hesabın var mı? giriş yap

  • mehmet demirkol'un bugünkü programında açıkladığı olay.

    https://youtu.be/hwiwuyfjt1y?t=220

    btk'ya göre abone sayıları 2 milyon civarında: görsel
    galiba demirkol spor paketini kastediyor. son derece normal bir durum. başlıca sebepleri şunlar olabilir:

    - türkiye liginin hem oyun hem de yönetimsel olarak rezil rüsva hali
    - bein sports'un aşırı kazık fiyatları
    - kaçak yayınların artması
    - iptv'nin uygun fiyatı ve yayın çeşitliliği
    - bein sports'un üst üste kaybettiği yayın hakları
    - ve en önemlisi ülkedeki ekonomik çöküş

  • japonyada 1 milyona yakın kişide olduğu düşünülen problem. her ne kadar erkeklerde daha sık görüldüğü gibi bir düşünce varsa da bunun böyle olmayabileceği; sadece ailelerin erkekler ve kızlardan beklentilerinin farklı olması dolayısıyla rapor edilen hastaların daha çok erkeklerden oluşması gibi bir ihtimal söz konusu. yani aileler kızlarının odasına, eve kapanmasını daha normal buluyor gibi bir durum var ortada.

    bu sorunun nedenleri arasında okulda dışlanma ya da kötü bitmiş bir ilişki olabileceğine inanılıyor. japonlarda sık görülmesinin nedeninin eski japon edebiyat yapıtlarının yalnızlık ve asalet gibi kavramlara çok önem vermesi olabilirmiş. ayrıca japonyanın istihdam durumu, yüksek seviyeli işler için uzun yıllar süren eğitimlerin gerekli olması, bu eğitimlerin sonrasında da zaten bu işlerin, bu çocukların babaları ya da dedeleri tarafından doldurulmuş olduğunu görmek gibi nedenler de bu sosyal geri çekilmeyi tetikleyen faktörlerden (bir an için bizim insanımız ne yapsın o halde diye düşünmedim değil). yine aynı şekilde hikikomori'ye sahip çocuklar genelde ailesinin uzun yıllar bakabileceği orta sınıfa mensup kişiler. çünkü daha dar gelirli olan ailelerde çocuk küçük yaşlarda çalışmaya başladığı ya da en azından sorumlulukları daha belirgin olduğu için bu sosyal çekilme ile karşılaşmıyorlar. japonların diğer ırklara göre biraz daha iyimser olmaları ve ailenin, çocuğa olan sabırlı ve oluruna bırakan yaklaşımı hikikomori'nin süresinin uzamasına sebep olabiliyor.

    hikikomori'li gençler nadir durumlarda aşırılığa kaçıp saldırgan hareketler sergileyebiliyor. bu saldırıların kendi sosyal eksikliklerinin, sosyal olabilen diğerlerine karşı nefret olarak dışavurumu olduğuna inanılıyor ama bu gibi durumlar çok da fazla olmuyor ve zaten şu an japonyada hikikomori hala öncelikle ailelerin ilgilenmesi gereken problemler listesindeymiş.

  • tabi ki değildir. kimse bir insana silah zoruyla ağır bir kargoyu üst kata çıkartma hakkına sahip değildir. kargoyu çıkarmak istemeyen kurye istifa edip başka iş bakar. yerine çalışacak kişi görevini yerine getirerek kargoyu istenen kata çıkarır. bu kadar basit.

  • aslında hep var olan hatta 1999 senesinde sevim tanürek tarafından bir yaya geçidinde kullanılmak istenen , ama kırmızı ışık ihlali yapan başbakanın oğlu ,ehliyetsiz burak erdoğan tarafından yaşam hakkının geri alınması ile biten haktır.

  • geçen akşam otobüste ayakta gidiyorum. zaten cüsseliyim bir de elimde çanta var. otobüsün önünden "arkadaşlar sağlı sollu ilerleyelim" diye bağırıyorlar. çift sıra ikili koltukların olduğu koridora tek başıma zor sığıyorum, adam sağlı sollu diyor, bak sen. neyse, dedim, sabredelim biraz daha. sonra yaşlı bir teyzem başladı konuşmaya, "sanki otobüsun arka tarafı başka yere gidiyor. illa orta bölümde bekleyecekler". bize laf sokuyor aklınca, bunu duyan diğer yaşlı teyzeler de koroya katıldılar. "hiç... insanımız böyle işte... iki adım ilerleyip de herkes rahat etsin diye uğraşmazlar. cık cık cık.". diğer taraftan bir amca bağlandı, "yürünsenize evladım, bak yolcular binemiyor". elimdeki çantayı kaldırdım havaya, "amca nereye yürüyeyim, hani, göster de yürüyeyim, nereye yürüyeyim?" dedim. sonra, bir kaç yolcu daha katıldı isyanıma, "bitti işte daha yolcu almayın, akraba olacaz burda" falan... sonra teyzeler biraz yumuşar gibi oldu, "aslında buraya minibüs seferi de koymalılar, çok yoğun bir yer". "olur mu canım, bu kadar sıkışık trafiği daha da felç mi etsin?"...

    ah benim koyun insanım... otobüsün zar zor geçtiği daracık yollara, bu yetmezmiş gibi sürekli bir tarafı kazılıp tekrar yamanan asfalta, yetersiz otobüs seferlerine ve toplu taşıma seçeneklerine değil de birbirinize kızın. "sağlı sollu yürüyün" diye birbirinize bağırın böyle. yer dar diye birbirinize kızın, siz birbirinize kızasınız diye yeri dar tutanlara değil.

  • kısacası şu, adam ben 9. sıradan vergi veriyorum ben alamıyorum bu adam 83. sırada bu nasıl alıyor diyor? yani aslında daha yukarıda olması gerekiyor = vergi kaçırıyor demek istemiş. acun da bunu anlamış şov yapma demiş.

    edit: imlâ