hesabın var mı? giriş yap

  • kilosu 18895 lira 35 kuruşa gelen bir aleti satın almaktır.

    ortaokulda coğrafya öğretmenim demişti ki bir ülkenin gelişmişliği bir malın kilosunu kaça sattığı ile ölçülür. sonra bol bol örnek vermişti. ham pamuk satarsanız 2,10 dolar, onu iplik yaparsanız 2,38 doalr, ipliği havlu yaparsanız 9,23 dolar, gömlek yaparsanız 31,25 dolara gelir kilosu diye. (kutsal bilgi olsun diye güncel rakamları buldum)

    biz kilosu 31 dolara gömlek satamazken, adamlar kilosu 8628 dolara telefon satıyor beyler. bize de tespit sıçmak kalıyor.

  • recep tayyip erdoğan.

    edit: insanlar ne kadar korkmuş arkadaş anlamak mümkün değil.
    isveçtemisin diyenler,silivriden yer bak diyenler,kanada vatandaşımısın diyenler, cimere bildirdik diyenler bir sürüü..

    millet adamın ismini yazmaktan korkuyor yazıklar olsun..

    cumhura da yazıklar olsunki nasıl bir politika benimsemiş ise vatandaşları bile ismini telafuz edemiyor.

  • uzun süredir ilk buluşmamama karşın, ilk buluşmam dün gibi aklımdadır. eni boyu okulun çevresinde atılmış kıçı kırık tedirgin bir turdan ibaretti.
    sağındaydım sağ elinde bir defter vardı; ders değil tenefüstü.. solumdaydı, tedirgin sol elim ise cebimdeydi; hava sıcaktı.
    bahse konu her hafta kısalan etekli hatunla ilk ve son buluşma el tutmasız, yıllar sonra “keşke” anımsamalı geçti-gitti..
    biraz önce bir kız ve oğlan sahilde yürüyorlar. kızın elinde kitap, çocuğun eller ceplerde, arada rahat 15 cm.. ilk bulusmalari oldugu aleni..
    arada rahat 15 yıl.
    kıçı kırık turlamalar da, kızlar da, oğlanlar da, kitaplar da, cepteki eller de, mesafe de aynı. yine ders yok ve hava güzel.
    sen sen ol, al defteri elinden. çikar elini cebinden, tut elini. en fazla ne olabilir ki..?? olsa olsa karizmayı bir günlüğüne yemektir en büyük bedeli.
    keşke dersin sonra bak, benden söylemesi..

  • taksim polis merkezi'nde calisan bir trafik polisinin sarfettigi bir cumle. hurriyet gazetesindeki yazida soyle bahsediliyor:

    karakola uğrayan, 24 yıllık trafik polisi, sürücülerden yakınıyor. karşısına her gün "sen benim kim olduğumu biliyor musun" diyen birçok kişinin çıktığını anlatıyor: "lüks otomobiller kullanıyorlar. çoğunun mesleği, işi yok. ikinci cümleleri genellikle haritadan kendine yer beğen, olur. olmazsa rüşvet teklif ederler." ardından geçenlerde yaşadığı ilginç bir olayı naklediyor: "gece vakti yolda zikzaklar çizerek gelen bmw'yi durdurdum. adam sarhoş. konuya doğrudan girdi. kim olduğumu biliyor musun, deyiverdi. bu sırada telefonum çaldı. kızım arıyordu. üniversiteye hazırlanıyor. bilgisayarın karşısında ders çalışıyormuş. google'a gir ve ahmet b. kimmiş bir bakıver, dedim. iki dakika sonra aradı. hiçbir bilgi çıkmamış. adama döndüm. google'a baktık beyefendi, siz bir hiçmişsiniz, dedim..."

    yazının aslı:

    http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/…8&tarih=2006-06-11

    canım türkiyemden muhteşem bir hadise...

    edit: hadiseyi sozluge benden once tasiyan varmis: (bkz: #9668819)

  • bıkmadınız mı böyle olaylar karşısında “diyecek kelime bulamıyorum” vs. içerikli, kimsenin umurunda olmayan duygu durumunuzu anlatan sikko entryler yazmaktan.
    diyecek bir şey bulamıyorsan yazma o zaman aq. bırak diyecek bir şeyi, verecek bilgisi olanlar yazsın.
    belki sağlıklı bir şeyler öğrenebilirim diye 10 sayfa entrye göz gezdirdim. çer çöp dolu.
    adamın lübnandaki akrabalarının durumu iyiymiş. aramış konuşmuş. bütün türkiye bunu merak ediyordu, öğrendik rahatladık şimdi. gerizekalı herif, bunu bizimle değil, git o insanları tanıyanlarla paylaş.

    “senin yazdıklarının da patlamayla ilgili bilgi değeri yok” diyenler için edit:
    evet yok. böyle bir iddiam da yok.
    ama bıktım.
    sözlükte yazılanların; haber sitelerinin yorum kısımlarına yazılan, birbirinden klişe çöp temenni ya da geçmiş olsun cümlelerden bir farkı kalmamasından bıktım.
    bu entryi başka bir iç burkucu olayın başlığına da yazabilirdim. buna denk geldi.

  • toshiba'nın hd-dvd oynatıcı ve kaydedicileri üretimini sonlandıracağını resmi olarak açıklaması ile kesin olarak sona ermiş savaştır.

    http://www.toshiba.co.jp/…r/en/news/20080219_03.htm

    doğrusu bu format savaşının bu kadar kısa sürede (betamax-vhs savaşı neredeyse 10 yıl sürmüştü) ve bu kadar net olarak sona ermesi hem sürpriz hem de tüketici için iyi oldu.

    hd-dvd kaybetti. ama blu-ray kazanacak mı belli değil. blu-ray'in şimdiki rakibi standart dvd. ve bu rakip hd-dvd'den çok daha güçlü. dvd'den blu-ray'e geçtiğinizde yaşadığınız fark, bir önceki teknoloji sıçraması olan vhs-dvd'deki kadar büyük değil. bir çok kişi upscale edilmiş dvd ile blu-ray arasında büyük bir fark olmadığını bile iddia ediyor (her ne kadar doğru olmasa da).

    bakalım blu-ray association dvd'ye karşı savaşında, özellikle microsoft destekli dijital download'lar da kendisini sıkıştırırken, fiyatlarını düşürmeyi ve büyük müşteri kitlelelerini yakalamayı başarabilecek mi.

  • business insider'ın yazısına göre, kenya'da tek başına 200 milyarlık çöl çekirgesi sürüsü var ve en zararlı çekirge türü olarak görülüyor. hızlı büyüyor, çabuk ürüyor ve kendi ağırlıkları kadar yiyorlar. kenya'daki 200 milyarlık çekirge popülasyonunun tükettiği gıda 84 milyon kişinin 1 günde tükettiği gıdaya karşılık geliyor. mevcut istila yemen'de başlamış. 2018-19 yoğun yağışları ideal ortama sebep olmuş. somali ve etiyopya'da 25 yıldır görülen en büyük istila, kenya'da ise 70 yıldır.

    ekleme: ilgili arkadaşların türkiye'ye gelmesi beklenmiyor.

    - korkanlara güzel haber: belalı görünen tiplerine rağmen insan ya da hayvanlara saldırmıyorlar ve bugüne kadar hastalık taşıdıkları/yaydıkları görülmemiş.

    - çekirge istilasıyla baş etme çabası oldukça pahalı. 2003-2005 arası afrika'da çekirge istilasıyla mücadele etmek için 450 milyon dolar harcanmış ve sonucunda 2,5 milyar değerinde mahsul hasar görmüş.

    - birbirlerinden ayrılmıyorlar ve o kadar yoğunlar ki yukarıdan bakıldığında altlarındaki arazi görülmüyor. birleşmiş milletler uluslararası yardım çağrısında bulunmuş, endişeleri sayının temmuza kadar 5 kat artması ve 30 farklı ülkeye ulaşmaları. doğu afrika şu an hasarın büyüğünü görüyor ancak asya ve orta doğu boyunca dünyanın 5'te 1'lik alanını kaplayan bir tehdit güçleri var.

    - bu istilaların ne zaman olacağı önceden kestirilemiyor. mevsim ve yağış koşullarına göre bir anda bastırabiliyor. 1900'ler boyunca 6 istila kaydedilmiş ve bir tanesi tam 13 yıl sürmüş. nem, yeşillik, toprak durumu gibi şartlar yerinde olduğunda, bir dişi çekirge üreme döneminde tek seferde 158 yumurtaya kadar çıkabiliyor ve yaşam boyu bunu en az 3 kez yapabiliyor.

    - sürü haritaları ikiye ayrılıyor: yetişkinler ve ergenler (hopper diye tanımlıyorlar). çünkü yetişkinlik dönemine erişmeden önce, bunların enikleri tam ergen gibi davranıyor ve iştahı çılgın atıyor. bu ergenlik dönemi 3 hafta ile 9 ay arasında sürebiliyor ve tarım arazilerine en büyük hasar verdikleri dönem işte bu büyüme dönemi. gözleri dönmüşcesine yiyorlar. bu yüzden iki sınıflandırma var. asıl hasarı şu an verenler ve üreyecek olacak yetişkinler.

    - bir çekirge, rüzgar sayesinde günde 146 km yol gidebiliyor. çok uzun süre havada kalabiliyor rüzgarı kullanarak. bu sayede kızıldeniz'i geçip duruyorlar. avuç içi kadar çekirgeden 400 milyar tanesinin 300 km genişlikteki kızıldeniz'in üzerinde kolaylıkla süzülüp pikniğe gittiğini düşünmek hiç hoş değil.

    - 1954 yılında, kuzeybatı afrika'dan yola çıkığ ebesinin nikahındaki britanya'ya kadar yolculuk eden sürüler olmuş. yine 1988 yılında ise batı afrika'dan karayiplere kadar, 4,828 km yol katetmişler.

    - rezalete gel: bu çöl çekirgeleri, sayıları arttıkça tutumlarını da değiştiriyorlar ve bunu diğerlerine belli eden renk değişimi yaşıyorlar. kalabalıkla birlikte hareket etmeye başladıklarında, başta kahverengiyken, sürüye karşı daha arkadaşçıl olduklarını belli edecek şekilde sarı ve pembe tonlarına geçiş yapıyorlar. kalabalık sürü üyelerinde bu geçiş sonrası yamyamlık başlıyor ve kahverengi olarak devam eden çekirgeleri yiyorlar. evet birbirlerini yiyorlar. ve sürüye yüz vermeyenlerin renkleri de onları zaten kolay hedef haline getirdiğinden tercihleri bu asiler oluyor. iki farklı renk: https://i.insider.com/…th=700&format=jpeg&auto=webp

    - normalde 3-5 ay arası yaşıyorlar ancak kısa görünen ömre rağmen kolay üreme ve mevsim şartları uygun olduğunda sürünün devamlılığını 10 yıldan uzun hale getirebiliyor.

    - yine mevcut istila sadece yükseliş kısmı ve kontrol edilmezse yıl sonuna dek devam edebilir.

    kaynak: https://www.businessinsider.com/…tos-history-2020-2

    edit: bu entry ekşi şeyler'de yer alıyor ancak nedense refere edilmiyor burada. bilemedim nalan... https://seyler.eksisozluk.com/…istilasi-olayi-nedir

  • 1 hafta içerisinde thy-halkbank-ziraat bankası gibi kurumlara atanacak kişilerin istifasıdır.