ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hayata dair gülümseten detaylar
-
ben yazları arabama çocuk kitapları stoklarım. ışıklarda su satan veya para isteyen çocuklara veririm. ışığın yanmasına uzun süre varsa hepsini gösteririm, içlerinden seçerler vs.
bir gün bir ışıkta bir oğlan çocuğuna sherlock holmes vermişim. aradan birkaç hafta geçti. başka bir ışıkta baktım yine aynı çocuk. abla sen o dedektif kitabını veren abla değil misin dedi, evet benim dedim. abla kitap çok güzeldi, başka var mı diye sordu. ben de yanımda yok ama alırım dedim. aldım, arabaya koydum ama çocuğu tekrar göremedim maalesef.
bir keresinde de bir çocuğa verdim bir kitap. eve geldim. bizim semtteydi zaten. bi yarım saat sonra arkadaşım aradı, ışıklardaki çocuğa kitabı sen mi verdin, direğin dibine oturmuş okuyor diye.
10 kitap veriyorsam, 2'si okuyor kesin. diğerleri atabilir ya da satabilirler. 2 kişiye hayal kurdurup, gelecekleriyle ilgili bir şeyler düşündürebildiysem yeterli.
debe editi: herkese güzel düşünceleri için çok teşekkür ederim.
organ nakli hayat kurtarır. organlarınız bağışlayın. karaciğer ve böbrek için canlı verici bile olabilirsiniz. korkmayın. hayat kurtarın.
tomris uyar
-
cemal süreya için söyledikleri:
"evine bağlı,evinde olmayı seven bir adam "akşamları eve biraz geç gel yahu, bir erkek hiç dolaşmaz mı" dedim. ertesi gün altıyı çeyrek geçe geldi, sonraki gün altı buçuk. normalde altıda gelirdi. bir gün toz aldım, bezi silkelemek için pencereden eğildim ki kapının önünde oturmuş saatin dolmasını bekliyor"
açılışını da yapacağım içine de girip oturacağım
-
başbakan recep tayyip erdoğan'ın atatürk orman çiftliği'ne yapılan konut ile ilgili beyanatı.
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/25944219.asp
en son böyle lafları çocuklardan duymuştum. o kaydırak benim, üstüne de çıkacağım, oradan da kayacağım.
sıla gençoğlu
-
bir üst entrydeki şiirleri görünce posta gazetesindeki yurdumun şairleri bölümünü mü okuyorum acaba diye beni şüpheye düşüren şahsiyet.
sevgililer günü
-
annem, babamın telefonuna kendini "aşkım" diye kaydetmiş. bir akşam bağırıyor evde: arıyorum arıyorum niye açmıyorsun be adam? ne zaman aradın diyor babam, görmedim ben hiç. sonra arama geçmişinden annemin gün içinde babamı birkaç kez aradığı bilgisine ulaşıyoruz. hmm... babamın savunması içler acısı: sen miydin o ya?
haha aşkım diye biri o derece yok ki adamın hayatında, yanlış numara sanmış!
açmıyor da ama ha... sadık yani. bittim buna. off sevgililer günü yağ.
pitbulla sokağa çıkan vatandaşa ceza kesilmesi
-
az bile. tekrarı halinde de 1 aydan az olmamak üzere hapis cezası verilmeli. çocuk oyuncağı değil bazı şeyler.
ttnet'e arıza kaydı bırakmak
-
şaman adetlerinden biridir. aileler çocuklarının kısmeti açılsın diye yaparlar. bir şey olacağından değil de batıl inanç işte napacaksın.
29 yaşındaki evsize iş verip ev ve araba almak
-
(bkz: 29 yaşındaki evsizle yapılan röportaj) sonrası devlet bağlantılı bir iş adamı hasan'a el uzatmış. bunun tek sebebi ise her şeye razı olan, boyun eğen tarzı ve "allah bizi sınıyor" dediği içindir. halbuki "insanlar saraylarda yaşarken, muhafazakarlar yeni doğan bebeğine pırlanta takarken, insanlar açlıktan ölüyor" deseydi, terörist ilan edilip, sokakta ölüme bırakılırdı. şimdi kimse birbirini kandırmasın.
(bkz: atanamayan gencin röportaj sonu ağlaması)
kaynak
internette tanışılan kişiyle ilk telefon konuşması
-
şu muhabbet mutlaka geçer.
- sesin hiç düşündüğüm gibi değilmiş.
+ (ayıp olmasın diye) seninki de valla.
sesimi neye göre düşündün acaba? times new roman, comic sans?
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: sınıf arkadaşıyla milli olmak
1.selam arkadaşlar 17 yaşındayım lise 3 um.bizim sınıfta güzel bir kız var aramız çok iyi, tenefuste ben onun dizine yatiyorum bazen o benim dizime yatiyor bazen opuyorum o beni opuyor dudagiyla felan oynuyom hic hisey demiyor kicina saplak atiyom onada bisey demiyor ben artik dayanamıyorum beyler sizce ne yapmalıyım :d
(17.05.2015 08:38 • trivela51)
2. e artik siklerinizi tokusturmanin vakti geldi
(17.05.2015 08:38 • sizindekusunuzvarmi)
getir ofisinde çalışan beyaz yakalı kızın videosu
-
bunun bir benzeri de tiwiterda çalışan bir kız yapmıştı.
elon şirketi alınca kızı bulup işine son vermiş.
aklıma o geldi
edit: twitterda ki işini anlatan kızın videosu
kitap olarak okumak isteyenlere bullshit job
ben kitabı okuyamam videosu var mı diye soranlara video
maalasef bu gibi uydurma işler günümüzde çok karşılaşılıyor ama kitabı okuduktan sonra linkedin de titleda yazanları görünce ağzınızı doldurarak hasssisktir lan diyebiliyorsunuz.
passolig
-
27 aralık 2014 fenerbahçe mersin idman yurdu maçı'nı 12.500 kişi izlemiş olmasına sebep olan uygulama. on iki bin beş yüz kişi. neden acaba? spor yorumcuları hala tribünler iyi futbolla kıpırdandı diyor. bu kıpırdanmış haliyse ben almayayım.
26 aralık 2014 gençlerbirliği galatasaray maçı'da ise galatasaray'ın tribün kapama cezası olduğu için galatasaray logolu passoliglere bilet satışı yapılmadı. ama galatasaray'lılar bir şekilde içeri girmeyi başarmış. bu uygulama nasıl işe yarıyor o zaman? bir de üstüne polis tüm galatasaray'lıları bir araya topladı. sistemin uygulanabilmesi için herkesin kendi koltuğunda oturması gerekmiyor muydu peki? ne hikmetse hiçbir statta kimse kendi koltuğunda oturmuyor, herkes orta bölümde toplaşıyor. ama asıl amaç o karta para vermekti. verdiler ve gerisi önemli değil artık.
7-8 yaşındaki bir çocuğun dahi maça gidebilmesi için bir banka müşterisi olması gereken bir sistemi nasıl savunabiliyorsunuz? maça girebilmek için ben niye bir bankaya para ödüyorum? neden durduk yere birilerinin zenginleşmesine izin veriyorum? hala yok karaborsa, yok holiganizm falan filan. karaborsa ve bedava bilet hala eskisi gibi dönüyor. passolig içine bedava biletler çok kolay şekilde yükleniyor. hala geçen seneki durumdayken bir de üstüne statlar bomboş. passolig sponsorluğundaki futbol programları tek laf edemiyor. kulüpler birliği passoligin arkasındayız diye açıklama yapıyor. ama bu sistem kalkacak işte. kalkana kadar da durmak yok.
eşit: imla