hesabın var mı? giriş yap

  • trafikte nasıl insanlarla birlikte sürüyoruz işte kanıtı. kadın resmen zombiye dönüşmüş. yanında birisi olsa boynundan et koparması işten bile değil.

  • böyle teyzelerin amcaların allah bin belasını versin. ülke bunlar gibiler yüzünden bu halde. ölün geberin de hepimiz rahat edelim.

    gençliğimiz heba oldu bunun gibiler yüzünden. dinden soğuttunuz, yaşlı görünce insan çekinir oldu.

    yaşına başına bakmadan önce laf ile anlamıyorsa gerekirse şiddet ile anlatmak lazım.

    edit: bana özelden küfreden dangalaklar, şiddeti tabi ki onaylamiyoruz. kimse yaşlı diye başkalarının özgürlüğüne karışamaz. hak, adalet kavramları ülkemizde düzgün uygulansa, şikayet edildiğinde gerekli cezaların verileceği bilinse böyle entryler girmek zorunda kalmazdık. hepinizin ne bok olduğu belli zaten kelimelere dökmeye yazık.

    edit2: ulan mallara bak ana bacı sövenler mi dersin, adres ver mi diyenler dersin. ikiyüzlusunuz işte, düşünce yapınız ortada. allah kitap entry döşemek ile olmuyor bu işler.

  • "o kapı niye açık" denmez. "niye güvenlik yok" denir. anca akılları tecavüze çalışır bunların. hep birlikte görüyoruz zaten.

  • sorumsuz lavuğun tekidir.

    bu adamın daha komplike bir türü de sen cebindeki üç kuruşu vermiş ve bir süre idareli gitmeye çalışırken; bu param yok diye ağlayan yavşak ona buna yemek ısmarlar, sigarasından da taviz vermez.
    senin gitmek isteyip de "neyse kalsın şimdi çok gerek yok" dediğin bütün konserlere gider, tatilini yapar.
    bir süre sonra zaten borç zaman aşımına uğrar; sen de paranın gelmeyeceğini anlayıp hesaplarını bu yönde revize edersin.

    ayrıca

    (bkz: alacağını istemenin borç istemekten daha zor olması)

  • bir dolu tanimadiginiz adamla ( ben diyim 20 siz diyin 50) bir kogu$a sokulursunuz, ustunuze giymeniz icin bir pijama vermi$lerdir ki eger minyon bir tipseniz 2 beden buyuk, car$aflar temiz gibi gorunsede ya $ilte... bir de ustune ustluk kogu$un pencereden uzak bir ko$esinde alt ranzaya du$tuyseniz...saat daha 8.30 ya da 9.00 dur. "ulan bu saatte yatilir mi" diye du$unmeyin, sabah erken kalkacaksinizdir. kogu$ta sigara icmek yasak. osuruk seslerine, ayak ve ter kokularina daha ali$mami$siniz.
    sevgilinizi du$unursunuz. onun $efkat, sevgi dolu kucagini. beyoglu' nu, kadikoy'u du$unursunuz, insanlar geceye hazirlik yapiyordur $u saatlerde, diye. cevrenize bakarsiniz, "insanlar her yerde, her yerde, her yerde, yalnizlik her yerde". burnunuzun diregi sizlar, "napiyosun lan burda aglanir mi?" diye kendinize gelirsiniz. "korkuyorum anne, al beni icine" diye telefon edesiniz gelir ama telefon yasak. her turlu bete sokan $arki, $iir, ani film $eridi gibi gozunuzden gecer, bir ara sizar kalirsiniz, gozlugunuzu bile cikaramadan.

  • --- spoiler ---

    arkadaş bunlar duvarda sadece 100 adamız falan diye ağlaşmıyorlar mıydı? e aq savaşta ben zaten 100 tane ölen bekçi saydım, e bi o kadar da hayatta kaldı. bu nasıl matematik anlamadım. devlet bahçeli el atmalı bu olaya.

    --- spoiler ---

  • nörobilime ilgisi olan veya aktif olarak nörobilimle ilgilenen kişilerin okuması gereken kitaplardır.
    bu kitapları okuyan kişinin ufku genişler. bu kitapları okuyan kişi yeni bakış açısı kazanır.

    v. s. ramachandran - öykücü beyin

    david eagleman - beynin gizli hayatı

    stanislas dehaene - beyin nasıl okur ?

    christian keysers - empatik beyin

    andrew koob - düşüncenin kökeni

    robert winston - insan beyni

    nancy c. andreasen - yaratıcı beyin

  • iran korfezi'nde konuslanmis olan bes arap memleketinden biri olan umman (digerleri kuveyt, bahreyn, birlesik arap emirlikleri ve katar'dir), korfeze en kisa kiyisi olan ulkedir. pek tabii irak ve suudi arabistan da korfeze kiyilari olan arap memleketleri arasindadir (iran'i dogal olarak saymiyoruz), ancak tarihi acidan bahsi gecen bes arap memleketi, kulturel, ekonomik ve sosyal yapi olarak umman'a en yakin olanlardir. pers egemenliginden kurtulduktan sonra uzun yillar bu bolgeler birer umman kolonisi olarak kalmislardir.

    gelmis gecmis, tarihteki en medeni ve ileri arap memleketi, ayriyeten fas'dan sonra osmanli imparatorlugu egemenligine girmemis tek arap memleketi sifatlari ile umman, apayri bir sekilde incelenmesi gereken bir ulkedir.

    ozellikle yakin komsular disinda diger medeniyetler ile iliski kuran tek arap memleketi olan umman'in diger medeniyetler ile olan iliskisi, tam olarak antik cag, ortacag, yenicag ve yakincag munasebetleri olarak ayrilabilir.

    islamiyet oncesi umman hakkinda cok fazla bilgi yoktur. ancak gunumuz umman topraklarinda medeniyetlerin yaklasik 5000 senedir var oldugu bilinmektedir. sumer tabletleri, umman topraklarinda "magan" adi verilen, bakir zengini bir ulkeden bahsetmektedirler. hemen hemen bu tabletlerin umman hakkinda olduklari kesin gibidir. zira sohar yakinlarindaki arkeolojik kazilarda, m.o. 2000 yilinda kurulmus bakir madenleri ve bakir islemekte kullanilan aletler bulunmustur. ayriyeten bolgede dofar'dan gelmis koku esanslarinin saklandigi kaplarin ve isleme aletlerinin de bulunmasi, daha o zamanlardan pagan dinleri icin onemli olan bu esanslarin ticari amaclarlan buraya gelmis oldugunu gosterir. ciftcilik ve balikcilik icin kurulmus kasabalar da bulunmustur.

    umman topraklarinda yasayan insanlarin, iki kanattan geldikleri dusunulmektedir. birincisi, yemen'den goc etmis sami kokenlilerden, ikincisi de kuzey arap yarimadasi'ndan, pers baskilarindan kacan sami kokenlilerden olusmaktadir.

    daha once de bahsi gecmis olan bu bes arap memleketini birbirlerine yakin kilan, hepsinin ortak bir sekilde deniz ticaretinde cok onemli birer rol oynamalaridir. pek tabii islamiyet'in kabulunden sonra, cogunlugu arap kokenli olan bu memleketler, islamiyet ile birbirlerine cok daha siki baglanmislardir. bahreyn ve umman'in disinda, bu ulkelerin nufuslarinin cogunlugu sunni'dir. cogunlukla gocebe hayati yasadiklari icin politik, diplomatik ve aristokrasi baglari tamamiylen klanlar arasinda gelismistir.

    umman, diger arap memleketlerinden buyuk daglar ile ayrilmistir. hemen hemen bu daglar, diger arap memleketleri ve umman arasinda bir dogal sinir olusturmaktadirlar. antik caglardaki bakir madenleri de bu daglarda kurulmustur.

    hazreti muhammet'in umman halkina olan islam cagrisi, umman'in tarihini tamamiylen degistirmistir. m.s. 630 yilinda emir ibn al-as, islam'in peygamberi'nden umman'a bir mektup getirir. bu mektubu, al-culanda'nin ogullari abd ve cafer alirlar, zira umman'i o zamanlar beraber yonetmektedirler. o siralarda ozellikle buyuk olcude pers egemenliginde olan umman topraklari'ndan perslerin atilmasinda, ozellikle islam dininin getirmis oldugu dayanisma onayak olmustur.

    ilk umman imamligi'nin kurulmasindan sonra ilk hedef, hakiki bir islam devleti yaratmak olmustur. ilk imam olan culanda bin mesut, 751 yilinda tahta secim yolu ile gelmistir. ancak bir carpisma sirasinda kendisi hayatini kaybetmis ve 801 yilinda varit bin kaab'in secilmesine kadar buyuk problem olmustur. bunun ardindan yaklasik 300 sene surecek olan bir dayanisma ve refah donemi baslamistir.

    sohar, islam dunyasi'nin en buyuk ticari limani haline gelmistir. tipki diger arap memleketlerinin afrika uzerinde yaptiklari uygulamalar gibi, ummanlilar da aynisini dogu cin'e, endonezya'ya ve filipinler'e kadar giderek hem ticaret yapmis hem de islam'i yaymislardir. ahmet bin macit'in onemini burada unutmamak gerekmektedir. hatta zanzibar'a kadar inmis olup dogu afrika kiyilarinin butun ticaretini yonelndirmeyi basarmislardir.

    ilk baslarda islam dinini kabul etmemis olan iran'in da islamiyet'i kabul etmemesinin sebebi, umman topraklarindan atilmis olan persler'in diger persler'e anlattiklari ile yarattiklari etkidir.

    ortacag'da yasanmis olan cin ticaretinin hemen ardindan, 16. yuzyil'dan baslayarak umman buyuk bir portekiz somurgeligine girmistir. pek tabii vasco de gama'nin onderligindeki portekiz donanmalari buna neden olmustur. arap tekelinde olan hint okyanusu ticaretini muskat'i ele gecirip 150 sene boyunca ellerinde tutarak ellerine gecirmis olan portekizliler, 1650 yilinda sultan bin saif el-yarubi'nin onderliginde topraklardan atilmislardir.

    ya'aruba hanedanligi ise, portekizliler'in umman'dan atilmasindan sonra gelen buyuk bir doneme isaret etmektedir. portekiz ve kisa bir iran egemenligi disinda baska ulkelerin hicbir sekilde egemenligine girmemis olan bu denizci arap memleketi, ya'aruba imamlari'nin onderliginde gunumuze kadar ulasmis olan bircok guzeller guzeli kaleleri, camii ve saraylari yaptirmislardir.

    ikinci sultan bin saif'in 1718'deki olumunden sonra umman'da buyuk bir ic savas cikmistir. bunun uzerine iran gucleri mutrah ve muskat'i ele gecirmisler, ancak sohar'a inememislerdir. cunku o siralar sohar, ahmet bin said tarafindan buyuk kahramanliklar ile korunmaktadir. ic savas'in sonunda yine ayni sahis, iranlilar'in topraklardan bir daha atilmasinda yardimci olmuslardir.

    1744 yilinda, ahmet bin said imam secilir. ic savas sonrasinda birbirinden ayrilmis olan bircok aileyi ve asireti bir araya getirmeyi zor da olsa basarmistir. hatta umman donanmasini da cok gelistirmis ve genisletmistir. ozellikle bu donanma, iran korfezi'nin o zamanlar cok kotu bir sohrete sahip olan korsanlarini alt etmis, hatta iranlilar'i basra'dan atmislardir.

    1783 yilinda kendisi oldukten sonra oglu said imam secilmis, ancak yeterince populer olamamistir. bunun nedeniyle oglu hamad kendisinin yerine gecmistir. 1792'de ansizin said olmus, bunun uzerine amcasi seyit sultan bin ahmet basa gecmistir. 1804 yilinda da o olmustur. iran korfezi ve hint okyanusu'nda ticari bakimdan cok zor politikalar izledigi icin avrupa devletleri'nin basini epey bir agritmistir.

    1804-1856 tarihleri ise, umman'in basina gecen seyit said bin sultan'in hukumdarligina ve umman'in hem arap yarimadasi'nda, hem hint okyanusu'nda, hem de dogu afrika'da buyuk bir guc olmasina taniklik etmistir. kendisi, yani zamanda ulkesinin ekonomisini ve ticaretini guclendirmek icin buyuk reformlar yapmistir. avrupa devletleri ile bircok antlasma yapmasinin yanisira, umman'i amerika birlesik devletleri ile ilk defa diplomatik iliskilerde bulunmus olan arap memleketi haline getirmistir. ancak olumunden sonra buyuk bir cokuse gecmis olan umman, ancak petrol yataklarinin kesfinin ardindan eski onemini geri kazanabilmistir.

    ozellikle birinci dunya savasi sirasinda umman'in uluslararasi ticaretteki aktiviteleri buyuk olcude kisitlanmistir. bu durum, 1970 yilinda sultan kabus'un hukumdar olmasina kadar devam etmistir.

    sultan kabus, umman'in mustafa kemal'i olarak gorulebilir. zira kendisinin yapmis oldugu reformlar o kadar buyuktur ki, umman'i cok modern ve gelismekte olan bir ulke haline getirmistir. su siralarda dis yatirimlara bir hayli acik olan umman, gelismeye de devam edecek gibi gozukmektedir. birlesik arap emirlikleri'nin seviyesine gelmek isteyen umman, petrol yataklarinin tukenmesinin ardindan nasil ayni refah seviyesinde kalacaginin hesaplarini yapmaktadir. ancak sultan kabus gibi bir buyuk devlet adaminin umman'i yonetmesi, herhalde umman icin cok buyuk bir sanstir.

    son olarak, umman'in simgesi olan hancer, halen daha bircok ummanli tarafindan gururla tasinmakta ve sergilenmektedir. bayrakta bile bulunan bu simgenin bir diger ozelligi ise, tasiyan kisi ne kadar yuksek aristokrasiden ise, o kadar kivrik bir uca sahip olmasidir.

    bir de musaadenizle yazarin notu olarakdan sunu soyleyerek bitirmek isterim ki: copy paste degil alinteri.