hesabın var mı? giriş yap

  • ekonominin dengesi bozulduğunda ((bkz: enflasyon) , (bkz: deflasyon) , (bkz: stagflasyon)) devletlerin ekonomiyi dengeye getirmek için 2 ana yolu vardır.
    bunlar a)para politikası b)maliye politikası

    merkez bankasınında faiz oranlarını artırması da daraltıcı bir para politikasıdır.
    faiz arttırımı yapan merkez bankası aslında şunu amaçlar.bana borç verin ben de yüksek faizle size geri ödeme yapacağım. insanlar ve bankalarda getirisi yüksek olduğu için devlete borç verirler.böylece insaların yani piyasanın elindeki türk lirası azaldığı için türk lirası değerleniyor.

    şayet amerikan merkez bankası fed faiz arttırısa doların piyasadaki bulunurluğu azalacağı için değeri türk lirası karşısında yükselecektir. geçmişe baktığımızda fed'in faiz artırımında sonra türk merkez bankası da çoğu zaman aynı yolu seçerek faiz oranını arttırarak dengeyi sağlamaya çalışmıştır. oysa ki bu yaklaşımın çok da doğru olmadığını biliyoruz.

    faiz arttırıyla;
    -şirketler borç faizlerini ödemek için,yatırımlarını kısar.
    -insanlar yatırımcı pozisyondansa harcamamayıp biriktirme yolunu seçerler.
    -halihazırda borcu olanlar daha büyük bir borcun altına girerler.
    -enflasyon artışına sebeb olabilir.
    -iş kurmak isteyenler parasının tutup,tasarruf yoluna girerler.bankaya vadeli hesapta paralarını koyduklarında daha yüksek,risksiz,emeksiz getiri sağlayacaklarını düşünürler.yani faiz nasılsa garanti diyerek faizli mevduat hesaplarına yüklenirler.bu da sanayi ve ekonominin yavaşlamasına sebebiyet verir. dolaylı yoldan enflasyonu da yükseltir.
    -bankadan kredi alanlar zor duruma düşerler.

    mesela türk merkez bankasını ele alalım. türk merkez bankasının faiz artırımı türk ekonomisini zora sokar.borçları artan faizle ödemek zorunda kalıcaktır.aynı şekilde bu dünyadaki tüm merkezbankaları için geçerlidir.

    devletler faiz arttırarak ülkeden para çıkışını engellemeye çalışır.mesela fed'in faiz arttırımıyla para abd piyasalarına akacağından, brezilya türkiye güney afrika gibi gelişmekte olan piyasalar zor durumda kalır.

  • plaja filaş dedi geçen gün annem, anam anam canım anam...

    yalnız katalitiğe dili dönmeyip katolik deyişi var ki beni benden alıyor. "şu katoliği yaksana evladım" dedikçe gülmekten yerlere yatmamak için kendimi zor tutuyorum.

  • ttnet tarafından aranarak bugün bu dolandırıcılığa maruz kaldım.

    özetle, taahhütünüz bitiyor faturanızı üç beş katına değil sadece iki katına çıkararak size lütufta bulunacağız onaylıyor musunuz, diye soran çağrı merkezi görevlisine özellikle, kasten sordum: ne zaman başlıyor, ne zaman bitiyor? kendisi tekrar yakın zamandaki bir tarihi söyledi.

    kendisinden yarım saat izin istedim, daha sonra araması için anlaşarak kapattık. bu sırada sahibi olduğum internet hattı kullanıcısını aradım ve taahhütün bitimine daha altı ay olduğunu öğrendim.

    çağrı merkezinden geri aradıklarında, taahhütümün bitmiyor olduğunu, neden yanlış bilgilendirildiğimi sordum. "benim sistemimde böyle görünüyor" dedi. bizim sistemimizde böyle görünmediğini, yaptıkları şeyi neden yaptıklarının farkında olduğumu, bunun suç olduğunu söylemeye başlayınca sözümü yarıda kesip tekrar kontrol edeceğini söyledi. bir kaç tuş sesi, az bekleme süresi.. meğersem bizimki doğruymuş. nereden baktınız peki dedim, online işlemlerden baktım dedi. az önce nereden bakarak söylemiştiniz diye sorunca, kendi sistemimden, bu konuda size bilgi veremem, dedi. peki dedim, bu konunun peşini bırakmayacağımı söyledim. hemen şikayet kaydı oluşturabilirim, diyor. neden sizi size şikayet edeyim?

    btk üzerinden az önce şikayetimi yaptım.
    maalesef kurumsal firmalar, kar artırmak amaçlı olarak müşterinin üç kuruşuna tamah ederek alenen dolandırıcılık yapıyor ve güven kaybetmeyi göze alıyorlar.
    lütfen üşengeçlik etmeyin ve bu tip durumları muhakkak ilgili kurumlara şikayet edin.

    gelen sorular üzerine edit: arandığım numara dolandırıcı numaralarından değil, ttnet müşteri hizmetleri numarası olan 444 0 375.

  • ac/dc'nin kurucusu ve gitaristi angus young'a röportaj sırasında "bir bar grubundan stadları dolduran bir efsaneye dönüştünüz. bu hayatınızda neyi değiştirdi?" diye soruyorlar.

    "eskiden bir şeyleri taksitle alıyordum şimdi ise peşin. sadece bu değişti" cevabını veriyor.

    yani demek istediğim fiyat fark etmeksizin aklındaki şeyi peşin alıyorsan zenginsindir.

  • kadın çığlık atarak “telefonu alsana” dediğine göre konu gene aynı.
    yalanarak milletin karısını, kızını çekip, sağda solda yayınlıyorlar ve yetkili hiç kimse bundan rahatsız olmuyor.

    sadece oy kaygısı vs değil bu kadar göz yumulması.

  • “10 yıl kadar önce genç bir cihangir solcusu olarak atatürk’ün yaptıklarını faşistçe bulduğum, biraz da küçümsediğim bir dönem olmuştu, bütün samimiyetimle çok özür dilerim ya… ne büyük adammışsın atam sen.” şeklinde bir mesaj paylaşmış bugün twitter üzerinden.

    bu ülkede kendini entelektüel zanneden insanların bile atatürk’ün kıymetini anlamları için, taliban’ın afganistan’ı ele geçirmesi; insanların şeriattan kaçmak için uçakların motorlarına sığınıp kaçabileceklerini sanacak kadar cahil kalıp yüksekten yere çakılıp ölmelerini görmeleri gerekiyormuş demek.

  • sevgili facebook;
    önce fıstık gibi hatunları " tanıyor olabileceğiniz kişiler " diye gösteriyorsun. ekleyince de " tanıyorsanız ekleyin " diye uyarıyorsun. pezevenk misin ahlak bekçisi misin bir karar ver artık. öptüm görüşürüz.

  • kendini bilen insan söylemidir.

    ulan bir atatürk'e bak, bir de kendine bak.

    anıt layık olanda kalmalı.