan için canını ortaya koymuş bacağından vazgeçmiş bir gaziye saldırıyor ve senin sorunun bu süreçlerden en sonuncusuyla, diğerlerinde herhangi bir problem görmüyorsun. hatta oğlunun gaziye saldırmasını bile diğerlerinin senin hakkında "terörist" diye düşüneceği endişesiyle yanlış buluyorsun, kimsenin görmeyeceği bir yerde dövseydi senin hakkında bir şey denmeseydi sorun yok yani. yazık cidden yazık tüm bu hastalıklı fikirlerini de kendine saklamak yerine bir de insanlara çağrıda bulunuyorsun oğluma terörist demeyin diye. ne desek az valla...

  • sonunda tarkan'la kızın ayrılmasına sebep oldular. sonra aralarından bir ikisi kıza yazmış dediler. gücendim yar. deli gibi yürekten sevmeli.

  • oruç tutmuyorum , yıllardır da tutmadım , niyetim de yok .ama tutan tutsun sanane !!! iki şorolo sokakta öpüşse "sanane kendi tercihi" diye höykürüyorsun , adam sırf allah'ının rızasını kazanmak için ,sırf inançları için bedenini şu yaz sıcağında açlığa yatırıyor. gık demeden gündüz de işinde gücünde çalışıyor. her ne adına olursa olsun inancı uğruna maddi bir karşılık beklemeden yapılan her eyleme ancak saygı duyulur. adamsınız kardeşler , allah kabul etsin orucunuzu.

  • polis, devlet değildir. polis memuru da devlet değildir.

    mevcut anayasa diyor ki (madde 6) halk, tek egemen güçtür ve bu yetkisini hükümet, meclis ve yargı yoluyla kullanır. yani devlet, halkın yetki kullandığı araçtır.

    polis ise, hükümete bağlı kolluk kuvvetidir. görevi ise egemenliğin asıl sahibi olan halkı suçlara karşı korumaktır. polis, halk adına hiçbir şey yapamaz, halk adına hükümet bir şey yapabilir, polis ise emirleri yerine getirir.

    bir polis, "ben devletim" diyorsa o devlet, polis devleti olmuştur. anayasanın ilgili maddesi ise fiilen gasp altındadır.