hesabın var mı? giriş yap

  • nyc'ye çok yakın bir şehirde yaşayan biri olarak katılmadığım önerme. sınıflı toplumların ne kadar kusuru varsa hepsini içinde taşıyor new york.

    bir tarafta inanılmaz gökdelenler, şıkkıdı şıkkıdı yürüyen -ve yüksek ihtimalle rahatsızlık verecek derecede umursamaz- adamlar ve kadınlar, ihtişamlı gökdelenler ve onların gökyüzünü aydınlatan ışıkları, diğer tarafta sokakta/metroda yaşamak zorunda kalan, yiyecek bulmak için bin takla atanlar. ayrıca şehrin az çeperlerine gittiğinizde yerleşim yerleri de rezil bir hal alır. insanların bin bir zorlukla yaşadıklarını görürsünüz. metrosuna inersiniz, kesif bir sidik kokusuyla yüzleşmek zorunda kalırsınız. bazen de fareler gelir dibinizde dolaşır, göz göze gelirsiniz. alın size dünyanın süper gücü abd ve onun en büyük şehirlerinden biri olan new york.

    ama şehir dendiğinde bunlar nedense akla gelmiyor. şehir dediğin şey o bölgede yaşayan insanların o coğrafyayla etkileşimi sonucu ortaya çıkan bir hadise değil midir? gökdelenler, şehrin merkezi yerindeki üç beş hoş bina bazı kesimlerce hem sinir olunan ama aynı zamanda tapılan amerikan hegemonyasının zihin dünyamızda işgal ettiği alanla birleşince "new york dünyanın en güzel şehri" dedirtiyor insana rahatça.

    pek öyle değil o iş.

    edit: ayikiza tesekkur ediyorum umarsiz kelimesinin yanlis kullanimiyla alakali olarak beni uyardigi icin. umursamaz olarak duzelttim o kelimeyi.

  • bir çeşit psikedelik uyarıcıdır. şizofreni rahatsızlığı olan insanlar üzerinde iyileştirici etkilerini gözlemlemek sebebiyle laboratuvar ortamında üretilmiştir. geleceğin antidepresanı olması koşuluyla araştırmaya devam edildiğinden yaygın bir kimyasal değildir.

    etkilerini gözlemlemek için 30 miligram yeterli dozdur. toz şeklinde olanı burundan çekilerek alınmaktadır. zaman kavramını ortadan kaldırır. zihin işlevleri yavaşlarken fiziksel eylem hızlanmaktadır. beden ve ruhun birbirinden farklı bir olgunun içinde ancak birbirine bağlantılı şekilde hükmetmesi bulunulan boyutun algısını ortaya koymaktadır. fiziksel eylemlerde efeksel geçişler gözlemlenirken hissedilen duygu mantığın, zamanın ve bakış açısının ötesinde çalışmaya başlar. benliğini en saf halinde gözlemleme yeteneği kazandırırken, bir nevi astral seyahat imkanı sunar ve her objenin yer yüzünde kapladığı fiziksel boyutu değişmeye başlar. şaşırtıcı biçimde benlik kavramı, yani kapladığın yerde ki bedensel olgun büyür büyür ve dev bir insan olmanın verdiği gururu tattırır...nitekim kolun bacağın sağa sola oynarken beynin farklı biçimlerde sana seni sunmaya hazırdır. aslında anlatmakla yaşamak arasında büyük fark vardır. denemeden anlaşılmayacağı gibi, insanları gözlemleme yeteneğini gösterir.

    bu tarz kimyasalları mümkün olduğunca güvendiğiniz kişilerle ve size müdahale edilmemesi gereken, ayrıca zihninizi yormayan insanlarla deneyimleyebilirsiniz. diğer türlüsü yorucu olacaktır. kafa karışıklığı ve saçma bir psikolojiye sokabilir. paranoya yapabilir. dikkat edilmesi gereken stabil bir ortam seçilmelidir. gerçeklik ve yokluk kavramını gözlemleyebilme avantajı , manipüle edilebilir..ancak, bilinç kaybının hiç yaşanmadan, yok olma kavramını tattırır....

    özellikle anestezi uygulanan hastalarda yaşanılan bir nevi uyurken bilincin açık kalması deneyimi olarak da anlatılabilir.

    doğru kullanıldığında etkisi geçince karekter değişimi yaşatmaktadır... hayata pozitif bakma eğilimi, insanlarla iletişim kurmada rahatlık, kendini olduğun gibi kabullenme, sosyal hayatı gözlemleyebilme ve tespit edebilme yeteneğini geliştirme, hızlı düşünme ve aktif şekilde yaşamaya odaklanma, bilincinin farkına varma gibi etkiler yaratır. sanal bir ilizyon yaşamadığını deneyimlediğinde ise, şimdiye kadar yaşadığın hayatın ve öğretilen sistemin aslında sanallıktan ibaret olduğunu kavramaya başlarsın.. her uyarıcıda olduğu gibi bunu deneyimlerken de mümkün olduğunca pozitif taraflarından yararlanmaya çalışmak iyileşme sürecinizi hızlandıracaktır....

  • her sene aynı hikaye amk.

    tüm doğu illerinin geçmiş sınavları incelenmeli ama elbette öyle bir şey yapılmayacak. yine çoban ahmetler, köylü ayşeler romantik birer başarı hikayesi olarak gazetelerde manşet olacaklar. okuyanlar da "bak görüyo musun onca imkansızlıklara rağmen..." geyiği çevirecek.

    sıkıldım valla ülkeden.

  • o kadar da kolay kurulabilecek bir cümle olmadığını önce fenerbahçe, sonra da beşiktaş taraftarı gördü. ne diyelim başka sefere artık.

  • --- spoiler ---
    ya valla kendi kulaklarımla şahit oldum. valla abartı falan yok.
    --- spoiler ---

    tamamı kısa dönemlerden oluşan acemi birligi. henüz ilk hafta.

    uzman cavus: aranızda ehliyeti olan var mı?
    acemi askerler: evet
    uzman cavus: aranızda mercedes kullanan var mı?
    acemi asker: evet komutanım.
    uzman cavus: tamam simdi kosa kosa revire gidiyosun ası baslamıs mı öğreniyosun. giderken de dikkatli git carpma bir yerlere.

  • ilk yarı 4-0 olunca galatasaraylıların, 70. dakikadan sonra artık 8 olmaz diye beşiktaşlıların kapatıp uyuduğu maçtır. şu an acaba 6 olur mu diye fenerliler izliyor.

    not:gs