ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
formula 1'in türkiye'de tutmamasının sebepleri
-
bizim gibi eğitim seviyesi düşük toplumlarda fanatizm olmayan sporlar tutmaz. adam fener cimbom kavgası gibi kavga vermeyecek, uğrunda içinde çoluk çocuk olan metrobüsü ateşe vermeyecekse o spora spor demez. ne zaman ki bu spor için öfkeli bir mclaren taraftarı sokakta gördüğü bir ferrariyi ateşe verir, o gün tutar bu spor.
ingilizce anlamı olan türk ismine sahip olmak
-
bizim bir arkadaşın adı toygun amerikaya gittiydi gülme krizine girmişler adını gördüklerinde. (bkz: oyuncak tabanca)
ingilizlerin hem dayıya hem amcaya uncle demesi
-
eskimolarda "kar" ile alakalı fazla kelime olması durumu ile benzer mantığın ürünüdür.
diller kendisini kullanan kitlelerin sosyal yapılarından etkilenirler ve ingilizler de bizim gibi amca,dayı,enişte gibi kavramların her birine ayrı ayrı kavram bulmak için uğraşıp gelecek nesillerin başına iş açmamışlardır. ingilizcenin eksiği değildir. bence bizim atalarımız aile kavramına fazla takıntı yapmışlardır.
mesela elti ne, görümce nasıl bir şey, kayınço kim yahu?
yaran diyaloglar
-
geçmiş zaman tam hatırlamıyorum, emniyete gitmiştim. artık pasaport işi miydi, uyuşturucu mu kaçırmıştım bilmiyorum. bahçede duruken bankta oturan bi genç gördüm, herif kardeşmin aynısı neredeyse. gizlice fotosunu çekip yolladım kardeşime.
-napıyosun lan emniyette? yabancılar şubesine mi getirdiler hehehehe.
şööle bi cevap geldi...
+abi insan bi selam verir.
alper'i doğum gününde miami'ye gönderin kampanyası
murathan öztürk
-
herif adam oldurup kacmis, gunler gecmis teslim olmamis; halen empati yapin diyen okuzler var. sizin empatinizi insaniyetinizi esekler siksin.
normalde daha agir kufrederdim ama akli selim yazayim: hadi diyelim ki olay gercekten kaza, cocuk da ne yapacagini bilemeden korktu kacti; saklanmaya devam etmesi nedir? ailesinin saklamaya devam etmesi nedir?
türkçede en kıl olunan ifade
-
(bkz: candır)
gelmiş geçmiş en itici ifadedir.
reddedilen erkeğin yapması gerekenler
-
çekin gidin işinize bakın.
arkadaş kalalım tuzağına asla düşmeyin.
tümüyle iletişiminizi kesin.
başlıkta erkekleri iğdiş etmeye çalışan manüplatörlere de kulak asmayın.
nazmış niyazmış, tekrar deneyin ısrarcı olun diyenlere itibar etmeyin. sümüklü böcek olursunuz.
kadın ödül değildir, dolayısıyla kazanılacak bir şey yok. karşılıklı çekim varsa olur zaten.
kendisini değersizleştiren birine kadının saygı duymasını da beklemeyin.
şunu da unutmayın,
sizi reddeden kadın sizi istemiyordur.
hiçbir kadın ilgi duyduğu erkeği naz vs gibi saçmalıkar yaparak riske atmaz.
size hayatının kapısını kapatanın, bacasından girmeye çalışmayın. paspas kadar değeriniz olmaz. aksine tiksinti uyandırırsınız.
yiğit özgür
-
sanık ve hakim...
- köşede bekledim, çıkınca da tepsiyle kafasına vurdum..
- iyi de, yanında silahın bıçağın da varmış.. neden tepsi?
- bi yerde okumuştum.. öyle yapınca tepsi müdafaadan az ceza alınıyormuş..
- nefsi müdafaa olmasın o?
- hepsi müdafaa değilmi sonuçta..
- yaz kızım sanığın yirmi yıl hapsine...
- ama yirmi yıl çok fazla.. bilseydim yanımda hafifletici sepetler getirirdim..
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"sevgilim hapşurunca çok sev dedim.
elhamdülillah dedi.
yerhamükallah dedim.
yehdina ve yehdikum dedi.
sonra oturup hatim indirdik.
nerden nereye... "
yaran fıkralar
-
“bir gün iki berduş kasaba meydanında avare avare dolaşırken bir kalabalığa rastlamış. bakınırlarken bir tane güvercin uçup gelip berduşlardan birinin omzuna konmuş.
herkes berduşun yanında toplanmış ve :
– işte padişahımızı bulduk. sen padişahımız olacaksın, padişahım çok yaşa. demişler.
berduş:
– olmaz öyle şey...
diye ısrar etse de, inatçı kasabalılara yenik düşmüş. padişahlığı kabul edip arkadaşını da sadrazam yapmış. aynı gün de başlamış zulme, boyun vurmaya, vergi salmaya. bunlara dayanamayan arkadaşı:
– yapma, halk kızacak ... demiş.
çiçeği burnunda padişah da ona:
– güvercin uçurup padişah seçen halka böylesi az bile.” diye cevap vermiş.
not: bu fıkrayı 1982 anayasası referanduma sunulup sonucunda anayasa’nın kabulüyle birlikte kenan evren'in cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra, süleyman demirel'in bu durumdan rahatsızlığını belirtmek için anlattığı söyleniyor.