hesabın var mı? giriş yap

  • konusanlarina çok entel ve bilimsel bir hava verir. atina'da kafasi kasketli (bayagi bizim bildigimiz çiftci kasketi) seyyar bir muz saticisi bana "penta, heksa" vs. diye para üstü sayarken "kim bilir ne biçim geometri biliyordur bu adam" diye geçmisti aklimdan.

  • "ben yalana, haksızlığa gelemiyorum abi" benzeri sözler. bir de bunları, kendilerinden bahsederken inanılmaz özelliklermiş gibi satmıyorlar mı. aynen canım kardeşim bir tek sen gelemiyorsun böyle şeylere. mesela bizler yalan söylendiğinde ya da hakkımız gasp edildiğinde karşımızdakine bizi kandırdığı için plaket veriyor ve çok mutlu oluyoruz.

  • bu nasıl bir hayat oldu anlamıyorum. telefonum bozuldu. 5 ay önce 1700 olan bir telefon şimdi 2700 lira. oyun konsolu bakıyorum 1800 fiyat görüyorum meğer baktığın şey sadece lisanslı bir oyun. konsollar 5000 den başlıyor. arabam yok ancak daha uzun seneler alma şansım yok. microsoft ergonomik mouse almıştım 6 sene önce 140 liraya şimdiki fiyatı 500 tl. biz ne ümit edicez? nasıl mutlu olacağız bu ülkede.asgari ücretle köpek gibi çalış ancak dandik bir telefon bile alama. nasıl bir zaman denk geldik. avrupanın dibinde bu sefalet nedir allah aşkına?

  • “hatasız“ müzik yapabilmek için gerekli fakat en nihayetinde duyguları öldüren bir cihazdır. insani özellikleri törpüleyen, bizi mekanikleştiren bir araç olduğu kanaatindeyim.

    insanlardaki ritim duygusunun vücutlarındaki iç organların işleyiş ritminden geldiğini düşünüyorum. bu yüzden herhangi bir ritim tempo tutarak basitçe dışa vurulduğunda bu iç işleyişle bir uyum yarattığı için motive edici bir etkisi oluyor. alkış tutmak, bir şarkının temposuna göre dans etme isteği, hatta topluca söylenen sloganlar bunlara örnek olabilir. yeri gelmişken steve reich'ın da vücudun iç mekanizmasını anlatmak istediği bir müzik albümü vardır. (bkz: music for 18 musicians)

    gel gelelim iç organlarımızın ritmi hep aynı değildir. nabzımız her dakika aynı değeri göstermez hatta sağlıklı insanlarda bile her dakika farklı değeri gösterir. bu yüzden içimizdeki bu ritmi dışa vurduğumuzda da küçük “hatalarla“ çalarız, standart bir düzende uyumlu çalamayız. çünkü insani özellikler buna programlı değildir. çalarken dışardan düzenli ve uyumlu gelen ritimler metronom referans alındığında oldukça rahatsız edici bir hale bürünecektir. böyle çalabilmek için metronom ile çalışmamız ve metronomsuzken standart çalabilmek için beynimiz o standardı refleks haline getirene kadar metronom ile çalışmamız gerekir. bu özelliği koruyabilmek için ise hayatımız boyunca metronoma devam etmemiz şarttır. çünkü dediğim gibi yaradılışımız metronoma uyumlu değildir ve ara verirsek yeniden insani özellikler baskın gelmeye başlar.

    başka bir açıdan ise, nasıl iç organların ritmi her insanda farklı ise, bir enstrümanı çalarkenki ritim algıları da farklıdır. doğaçlama sırasında, birbirlerini dinlerlerken ne kadar bu farklılıkları törpüleyerek aynı çizgi de gidiyor olsalar da aslında hafif hafif çizginin dışına çıkıp giren bir enstrümanlar bütünü vardır. bu küçük çıkış girişler de dışarıdan dinlenirken anlaşılmaz fakat metronom devreye girdiğinde ortaya çıkarlar. yani enstrümanların stabil şekilde aynı çizgide çalınabilmesi için metronom gerekir yine veya çalanların metronomize beyinlere sahip olması.

    kısacası insanların kendini veya başka bir insanı referans alarak “hatasız“ müzik yapabilmesi mümkün değildir ve bunun için insani olmayan bir cihaza ihtiyaç duyar. insanı tarafını törpülemek istemeyen müzisyenlerin metronom ile çalamıyor diye küçümsenmesi de mekanikleşmiş beyinlerin bir ürünüdür.

    metronom ile çalmayı çok seviyorum diyen bir müzisyen bulamazsınız. standardizasyon için bir zorunluluktur. metronom ile çalışarak ritim ve boşluk algısı geliştirilmeye çalışılır. fakat bunun bir gelişim olduğu bakış açısına göre değişecek bir söylem.

  • çinli ilaç kimyageri tu youyou tarafından bulunan, sıtmaya karşı etkili olan bir bileşik. tu youyou sayesinde milyonlarca insan yaşama tutunmuştur. keşiflerinden ötürü 2015'te nobel ödülü kazanmıştır. aşağıda bu keşif konusunda bir derleme oluşturdum. keyifli okumalar.

    tu youyou, beijing medical college'da eczacılık bölümünde okudu. 1955 yılında mezun olduktan sonra, geleneksel çin tıbbı akademisi'nde (daha sonra çin tıp bilimleri akademisi) materia medica enstitüsüne seçildi. 1959'dan 1962'ye kadar, batı tıbbında uzman araştırmacılara yönelik verilen geleneksel çin tıbbı kullanımı konusunda tam zamanlı bir eğitim kursuna katıldı. 1967'de vietnam savaşı sırasında (1954-75), tu sıtma tedavisi bulmak için oluşturulan ve gizli bir oluşum olan proje 523'e liderlik etmek üzere atandı. proje, çin hükümeti tarafından sıtmanın sayısız askerin hayatına mal olması üzerine başlatıldı.

    tu ve araştırma ekibi, eski çin tıbbı metinlerinde açıklanan bilgiler temelinde sıtmaya karşı etkinliği olduğu varsayılan bitkileri tanımlayarak başladı. ekip, 640 bitki tanımladı, ve ardından, sıtmaya neden olan plasmodium parazitleri ile enfekte olmuş fareleri iyileştirme kabiliyetlerini tespit etmek için için yaklaşık 200 bitki türünden 380 özüt test etti. tatlı pelin otu- artemisia annua'dan elde edilen bir ekstrakt başarılı oldu. 1971'de, ekstraksiyon işleminden sonra sonra, tu ve meslektaşları, plasmodium parazitlerini farelerden ve maymunlardan etkili bir şekilde ortadan kaldıran tatlı pelinden elde edilen toksik olmayan bir ekstraktı başarıyla izole etti. bundan sonra, kısa sürede tatlı pelin otu özlerinin ateşi düşürdüğü ve kandaki parazit seviyelerini düşürdüğüne yönelik sıtma hastalarında klinik çalışmalar yapıldı. 1972'de tu ve arkadaşları, qinghaosu ya da artemisinin olarak adlandırılan ekstrelerdeki aktif bileşiği ortaya çıkardılar.

    her ne kadar tu, eski metinlerden elde edilen bilgilere dayanmış olsa da, eserler qinghao olarak bilinen bitki hakkında çok az şey söyledi ve ekibinin bitkinin antimalarial aktivitesiyle ilgili ilk bulgularını yeniden üretme girişimlerinin birçoğu başarısız oldu. ancak nihayetinde tu, tatlı pelinotunun yapraklarının artemisinin içerdiğini ve bileşiğin nispeten düşük sıcaklıklarda en iyi şekilde elde edildiğini keşfetti. tu, başlangıçta çin’de bulunan bilimsel bilgilerin yayınlanmasındaki kısıtlamalar nedeniyle, bulguların yayınlaması engellendi. çalışma nihayet 1980'lerin başında geniş kitlelere hitap eden uluslararası bir boyuta ulaştı. 2000'li yılların başında, dünya sağlık örgütü, sıtma için birinci basamak tedavi olarak artemisinin bazlı kombinasyon ilaç tedavilerinin kullanılmasını tavsiye etti.

    tu, artemisinin araştırılmasını sürdürdü ve biyoaktif bir artemisinin metaboliti olan "dihidroartemisinin" isimli ikincil bir anti sıtma bileşiği geliştirdi. 2011 yılında artemisinin keşfine yönelik katkılarından dolayı lasker-debakey tıbbi araştırma ödülü'nü aldı. kısaca artemisinin, tatlı pelin bitkisinin (artemisia annua) yapraklarından elde edilen bir anti sıtma ilacıdır ve milyonlarca yaşamı kurtarmıştır.

    kaynak : https://www.britannica.com/biography/tu-youyou

    (tu youyou ayrıca bbc two'da yayınlanan "icons: the greatest person of the 20th century" isimli tv serisinde de kısaca işlenmiştir)

  • türkiye'ye gelmesi halinde şahsıma cine 5 decoderi aldırtacak dünyanın en iyi savunmacısı.

  • nasıl yani suriyeli kardeşlerimiz ülkesinin para biriminin tl'den daha değerli olduğunu göremeyecekler mi?

  • arkadaşlar olayın yaşadığı mahallenin 2 sokak altında oturuyorum. cinayeti yapan kişiyi tanıyorum burdaki parkta hep takılırdı. sık sık hap, madde kullanırdı. annesi de yatalaktı ayrıca. aynı binada oturan komşuların yüzlerine bakınca o gece o binada yatmanın vereceği psikolojiyi hissettim. ayrıca çocuk hastaneden bir gün önce çıkmıştı.