hesabın var mı? giriş yap

  • kendisi, fotoğraf çektirdiği idiota son derece nazik, yerinde bir yanıt verse de, cehaletin sınırlarını zorlayan evrim öncesi o canlının, bu kişinin samimi eleştirisini bile anlayabilecek düzeye gelmesi, çok daha kötüsü bunun farkına bile varabilmesinin kanımca ufukta bile görünmediği, he hiç tanımasam da, bir arkadaşımın tweetiyle bu yolla kendisini fark ettiğim zarif kişi. sabrı ve anlayışı için kendisini tebrik edesim geldi, bu zamanda böyle ilkel varlıklara tahammül edebilmek zor iş!

  • otostopçunun galaksi rehberi'nde bir bilgisayara hayatın/evrenin/yaşamın anlamını sorarlar. o da epey uzun bir işlem yapıp sonunda 42 cevabını verir. 42 bu manada kullanılır.

    420 de 4.20 yani amerikan tarih sisteminde (ay.gün.yıl) 20 nisan'ı simgeliyor.

    20 nisan da marijuana'nın legalleşmesini isteyenlerin sebebini bilmediğim bir sebepten ötürü legalize it çığlıklarını daha güçlü attıkları gün.

    marihuana'nın legalleşmesinin hayatın anlamından 10 kat daha önemli olduğunu söylemek istemiş. arada da gerçek matematiksel değeri sıkıştırıp zeki esprisi yapmış.

    edit:

    mesajlar yağdı sağolsunlar. teşekkürler.

    4.20 konusunda iki farklı görüş varmış.

    birisi şu; weed'in abd yasak kodu 420 imiş. bu yüzden 420 ayrı bir anlam taşıyormuş.

    diğeri de şu; bir grup öğrenci sürekli saat 4:20'de buluşup dumanlanıyormuşlar. bu zamanla aralarında bir şifreye dönmüş, ordan da 4.20 şenliklerine evrilmiş.

    katkılar için teşekkürler.

  • recep tayyip erdoğan karakterine çok yakışmış, ancak bir cumhurbaşkanına hiç mi hiç yakışmamıştır..

  • sevgili dostlar,

    şöyle bir etrafıma baktığım zaman ciddi bir yanlış anlaşılma meselesi yüzünden hayatı hem kendilerine hem de etraflarındaki insanlara cehenneme çeviren oldukça yüklü sayıda insan görüyorum.

    bu yanlış anlaşılma kibirli olmayı kendine güvenli olma sanma meselesidir.

    içi havayla dolmuş market poşetleri gibi salına salına burunları havada gezen milyonlarca insandan biri olmamanız için buraya bir kaç tavsiye bırakmak isterim çünkü sizde kendine güven sandığınız kibrin pençesinde yaşam süren ve başı dertten kurtulmayan bir market poşeti olabilirsiniz. ya da böyle bir tanıdığınız vardır. ama hocam ben poşet olarak gezmek istiyorum diyorsan sen bilirsin tabi.

    yol 1

    hatanı kabul etmeyi öğren.

    kibirli insanları anlamanın en kolay yolu bunların asla hatalarını kabul etmemeleridir. çünkü kafalarındaki sahte kral ve kraliçe imajlarıyla hata yapma kavramını bağdaştıramazlar. insan doğası gereği bolca hata yapar çünkü hata yapmadan öğrenemez. ben hiç hata yapmıyorum diyenler ya ölüdür ya da yalancıdır. bu sebeple bir hata veya yanlış yaptığın zaman güzelce kabullen ve bundan bir şeyler öğrenmeye çalış.

    yol 2

    sürekli savunma halinde olma.

    kibirli insanların en büyük korkusu başka insanların gözünde küçük düşmek ve eleştirilmektir. çünkü bu gariplerimin o kadar kırılgan bir kişilikleri vardır ki gözünde çapak var deseniz onlar için mahşer kopmuş ve hayatları sonsuza kadar lanetlenmiş anlamına gelir. bu sebeple her durumda ve her şartta sürekli savunma halindedirler. bunu yapma. bunun yerine sana yapılan eleştiriyi gerçekten dinle ve farklı bir bakış açısı olarak algıla. her eleştiriden bir şeyler öğrenebilirsin. tabi eleştiri derken hakaret veya laf sokmaktan bahsetmiyorum ancak gidip arabanı birinin garaj çıkışına park ettiysen ve sana da bu konuda bir uyarı geldiyse kendini savunmak yerine uyarıyı kabullenmek insan olmanın gereğidir.

    yol 3

    alevlenmeden önce sakince düşünmeyi öğren.

    sakince düşünme olayına şimdilerde "mindfulness" yani farkında olmak diyorlar. mesela bir arkadaşın iş yerinde senden daha başarılı veya senin beceremediğin bir şeyi yapıyor diyelim. burada egon kendini tehdit altında hissedip seni gazlamaya ufaktan başladığında dur ve düşün. neden böyle rahatsız oldum ve tam olarak hangi duyguları hissediyorum diye kendini sorgula. bunu güzelce yaparsan hem kendini geliştirme fırsatın olur hem de alıngan kendine güvensiz aksi bir şirin olmaktan kurtulursun.

    yol 4

    başkalarıyla kendini kıyaslamaktan vazgeç.

    bak dostum şu dünya üzerinden ne kadar insan varsa ve daha önce yaşadıysa bunların hepsi birbirinden farklıdır. hatta çift yumurta ikizleri bile birbirlerinin kopyası değildir. bu sebeple kendini diğer insanlarla acımasızca kıyaslamanın hiç bir manası yok. başka insanların başarılarından ilham alabilirsin bu güzel bir şeydir. ancak etrafındaki herkesi kamera gibi kayda alıp "onun var benim yok" denklemlerine girersen bu denklemin sonu karanlık yerlere çıkar. en iyi arkadaşın senden fazla mı para kazanıyor buna yoğunlaşmak yerine, kazandığın parayı ne kadar doğru kullanıyorsun buna yoğunlaş. sürekli etrafına tedirgin ve gizli bakışlar atan ürkek sincaplar gibi yaşama arkadaşım.

    yol 5

    kendini ve düşüncelerini sürekli sorgula.

    kibirli insanlar her şeyi tamamen bildiklerini ve her şeyin en doğrusunu düşündüklerini zannederler. bu sebeple hiç bir düşüncelerini ve kararlarını sorgulamazlar, başkalarının da sorgulamasına ayar olurlar. bu garip düşünce şekli de onların genelde kendi bindikleri dalı kesmelerine sebep olur. her zaman görüşünün ve anlayışının kısıtlı olduğunu bil. bol bol kendi kendine sorular sor, hatta güvendiğin arkadaşlarına bol bol danış. her şeyi ben bilirim diyenler genelde hiç bir halt bilmeyenlerdir.

    yol 6

    alçakgönüllü olmaya çalış ve bunu bol bol pratik yap.

    bunun en güzel yolu ufak tefek eksikliklerini ve sakarlıklarını başka insanlarla esprili şekilde paylaşmaya çalışmaktır. örneğin matematiğe kafan basmıyorsa bunu saklamaya çalışmak yerine "dostum hesap işinde bana güvenmeyin, bazen beş artı beş on beş eder sonucunu bile hemen hesaplayamıyorum" yollu ifadelerde bulun. bil ki insanların ezici çoğunluğu mükemmel gözüken insanları sevmezler ama bir kaç ufak tefek eksikliğinin olması seni gereksiz nefret saldırılarından korur.

    yol 7

    dinlemeyi öğren.

    bak arkadaşım kibirli insanların alameti farikası bunların dinlemekten nefret etmesi ve hep konuşmak istemesidir. bu sebeple de hem insanlar tarafından sevilmez hem de hiç bir şey öğrenemezler. dinlemeyen bir insan ne iletişim kurabilir ne de başarılı olabilir. dinlemeyi şu ana kadar öğrenemediysen bunu öğrenmeye başlamanda büyük faydalar var. gerçekten dinlediğin zaman etrafındaki insanların her birinin ne kadar farklı fikirleri ve nasıl ilginç hikayeleri olduğunu fark edersin. üstelik sevilirsin.

    bir taşla iki kuş.

    yol 8

    kibirli modeller sadece eleştirmeyi bilir. bu insanların yaşamlarında "aferin", "teşekkür ederim", "çok iyi iş başarmışsın", "çok yeteneklisin" gibi sözcükler bulunmaz. bunları söylemek yerine bir meydanda kazığa bağlanıp odun ateşinde yakılmayı tercih ederler. bunu yapmalarını da "karakterli olmaya" veya "yalaka olmamaya" bağlarlar. bu nankör arkadaşlar bu sebeple hiç bir zaman gerçek dostlara sahip olmaz, insanlar tarafından sevilmez ve dışlanırlar. bunun bütün sebebini de "insanların onun değerini bilmemesine" bağlarlar. lütfen böyle acayip bir insan olmamaya çalış.

    yol 9

    kibirli insanların başka bir fobileri de yardım istemektir. bir gemiden denize düşseler ve güvertede elinde can simidi olan birisi bulunsa ondan yardım istemek yerine boğulmayı tercih edebilirler. çünkü o kadar gerçek dışı bir benlik algıları vardır ve kendilerini yarı tanrı (hatta tanrı) şeklinde görmektedirler ki birilerinin yardımını almayı "muhtaç olmak" şeklinde yorumlarlar. tek bir kişiye yol sormadıkları için saatlerce kaybolabilen şaşkın tipler genelde bunlardan çıkar.

    yol 10

    kibir abidelerinin bir başka ilginç özelliği de kimseye zırnık vermemeleri ve kimseye yardım etmemeleridir. nasıl ki kendileri yardım istemeyi zayıflık olarak görüyorlarsa kendilerinden yardım isteyenleri de zayıf ve aşağı görürler. kibirli insanlar çöplerini bile paylaşmak istemez. kazandıkları tüm parayı tamamen kendilerinin hakkı sanırlar. paylaşmak ve hizmet etmek onlar için en büyük işkencedir ancak tam tersine başkalarının kendilerine vermesi ve hizmet etmelerinin onların görevi olduğunu düşünürler. bir kafede garsonlara en kötü davranan ve bir lira bile bahşiş vermemeyi akıllı olmak zanneden bu akılsız robotlardır. bu sebeple dostum paylaşmaktan ve başkalarına yardım etmekten zevk almayı öğrenebilirsen (tabi kendini kullandırtmamak şartıyla) yaşamın çok keyifli ve bolluk içinde geçecektir inan bana. çünkü evren sisteminde verene daha çok verilmesi gibi çok güzel bir özellik vardır.

    evet dostlar. bugün kibirli insanlardan bahsettik. umarım faydalı olabilmişimdir.

    klasik yazı sonu ricam geliyor gene.

    efendim hiç kibirli olmayan bir you tube kanalım var. keyifli ve bilgilendirici videolarımı izlemek istersen abone olursan sevinirim. istemezsen canın sağ olsun kardeşim.

    buyurunuz link

    https://www.youtube.com/c/aydinserdarkuru

    sevgilerimle

  • 6 yaşında göz kanserine yakalanan, 4 yasinda losemiye yakalanan el kadar bebeleri "kul hakki yemek" ile suçlayabilen şahsiyet. hayvanlarin da kansere yakalandigindan ayrıca bihaber.

    elhamdilillah müslümanmis. çocuğunu da ensara ver bari oldu olacak.

    edit: hesabini aktrollere satmis diyolar. oyle ise bilemicem, eskiden boyle degildi bu adam hatta tarzi bu degil. bunu yazan kişi hem müslümanım diyor hem de kul hakkı yiyenler allah katında değil bu dünyada cezalandırılır diye islama yeni bir şart getirmeye çalışıyor. entry absurd çünkü şahsen tanıdığım tüm kanser hastaları gariban kimseler idi. kul hakkı yiyenler 100 yıl yaşıyor. acı patlıcanı kırağı çalmazmış diye nenelerimiz boşuna dememiş. fakat her iki görüş de yanlış, carl sagan'in kaos teorisi doğru. evrende her şey rastgele oluyor. sorry to break the news.

  • --- spoiler ---

    temperli cam oyununda camcı abinin misketi bolmuş gibi atması çok saçmaydı. güç bela bir tane cisim bulmuşsun, o da önceki oyundan kalan bir misket. belli ki adam onu cebellezi etmiş. camcı abi anında fırlatıp "daha yok mu, diğerine de atacam" diyor.

    altındaki cam temperli işte. önce ona atsana misketi. vücut ağırlığı sesi keser diye düşünüyorsan da misketi fırlat, düşmeden önce zıpla işte. en azından temperlinin çıkardığı sesi bilirdin.

    --- spoiler ---

  • olmayacaktir. akp (tabi ki aslinda tayyip erdogan) daha once kimsenin yapmadigi sekilde rakiplerine ve rakip olacaklara cozum buldu, onlari yok etti, sindirdi, korkuttu, kendine katti, secmenlerini caldi ve bunlari yaparken kendini durdurabilecek gucleri, ordu, yargi vs etkisizlestirdi, kendi amacina uygun hale getirdi. degisiklikleri yaptiktan sonra da kanunlari eski duzene donulemeyecek sekilde degistirdi, simdi de sistemi degistiriyor. bundan sonra bu duzenden donulmesi mumkun degil. olene kadar tayyip erdogan, ondan sonra da uygun gorecegi bir kisi, damadi, oglu, torunu vs basta olacaktir. bu ulke bitmistir. gecmis olsun.