hesabın var mı? giriş yap

  • başlık: şakirtler hadi bunu da açıklayın

    entry: insanlar topraktan geliyorsa şimdiki topraklar neden insan olmuyor?

  • hamburger ekmeğinin 'gerçek' olduğunun vurgusunun neden yapıldığını anlayamadığımız sandviç.

    ayrıca sandviçin güzelliğinden ziyade adam normalde nasıl muamele görüyorsa, 2 dilim salam 2 dilim peynir görünce havalara uçuyor ya la. afiyet olsun.

  • http://www.egitimpedia.com/…meyen-bir-okula-gidiyor

    yıllardır savunduğum şey... "çocuğum 3 yaşında ıpad kullanıyor" diye sevinen aileler durumun farkında değil. sonrası da bu gelecek; "aslında çok zeki oyunları falan oynuyor hep ama ders çalışmıyor hiç" çalışmaz çünkü çocuğun aptal. tek bildiği şey parmağını sağa sola doğru kaydırmak! abd bunu fark etmiş olacak ki code.org'u kurdu... bilgisayar oyunu oynamak yerine "bilgisayar oyunu yapmak"

    edit: imlağ

  • (#108186099)

    şunu görünce aklıma takıldı bir araştırayım dedim.

    firma ekim 2010'da 300.000 tl sermaye ile istanbul perpa'da kurulmuş.

    tcmb enflasyon hesaplayıcıya göre bugünün parasına göre yaklaşık 750.000 tl'ye tekabül ediyor. o zamanın dolar kuruna göre de yaklaşık 210.000 usd ediyor.

    kurucu ortaklardan ilki safa sofuoğlu. aslında kendisi okey oyununu yazan kişi. anladığım kadarıyla oyunu bu arkadaştan satın alarak ve hisseden pay vererek kuruyorlar şirketi.

    diğer kurucu ortaklar sidar şahin, evren üçok ve iki kişi daha var ki bu saydıklarım belli ki esas sermayedarlar.

    demek ki şöyle bir şey var:

    evet sermaye önemli. türkiye gibi bir yerde bundan 10 sene önce oyun sektörüne yaptıkları yatırım da gerçekten göz kamaştırıcı... ama mesela onlar da marifetli bir yazılımcıyla ortaklık kurarak giriyorlar bu işe. kaldı ki sidar şahin daha önce oyun firması kurmuş, bu anlamda tecrübeli birisi... fakat safa sofuoğlu'nun yaptığı işte ışık görmüş ki böyle bir teklif yapılmış. neticede siz de çalışır ve iyi işler yaparsanız bazen kader yüzünüze gülebiliyor. safa bey hala ortak mı, şimdi bu işin neresinde bilmiyorum ama daha şimdiden özgeçmişe yazılabilecek çok parlak bir hikayenin kahramanı olmuş durumda. şirket tabi şimdi muhtemelen yüzlerce yazılımcıyla çalışıyordur. siz çalışın daha iyisini yapın. dandik(!) de olmasın o oyunlar.

  • başlık:fakirliğin resmini çizdim beyler gelin

    1.ama telefonum olmadığı için fotoğrafını çekemedim beyler kusura bakmayın.

    2.@1 güldüm piç şuku

  • pilotların ingilizce seviyelerini belirleyen bir ölçü. uçakta yaptıkları anonstan bu seviye çıkartılabilir.

    seviye 1: "ajjkaljdajklsjkljkldjldajlljkdla"

    seviye 2: "jasdjdasdashasadsjskasksjsjd"

    seviye 3: "jasdadshadjsadshdhsaashkhskdhk"

    seviye 4: "gudivning leydiencentıl.. jdsjsdjdsjds istanbul dshsdhhdshdshs ankara"

    seviye 5: "good evening ladies and gentlemen... this is your captain speaking.. jdsjksdkjsdkjd istanbul dshsdhsdhs ankara hdshdshsdjsdj 30,000 feet jjdjsdjsdjsdshshdhsd minus 40 degrees celcius dsjdsjsdjdjs flight"

  • içerisinde bir uzaylılar bir de insan kılığına girmiş uzaylıların bulunduğu matrix filmi. allah allah, var mı böyle bir matrix filmi, bilen aydınlatsın. imdb sayfasında filan da rastlamadım. :)

    yok eğer bildiğimiz matrix filmi ise bahsettiği, bir çok şey açığa kavuşuyor aslında. matrix filmini böyle okuyan bir insan mevcut ülkenin halini nasıl okumaz ki.

    http://www.sabah.com.tr/…lel-devlet-ve-matrix-filmi

    edit: linke tıklamaya üşenenler için. matrix filmini bugünki yazısında kullanmak istemiş sevilay hanım. cümle şu; "izleyenler bilir. hani o filmde bir uzaylılar var bir de insan kılığına girmiş uzaylılar..." neresini düzelteceksin şimdi bunun.

  • rasyonel dünyanın içerisinde geçen fantezi filmlere verilen isim. bir nevi gerçekçi fantastik filmler.

    tabii olaylar şu anda içinde bulunduğumuz dünyaya ister istemez bağlı olduğu için, low fantasy filmlerin içerisinde, irrasyonalite çoğu zaman anormallik olarak algılanır. fakat bu demek değildir ki bu filmler mantık çerçevesine girmez. aksine fantezi filmlerde irrasyonel ögeler öyle ya da böyle yer alacaktır.

    ama kimse çıkıp da the lord of the rings izlerken, ayağı kıllı hobbit'i o dünyanın içinde anormal bir varlık olarak görmez. low fantasy filmlerde ise, gerçek dünyada bir hayalet ortaya çıktığında hissedeceğimiz şeylerin benzerini sinemada karşımızda görürüz. şu anda rasyonel dünyanın içinde fantastik bir isteğiniz kabul görse, bu olay low fantasy sayılabilir. gerçek dünyada vampir görsek "noluyor lan" deyip kaçacağımız tür işte budur.

    bu türe, star wars gibi gerçek dünyaya ve rasyonaliteye minimum ihtiyacı olan high fantasy filmlerinin bir alt türevi olduğu için sanırım low fantasy demekle yetinilmiş. ben olsam "realist fantasy" demeyi tercih ederdim. bu noktada büyülü gerçekçiliğin benim demek istediğime yakın olduğunu görüyorum.

    (bkz: magical realism)

    son 10 yıllık dönemden bazı low fantasy filmlerini sayarsak demek istediklerimizi daha iyi anlatabiliriz:

    >> lat den ratte komma in (2008): aslında low fantasy deyince benim aklıma gelen ilk film bu. genelde bir vampir filmi olarak kabul görür. fakat vampir filmlerinin çoğu da aslında birer low fantasy filmi sayılabileceği için en geniş anlamıyla evet bu filmi bu türün içine sokabiliriz. filmdeki duygu yoğunluğu ve atmosferden olsa gerek benim için tür, bu filmle özdeşleşti.

    >> thelma (2017): low fantasy türüne çok güzel uyan bir film, ilk örneğime de benziyor, bir joachim trier filmi.

    >> the shape of water (2017): gerçek dünyada yakalanan bir yaratık, ona uygulanan testler, işkenceler. çok muhtemeldir ki şu anda ortaya çıksa böyle bir yaratık, başına geleceklerin çoğu filmde gösterilmiş.

    >> ted (2012): kimsede çıkıp demiyor ki peluş ayı konuşuyor, mümkün değil. işte low fantasy dinamikleri, gerçek dünyadaki akıl dışılığın kabullenilişi.

    >> testrol és lélekrol (2017): bu macar filmi de masalsı ögeleri iş yerlerine taşımış. türe nefis bir örnek.

    >> ruby sparks (2012): yazdığım gerçek olsun, böyle bir sevgilim olsun.

    >> the curious case of benjamin button (2008): bu tersine yaşlanma da son örneğimiz olsun. zaten çoğu kişi izlemiştir, daha fazla anlatmaya gerek yok diye düşünüyorum.

    başka film türleri için:
    iran yeni dalgası
    commedia all'italiana

  • az evvel bir şeyler izlerken aklıma annem geldi. (annem iki sene önce bir trafik kazası sonucu ani bir şekilde vefat etti) gözümün önüne onu son kez gördüğüm an geldi. bembeyaz yüzü,kapalı gözleri..gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı. sonra kalktım içeriki odada oyun oynayan eşimin yanına gittim. durdurdu oyunu yüzüme baktı,ne oldu canım dedi. sarılabilir miyiz dedim. uzun uzun sarıldık. sonra kafamızı dağıtacak bir film açtık. dizlerine yattım,saçlarımı okşadı,birlikte izledik filmimizi.
    "ilişkide şefkat istiyorum" demedim hiç. bu cümleyi kurmadım ama insan olan halden anlar.
    halden anlayan insanları hayatına alması gereken kadındır.