hesabın var mı? giriş yap

  • tiktok ve felsefe kelimelerini yan yana göreceğim asla aklıma gelmezdi. izninizle ben bunu buzdolabına kaldırıyorum, yarın da gülerim.

    tanım: bir tespit hezeyanı.

  • v for vendetta filmiyle ilgili başlık açmak isterken "lan bu filmin bugüne kadar başlığı açılmamış olabilir mi acaba" diye düşünmeyip "ben bir hata yapıyorum galiba" demeyen ı phone sahibi bir insanın başından geçenlerin anlatıldığı, trt'de yayınlanacak bir film.

    ayrıca film için 8824 adet dublörün dilemması kullanılmış. evet.

  • bu duruma aminoasit dekarboksilasyonu sonucu ortaya çıkan biyojen aminler sebep olur. balık ve süt ürünü tanımlamasından ziyade balık ve fermente ürünün zehirleyici etkisinden bahsetmek daha doğru olacaktır çünkü sütün laktik asit fermentasyonu ile yoğurda dönüşümü esnasında aminoasit dekarboksilasyonu ile biyojen amin şekillenir ve yine balık florasında yer alan mikroorganizmaların balığın bekletildiği sürede oluşmasına sebep olduğu biyojen aminler, yoğurtta bulunan biyojen aminler ile sinerjist etki göstererek zehirlenmeye yol açar.

    "bayat balık" ifadesinden kasıt aslında (biyojen aminler ve buna bağlı olan zehirlenme için) içerisinde mikroorganizma aktivitesine bağlı olarak dikkat çekici miktarda biyojen amin oluşumuna elvermiş olan balıktır (salmonella, staphylococ vb. gibi gıda zehirlenmesi yaratan unsurlardan bağımsız olarak değerlendirildiğinde). avlanma sonrası geçen zamana paralel olarak balıktaki biyojen amin seviyesi artacaktır. bu miktarlarda biyojen amini tükettiğinizde, yalnızca balık kaynaklı tüketim söz konusuysa etkilenmeyebilirsiniz, etkilenseniz dahi sonuçlar balık + yoğurt kombosundaki sonuçlardan çok daha hafif olacaktır. bu durumun sebebi yukarıda da bahsedildiği üzere biyojen aminlerin birbirleri ile sinerjist olarak yani etkilerini çok daha fazla artıracak şekilde etkileşimleridir.

    önemli not: "bayat olarak nitelendirilen balığı tükettiğinizde muhtemelen etkilenmeyebilirsiniz" cümlesinden kasıt "aynı ürünün yoğurtla birlikte tüketilmesine kıyasla etkiler çok daha az olacaktır" ifadesidir ve bu durum tamamen biyojen amin formasyonu açısından söz konusudur. bayatlamış ve uygun şartlarda muhafaza edilmemiş bir üründe gıda zehirlenmesine yol açabilecek bakteri ve / veya toksin oluşumu ayrıca mevcuttur ki, bu bağlamda bu entryi okuyup bayat balık tüketimine meyletmeyiniz.

  • türkiye şartlarında haklı bir komşudur. peki neden eve girmemiş olabilir:
    1. evine girdiği kadının bu durumdan rahatsızlık duyacağını veya yanlış anlayabileceğini düşünmüş olabilir.
    2. eşinin gelmesi durumunda, olaydan haberi yoksa yanlış anlayabileceğini düşünmüş olabilir.
    3. eve girerken veya çıkarken görebilecek herhangi bir komşunun bunu dedikodu olarak yayabileceğini düşünmüş olabilir.
    4. karşısındaki kadının, kendisinin herhangi bir hareketini yanlış anlayıp iftira atabileceğini düşünmüş olabilir.
    dünya kadar şey düşünmüş olabilir çünkü her gün haberlerde bu yazdıklarımdan çok daha saçma olayların yol açtığı şeyleri izliyoruz.

  • hollywood filmlerindeki cia destekli algı yönetimi bugün çok daha görünmez hale getiriliyor. soğuk savaş yıllarının basit iyi-kötü odaklı propagandası, post-truth çağında çok daha örtülü bir şekilde yapılırken, bu değişime ayak uyduran cia'in son dönemde, doğruları gizlemeyip izleyiciye neyi göreceğini neyi göz ardı edeceğini bildiren profesyonelce kurgulanmış yapımları desteklediğini görmemek için kör olmak gerek.

    amerika'nın küresel güç hedefine ulaşmadaki etkili araçlarından biri olan hollywood, cia halkla ilişkiler departmanı ile güçlü ilişkilere sahiptir. cia, bu gizli kuruluşun izleyicide uyandırdığı merakı, gişe başarısına dönüştüren hollywood'u bilgi ve imkanlar yönünden desteklerken, hollywood ise cia için çeşitli ve geniş kapsamlı hedeflerine ulaşmakta etkili bir araçtır. bu ilişkiden doğan ürünler, geçmişte iyi-kötü ayrımının keskinliğiyle fazla propaganda kokarken, bugün zamanın ruhuna uygun olarak dönüşmüştür. "post-truth"un hakimiyeti kara propagandayı grileştirse de finalde amerikan gücü ve hegemonyasından kuşkuya yer bırakmayan algı hedeflerinden emin olunmuştur.

    19. yüzyıla kadar doğal yetenekli insanların oluşturduğu ağlarla icra edilen bir sanat faaliyeti iken günümüz modern teşkilatlarının oluşturulmasıyla birlikte sosyal bilimler içerisindeki yerini alan istihbarat, iki asli unsura dayanır. bunlardan biri bilgi edinme, ikincisi ise yönlendirme faaliyetleridir. devletler adına yapılan tüm bu faaliyetler, gizli faaliyetlerdir ve istihbarat teşkilatları, amaca ulaşmakta her yolu kullanmalarıyla ünlüdür. görevin gerçekleştirme yolunun yasal olup olmadığı ise ancak ve ancak yakalanma halinde soruşturmaya konu olabilir. istihbarat, yönlendirme faaliyeti kapsamında, kitle iletişim araçlarından etkin olarak faydalanır. gizliliği kalkan belgelerin yayınlanması, sızıntılar, eski ajanların anıları, kongre soruşturmalarında açığa çıkan bilgiler, amerikan merkezi istihbarat teşkilatı cia'in sanat, edebiyat ve medya dünyası ile yönlendirme odaklı ilişkilerini açığa çıkarmıştır.

    kitle iletişim araçlarının kamuoyunu şekillendirme, toplumsal düzen ve yaşantıyı oluşturma, yönetme, değiştirme ve manipüle etme yeteneği, bunu fark eden güç odakları tarafından sinemanın başından beri etkileme, yönlendirme ve propaganda amaçlı kullanılmasını beraberinde getirmiştir. lumiere kardeşlerin sinematograf cihazının patentini aldıkları 1895'ten sadece 3 yıl sonra sinemanın propaganda amaçlı ilk kullanımı 1898'de amerika ve ispanya arasındaki savaçta olmuştur. savaş sırasında amerikan müdahalesini halk nazarında meşrulaştırmak amacıyla çekilen birer dakikalık filmlerle kübalılar üzerinde "geri kalmışlıklarının ispanya'dan kaynaklandığı" algısı oluşturulmak istenmiştir.

    pentagon-hollywood birlikteliği ikinci dünya savaşı'yla başlıyor:
    amerikan müesses nizamının sinemadan faydalanması, askeri amaçlarla başlamıştır. birinci dünya savaşı sırasında, zorba alman ordularının amerika'yı işgali ile yaşanan felaketi gerçeğe yakın tasviriyle "the battle cry of peace" filmi buna örnektir. bu ve benzer filmler, kitleleri almanya aleyhine kışkırtmakta rol oynamıştır. ikinci dünya savaşı sırasında başkan franklin d. roosevelt, ünlü aktörler frank capra ve john ford'un da aralarında bulunduğu oyuncu ve yapımcıları beyaz saray'a çağırarak, ülke için psikolojik seferberlik amacıyla onlarca film siparişi vermiş ve hollywood'da bir irtibat bürosu kurmuştur.

    pentagon, ilgi çeken aksiyon dolu sahnelerle profesyonelce çekilen bu filmleri, üniformadan silaha, gelişmiş harp araç-gereçlerine kadar tüm varlığıyla desteklemiştir. pentagon ve dış operasyon ortağı cia'in hollywood ile bu iş birliğinden çok sayıda ürün doğmuştur. en bilinen bazı örnekler; 1980'lerde amerika'nı düşmanlarına karşı sylvester stallone'nu kahramanlaştıran rambo serisi, donanmanın yakışıklı ve cesur deniz havacılarını temsil eden tom cruise'lu top gun (1986), ünlü aktör mel gibson'un başrol oynadığı we were soldiers (2002), black hawk down (2001) filmleridir. yayınladığı dönemlerdeki politik ve diplomatik gelişmeleri yansıtan bu filmlerle; amerika'nın dış müdahalelerini meşrulaştırmak, savaş yenilgilerinin intikamını film setlerinde alarak imaj tazelemek, orduya personel temin etmek yanında amerikan gücü, cesareti ve zekasıyla caydırıcılık sağlanmaya çalışılmıştır.

    hollywood'un amerikan yönetimiyle ilişkisi pentagon ile başlasa da zamanla tüm kurumlara yayılmıştır. amerikan iç istihbarat servisi fbi, imaj iyileştirme faaliyetleri kapsamında 1930'larda bir büro kurmuştur. 1935 yapımı g-men, 1959 yapımı the fbi story, 1965-1974 arasında yayınlanan the f.b.i., federal büronun müdahil olduğu yapımlar arasındaydı. bu yapımlar sayesinde fbi, temiz ve resmi giyimli, ahlaklı, dikkatli, mükemmel insanların görev yaptığı etik ve siyasetten arınmış bir teşkilat imajını dünya çapında satabilmiştir.

  • aynı anda herkes hasta olursa sağlık sistemi tıkanır, yoğun bakımlarda yer kalmaz, italya gibi oluruz o zaman. amaç enfekte olunmasını engellemek değil, hasta sayısını zamana yaymak. süreç içerisinde toplumun %60-70'i enfekte olacak diye öngörülüyor.
    edit: kelime düzeltildi, yazar arkadaşlara teşekkürler.
    ek olarak lanetli çaylak arkadaşlardan birinin eklememi istediği videoda detaylı olarak bu soruya cevap veriyor.link

  • aramayayım, neden aramadığımı düşünsün, yanına çok gitmeyeyim, özlesin, kapris yapayım, mesajla kavga ederiz, mesajların arasını açayım, delirsin, sabah küseyim, akşama barışayım, o süre boyunca ölü taklidi yapayım, bir şeye kızmış gibi yapayım, sebebini söylemeyeyim, sorsun dursun, çok zorda kalırsam, çok özledim seni ondan, gibi bi cevap veririm, sürekli beni düşünmesi için elimden geleni yapmış olurum böylece... gibi, kafasında kırk tilki dolaştıranlara gıcık olan insandır. böyle oyunlarla, insan sürekli kendini düşünmesini sağlayabilir başka birinin. ama bence karşıdaki de manyak değilse, zaman kazanmaktan ötesi olmaz. bir ay geç duyar ''sen daha iyilerine layıksın'' cümlesini en fazla. anlatırken içim şişti yahu nasıl bir azim varsa artık stratejik gidenlerde, sahiden alkışlıyorum. umarım mermeri delersiniz.

  • muhendisim. silikon vadisinde calisiyorum. gunde 7-8 saat temiz uyuyorum. butun is cevrem de benden farkli degil. gunde 9 saatten fazla calisan insan sayisi sirketin yuzde onunun altindadir. herkes mutlu ve bu duzen yillardir boyle isliyor.

    bu zavalli hayatinda bir sik yapamayip sadece seminer veren ve boktan hayat anlayisini gencecik cocuklara enjekte etmeye calisan am beyinli insanlara inanmayin. calismak demek gunde 20 saat aptal aptal is yerinde pineklemek demek degildir. saglikli ve dengeli yasamayan muhendis kaliteli urun uretemez. davar ile muhendis arasinda cok kalin bir cizgi vardir ve davarlar az uyurlar.