ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dünyanın en hüzünlü cümlesi
-
yıllar önce 28 şubat'ta entübe edilmeden önce kızımın söylediği "2 gün sonra bomba gibi uyanıp geleceğim" sözüdür.
edit: çok soru geldi "bugün nasıl" diye. 2 gün sonra 2 mart günü ebediyete kanat çırptı.
edit 2: adı efsane idi. hikayesini yakın zamanda yazacağım. onu nazarında tüm kistik fibrosis hastalarına selam olsun.
edit 3: konuyla ilgili daha önce yazdığım bir anekdot: bkz: #113607723
edit 4: o kadar çok mesaj aldım ki, inanamadım. bu duyarlılığınız ağlattı beni güzel insanlar, hep böyle kalın, teşekkürlerim gölgenizden ayrılmasın.
saçkıran
-
yıllar önce saçlarımın üçte birini kaybetmeme neden olan, ardından bir çok tedavi görmem sonucu ziyadesiyle tüm saçlarımı yeniden kazandığım hastalık.
tedavi yöntemi olarak ne kullanılırsa kullanılsın, bu hastalıkla alakalı olarak temel olarak edindiğim tecrübe hastalığın psikolojik olarak büyütülmemesi gerektiğidir. saç derisinde 5 kuruş büyüklüğünde açılan bir delik zamanla kavanoz kapağı boyutuna dönüşebiliyor. bunu hızlandıran en önemli neden de kişinin "mnskym noldu lan bu nerden çıktı nasıl kurtulacam" telaşı, stresidir.
hastalığın temel nedeni, stres veya başka etkenlerle kılcal damarlara yapılan baskı neticesinde o bölgedeki saç hücrelerinin beslenememesidir. saç hücresi yeterli desteği alamayınca ölmemek için saç telini bırakmak zorunda kalmaktadır. zamanla saçın yeniden çıkmasının nedeni de budur. yani, saç hücresi bir nevi ölüm uykusuna yatmaktadır. tedavide uzun zaman kaybedilmesi sonucu yeniden saç çıkmamasının nedeni uyku moduna geçen saç hücresinin kaybedilmesidir.
kılcal damarların besleyemediği bölgede, dolaşım bozukluğuyla alakalı birikim oluşmakta, pis kan olarak tabir edilen kan toplanmaktadır. kaşıntı ve kızarıklığın bir nedeni de budur.
sonuçta bir hastalıktır ve tedavisi vardır. bunun için;
1. saçkıran tespit edildiğinde tedavi için zaman kaybedilmemelidir.
2. doktor doktor gezip tedavi sürecini uzatmanın da alemi yoktur. özellikle bu hastalık üzerine ihtisaslaşmış bir prof. doktora gidişim bile bana deva olmamıştır. bir yığın nasihat psikolojik destek ve bir takım ilaçlar ise hiç bir işe yaramamıştır.
3. hastalığın tedavisi ile ilgili temel mantık şudur: saçkıran oluşan bölge ve yakın çevresi bir havlu veya yarım diş sarımsak ile tarhiş edilemelidir. pis kan olarak tabir edilen birikimin oradan tahliye edilmesi için önemlidir.
4. sarımsak tedavisi kesinlikle yabana atılmamalıdır. tarhiş edilen yere sürülen sarımsak biraz pis kokmanızı ve birazda acı duymanıza neden olabilir. ama tedavi sonrasında saçlarınızı eskisinden daha gür yeniden kazandığınızda sarımsak adını duyduğunuz yerde esas duruşa geçebilirsiniz.
iyileştikten sonra zaman zaman tekrar edebilir. "naber lan nerde kaldın yoktun bi kaç sene" diyerek karşılanmalıdır. sonrasında zaten küsüp ortalardan kayboluyor bu hastalık. biraz saçma biraz komik gelebilir ama benim tecrübelerim bu şekildedir.
ben doktor falan değilim kesinlikle, damdan düşen damdan düşenin halini bilir diyenim sadece.
ankara semtlerinin ingilizce karşılıkları
-
oran = that place in your body
atilla taş'ın türk milletine yaptığı saygısızlık
-
eğer ki o kurt siyaset üstü bi simgeyse, türk milletinin simgesinden prim yapmaya çalışan partiler utansın o zaman.
cinemaximum'un batmak üzere olması
-
1 liralık mısırı 30 liraya itelerken cebine indirdiklerini benimle yemediklerine göre batmaları da zerre umrumda değil.
sevgilisi olmayan yazarlar toplanıyor zirvesi
-
(bkz: askerlik şubesi)
yaran kişisel iletiler
-
galatasarayın deplasmanda panathinaikos u 3-1 yendiği ve fenerbahçenin evinde twente ye 2-1 yenildiği akşam. bir galatasaraylı tarafından yazılan kişisel ileti:
-"iki gün yurtdışına çıkalım dedik, evdeki kuşu sikmişler."
özsaygı
-
ölçekleri vardır. örneğin;
-diğer insanlar tarafından sevilecek özelliklere sahip değilim
-üretken değilim
-kendimi anlamıyorum
-çaresiz olduğumu düşünüyorum
-kendime güvenmiyorum
-anlamlı bir hayatım olmadığını düşünüyorum
-bir işi başaramadığımda hemen hayal kırıklığına uğruyorum
-insanlar benimle olmaktan hoşlanmazlar
-olduğum gibi görünemiyorum
-hiç bir zaman kendimi ortaya koyamam
-duygularıma güvenmem
-halimden memnun değilim
-kendimi küçümsüyorum
-ihtiyaçlarımı karşılayabilecek yeterlilikte değilim
-nasıl göründüğümün farkında değilim
-kendimde olmasını istediğim özelliklere sahip değilim
-insanlar üzerinde etki bırakmıyorum
-başarısız biri olduğumu düşünüyorum
-kendime ilişkin değersizlik duyguları yaşadığım olur
-benim onlara olduğu kadar, diğer insanların bana ihtiyacı yok
-düşüncelerimin doğruluğuna güvenmem
-bedensel olarak kendimi beğenmiyorum
-başarmak istediğim her şeyde başarısız olup yılgınlığa düşüyorum
-bedensel ihtiyaçlarımı karşılayacak yeterliliğim yok
-grup içindeyken diğer kişiler benimle ilgilenmez
-zihinsel ihtiyaçlarımı karşılayacak yeterlilikte değilim
-kendimden memnun değilim
-insanlık için önemli ve faydalı işler yapabileceğimi düşünmüyorum
-çevremdeki önemli kişilerin gözünde değerli bir insan olmadığımı düşünüyorum
-duygusal ihtiyaçlarımı karşılayacak yeterlilikte değilim
-kendimi ümitsiz hissediyorum
-kararlarım bana ait değil
edit: madde numaraları silindi. netekim korkunç bir görüntüydü.
kızını hamile bırakan adamın facebook profili
-
seçmeni rencide etmekle alakası olmayan durum. görünen köy kılavuz istemez. sen kuzenle yatmak caizdir, akrabadan çocuk sahibi olmak günah değildir, 13 yaşındaki kız hamile kalabilir diye açıklama yaparsan olacağı budur.
edit: kaynak diyenler için
https://www.bbc.com/…/amp/haberler-turkiye-42552621
https://www.birgun.net/…iren-kiz-evlenebilir-198240
vedat milor
-
hakkında bazı bilinmesi gerekenler:
- çekim için bile olsa gittiği her mekanda hesap öder.
- gurme olarak tanımlanmayı sevmez, kendisini gurman * olarak görür.
- her fırsatta büyük fast food şirketleri ve gıda üreticilerinin ürünlerini eleştirir.
- modernleşme adı altında mutfak kültürümüzün yavan hale getirilmesine karşıdır. gelenekten ve doğallıktan kopmadan gelişmeyi savunur.
evet barbarvari bir şekilde yemek yediği oluyor arada ama ben alıştım.
sözlük yazarlarının silahları
-
faber castel 0.5
namazla boyun ağrılarından kurtuldum
-
(bkz: sünnet olunca on kilo verdim)