ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gerçek vaka sayısı sizin için önemli mi
-
istifa geliyor, demedi demeyin. en son berat albayrak böyle enteresan açıklamalar yapmıştı.
esra elönü
-
laik bükücü olmak iyi bir şey değil. laiklik, amerikada müslüman kimlikli birinin emniyet müdürü olmasını sağlıyor. çünkü devlet, dini kimliğe değil liyakata bakıyor.
tanım: kendisini sevmem. fikirleri de benim için değersizdir
yazarların favori padişahı
-
2. mahmut. ( nam-ı değer gavur padişah)
bugünkü cumhuriyetin temellerini atmıştır.
ilk elçileri ve okuması eğitim alması için yetenekli öğrencileri avrupaya göndermiş onlar jön türkleri oluşturmuş ve ondan etkilenenler namık kemal gibi yazarları okuyan ( daha sonra yasaklatılmasına rağmen) mustafa kemal gibi veya ittihatçı gençleri oluşturmuştur.
kılık kıyafeti değiştirmiş. fes ( şapka inkilabı) zorunlu hale gelmiştir. ( bu sebeple gavur padişah denir ahalinin kıyafetine vs. karıştığı için. ayrıca ironiktir güya şapka devrimini protesto etmek isteyen kadir mısıroğlu kafasında fesle dolanır ki, fes de aynı mantıkla getirilmiştir.)
yeniçeri ocağının kaldırılması. bilinmelidir ki yeniçeriler paralı askerdir. devleti sürekli baskılıyan isyan eden padişah değiştirip cülus bahşişi alan onlardır. selçuklu ve osmanlının gelişmesinde rol oynayan tımarlı sipahilerle alakası yoktur. asıl başarılı askeri ve tarım sistemi odur.
ilk resmi gazete çıkarıldı. ilkokul zorunlu hale getirildi. tıbbıye açıldı.
dönemler olarak padişahlar yorumlanabilir. ama kendisi devleti o dönemde bir şekilde yaşatmayı başarmış. başarılı komutanlar ve siyasetçiler yetiştirilmesine ön ayak olmuştur.
yahşi batı'daki inanılmaz mantık hatası
-
cem yılmaz'ın başka bi' filminden,
+ağacın meyvasına bak he, kangal kangal sucuk
-e uzaydayız ağbi, hiçbi' şeye şaşırmadın da buna mı şaşırdın?
alıntısıyla üzerinde fazla durulmaması gerektiği anlaşılan mantık hatası. hiçbi şeye şaşırmadın da buna mı şaşırdın? adamlar kolayı icat ediyolar la filmde.
boğaziçi is the best university in turkey
buğday
-
şöyle dönüp tarihe baktığımızda tarım devrimi sonrasında bu tahılın insanı evcilleştirdiğini görürüz. evet, insanlar nasıl hayvanları evcilleştirdiyse, buğday da insanları evcilleştirmiştir. peki böyle bir şey nasıl oldu?
önceleri avcı-toplayıcı olan insanoğlu bilişsel devrim ile birlikte hayvanları evcilleştirmeyi ve bazı bitkileri yetiştirmeyi öğrendiler. bu bitkilerin ürünlerinden olan tahıl grubu içindeki buğday da, ekildiği yerde suyu, besin maddesini ve gün ışığıni başka bitki ile paylaşmak istemez. bu sebeple insanoğlu eline kazmasını, çapasını alıp toprağı ona göre işlemeye başlar. daha sonra buğdaya çevrede bulunan su yetersiz gelir. insanoğlu kovasını, kabını eline alır; en yakın dereye ya da göle doğru yola çıkar, sırf buğdayı sulamak için. üzerine, su ve toprağın kendi besini de yetmez, hayvan gübresine ihtiyaç duyar. insanoğlu yine gider, hayvanların gübrelerini toplar ve bunları toprağa atar. ek olarak, bitkiler kendilerini koruyamadığından insanoğlu bunları, böceklerden ve diğer hayvanlardan korumak için çit örer; kuşları, tavşanları, sincapları öldürür; bunu da daha iyi yapabilmek için bu bölgelerin yakınlarına yerleşmeye başlar.
işte hareket etmekten aciz bir bitki kendini dünyanın efendisi ilan eden türü böyle evcilleştirmiş.
pierre-auguste renoir
-
(1841-1919)
porselen ressamlığıyla işe başlayan, izlenimci akımın önemli temsilcilerinden olan renoir'in üslubu monet'e çok yakındır. monet'in daha çok manzara ressamı olmasına karşın, renoir hep insanların resmini yapmıştır. okuyan kız adlı yapıtı onun, resmin bütün yüzeyinde oynaşan ışık yansımalarına egemen usta tekniğinin örneğidir. yaşlandıkça söyledikleri daha özlü, resimleri doğal öğelerin uyumu bakımından daha klasik ve yoğun olmaya başlar. ardında bir kaç bin tablo bırakmıştır.
öğrenci evine giren hırsız
-
- abi eve hırsız girmiş.
+ laptoplar yanımızda mı?
- evet.
+ o zaman değerli bir şeyimiz kalmadı içerde. kapıyı üstüne kilitleyin, açlıktan ölsün şerefsiz.
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
umulmadik surprizler dogurabilen diyaloglardir. gavurellerinden birinde, oglen saatinde, hincahinc musteri dolu, bir doner dukkaninda;
servis yapan adam - abi bu doner hangi musterinin????
usta - aha shooo kel gafalinin!
servis yapan adam - abii elin adamina niye ole diyosun yaa, ya adam turkse?
usta - ne turku lan baksana surata kesis gibi.
musteri - kesis sensin lan durzu !!!!!!!
kur'an-ı kerim'le alay eden şerefsizler
-
(bkz: bakara makara)
(bkz: cumaları twitter'da ayet sallamak)
edit: ispiyonlayan arkadaşım; adam diyeceğini dedi. bakara makara diye dalgasını geçti. sen benden ne istiyosun!