hesabın var mı? giriş yap

  • yetişmiş elemana hala çırak maaşı verenlerin şikayet konusu.
    adı üstünde ,yetişmiş. hakkı neyse ver ki kalsın,kusura bakmayacaksın,kimse hayrına çalışmıyor.

  • the last dance gibi türünün belki de en değerli örneklerinden olan ve nakış gibi işlenmiş bir belgeseli, cahil oğlu cahil bir çevirmenin eline teslim edip, çıkan ürünün nasıl bir facia olduğunu algılayamayan cahil oğlu cahil bir denetim mekanizmasına sahip kişi, kurum ya da kuruluş. ya hep kendimi tekrar ediyormuş gibi hissediyorum ama gerçekten vasatlık bizde ata sporu. tüm genetiğimize sirayet etmiş.

    televizyon sektöründe çalışmaya başladığım ilk yıl boyunca yaptığım diğer işlerin yanında altyazı da yazıyordum. hata yapmamak için o kadar çok kontrol ediyordum ki yazdıklarımı, hakim olmadığım bir alanda yazıyorsam en az 2 gün ön çalışma yapıp, her tereddütümde de arama motoru üzerinden çevirilerimi teyit etme ihtiyacı duyuyordum. az izlenen ve görece değersiz projeler olmasına rağmen verilen emeğe olan saygımdan dolayı bunu yapmak zorunda hissediyordum.

    arkadaşım eline the last dance altyazı çevirmeni olma fırsatı geçmiş, be cahil oğlu cahil, bilgiye ulaşmak bu kadar kolayken bir adet basketbol terimini bile nasıl doğru çeviremezsin. hadi diyelim bu adam/kadın içerikle alakalı cahil, tamam denetim mekanizması da basketbol topunu görse bomba zannedecek tipler, abicim ilk iki bölümün ardından bir sürü eleştiri ve uyarı gelmiş size. 10 saatlik bir içeriğin altyazısını küçük bir ekiple yazmak 2, bilemedin 3 günlük iş. ver parasını, al danışmanlığını, tekrar yazdır. eminim ki sözlükten bile bu işi bedavaya yapmaya gönüllü pek çok insan çıkar.

    ben belki 2-3 kişinin okuyacağı şu yazıyı yazarken bile en az 5 defa kelimelerin doğru yazılışını aratıyorken, her ay belli bir miktar para karşılığında bana sunulan bu vasatlığa tahammül edemiyorum.

  • ortalığın ebesini bellemeye gelen oyun.
    müthiş bir gameplay videosu az önce yayınlandı; grafikler inanılmaz, karakterin hareketleri muntazam, tepkiler kusursuz, motion capture teknolojisi almış başını gitmiş... ne diyeceğimi bilemiyorum ya. muhteşemsiniz amk!

    heil naughty dog!

    edit: heyecandan üç kere muhteşem demişim, düzelttim.
    ayrıca gameplay videosunu da şuraya koyalım.

  • 1995 yılı boyunca başıma gelen ilginç olay.

    debe edit:

    nadir hastalıklara sahip çocuklarımız için çok büyük bir iyilik yapmış olacaksınız.

    kampanyamız dün başladı. çığ gibi büyüyerek fakülte ve hastane yönetiminin politik nedenlerden dolayı aldığı karara geri adım attırmak istiyoruz.

    buradan imzalayabilirsiniz.

  • akpli veya chpli değilim. özgürce yaşayabileceğim bir ülke istiyorum sadece.

    imamoğlu aday olursa mecburen oyveririm.

    yavaş aday olursa seve seve oy veririm.

    şener aday olursa oflaya puflaya oy veririm.

    gül aday olursa oy vermeye gitmem. davutoğlu da aynı şekilde.

    imamoğlu veya yavaş cumhurbaşkanı olmalı.

  • avustralya'ya ilk gelen ingilizlerin kayitlarina gore, gemiler kiyiya yanastiginda hicbir tepki gostermeyip, soyle bir kafalarini kaldirdiktan sonra islerine devam eden kisilermis.

    zamaninda insandan sayilmadiklari icin avlanmalari (!) yasak olmayan, daha sonralari da kadin, yasli, coluk, cocuk demeden alti tanesi bir arada goruldugunde "baskaldirdiklari" dusunulerek oldurulmelerine izin verilen irk.

    yine ilk filoyla adaya gelmis olanlarin yazdiklarina gore pek cekici bulunmamislar. aylarini okyanusta dalgalarla bogusarak geciren iyice azmis suclu ve asker toplulugu kitaya geldiklerine cirilciplak sekilde ortalikta dolasan aborijin kadinlarini uzaktan gorunce pek heyecanlanmislar. daha onceden somurgelestirilen tahiti'de guzellikleri meshur kizlarin, kayiklarla gemileri karsilayip kendilerini teslim etmeleri hikayelerini iyi bilen ingiliz denizcilerin azgin umutlari karaya cikinca kursaklarinda kalmis. her ne kadar anadan dogma da olsalar, aborijinler zamanin elemanlarina cekici gelmediklerinden dolayi toplu tecavuzden ilk baslarda kurtulmuslar.

    fakat sonralari "yari insanlari uygarlastirma" cabasindaki somurgeciler, melez irk yaratmislar (nasil yarattiklari malum) ve dogan melez cocuklari da ailelerinden uzaklastirarak anglosakson kulturuyle yetistirmeye baslamislar.

    bircok aborijinin alkol sorunlari vardir. sanirim genetik kaynakli. acik alanda herhangi bir yerlesim kulturu olmaksizin yasamaya alismis olanlarin sehir hayatina alisamamasi sonucu alkol bagimligi aborijinler arasinda ust duzeydedir.

    ben diyeyim 30 bin yil, siz deyin 40 bin yil, onlar desinler 60 bin yildir o topraklarda yasamaktalarmis. bu kadar koklu olmasina ragmen tarim kulturleri yoktur. zamaninda avlanarak gecinip, agac kovuklari ile magaralarda yasarlarmis. bildigim kadariyla kendilerine tezekten samandan bile olsa hic ev yapmamislar.

    hatta avlanarak gecinmelerine ragmen, o konuda da cok gelismis araclari olmadigindan zaman zaman bir bolgedeki cali, agac ne varsa yakip, kacamayan hayvanlarin yanmis olulerini toplayarak beslenmeleri zamaninda cok sik gorulen bir seymis.

    gunumuz avustralya'si tarafindan korunmaya calisilsa bile, toplumla ic ice yasayan aborijinlerin sayisi cok azdir. herhalde dunyaca bilinen en unlu aborijin, olimpiyat sampiyonlugu kazandiktan sonra aborijin bayragi ile tur atan cathy freeman olsa gerek.

    bol bol sarap kokup, sagda solda insanlara satastiklari soylense bile yazik ki zararlari sadece kendilerinedir.

    icli insanlardir nitekim fakat acimasiz anglosakson kulturune kurban gitmislerdir. gostermelik iyiliklerle, beyazlarin vicdanlarini rahat tutma cabalarindan ziyade ilgi gormezler.

  • yanlış anlaşılmasın, niye kumar oynuyorsunuz cezası değildir.

    niye kumar oynarken devletinizin de payını vermiyorsunuz, parayı yasa dışı oynatanlara kaptırıyorsunuz cezasıdır.

    verin devlet babanızın payını gönül rahatlığıyla oynayın gitsin değil mi?

  • benim anlamadığım nokta şu.
    müslüman erkeklere ve kadınlara "nefsinize hakim olun cennete gireceksiniz" minvalinde ayetler öğretiliyor.
    hatta hayatları bunun üzerine kurulu oluyor falan.
    karşılığında da cennet vaad edilmiş ve bu insanlar deli gibi cennet arzusuyla yanıyor.
    yani bu şekilde anlatıyorlar bildiğim, gördüğüm.

    eee şimdi bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.
    nefsine hakim olma meselesini bu kadar aleni şekilde küçük çocuklar gibi karşı tarafa yüklemek ve kendini nefsine hakim olamamak vebalinden kurtarmak için kadını suçlamak ne demek?

    allahı kandırmaya çalışmak değil midir?
    yani her kul bildiğim kadarıyla günahından mesul iken "ama o da çok açık giyiniyordu" diye bir bahaneyi nasıl sunabileceksin tanrına? sana "o onun meselesi" dediğinde ne diyeceksin?

    yani kafalar gerçekten çok karışık. en basit öğretilerde bile milyonlarca fire veren bir topluluk.

    edit: imla hatası.