hesabın var mı? giriş yap

  • 4 ekim 1992 günü, amsterdam'ın schiphol havalimanı'nından tel-aviv'e gitmek için kalkan israilli el al hava yollarına ait 4x-axg kuyruk tescilli, 1862( one-eight-six-two) uçuş numaralı boeing 747-258f modeli kargo uçağı kalkışından 13 dakika sonra amsterdam şehrindeki büyük bir apartmana çakıllır ve 4'ü uçakta, 39'u apartmanda olmak üzere 43 kişi hayatını kaybeder.

    4x-axg kuyruk numaralı boeing 747'nin düşmeden önceki resmi

    uçak schiphol havalimanı'nın 01 sol (01l) pistinden yerel saatle 18:22'de kuzey başla kalkışını yaptıktan 5 dakika sonra, 6500 feete yükseldiğinde sağ taraftan gelen bir sarsıntı ve gürültüyle sağ tarafa doğru yatıp irtifa kaybetmeye başlar. pilotlar başta ne olduğunu anlamazlar. kokpit ikazlarından sağ kanatta bulunan 3 numaralı motorun yangın ikazı verdiğini görürler. (747'lerde 4 motor vardır. 1 ve 2 numaralı motorlar sol, 3 ve 4 numaralı motorlar sağ kanattadır)

    uçağın yana yatmasından ve motorun kaybedilmesinden mütevellit pilotlar amsterdam kuleye mayday ikazından bulunurlar.

    pilotların o andaki ses kaydını dinlemek için
    pilot: el al one eight six two mayday mayday, we have an emergency
    atc: el al one eight six two, roger

    kule bu andan sonra pilotlara hava alanına geri dönüp dönmeyeceklerini sorar, pilotlar geri dönmek istediklerini belirtir. 6500 feette bulunan uçağın tekrar piste inmesi için şehrin üzerinde en az iki tur atması gereklidir. bu yüzden kule pilotlara dönüş yönlerini bildirir. önce 90 yönüne, sonra 260'a ve 270 yönlerine dönmesini söyler. uçak 260'tan 270 yönüne dönerken pilotlar kuleye 4. motorun da devre dışı kaldığını bildirirler.

    pilotların o anki ses kaydı
    -schiphol one eight six two we have an emergecny number three and number four engine.... two seven for landing

    burada kaptan acil iniş için 27 pistini seçer. kule 2. turunu atan uçağa gerekli yönleri ve irtifaları verir. pilotlar iniş için hızı yavaşlattığında, yaklaşık 1500 feet irtifada uçağın kontrolleri kaybedilir.
    ses kaydı
    pilot: we have a controlling problem
    kule: you have a controlling problem as well, roger.

    uçağın kontrollerinin zayıflamasının ve hızının da azalmasının ardından pilotlar flapleri sonuna kadar açar fakat bozulan her iki motorun bulunduğu sağ kanattaki flaplerin uç kısmı açılmadığından uçağın dengesi iyice bozulur ve uçak doksan derecelik bir açıyla amsterdam'ın bijlmermeer adında kalabalık bir mahallesinde bulunan büyük bir apartmana çakılır.
    düşüş anı ses kaydı
    pilot: going down...eh...one eight six two, going down, going down, copied going down

    uçak kalkışından 13 dakika sonra, 18:35'de çok fazla insanın yaşadığı bir apartmana çakılır ve apartmanı ortadan ikiye böler. apartmanda yaşayan 39 kişi hayatını o an kaybeder ve pek çok insan da yaralanır. kazadan sonra apartmanın görüntüsü
    bunun yanında uçakta bulunan 4 mürettebatta o an yaşamını yitirmiştir.

    olayın hemen ardından kaza anında denizde teknesi içinde bulunan bir kişi uçağın iki motorunun uçak havadayken suya düştüğünü gördüğünü iddia eder. yapılan araştırmalar sonucu uçağın motorları kaza bölgesinde bulunamaz ve bu adamın verdiği ifade doğrultusunda denizin içerisinden motorlar çıkarılır. her iki motorun da aynı anda kopup düşmesi tel aviv'e askeri mühimmat taşıyan uçağa yapılmış olması muhtemel bir roket saldırısını gündeme getirir. çünkü her iki motorun da aynı anda düşmesi imkansızdır. yapılan incelemelerde 3. motorun kanada bağlı olduğu yerdeki fuse pin adı verilen pinlerin zamanla deformasyona uğradığı anlaşılır. motoru tutan bu üç pinden biri daha önceden kırılmış ve geri kalan iki pin de üçüncü pinin yokluğundan ileri gelen zorlamaya dayanamayarak kırılmıştır.

    bu resimde kazadan çok önce kırılan fuse pin yuvası görülebilir.
    resme dikkatlice bakıldığında sol yuvanın sağlam, sağ yuvanın kırık olduğu görülebilir. kırık yuva üzerinde iki adet kırılma noktası göze çarpıyor. kırılma alanlarından üstte duranın üzerine doğru bir metal çapağı uzadığı dikkat çekiyor. o metal çapağı fuse pin yuvasının kazadan çok önce koptuğunun ispatıdır.

    3. motorun neden ve nasıl düştüğü bu sayede açıklığa kavuşmuş ve terör saldırıları ihtimali ortadan kalkmıştır. fakat asıl soru 4. motorun nasıl olupta aynı anda düştüğüdür. bunun üzerine uzun süre kafa patlatan ve araştırma yapan yetkililer 4. motorun düşme sebebinin uçaktan kopan 3. motorun 4. motora çarpması olduğu kanısına varmışlardır. yani 3. motor kanattan ayrılır ayrılmaz 4. motora çarparak koparmıştır. bu sırada dış flaplerin hidrolik sistemi devre dışı kalmıştır. dış flaplerin devre dışı kalması demek uçağın düşük hızda havada durmaması demektir. daha kötüsü slatlerden sağ kanatta olanı zarar görmüş fakat solda olanı sağlamdır. bu da iki kanat arasında taşıma kuvveti dengesini altüst etmiştir. uçağın sağa doğru yatıp doksan derece dönerek çakılmasının sebebi flap ve slatlerden kaynaklanan iki kanat arasındaki mutlak denge durumunun bozulmasıdır.

  • en güzeli de parasını vererek adını hiç geçirmeden prime time'da bu olaya farkındalık yaratmalarıdır. tebrik ve teşekkür ediyorum. emsal olsun.

  • beline ıslak odunla vurmak istediğim insandır. ulan ben cam kenarı yok diye bir sonraki sefere bilet alan adamım, herif gelmiş laapss diye cam kenarına oturmuş.
    "şşştt dayı kalk ordan cam kenarı benim lan" diyesim geliyor. ama
    "amca senin koltuk yan taraf orası benim" diyebiliyorum.
    he bi de homurdanan var yer değiştirirken. onlar ayrı bir durum zaten aç bak lan biletini koridor yazıyor, ikinci sınıf yolcusun sen, biz camdan neler görüyoruz sen koridora bakıyorsun, eziksin ezik o koridor tarafındaki koltukta ölüp gideceksin.

  • "küçükken evine atari oynamak için gittiğim arkadaşım vardı.
    5 dk oynatıp adaptör isındı diye kapatırdı. geçen arabaya aldım motor isındı deyip indirdim hıyarı"

  • açları anlamak değildir. bunu diyen müslüman kendini kandırıyordur. akşam yemek yiyeceğini bilerek açları anlayamazsın.

    orucun iki amacı vardır :

    1- o güne kadar rahatça yiyip içtiğin nimetlerin kısa süre yokluğunu görerek değerini anlamak
    2- insanın en büyük düşmanı olan ve verdikçe fazlasını isteyen nefsi kontrol etmek

    yani iradeyi güçlendirmek.

    akşamları lüks otellerde 100 liradan başlayan menülerle iftarı bekleyerek kimse açların halini anlamaz, en başta da ben.

    o yüzden aç olduğunuz için sinirle kimsenin kalbini kırmadan orucu tutun, umulur ki allah kabul eder.

  • bir tane tanidigim var. asgari ucretle haftanin 5 gunu 9 saat, bir gunu 16 saat calisiyor ve haftada sadece bir gun izni var o da kesinlikle haftasonu degil. evde iki kucuk cocugu var, onlarin odevleri var, ev isleri var, o var bu var... kisacasi gulumsemeye gucu yok, enerjisi yok.
    ekleme: 16 saat calistigi gunlerde dahi ne yemek ne su veriyorlar. marketten indirimli alisveris ya da kupon vs haklari da yok. ustune yilin bazi donemlerinde bu 16 saat calisma haftanin 2 ya da 3 gunune kadar bile cikabiliyor.

  • son on aydır oturduğum evdir. önceden ben de çok fazla kuşkuya sahiptim ama gözlemlerim şöyle:

    1. belki iyi bir firmanın yeni inşaatı olduğu için izolasyon çok iyi. kışın ev hamam gibiydi, kazak giymeye, yorgan örtmeye hasret kaldık. alt katta ısınan hava yukarı yükseliyor, bu da daha önce oturduğumuz ince uzun dairelere kıyasla daha iyi bir ısınma sağlıyor. maksimum doğal gaz faturası olarak 200 tl gördük ki, geçen senelerde eski evimizde kışın 600 görüp yine de battaniye altından kurtulamamıştık. toprak sahibinin müteahhidin gırtlağına basarak taktırdığı villa boyu yoğuşmalı kombi sanırım şansımız oldu, bize kalsa daha mütevazı bir şey alırdık.

    2. ve fakat yazın üst kat fırın gibi. en kısa zamanda multi split klima almak gerekecek, sıcak günlerde nefes alınmıyor, uyku uyunmuyor. bunun nedeni izolasyonun zayıflığı değil, geniş teras kapısı ve pencereler nedeniyle oluşan sera etkisi, zira üst kat müthiş güneş alıyor. genel olarak her türlü hava durumunun etkilerine çok açık üst kat.

    3. eğimli tavan iyi planlanmışsa sıkıntılı değil, eğimsiz yerlerde tavan yüksekliği normalden yüksek tutularak hacim korunmuş. ama mobilya seçimi çok sıkıntılı, gardrop, kitaplık gibi mobilyaların ölçüyle yaptırılması gerekebiliyor.

    4. merdiven inip çıkmak bayabiliyor, özellikle uykunuz gelmişse veya elinizde tepsi varsa. üst kata da bir çay-kahve istasyonu kurmak gerekiyor. ve iki kata iki ayrı elektrik süpürgesi şart. neyse ki ev çift girişli ve asansör üst kata kadar çıkıyor, o sayede ağır eşyaları üst kata asansörle çıkarmak mümkün.

    tam bir yıl sonra gelen edit: üst kata küçük buzdolabı da almam gerekti, yazın bir bardak su için aşağı inilmiyor.

    5. teras yaz geceleri harika oluyor, üzerinizde yıldızlı gökyüzü, elinizde bilgisayar ve çay kahveyle sabahlamak mümkün. öte yandan, kullanım süresi en fazla beş ay. terasta çamaşır kurutmayı ise unutun, rüzgara çok açık olduğundan çamaşırlar yelken gibi dolup sürükleniyor.

    6. üst kat pencerelerinin önünden yağmur olukları geçiyor, yağmurlu gecelerde dere kenarında uyur gibisiniz.

    7. martılar tepenizde, gece gündüz vak vak bağırıyorlar. seviyorsanız harika, sevmiyorsanız rahatsız edebilir.

    8. gözlemime göre piyanosu olanların tercihi çatı dubleksi. piyanoyu üst kata koyunca komşu şikayetlerinden kurtulmak mümkün oluyor, alt kat nasılsa yine sizin ve üzerinizde de gökyüzü var. hem bizde, hem yan dairemizde, hem de karşı apartmanın bizim hizamızdaki çatı dubleksinde piyano var.

    şimdi yeniden ev seçecek olsam çatı dubleksi alır mıyım? sanırım evet, üzerinizde kimsenin olmaması ve üst katın eve giren çıkandan uzak ayrı bir alan olması çok rahat, teras seçeneği de çok keyifli.

    edit: çatı arasının kaçak olduğu iddia edilmiş, hayır, yeni inşaatlarda kaçak değil. daire iskanlı, yani kat mülkiyetli ve tapuda tam olarak "çatı arasında odaları bulunan bağımsız bölüm" yazıyor.

  • bizimki eyyy amerika dediğinde, obama bütün efendiliği ile çomarla çomar olunmaz diyerek yanıt vermiyordu ya da kibarca büyükelçi ile uyarıyordu. aynı durum yaşandığında senin eyyy amerika diyen ağzını severim* deme ihtimali olan adam başkan oluyor.

    edit: oldu.

  • bundan 50 sene sonra messi’nin kupa kazandığı fotoğrafa bakacağım ve bunu göreceğim, allah belanızı versin.