hesabın var mı? giriş yap

  • cidden acayiptir. adamın neden dokunduğu meçhul kapağın açılacağını da bilemez dokunan kişi. gerçekten son zamanlarda izlediğim en ilginç video.

  • yunan adaları varken bu adamlara mecbur değiliz artık, ileride türk müşterileri çok ararsınız bu kafa ile giderseniz. pandemi zamanı ve rus uçağı düşürüldüğü zaman adeta .öpek gibi yalvararak türk turist çekmeye çalışıyorlardı yabancılar gelmediği için, ne çabuk unuttular acaba...
    milliyete göre fiyat verecekseniz kendi ülke halkınıza daha uygun fiyat neden vermiyorsunuz ? her ülke kendi vatandaşını korur kollar ve pozitif ayrımcılık yapar, bizimkiler kendi halkını kazıklamak için hiç bir fırsatı kaçırmıyor.

    edit: bu eklediğim entry de ise başka bir otel rezaleti daha, burda ise milliyet farkı adı altında 450 euro alınmış: (bkz: #163908288)

  • silah dağıtımı (g3 ve kasatura) yapılmıştır. biraz saf bir çocuk olan kemal' in kasaturası çaktırmadan alınıp saklanmıştır. kasaturanın yokluğunu farkeden kemal, etrafındakilere sormuş ama cevap alamamıştır.
    kemal: (haykırarak) gomtanım! kılıncımı çalmışlar!
    biz: puahaha.
    uzman çavuş: gülmeyin lan ibneler, kim aldı senin kılıncını?
    kemal: bilmiyom gomtanım.
    uzman çavuş: verin lan adamın kılıncını!

  • siyasal islam'ın final yaptığı süreçtir.

    ayasofya'nın ibadete açılmasıyla siyasal islam'ın elinde kalan son vaadi de harcanmış oldu. lost'un final bölümü gibi. onlarca yıldır bu anı bekleyen siyasal islamcılar dışarıya itiraf edemeseler de içlerinden "bu muymuş amk" diyecekler. reisçiler de bir hafta bayram edip sonra unutacaklar. bütün o gereksiz mega projeleri unuttukları gibi. çünkü siyasal islamın tüm vaatleri hayatın gerçekleri, çağın gerekleri ve halkın sorunlarıyla örtüşmeyen hamasi ve hayalci vaatlerdi. ister evinde namaz kıl ister ayasofya'da, bu senin ay sonu borçlarını ödemeni sağlamıyor. ve siyasal islam'ın gerçek sorunlar konusunda yapabileceği hiçbir şey yok.

  • adamlar haklı bence çanakkale'de zafer kazanan bu uğurda silah arkadaşlarını kaybeden askerlerini şehit veren mustafa kemal bile diyor ki sizin evlatlarınız artık bize emanettir..
    düşmanını bile bu şekilde sahiplenen bir liderden evinde oturup diriliş izleyen gruptan oy toplamak için bu sözleri söyleyen bir lidere sahip olmak zor bir durum malesef...

  • ailecek 20 günlüğüne tatile çıkacağımız bir günde internet sifremizi istemeden verdigimiz komşumuz annemi kapıda yakalayıp oğlunun ödevleri olduğunu interneti kapatmamasını rica ediyor. iyi kalpli annem ne olur ne olmaz diye modemi komple söküp komşuya veriyor. komşumuz da bir sevinçle annemi yolcu ediyor. annem ise yaptığı bu iyiliği bize ballandıra ballandıra anlatırken ben ve abim gülmekten yerlere yatıyorduk.

    bence en güzel ve kesin çözüm budur.

  • astrolojiye inanan birisinin boş muhabbetini çekeceğime seneler boyu bekar kalırım. en azından cahilliğe maruz kalmam.

  • çarpışma değil birleşmedir. galaksideki cisimler arası uzaklık cisimlerin kendi boyutundan çok büyük olduğundan birbiriyle çarpışma ihtimalleri çok az olacaktır.

    örnek verelim. bize en yakın gök cismi ay'a olan uzaklığımız yaklaşık 380000 km, dünyanın çapı yaklaşık 13 bin km. yani dünya ile ay arasına 30 tane dünya sığabiliyor.

    örnek 2: dünya ile güneşin arasındaki mesafe 150 milyon km, güneşin çapı 1,4 milyon km. yani dünya ile güneş arasına 100 güneş, yaklaşık 12bin tane de dünya sığıyor.

    peki galaksilerin çekimi, diğer galaksiyi etkileyecek mi? tabii

    birleşme

  • ertesi gün erken kalkma zorunlulugum olmasa bile bazen saati 7'ye falan kurup, alarm çaldığında kapatıp, oh istediğim kadar uyuyabilirim diyip tekrar uyuyorum.

  • galatasaray'ın maçlarını kaçırmaksızın izliyorum, bununla birlikte maç özetleri ve yorumların olduğu programlar ile yazılı ve görsel medyada galatasaray'ı sürekli takip etmemle kız arkadaşımın kendisinden daha çok takımıma vakit ayırdığımı iddia ederek bana yönelttiği soru.

    durdu ve ciddi ciddi 'ben mi galatasaray mı?' dedi.

    -ilk yarı sen ikinci yarı galatasaray

    dedim. güzelim ilişki yarıda kaldı. daha sonra da kendi evine giderek aşkımızı tatil etti, alt bitti.

  • 10bin yıldır insanların teknolojinin nimetlerinden faydalanmadan evinde, köyünde, hanında ürettiği bu içkiyi günümüzde sizinde üretmeniz aslında çok zor değil. her hobide olduğu gibi başlangıç seviyesi ve ileri seviyeler var
    bira yapımında sadece 4 tane girdi var: tahıl + şerbetçiotu + maya + su . 7 nota ile müzik yapmak gibi bu 4 girdi ile binlerce farklı türde bira yapılabiliyor
    en basit haliyle biranın oluşumu şu şekilde: tahıl ile su buluşuyor, tahılın içindeki şeker ortaya çıkıyor, maya bu şekeri yiyip bir nevi alkol sıçıyor, şerbetçiotu ile de biraya aroma katılıyor

    acaba ben yapabilir miyim diyenlere genel bir sss cevaplaması yapayım:

    *malzeme/ekipman maliyeti ne kadardır? pahalı bir uğraş mıdır?
    -her hobide olduğu gibi bütçe size kalmış. 200-300 liralarla giriş seviyesinde bir şeyler yapabileceğiniz gibi, binlerce lira yatırım da yapabilirsiniz.

    *300 lira yatırım yapan ile 3bin lira yatırım yapan arasında ne fark var?
    - genel olarak ekipman için harcanabilecek bütçe farkı. sadece temel bir kaç alet edevatla bira üretebileceğiniz gibi yapım ve içim sırasında işinizi kolaylaştıracak, kaliteyi arttıracak ekipmanlar alabilirsiniz, bu size kalmış. örneğin: plastik kova yerine cam damacana almak, termometre, hidrometre, ph ölçer, alüminyum tencere yerine çelik kazan almak, biranızı şişelemek yerine fıçılama işlemi vb opsiyonel olan, hobiye derinlemesine daldıkça para harcanabilecek yerler mevcut.

    *hangi malzeme ve ekipmanlar gerekli?
    - (all grain) yani tamamen tahıl kullanarak bira yapmak için:
    1-elinizdeki malzemeye uygun bir reçete (tarif)
    2-malt + şerbetçiotu + bira mayası + su
    3-tahılı öğütmek için değirmen/ öğütücü , mayşeleme işlemini gerçekleştirken kolaylık sağlayan termos buzluk (opsiyonel), 15+ litre gibi bir hacimde bira üreteceğinizi düşünerek büyük bir kazan ya da tencere (mayşeleme işlemini bu kazanda da yapabilirsiniz), sifonlama sistemi (pompalı olarak satılıyor, hiç olmadı sadece boru bile olur), aktarma ve karıştırma için kap ve kepçe, maltı tül bir torba içerisinde su içerisine bırakabilirsiniz bunun için tülden büyük bir torba, yine tülden küçük şerbetçiotu torbası, termometre, huni, durulama gerektirmeyen dezenfektan (bu önemli), fermantasyon kovası (damacana olabilir), fermantere takılacak hava kilidi. şişeleme günü geldiğinde boş bira şişesi, taç kapak ve şişe kapağı kapatma aleti

    *basitçe bira yapım aşamaları nelerdir?
    -malt (çimlendirilip kurutulmuş tahıl) öğütülür. içindeki nişastanın şekere dönüşmesi için yaklaşık 1 saat sıcak suda (68/70c) bekletilir. (bu işleme mayşeleme diyoruz) 1 saat sonunda bu bol şekerli şıra kaynatma kazanına alınır, kaynatılmaya başlanır ve tarife göre belli sürelerde belli miktarda şerbetçiotu eklenir ve 1 saat kaynatılır. kaynama işlemi bitimi ile birlikte bira adayının sadece dezenfekte edilmiş alet edevatla temas edebileceğini unutmayarak hızlı bir şekilde soğutulur. 25c nin altına inen bira adayı fermantere (damacana/kova) alınır ve maya eklenir. içeriden hava çıkışına imkan verip içeriye hava girmemesini sağlayan kilit takılır. hepsi bu kadar. bira yaklaşık 2 hafta boyunca fermante olacak, içerideki mayalar bütün şekeri tüketecek, alkol ve karbondioksit açığa çıkacaktır.

    *kit ile nasıl bira yapılır?
    -tahıl ile bira yapmayı yemek yapmaya benzetirsek kit ile bira yapmak konserve yemek hazırlamak gibidir.
    gerekli malzemeler 1 adet şerbetçiotlu bira kiti (maya ve genelde dezenfektan içinden çıkıyor), çok büyük olmayan bir tencere, konserve açacağı, fermantasyon kovası, hava kilidi. bira kiti mayşelenmiş, kaynatılmış ve şerbetçiotu ilave edilmiş haldeki sıvının özüt halidir. konserve içindeki bu özütü sıcak suda çözdürüp, üzerine soğuk su ilave ederek oda sıcaklığına getirip arından mayasını ekip kilitlemek tek yapmamız gereken şey. bu işlem yaklaşık 1 saat sürüyor, tahıl ile bira yapımında ise 5 saat civarı. not: aldığınız kit ile nasıl bira yapacağınıza dair talimatlar zaten kitin içinden çıkıyor

    *şişeleme işlemi nasıl oluyor, biranın köpürmesi için ne yapıyoruz?
    -hem tahıl ile yapılan hem de kit ile yapılan biranın yaklaşık 2 hafta sonra fermantasyon süreci bitiyor, yiyecek şekeri kalmayan mayalar uyku moduna geçiyor. önceden biriktirdiğimiz, temizlediğimiz ve dezenfekte ettiğimiz (bu ikisi farklı şeyler) şişeleri diziyoruz. biramızı fermanterden temiz bir kovaya sifonlayarak aktarıyoruz. mayalara şişelerin içinde yiyip karbondioksit açığa çıkartabilecekleri kadar cüzzi bir şeker ilavesi yapıyoruz. genel olarak 6 gr /litre şekeri suda kaynatıp dezenfekte ediyoruz ve biranın içine karıştırıyoruz. sonra sifon yadımı ile şişeleri tek tek doldurup dezenfekte edilmiş kapakları kapak kapatma aleti ile mühürlüyoruz. şişeler serin ve gölge bir yerde 2 hafta bekliyor. bu sırada mayalar şekeri yiyip karbondioksit salgılıyor, fakat bu sefer dışarı hava çıkışı olmadığı için karbondioksit basınç yaratarak biranın içinde çözülüyor. açtığımız zaman birayı köpürtecek olan şey de bu.

    *yani bira yaparken ne dışarıdan asit ekliyoruz ne alkol ekliyoruz öyle mi?
    -aynen öyle. alkol de köpük de yaptığımız işlemlerin sonucu ortaya çıkıyor

    *biramızdaki alkol oranını nasıl ölçeleriz?
    - bu iş için yaygın olarak hidrometre denen alet kullanılıyor. bu alet ile biranın fermantasyona girmeden ve fermantasyon bittikten sonraki özgül ağırlığını ölçüyoruz. aradaki fark bize şekerin ne kadar alkole dönüştüğünü söylüyor (bir formül yardımı ile)

    *evde bira yaparken karşılaşılan zorluklar neler?
    -malzeme ve bazı ekipmanların tedarik zorlukları. gerçi yeni açılan sitelerle yavaş yavaş bunlar da aşılıyor. örneğin koca ülkede hala tek çeşit malt mevcut. bu nedenle çoğu yabancı tarifleri uygulayamıyorsunuz ya da evde malt yapım veya fırınlama tarifleri ile farklı çeşit maltları üretmeye çalışıyorsunuz (bence orası da ayrı bir keyifli ama), sıcaklık kontrolü; özellikle hacmen yüksek bira yapımına girdiyseniz 15-20 litre gibi, kaynatma sonrası soğutma sırasında sıkıntı olabiliyor. ayrıca fermanterdeki biranın (ale tipi) ideal sıcaklığı 20-25c arasında olmak durumunda özellikle yaz aylarında büyük problem yaratıyor. ya ısı kontrolü yapabileceğiniz bir dolabınız olacak, ya serin bir bodrum gibi bir mekanınız ya da fermanteri soğuk suya oturdup 1 hafta bebek gibi bakacaksınız buz ilavesi yapacaksınız. tabii en güzeli yazın bu strese girişmemek, sonrasında sıcaklık kontrolü çok daha rahat yapılır. bir diğer zorluk şişeleme. başlarda eğlenceli gelse de 5-10 sefer bira yaptıktan sonra şişeleme biraz can sıkıcı olabiliyor. 17 litre bira yapsanız 34 tane şişe bulmanız, dezenfekte etmeniz, itina ile doldurup kapaklarını kapatmanız gerekiyor ki kapak kapatma pek sevimsiz bir işlem fakat atla deve değil yarım saat/45dk süren bir şey sonuçta.

    *yaptığımız biradan ölmeyiz ya da kör olmayız di mi ?
    -bir şey olmaz. dışarıdan metil alkol eklemediğimiz için bir zararı yok. ortaya çıkan alkol etil alkol, efesteki tuborgdaki, tekel içkilerindeki alkol neyse o. bir hatadan dolayı bira bozulmuşsa zaten kendini ele verir, kokar, ekşir vs içilmez yani

    *bir şeylerin yanlış gitmesi sonucu ne olur?
    -yanlış gidebilecek başlıca şeyler: işlemler sonunda eklediğiniz mayanın harekete geçmemesi, bunun için mayayı fermantere eklemeden önce canlandırmayı deneyebilirsiniz veya ekstra bir paket maya bulundurmakta fayda var. bir diğer sorun fermanterde kalmamız gereken sıcaklık aralığının dışına çıkmak, bu da istenmeyen aromaların açığa çıkmasına neden oluyor. oluşabilecek en büyük sorun (breaking bad izleyenler bilir) şişelerin patlaması. bunun nedeni de fermantasyon süreci tamamlanmamış birayı şişelemek, fazla şişeleme şekeri koymak ya da biranın bakteri kapması. biranın bakteri kapmaması için dezenfektan kullanımı konusunu ciddiye almanız gerekmekte. şişelediğiniz biraları 2 haftalık süresi dolmadan arada bir açıp sorun olup olmadığını kontrol edebilirsiniz

    *1 şişe biranın maliyeti ne olur?
    -bu çok değişkenli, net cevap vermenin mümkün olmadığı bir soru. demirbaş olacak ekipman yatırımını toplam maliyete dahil etmezsek (nasıl 500 liraya tefal actifry alıp yaptığımız patates kızartmasını 505liraya mal olduğunu düşünmüyorsak) tamamen kabaca bir varsayımla 16-17 litrelik bir batch in maliyeti 80-100lira civarındadır, bu da 50cc lik 1 şişenin maliyetinin 2,5 lira civarında olduğunu anlamına gelir. (şişesi 1,5liraya üretim yapan ev biracıları da mevcut)

    *evde hangi türde bira yapabilirim?
    -evde yapılan biraların %90ı ale ve alt başlığındaki biralardır. lager ve alt başlığındaki özellikle pilsner tipi (türkiye'de yoğun olarak tüketilen efes, tuborg, carslberg vb) biraları yapmak için sıcaklık kontrolü yapabileceğiniz ve 7-8 c gibi soğuk ortamda fermantasyon sağlayabileceğiniz bir dolabınızın olması gerekmekte

    *topu topu 4 çeşit girdi var kaç ayrı bira üretilebilir ki? (bunu serdar adında bir arkadaş sordu)
    -cevap

    *ale nedir lager nedir?
    - çizelgeye göz atınız. örnek vermek gerekirse evde üreteceğiniz ale tipi biralar, guiness, weihenstephaner, duvel, leffe vb biraların türünden olacaktır. yani şişesini 2,5liraya üreteceğiniz biranın muadilinin barda 10tl ye satılan tuborg değil de 33lüğü 22-23 liraya satılan import biralar olduğunu düşünebilirsiniz

    *neden evde bira yapayım, bu kadar uğraşıp masraf yapıp 2-3 lira ucuza bira içmek için değer mi?
    -daha öncede yazmıştım yine yazmakta fayda var, sırf ucuza bira içmek için bu işe girmeyin, hobi olarak yapacaksanız girişin. yaptığınız birayı arkadaşlarınıza ikram etmenin keyfi, nasıl yani evde bira mı yapıyorsun şimdi tepkileri, tamamen size ait olan, emeğinizle oluşan dünyada eşi bulunmayan bir içki yaratmak, ve işin en keyifli kısmı olan kendi biranıza etiket vurduğunuz an için girişin : ilk biram
    ve tabii ki son olarak; kendi yaptığınız biranın köpürtmesi, anlayamazsınız!

    dipnot: bu işin ustası ya da uzmanı değilim, deneyerek, hata yaparak ve okuyarak öğrenmeye çalışıyorum. yazıda yanlışlarım varsa, sorusu olan veya bu işle uğraşan varsa yeşillendirsin