hesabın var mı? giriş yap

  • yer: budapeşte
    mekan: iş sonrası gidilen bar
    sene: 1990
    dramatis personae: cs, irlandalı adam, ingiliz adam

    ingiliz: ne işiniz var kıbrıs'ta?
    cs: sizin irlanda'da ne işiniz varsa bizim de o işimiz var (bkz: hedef saptirma)
    irlandalı: hop hop, bazılarımız istiyor ingilizleri
    ingiliz: bak, gördün mü? sizi isteyen var mı kıbrıs'ta?
    cs: nüfusun yaklaşık %30'u türk orada
    irlandalı: ya aslında bu ingilizler irlanda'da olmasa daha iyi
    ingiliz: niye? ne zararımız var size?

    cs birasına geri döner... görev tamamlanmıştır...

  • (bkz: okumama özgürlüğü)

    sözlük artık okumama, gereksiz yere sinir olmama özgürlüğüne sahip oldu.

    ekleme:

    daha ne istiyorsunuz arkadaş? yazabiliyorsun, başlık açabiliyorsun, kısacası istediğini yapabiliyorsun, kimse senin özgürlüğüne karışmıyor, bunun neresi özgür olmamak?

  • chanel ' den alisveris yapan ile cok farkli dusunen insan tipi. bu ne ya, magazadan aldigi kiyafeti yikamadan giymek igrencmis bilmem neymis. merak ediyorum, yun veya kasmir kazak da mi yikaniyor? ya da palto, mont veya saten, ipek bluz mluz de mi yikaniyor? sacmaligin dik alasi. icine sinmiyorsa pamukluyu aldigin donu yikarsin da vik vik magazadan aldigi kiyafeti yikamadan giymek filan diye soylemezsin. bu tiplerin cocuklari da oluyor, gelmis 6-7 yasina ilkokula baslamis, cocuk okulda yemek yiyemiyor agzinda bekletiyor. soruyorsun evladim niye? cunku anasi o gune kadar hep blender'dan gecirip yedirmis, cocuk cignemeyi ogrenmemis. ya da ev disinda baska yerde tuvaletini yapmayi bilmedigi icin cocuk okula altinda bezle geliyor o yasta. bravo! benzer kaygilarin sonuclarina hos geldiniz.

  • "şu an karda yalnız başıma yürüyorum, teknolojiden uzak... mutluyum."

    bunu facebook'a yazdığının farkında mı acaba bu gerizekalı arkadaşım...

  • radar gizli olamaz. vatandaşın da radarı gizlemek gibi bir sorumluluğu yok.
    iş bilmez bir yeni polisin işgüzarlığı gibi duruyor.

    üst mahkemeden dönecek olan cezadır.
    ön cama su sıkıyorum sanarak selektör yaptığım çoktur.

  • (bkz: yves saint laurent) fransızcam yok ancak yiv seğn loğen şeklinde telaffuz edildiğini biliyorum. sondaki "n" var yok arası bir şekilde söylenecek.

    (bkz: michael kors) mişel kors deil maykıl koooğs şeklinde telaffuz edilmekte.

    (bkz: just cavalli) just kavalli diyen var ancak cıst kıvalli şeklinde havalı bir telaffuz gerektirmekte.

    edit büdüt: turk eli 'nden gelen mesaj üzerine yves saint laurent -> iv sen loran imiş. ingilizler yiv seğn loğen diyor ama... bilemedim, zaten pahalı marka boşverelim... (bkz: swh)

  • (bkz: volume pump)
    (bkz: pressure pump)
    hoh derken cigerdeki sicak havayi disari atiyoruz puf derken de daha cigere gitmemis solunum bosluklarindoa kalan + cigerdeki havayi yuksek basincla cikariyoruz. yuksek basinc ve hiz deriye temas edince sogukluk hissi yaratiyor.
    bakin dikkat edin hohlarken agzimiz olabildigince acik cunku hacmi pompaliyor cigerler yani icerideki isinmis havayi. puflarken durum farkli agzimizi olabildigince kucultup yanaklari sisirip basinc yaratiyoruz haliyle kucuk delikten siddetli ve hizli hava cikiyor. hizla hareket eden molekuller degdigi yerde sogumaya neden oluyor. aynen ruzgarli havada camasirin daha cabuk kurumasi gibi.

  • --- spoiler ---

    "ne mal bıraksın, ne mülk bıraksın, hepsini değeri varken, hepsini satsın gitsin"

    --- spoiler ---

    kime satalım hocam? ölmesini istediğimiz birisine mi?