hesabın var mı? giriş yap

  • yobaz olan videoya o adamı çekendir. bu beyinsizler tükenmedikçe iktidar vs. olamazsınız. adam saygısızlık yapmamış bir şey yapmamış. yazık gerçekten.

  • babaların babasıdır.
    en yüce duyguların babasıdır.
    babanın sandalyede ikiye katlanmış şekilde duran pantolununu alırken ve taşırken gösterilen özen ve ciddiyet de önemli bir husustur konu ile ilgili olarak.
    kemal sunal'da bir iki filminde böylesi bir baba tiplemesi canlandırmıştır.
    (bkz: çizgili pijama)
    edit: kemal sunal eklemesi.

  • tr. aktör/fail ağ kuramı.
    bruno latour'un öncülüğünü yaptığı bu kuram, doğa bilimleri ile sosyal bilimler arasındaki ilişkileri farklı bir perspektiften sorgulamayı dert edinmekte. bu perspektif iki kavrama yaslanıyor: heterojen ağ ve sosyo-teknik asamblaj.
    latour diyor ki toplum heterojen bir yapıdır ve içinde bir sürü aktör bulunur. buraya kadar söylediği yeni bir şey yok aslında. lakin aktöre yüklediği anlam, insanmerkezcilikten uzaklaşarak insan olmayan varlıkları da kapsamına alıyor. böylece egemen bağış, saç kurutma makinesi, rende, tavuk, çekiç ali, paspas, demokratik kongo cumhuriyeti, rimel, deniz tarağı, sedir, çam, kaya, çocuk bezi vb. bütün varlıklar toplumsala etkileri olan failler olarak dikkate alınır. latour, böylece bugüne kadar failliği söz konusu bile edilmeyen insandışı (non-humans) varlıkları da "hetorejen ağ"a katarak aktörler arasında demokratik bir birliktelik sağlamış olur ve insan olmayan varlıkların, en az insanlar kadar toplumu şekillendirip dönüştürme gücüne vurgu yapar.
    dahası latour, bir adım daha atarak actor kavramını da aşarak actant kavramını üretir. böylesi yeni bir kavrama ihtiyaç duymasının nedeni, aktör/fail kavramının eylemin (fiilin) sahibine odaklanması,oysa latour'un bu yeni perspektifinde binlerce, yüzmilyonlarca, milyarlarca farklı failin fiilinini, yani hangi fiilin hangi faile ait olduğunu bilmenin mümkün olmamasıdır.
    sonuç olarak, bu kurama göre bütün fiiller, insan ve insan olmayan actant'ların yekûnunun oluşturduğu ilişkilerden tebarüz eder. genel olarak bu kuram ve özelde de latour, iktidar ilişkilerini sulandırdığı için hayli eleştirilir. yeri gelmişken ben de eleştireyim: eyyy latour efendi, o bahsettiğin hetorejen ağ içinde egeboy'un failliği ile rendenin faillliği nasıl aynı ontolojik düzlemde incelenebilir, sen bunu açıkla bi bana önce. yok actantmış, yok failmiş. laflara bak!!!!

    not-1) ayrıntılar için latour'un şu kitaplarına bakılabilir:
    - we have never been modern, 1993.
    - reassembling the social, 2005.
    2) ilaveten callon, mol ve law ile feminist teknobilimci haraway'in de bu kuramın oluşturulmasında payı olduğunu hatırlatır, ukteci ruz'a selamlarımı iletirim.
    3) bu kuramı istanbul depremi üzerinden "yeryüzü" nün failliğini dikkate alarak inceleyen türkçe bir çalışma için bkz. ebru kayaalp, onur aslan, "belirsizliğin bilimi: beklenen istanbul depremi ve uzmanlar antropolojisi", toplum ve bilim, sayı 144, 2018, s.124-146.
    4) (bkz: sosyal konstrüktivizm)

  • yaşlı bir adam olarak kızamıyorum bu gençliğe. oturarak yolculuk etmek isteyen yaşlılar, kendilerine daha iyi bir toplu taşıma hizmeti sunabilecek politikacıları seçselerdi şu anda oturarak veya bugün olduğundan daha rahat konumda yolculuk ederlerdi.
    bu gençlik de yaşlandığında ayakta kalacaksa, bütün bunların kendi tercihlerinin sonucu olduğunu bilmeli elbette.
    tepki gösterilmesi gerekene göstermeyip, sonra da mızırdanmamalı kimse.