hesabın var mı? giriş yap

  • klip denemez bence, insanlar instagram story'si için bile artık daha çok özeniyor. ayrıca başlığı ilk okuduğumda yıllar yıllar önce, nejat işler'in daha tanınmadan yaptığı bir hatadır heralde diye eski bir kliple karşılaşmayı umdum ama bu ne lan? tiksindim ikisinden de.

  • arkadaşımın başına gelen hırsızlık mevzusudur. yeni mezun olup işe girmiş bir arkadaşımız ziyarete geldi. çok üzgün olduğunu görünce ne oldu diye sorduk. ilk maaşını aldığı gün evlerine hırsız girmiş, bütün parası ve telefonu gitmiş. olayı kendi ağzından dinliyoruz.

    -abi evde 8 kişi yatıyorduk. bir kişi bile tıkırtıya uyanmaz mı? o kadar mal adam nasıl bir araya gelmişiz çözemedim.

    o esnada cep telefonumu arayayım, belki açar diye kendi numaramı aradım. hırsız açtı, o da salak! sen misin benim evi soyan diye sordum, evet dedi.

    "sen nasıl bir adamsın ya. hadi kimliğimi, kartlarımı falan geçtim. hiç değilse bir 20 tl bıraksaydın masada" dedim. öyle diyince özür diledi, "abi zor duruma düşeceğini bilsem bırakırdım" dedi.

    bakmış ılımlı bir hırsız karşısındaki, "beni kimlik ve kartlarla uğraştırma, cüzdanımı bir yere bırak alayım. bir de lütfen cüzdana biraz para koy, maaşımdı o benim, hiç param yok"demiş. hırsız da bunu kabul etmiş.

    ertesi gün belirlenen mekana giden arkadaş cüzdanını bulmuş. gerçekten bırakmış. ancak kimlik, kart falan her şey tamam da; içinde para yok.

    bizimki tekrar arıyor hırsızı. "ya hani para bırakacaktın?"

    hırsızın verdiği cevap bizim koptuğumuz noktaydı.

    -abi valla para koydum içine. şerefsizin biri çalmıştır!

    ------------------------------------------
    teşekkür editi... yazarken bu kadar fav alacağını düşünmemiştim.

  • fellini filmi tadında görüntüler...

    taksiciler istanbul'un en büyük sorunu...
    çoğu çakal...
    kimi nasıl tokatlarız derdinde...
    belli ki taksici sorunu ülkeyi yönetenlerin de gündeminde..
    polise "taksicileri zıplatın" talimatı gelmiş..
    the marmara önünde trafik polisleri uygulama yapıyor..
    müşteri almayan, beğenmeyen taksicilerin taksileri artık trafikten men ediliyor..
    yok artık öyle "üç kuruşa beş köfte"
    direkt trafikten men..
    sonrası taksicilerin zıplaması..
    belgesel tadında görüntüler..

    edit: bazı arkadaşlar uygulama yolcu filan demiş..
    taksicinin yalan söylediği 1 km öteden belli oluyor...
    eskiden yolcu almayan taksiyi polis ceza yazıp gönderiyordu..
    --- spoiler ---
    kısa mesafe yolcu almadığı tespit edilen taksiciler için 2.265 tl idari para cezası kesilmektedir.
    --- spoiler ---

    şimdi işler değişti...
    yolcu almayan taksi direkt bağlanıyor..
    yeni olan bu...
    do you understand...

    edit: bugün rabbim verdikçe veriyor..
    taksicilerden sonra minibüsçüler de ceza manyağı yapılmış...
    (bkz: kadıköy'de minibüsçülerin zıplatılması)

  • bak desen ki günümüzde et yemeye ihtiyacımız yok, çünkü tarım var, etin verdiği kaloriyi alabiliyoruz. derim ki gerzekçe bir argüman değil.

    ama ne tarih bilirsin ne biyoloji bilirsin ne bilmemne...

    bak bi özet geçelim.

    atalarımızın diyeti: ne bulurlarsa onu yemek. meyve, tohum, böcek, tavşan mantar...

    ne bulursak yiyorduk.

    sonra ateşi bulduk. ateşi bulmamızla yiyecekleri pişirerek yemeyi öğrendik. ve çiğ şekilde yememiz ve sindirmemiz saatlerce sürecek(neden? çünkü dedim ya böcek möcek yiyen hayvanlarız, sindirim sistemimiz ona göre evrimleşmişti) eti pişirerek 1 saatte "sofradan kalkar" hale geldik.

    pişmiş yiyeceklerin sayesinde bağırsaklarımız kısaldı, bağırsağa harcadığımız enerjiyi de beynimizi büyütmeye yönlendirdik.

    1 parça etin sağladığı kalori için saatlerce yerde tohum böcek arayıp yememiz lazım. böylece, etin verdiği inanılmaz kalori patlaması ve bağırsakların kısalmasının verdiği avantajla beynimiz büyüdü, sonra o oldu bu oldu işte.

    köpek dişin var, türün mamutların, dev slothların, filkuşlarının soyunu tüketmiş hala insan doğasında et yemek yok diyen adam zır cahildir.

  • bölük astsubayının giriş mülakatında sorduğu "ibnelik var mı?" sorusu..

    10 kısa dönem çömez asker birliğe katılış sırasına göre tek sıra halinde dizilmiş karargahta beklemekteler, içeride bölük astsubayı tarafından bir mülakat yapılmakta.

    - baba adı?
    + vs vs
    - anne adı?
    + vs vs
    - evli misin?
    + hayır

    asıl soru ise şu:

    - ibnelik var mı?

    birliğe en son katılanlardan birisi olmamdan mütevellit önümdeki kişi sayısı 3e 4e düşmeye başladıkça herkes aynı şeyi söylemeye başlamıştı:

    + lan adam içerde ibne lik var mı diye soruyor lan ne diyeceğimi şaşırdım..!

    içses: evlat önlem al, sana da soracak kesin, sen sordurma, böyle bir sorunun sorulması bile delikanlı adama gelmez.

    asker1: ben evliyim diye bana sormadı.
    asker2: bana sormadı da eliyle böyle yaptı, var mı? dedi (işaret parmağı ve başparmak ile yuvarlak yaparaktan)
    asker3: bana direkt sordu, komutanım olur mu öyle şey dedim, güldü pezevenk.
    asker4: abi iyi de, sanki öyle olsam karşısında "evet komutanım hafiften meyilliyim mi" diyeceğim, sonra cümle alem nabar lan adamı?

    içses: görüyorsun olanları, üstelik bu adamdan sonra sen giriyorsun içeriye, bulamadın hala çözüm yolu. soracak sana da, sana da soracak!

    içeri girilir, bölük astsubayının karşısında esas duruşa geçilir.

    - baba adı
    + vs vs
    - ana adı
    + vs vs
    - evli misin?
    + hayır...! am.. ama evleneceğim kızı buldum komutanım. (içses: süpersin oğlum bravo, yırttın, soramaz bundan sonra)

    - nerde buldun lan, burda mı buldun?
    + (bu program geçersiz bir işlem yürüttü ve kapatılacak,devam etmek için bir tuşa basın)

  • kız arkadaşım beni öptükten sonra yanağımı siliyorum mesela, boşuna silme çıkmayan ruj kullanıyorum diyor.

    ben de 'boşuna kendini hırpalama, çıkmayan ruj bu hayatta çıkmaz yanağından o kaldı artık ömür boyu' diye anlıyorum. içimden ne kadar bencil ve ukala diye kızıyorum.

    meğer dudağından çıkıp da yanağıma geçmiyormuş. yeni öğrendim.