hesabın var mı? giriş yap

  • videoyu izlemeden yorum yazacaklar olacaktır, tavsiyem önce bi izlesinler. başlığı okuyunca insan haberde kendine saldırmaya çalışan köpeği kovalamaya çalışırken yanlışlıkla elindeki 30 günlük kundaklı bebeği düşüren bir anne var sanıyor, durum lakin ki öyle değildir. videoda tahminen "abe çocuum aç be bi süt parası" bilmemne diye dilenme aksesuarı olarak kullandığı çocuğu, köpeği görünce "beni yeme bunu ye" diye köpeğe atıp kaçan bir kadın var. yuh diyoruz.

  • -bak ben bu yüzü görünce neler hissediyorum bir bilsen..
    +neler?
    -evimi, geleceğimi, yaşlılığımı, çocuklarımı, torunlarımı.

    düzeltme gereği duydum;
    fos çıktı arkadaşlar, bütün iltifatların canı cehenneme!

  • sozlugun geldigi bu noktada bir "kezban" olmak icin turkce bir isme sahip olmanizin yettigini gosteren telefon.

    - adin ne?
    - ezgi
    - telefonun ne?
    - iphone
    - hahah kezbana bak hahahahahah

  • http://i53.tinypic.com/120qark.jpg

    tek tek inceleyelim..

    gerdan: büyük ve küçükbaş havyalarda boyun altındaki kemiksiz ettir. genellikle bu bölüme haşlama yöntemi uygulanır. ülkemizde en fazla et dönerlerde görürüz zira kıyma yapımında bu bölüm kullanılır. akdenizde herşey dahil sistemde yapılan köfte ve bilumum kebaplar gerdan etiyle yapılır. kırmızı olsun da ne olursa olsun.

    pançeta: hayvanın göğsünün üst ön kısmında bulunan kemikli ettir. bu kısma haşlama yöntemi uygulanır ayrıca orta yağlı kıyma için de uygundur.

    döş: pançeta ile aynıdır. bu kısma haşlama yöntemi uygulanır ayrıca orta yağlı kıyma için de uygundur.

    bonfile: hayvanın sırt bölgesinde sağ ve sol tarafında bu kastan iki tane bulunur. bonfile tam anlamıyla "löp et" olan lifli bir kastır. hemen yanında kontrfile bulunur. genellikle ızgarada pişirme işlemi uygulanır.

    kontrfile: böbrek yatağından belin iki tarafına uzanan, yağsız ve kemiksiz ettir. izgara ve sote yöntemleri uygulanır.

    antrkot: bir dilim kontrfile parçasına denir.200 gr. kadardır. genellikle ızgara yöntemi uygulanarak pişirilir.

    yumurta: beşli but setinin ortada kalan parçasıdır. kuşbaşı etle pişirilen yemeklerde uygundur. ayrıca döner imalatında da uygundur.

    nuar: beşli but setinin en yumuşak parçasıdır. genellikle ızgara ve sote yöntemleri ile pişirilir.

    kuyruk sokumu: beşli but setinin kuyruğa yakın bölümüdür. dilimlenerek ızgara da pişirilir. kuşbaşı şeklinde doğranarak yağda pişirme yöntemi de uygulanır.

    incik: budun dize kadar uzanan ve az etli kısmıdır. genellikle haşlama yöntemi ile pişirilir.

    tranç: kuyruk sokumu ile nuar arasında kalan yumuşak bölümdür. kuşbaşı, sote ve salçalı biftek hazırlamada kullanılır.

    pirzola: antrikotun parçasının çıktığı kısımdır. kemiklerin bir kısmı üzerinde bırakılarak hazırlandığı gibi kemiksiz olarak da hazırlanabilir. ızgara, fırın ve kızartma yöntemleri ile pişirilebilir.

  • --- spoiler ---

    bu bölümün sonunda ben şunu anladım arkadaş. ne kadar game of thrones izlesem, spn sevsem, himym takip etsem de türk dizileriyle büyümüşüm. mal mal jaime ile brienne'in beraber olması gerektiğini düşünürken buldum kendimi.

    "ay bak etini kesmesine de yardım etti zaten, yalan söyledi etti kızı da tecavüzcülerin elinden kurtardı. oooh geçen bölümde de beraber aynı küvetteydiler."

    benden adam olmaz lan dağılın. öyle bir geçer zaman ki izlemeye gidiyom ben.
    --- spoiler ---

  • vay be neler dedi neler.

    yalnız harbiden neler dedi lan anlamıyom olum ben ingilççe falan birisi açıklasın sevabına.

  • gemicilik/denizcilik kuralları işlediğindendir.

    ikisinde de kaptan tam sorumludur.

    uzay da uluslararası sular kabul edilir. ve uluslararası sulardaki kanunlar temel anlamda uzayda da geçerlidir.

  • sömestr tatilinden önce kızımın okuluna gittim. öğretmenin de fotokopi işi var, çocuklara dağıtacak. bizim veletleri göndermeye kıyamıyor, kendi uğraşıyor. beni görünce "akck hanım, siz biraz ilgilenin. ben fotokopileri çektirip geliyorum." dedi. "hadi devam edelim okumaya, eren sen başla." dedim. "nereden başlamamı istersin canım?" dedi. ilk darbeyi yedikten sonra ben toparlayana kadar sınıf savaş alanına döndü. arkadaş birine sus dersin, öteki konuşur, biri susar, diğerinin çişi gelir. o minnak çocuklardan çıkan sesin desibeli mevcut modern ölçme cihazları ile ölçülemez bile.
    durum bu iken, bu insanlar sizin evde dizginleyemediğiniz çocuklara günlerini adıyorlar. evet bu onların işi, evet bilerek seçtiler ancak seçerken maaşlarını ve şartlarını da gözettiler. kaldı ki bu devirde ayda 2.500 tl maaş almak komik bir rakam. insan gibi yaşayayım desen yaşamazsın, gidip bir yerde bir yemek yiyeyim, sonra da sinemaya gideriz desen 5 kez düşünürsün. ancak bitmedi öğretmenler ile derdiniz. sizin o (benimki de dahil) iflah olmaz veletlerinize günde 1 saat katlanmam için bana ayda 2.500 tl verseler, 1 ayın sonunda ya akıl hastanesine daimi misafir olurdum ya da arkama bakmadan kaçardım. az insaf, az saygı...

    bildirendirme editi: ayrıca ücretli öğretmenler, çalışma saati başına para aldıkları için; zorunlu ya da resmi tatil olan her gün ve saat maaşlarından kesiliyor. öğretmenleri değil de, devletin emek hırsızlığını sorgulayalım bence. bakarsınız sonra her birimiz emeğinin karşılığını tam almasa bile emeğimize yakın bir para ile insanca yaşayabiliriz.

    teşekkür editi: monami'ye düzeltme için teşekkürler.

  • üzgünüm ama değiliz. hayır çıksaydı böyle hashtag olur muydu? muhtemelen seçim yenilenir, kasap bıçaklılar sokağa çıkar, doblolarıyla dehşet saçardı.

  • odadan iceri girerken ayagin kapi esigine takilmasi ve sendelemem sonucu hr ablanin espiri yaparcasina,

    - bu sizin dikkatsiz oldugunuzu gösterir

    demesi

    ve benim de: sizin de önyargili oldugunuzu.

    demem.

    (bkz: dakka bir gol bir)

  • - hoş geldiniz. referanslarınızı görebilir miyiz sayın kedicik?
    - başlamadan ben şey sorcaktım. kucağınıza oturabilir miyim, sandalye biraz sert ve soğuk?
    - başka sorum yok.