hesabın var mı? giriş yap

  • bir aile yemeginde babanin sisman olan ogluna "keske seni balet yapsaydik" demesi ustune, "benden balet olursa at yarragindan gramofon ignesi olur" demek isteyen oglanin, aile yemegi protokolleri uyarinca sansur arayisina girisi ve su sekilde basarisiz olusu: "benden balet olursa, sey yarragindan gramofon ignesi olur"

  • baştan söyleyeyim yaptığı yanlış değildir. herkesin hesabı kendine.

    bana garip gelen, durumun bu hale gelmiş olması ve toleransların sıfırlanması durumunu gözlememdir.

    sabah kahvaltı yapmak için fırından ekmek almış dönüyorken, börekçinin önünden geçerken aklıma su böreği düştü.

    börekçiye girip (baya kalabalık ve semtin gözdesi) bir dilim su böreği istedim. dikdörtgen tepsideki dilimlenmiş börekten büyükçe bir dilimi tartıya koydu ve dedi ki;

    börekçi; abi 51.5 lira.
    ben; kardeş 50 vereyim mi? bozuk taşımayayım.
    börekçi; abi 50 kurtarsa dükkan senin.
    ben; çatal, peçete de istemiyorum eve gidicem.
    börekçi; abi vallaha kurtarmaz.
    ben; 50 liralık olsun o zaman.
    börekçi; tamam abi.

    sonrasında, yemin ediyorum kuşa atsan yemeyecek bir parçayı aldı ve tepsiye geri koydu. koyduğu parça muhtemelen tepsi bittiğinde bulaşıkhaneye giderken üstünde kalan parçalardan biri olur. o derece küçük.

    tepside 18 ya da 20 dilim börek var. hemen hemen hepsi aynı ebatta. 20 dilim desek, 50 liradan 1000 tl.

    yine de diyorum. esnaf haklıdır. bana garip gelen tavır, davranış, tolerans ve esnafçılığın geldiği nokta.

    muhtmelen artık esnaf lokantalarında, pilavın üstünü de kuru fasülye ile ıslatmıyorlardır ya da ekstra yazıyorlardır.

  • garip bir gerçek. adam dünyaya adam olarak gelmiş mübarek.

    ne kadar eski klipleri karıştırsam da bu sanatçımızın gençlik hali yok. clint eastwood'un var, jack nickolson'un var, ibrahim tatlıses'in var bu abimizin yok.

  • muhtemelen ekşi sözlükten haberin vardır. yoksa da yarın sabah uyandığında telefonunda onlarca çağrı bir sürü mesaj görecek "fundacım internet seninle yıkılıyor" diye arkadaşlarından haber alacaksın.

    işte burayı açıp baktığında görmen için yazıyorum funda esenç. sen saf kötü bir insansın,ettiğin hakaretler sinir harbinden değil, muhtemelen kendinden aşağı gördüğün hatta kendin gibi 3 5 tiple bir araya geldiğinde "ıyy varoş şekerim bunlar" diye aşağıladığın insanı bilerek ve isteyerek tahrik etmek amacıyla hakaret ediyorsun. işte bu yüzden çok kötü bir insansın.

    halkla ilişkiler firmasında müdürmüşsün ya,muhtemelen kısa bir süre sonra mahkeme kararıyla bu girileri sildireceksin. inandığım tüm değerler üzerine yemin ederim ki, sen sildirdikçe tek başıma bile olsa buraya senin ne kadar kötü bir insan olduğunu yazacağım. 200 lira para verdi diye karşısındaki insana "koca kıçını büyüteceğine aklını büyüt, sokak süprüntüsü ben çingeneler ile muhattap olmam" dediğini bıkmadan usanmadan tekrar tekrar tekrar yazacağım.

    şu hayatta çok az insandan nefret ederim listeme paraşütle en tepeden indin.

    düzeltme editi: kendisi başlıkta da sıkça belirtilen halkla ilişkiler şirketinden uzun bir süre önce ayrılmış. bilgiyi veren `@proverb haste makes waste` ye teşekkür ederim

  • bu kurum kim aq ben bunu merak ediyorum. kadına erkeğe böyle uçuk teklifleri senelerdir yapan bu kurum kim?

  • bu istekte bulunanlar için eski moderatör guru yıllar evvel bir söz söylemişti. tekrarlayalım:

    "neyi yazıp neyi yazmamanız gerektiğine, gerçekten bir başkasının karar vermesini istiyor musunuz?"

  • avukat suçu savunmaz, suçlu olduğu iddia edilen kişiyi savunur. başlık hatalı, dolayısıyla tanım da.

    ekleme: mesaj yoluyla bolca sorulan bir soruya cevap olarak yazma ihtiyacı hissettim, sanık bir suç işlediğini bizzat itiraf etse dahi hala iddia düzeyindedir. savcının iddiasının yanında sanığın iddiası olarak kabul edilir. mahkeme(özelinde de hakim) tarafların iddia ve beyanlarıyla bağlı değildir. iddiaları, savunmaları ve delilleri serbestçe takdir eder, maddi gerçeğe ulaşmaya çalışır. bu anlamda sanığın ikrarı da (itirafı da) bir delildir ama kesin delil kabul edilemez. suçu bir menfaat karşılığı ya da psikolojik sorunlarından dolayı dahi üstlenmiş olabilir. mahkeme, yargılama sürecinde bütün delilleri tarafsızca değerlendirerek sonuca varır. sanık hakkında hüküm verir ve bu hüküm de istinaf, temyiz gibi deracattan geçerek kesinleşirse kişinin suçu sabit olmuş olacağından ancak o aşamada suçlu diyebiliriz. dolayısıyla "ben bu suçu işledim" diyen adama dahi şüpheyle bakmak, itirafın/ikrarın ise somut, net, objektif delillerle desteklenmesi gerekir. aksi halde "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi gereği, suçu işlediğini kabul/itiraf eden kişi hakkında dahi beraat verilebilir.

    ekleme-2: yukarıdaki cevaba esas soruyu düzgünce sorabilen yazar/çaylak arkadaşlara insanlık namına teşekkür ediyorum. mesaj yoluyla doğrudan söven, hakaret eden, okuduğunu anlamaktan ve dahası düşünmekten aciz yazarımsılar; yazık size. bunları yazar yapan/yazar olarak devam etmelerine imkan sağlayan sözlük yönetimi, size de yazık. eh, bize de yazık.

    ekleme-3: yine de fav sayısının, ilk enrtyninkinden fazla olması genelde ülkeye, özelde sözlüğe, daha özelde ise sözlük yazarlarına dair umudumu tazelemiyor değil. hatalı bir başlık ve tanım olmayan bir tanım hakkında yazdıklarımın bu kadar fav almasının beni umutlandırması da hayatın ironisi*