hesabın var mı? giriş yap

  • bi gün adamın teki ormanlık bi yolda arabasıyla gidiyomuş. aniden önüne kırmızılar içinde bi adam fırlamış ve "ben bu ormanın kırmızılı hipnasıyım, bana yiyecek bi şey vermezsen burdan geçemezsin" demiş. adam da uuraşmamak için bi şeyler verip yoluna koyulmuş. derken bu sefer sarılar içinde bir adam arabanın yolunu kesmiş ve "ben bu ormanın sarılı hipnasıyım, bana içecek bi şey vermezsen
    vermezsen burdan geçemezsin" demiş. adam yine noolur noolmaz diye bi şeyler verip yoluna devam etmiş. birazcık yol aldıktan sonra mavi elbiseli birisi arabanın yolunu kesmiş. artık adam dayanamamış ve camdan beline kadar çıkıp "sen ne istiyosun lan ormanın mavili hipnası!!!" diye bağırmış. adam şöyle cevap vermiş: ehliyet ve ruhsat.

  • "öğrenciye ev vermiyorsunuz ama otobüste yer vermesini bekliyorsunuz. nahh size yer! :d"

  • maalesef ülkemizde kaliteli işçilik nadir görülüyor. ustanın başında da durmayınca böyle durumlar ortaya çıkıyor. yaptığı işe önem vermeyen, estetikten yoksun bakış açısı ile yapılan işler bu şekilde oluyor.

  • 60'lı ve 70'li yıllara ait yeşilçam avantur filmlerinin olmazsa olmaz sahnelerinde yer alan kötü adamların daire şeklinde dizilip jonu belli bir sistem dahilinde gerek kısa, gerek uzun paslarla birbirine gönderip tek yumrukla dövme geleneği. jön ayağa kalkamayacak hale gelip yere yıkıldığında herkes gider sarı bıyıklı kötü karakter geri döner jön ün karın boşluğuna bir tekme atar ve yüzüne tükürür sahne biter.

  • üzerinde ciddi çalışmalar yapılan, belki de sonuçlarıyla bize çağ atlatacak bilimsel terim.

    türkçe: kuantum dolaşıklığı

    prensip, birbirinden ayrılan iki elektron çiftinin ya da foton çiftinin eşlenik davranışlarına dayanıyor. gözlemlenen davranışlar elektron için spin, foton için polarizasyon olarak seçiliyor.

    ne kadar uzakta olurlarsa olsunlar, zamandan ve mekandan bağımsız eşlenik davranışlar değişmiyor. yani elektron çiftinin teki dünyada, diğeri evrenin diğer ucunda olsa da, dünyadaki elektronun spinini inceleyerek evrenin diğer ucundaki halini söyleyebiliyorsunuz.

    eğer gerçek olabilirse, iletişim artık ışık hızıyla değil, "anlık" olarak gerçekleşeceğinden büyük bir devrim olacak. iletişim teknolojisi dışında nelere gebe olabileceğini şimdiden kestirmek zor olsa da, gelişmeleri görmek oldukça heyecan verici!

  • gitar çalan çocukların olduğu video da türkiye gençliğini özetidir. huzur, mutluluk gibi anları yaşamanın haram olduğu her an bir patlama ve ölüm haberleri ile darmadağın olan gençliği. diğer ülkelerdeki yaşıtlarının aksine birçok sorunla baş etmek zorunda bırakılan gençliği. bizler sevgi, mutluluk, özgürlük gibi kavramların varlığını çoktan unuttuk.

  • onlarca sma hastası bebeğin ulaşmaya çalıştığı, dünyanın en pahalı tedavisinde kullanılan ilaç.

    malesef türkiye’deki sma hastası bebeklerin tek şanssızlığı bu hastalığa yakalanmış olmak değil, her geçen gün parası devalüasyon karşısında eriyen bir ülkede dünyaya gelmiş olmak.
    kanada’da 1 nisan 2020’de doğan lucy için 2.4 milyon$’lık yardım sadece 3 ayda toplanmış, hatta bebek -3 gün önce- 8 ağustos’ta gen terapisini almış bile. ailesi kampanya açıklamasında “2.4 milyon usd yani 3 milyon kanada dolarına ihtiyacımız var” demiş. aynı meblağın bizdeki karşılığı ise 17 milyon tl. kanadalı aile, ayda 1 milyondan bu parayı 3 ayda toparlayabildi desek, aynı hesapla bizde 17 ay geçmesi gerek -ki tedaviden sonuç alınabilmesi için bebeğin 2 yaşını geçmeden gen terapisini alması şartı var. yani zamana karşı yarışmanın haricinde, bebeğin yenidoğan olması ve tüm finansal planın saat gibi işlemesi gerekiyor.
    bildiğim kadarıyla bu zamana kadar başarıya ulaşan tek kampanya nil güleç‘inki oldu. bence aynı yöntemle yardım toplamaya çalışan aileler nil bebeğin kampasının a’dan z’ye nasıl yürütüldüğüne odaklanmalı ve birebir aynı adımları uygulamalılar.

    benim yazarken bile içim daraldı gece gece, evladını yaşatmak için mücadale tüm ailelere allah güç kuvvet versin.

  • (bkz: kart çekmek).bi diyalogta görecek olursak örneğimizi;
    özel halk otobüsünde;
    -dayı ücreti ödedin mi sen?
    -yok kart çektim ben gardaş.
    kart basmak,akbil basmak bunları duymuştum ama kart çekmek nedir ya?sanki aduket çekiyor dayım...