hesabın var mı? giriş yap

  • kucukken cocukların elini yıkaması icin yapıldığını sanardım, pek sevinmiştim bizi adam yerine koydukları ve boyutumuza gore bisi yaptıkları icin. ama annem o anda beni yakalayıp napiosuuunn sesiyle acı gerceği anlatmıstı. butun bu sebeplerden ilk hayal kırıklığımı yasamamı sağlayan olaydır taharet muslugu.

  • aşağıda yazan yolun ulaşacağı hedeftir.

    birazdan yazacağım yöntemleri izleyen arkadaşlar para babası olacaktır. garantisi benden. zengin olmazsan gel bul beni.

    şimdi yöntemlere geçelim;

    ilk önce kişinin kredi çekebilecek bir maddi durumunun olması zorunlu.

    1. aşama: nişantaşı, bebek, etiler gibi kalburüstü mekanlarda boş dükkan kovalamak.

    2. aşama: boş dükkan bulunduktan sonra fiyatı olabildiğince aşağı çekmek. kiralık olarak tutulacaksa kirayı yıllık peşin olarak vermeyi önermek.

    3. aşama: dükkanın mimarisi çok önemlidir. bahsettiğimiz muhitlerde entel, farklı arayışlar içinde olan, her gün takılabileceğim nezih bir mekanım olsuncu, bulunduğum mekanda foto çekilip hava atayımcı tipler kum gibidir. onlara uygun bir mimari benimsenmelidir. benim önerim renk cümbüşü veya ahşap bir mimari tercihi.

    4. aşama: en önemli aşamalardan bir tanesi de burasıdır. firmanıza klas bir isim bulmanız gerekmekte. the osmanlı, x cafe bistro gibi isimler koyarsanız baştan kaybedersiniz. örneğin; lavelli, sopharo vb. gibi isimler işimizi görür. daha sonrada firma isminizin üzerinde klas bir şekilde yazdığı servis ürünleri satın alacaksınız.

    5: aşama: mekanımızın mimarisini hallettikten sonra sıra geldi menüye. menüye kesinlikle türkçe kelimeler yazılmamalı. makarna mı yazacaksınız ? direkt soslu makarna yazarsan kaybedersin. fettuccine, lasagne vb isimlerle menünüzü süslemeniz gerekmektedir.

    6. aşama: şimdi geldik kârın anasını ağlatacağınız ve bütün maliyetleri karşılayacağınız bölüme. bim, a101 gibi ucuz alışveriş mekanlarına gideceksiniz. malzemelerinizi oradan alacaksınız. fakat lezzet konusunda fark yaratmak için soslara özen göstermeniz gerekmekte. soslar sizin silahınız olacak. makarnalarınızı, nugget gibi tavuk türlerini, hatta tatlılarınızı bile buralardan alacaksınız. daha sonra kendi firma isminizin üzerinde klas bir şekilde yer aldığı tabaklarla servis edeceksiniz.

    7. aşama: fiyatlandırma aşamasına geldik. eğer fettucine isimli bir makarnayı 5 tl yaparsanız kusura bakmayın ama dükkanda sinek avlarsınız. yapabildiğiniz kadar fahiş fiyatlandırma yapın. en basitinden 1 fincan kahve 12 liradan aşağı olmamalı.

    her şey hazırlandıktan sonra geldik. en önemli bölümlerden bir tanesine; reklam

    çektiğiniz kredi bütçesinden kalan önemli miktarda para varsa oradan, eğer yoksa artık tekrar mı bankalarla iletişim kurarsınız, tefeciden mi alırsınız orasını bilmem. fakat en önemli kısım burası. bu işlemi yapmazsanız bundan önce yaptıklarınız boşa gider.

    bir oto kiralama firmasına gidip aylık olarak ferrari, lamborghini, porshe türü araçlar kiralıyoruz. bu araçları boş zamanları olan akraba, eş, dosta veriyoruz. ve onlardan her gün dükkanınızın önüne gelmelerini, arabaları oraya park etmelerini söylüyoruz.

    bu işlemleri yaptıktan sonra olacaklara siz bile inanamayacaksınız.

    eğer başarısız olursanız beni bulun. garantiniz benim.

  • “müthiş bir atatürk hayranıyım. lord kinross ve andrew mango'nun “atatürk” kitaplarını okuduktan sonra onu canlandırma isteğim çok şiddetliydi. ama aklıma yıllardan beri bu projenin nasıl baltalandığı gelince hislerime gem vurdum. aslında türkler'in yardımı olmadan bu film yapılamaz. her şeyin hallolduğunu ve mekanların o zamanki duruma getirildiğini farzedelim... belki bunlar sağlanabilir ama bazı insanların duyguları, örneğin ermeniler'in daha önce yaptıkları gibi bu projeyi engelleyeceklerinden eminim...”

    demiş zamanında büyük usta. rip

    edit. kaynak eklendi
    kaynak

  • antep fıstığı diyen bir iki dallama gördüm. inşallah kalabalığı yara yara giderken yanlışlıkla birinin sikine dıştan ellersiniz.

  • ekşi sözlük'ü ilk gün kodlayan adam olmak dışında 16 yılı aşkındır ekşi sözlük'ün yöneticisiyim. yönetici derken her anlamda: sitede admin, yazılım ekibinde yönetici, yönetim kurulunda başkan, sokakta beyefendi, mutfakta aşçı vesaire. 16 yılda ekşi sözlük türkiye'de en çok ziyaret edilen üçüncü yerel web sitesi olmaya kadar yükseldi. her ay 21 milyon kişi tarafından ziyaret ediliyor. üstelik yabancı sosyal mecraların yükselişinden de etkilenmedi. tam tersine onları kapsamadığı bir alanda bambaşka bir form ve dinamikle devam ediyor.

    2004'te abd'ye microsoft'ta çalışmaya gittikten kısa bir süre sonra firmanın tüm idaresi benim yokluğumda ortağım başak purut'un üstüne kaldı. 2009'da geri dönene kadar o atıl haliyle ayakta tuttu. 2010'da sözlüğü yenilemeye giriştiğimizde ise ben hem daha çok keyif aldığım hem daha tecrübeli olduğum teknik konulara eğildim. milyonlarca insanın istifade ettiği 11 yıllık bir mirası dönemin ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandırma yükünü sırtlandım. bu konuda iyi çıkardığımız işler olduğu gibi sonuçtan sizin gibi bizim de memnun olmadığımız kısımlar oldu. ama sonuçta ekşi sözlük 2015 itibariyle gelişimini ve popülaritesini yitirmeden büyümeye devam ediyor.

    bu dönemde, yani son 6 yıldır, ekşi sözlük'ün iş strateji ve modellerini pratik olarak başak üstlenmiş durumda. yapısal yeniliklerin kayda değer kısmı da kendisinin projeleridir. siyasi liderlerin reddit tarzı ama oturumları bunun en son örneği.

    yillardır konuşmalarımda ve röportajlarımda ekşi sözlük'ün ben olmadan devam edebilmesinin en büyük hayallerimden olduğundan bahsettim. bunun bir noktasında manzarayı bensiz hale getirmek elzemdi. hem bu hem de bazı yeni projelere odaklanma sebebiyle ekşi sözlük'ün sahibi ekşi teknoloji ve bilişim a.ş.'deki yönetim kurulu üyeliği dahil olmak üzere tüm yöneticilik görevlerimden ayrılmış bulunuyorum. sadece çok uzun zamandır yazarlara borçlu hissettiğim ve tasarımını tamamladığım bir api meselesi var. onunla ilgileneceğim.

    yönetimi başak purut'a devrediyorum. başak ekşi sözlük'ü yakından tanıyor, dinamiklerini biliyor. "adam yiyor ama çalışıyor". başak'la ekşi'nin yüzleşmesi gereken en önemli iki değişimin nitelikli içeriğe erişimin kolaylaştırılması ve yazar onayı için yıllarca sırada beklemenin düzeltilmesi olduğunda mutabıkız. onun da bu iki problemi çözme konusundaki kararlılığını biliyorum.

    takip edenlerin bildiği üzere ekşi sözlük benim için hala bireysel içerik paylaşımlarım için en favori ortamım. 50 bin entry sonra kullanıcısı olmaktan hala çok memnunum. sadece bir paylaşım platformu değil, şahsi hafıza olarak da çok istifade ediyorum. kullanıcısı olarak bir yere gitmiyorum. buradayım.

    tldrkelam: bir sedet yönetiminin sonuna, yeni bir dönemin de başına gelmiş bulunuyoruz.

    not: bu entry'yi uçaktan yolluyorum. uçaktan entry girmek ilk kez yaptığım bir şey değil (bkz: #9353774) ama hala bilimkurgu gibi.