hesabın var mı? giriş yap

  • bazılarına inat büyük bir heyecanla kutlayacağım gün, günüm!

    "cesareti mete han'dan, intikamı attila'dan
    destanı bilge kağan'dan, gücü alper tunga'dan
    umudu kürşad'tan, inancı alparslan'dan
    kararlılığı fatih'ten, mücadeleyi atatürk'ten

    öğrenenlere, bilenlere selam olsun..."

  • kimseyi ilgilendirmeyen kızdır.

    milletin en büyük sorunu bence karşıdakine tanıdık olsun olmasın karışmak.
    ya bırak arkadaşım ister yere otursun, ister amuda kalksın. gürültü yapıyorsa rahatsız ol, senin oturmanı engelliyorsa rahatsız ol. normal oturana karışma, farklı inançta olana karışma, farklı giyinene, farklı düşünene, senden farklı yaşayana,

    karışma

    karışma amk, karışma lan!

    debe edit: teşekkürler arkadaşlar, bir de trafikte araç kullanırken bisikletli sürücülere azami saygı gösterelim, onları yok saymayalım. lütfen...

  • is cikis saati zincirlikuyu'dan metrobuse binmeye calismamis kisilerin nankorluk yapiyosunuz dedigi hede.

    lan erkek halimle uc cocuk dogurdum metrobus sayesinde. devlet de yardim etmiyor. cocuklarin babalarini bile tanimiyorum amk.

  • hem kırmızı ışık, hem yaya geçidi, hem aşırı hız ihlali var. idam edilmeli ve geçilmeli.

  • çünkü istediğim zaman bozabiliyorum. 3-6-12 ay bağlamama gerek kalmıyor.

    ayrıca henüz o farkı alabilmiş birisi yok, dolayısıyla alınıp alınamayacağının da şu anki ekonomik durumda bir garantisi yok...

  • biz lise okuduğumuz zamanlarda(sene dea 1997-2000 arası) akat perspektif isimli bir parfüm vardı birebir calvin klein one isimli parfümle aynı kokuya sahipti. ancak 100ml calvin klein one 160 milyon lira iken 100ml akat perspektif 20 milyon lira idi. ayrıca birebir aynı koku olmasına rağmen calvin klein 24 saat zor dayanırken perspektif 3 gün çıkmazdı kokusu. elif parfümeriye gider 1 şişe calvin klein one 2 şişe de akat perspektif alırdım. calvin klein olana pek kıyamazdım ama perspektif olanı da hunharca kullanırdım(hatta benim ekşi sözlük nikim bile biraz da o zamanlara dayanır). neyse üniversite ve sonrasında kendi paramızı kazanmamızla birlikte kullanmadığım parfüm kalmadı ancak. hiçbir parfümden lise ve dersane zamanlarının perspektifinden yediğim ekmeği yememişimdir(hızlı kazanovaydık tabi o zamanlar).

    sonuç olarak benim hayatımda gördüğüm en effective en progressive erkek parfümü akat perspektifdir arkadaş. ötesi de olabilemez. bilen de iyi bilir bu parfümü(1982-1988 nesli).

  • sonuna kadar katıldığım, fikret orman'ın açıklaması.

    "‘statta bira serbest olsun’

    her zaman söylüyorum statlarda hafif içki satılmalı. biz statlarımızı taraftarı çekebilecek yerler haline getirmeliyiz. bizim taraftarımız maç öncesi çarşı’da içiyor stada öyle geliyor. aynı şey f.bahçe ve g.saray için de geçerli. oysa taraftarımıza stadımızda light bira satabilsek istenmeyen olaylar da olmaz. istanbul’daki şampiyonlar ligi finali’nde bira serbestti ve hiçbir olay yaşanmadı."

    kaynak

  • ülkemizde 90'lı yılların maalesef simgelerinden biri hâline gelmiş bir işkence / ölüm şekli.

    hizbullah tarafından kullanılan bu yöntemle öldürülmüş insanların cesetleri memleketin çeşitli yerlerindeki hizbullah hücrelerinin bodrumlarında bulundukça kamuoyunda adeta bir travma yaratmıştır.

    domuz bağı; başın bükülmüş dizlerin arasına sokulması, el ve ayakların boyunla birlikte bağlanarak kişinin hiç kımıldayamayacak hâle getirilmesiyle yapılır.
    yani işkenceye uğrayan kişi bir top şeklini alır tabiri caizse.
    amaç, kişinin mümkün olduğunca az yer kaplamasını sağlamaktır. ayrıca işkenceye uğrayan kişi ayaklarını açmaya çalıştıkça boynundaki ipi gerdirir ve kendi kendini boğmaya başlar.

    bu işkence yöntemini türk kamuoyu ilk kez hizbullah'ın eylemleriyle duymuşsa da 1940'lı yıllarda çin'in de özellikle doğu türkistan'da domuz bağı yöntemiyle işkenceler gerçekleştirdiği kimi tarihçi/ gazeteciler tarafından yazılmıştır.

    örneğin; (bkz: doğu türkistan'ın gerçek hikâyesi hatıralarım)

    hizbullah tarafından bu yöntemin kullanılma sebebi ise örgütün sansasyonel eylemlerle ve tabiri caizse kendileriyle özdeşleşecek bir öldürme yöntemiyle kamuoyunda baskı oluşturma isteği olarak görülebilir.

    bildiğim kadarıyla en son 2020 yılında ordu'da yaşlı bir kadın, hırsızlar tarafından domuz bağı ile bağlanarak öldürülmüştür.