hesabın var mı? giriş yap

  • bold pilot gibi efsane bir atın vefatına rağmen işini icra etmek üzere sahaya çıkan profesyonel teknik direktör.

  • nişanlıyım diye cevap verip tepkisini ölçmek istediğim jinekologdur aynı zamanda.

  • hem ielts hem de toefl ibt sınavına 20 gün arayla girmiş birisi olarak sınavların arasındaki farkı, avantajlarını ve dezavantajlarını paylaşmak istedim sizlerle. (eğer writing kısımlarında böyle bir cümle yazsaydım muhtemelen notum kırılırdı=) neyse, sınavlara hazırlık sürecine geçmeden önce ingilizce seviyemi belirteyim ki bu entryden yararlanacak arkadaşlar bir kıyaslama yapabilsinler. universite hariç olmak üzere tüm ilk ve orta öğretim eğitimimi özel okullarda aldım. bu sizi yanıltmasın, lisede ve öncesinde çok başarısız bir öğrenciydim. hatta liseden sondan ikinci mezun oldum. sonuçta, iyi yada kötü grammar altyapım düz liselerden mezun olanlardan daha iyi durumdaydı ama çok değil. daha sonra üniversitede hazırlık okudum. tabi yine beklenen olmadı ve hazırlığı çok verimli bir şekilde okuyamadım. uzun lafın kısası bu yazıyı okuyan bir çok kişinin ingilizce seviyesi benimkinden ya iyidir ya da en az benimki kadardır. bir uyarı yapmak isterim. sınava hazırlanmaya başlarken ki seviyemden bahsediyorum tabiki. on the other hand, önemli olduğunu biliyorum ama çok kafanıza takmamanız gereken bir şey daha var. sınava parisde hazırlandım. evet konuşmama biraz yardımcı oldu ama çok fazla da değil.

    şimdi, after i came here, okullar benden ingilizcemi de ıspatlamamı istediler. o kadar sıkışıklığın içinde bir de ingilizce sınavlarına hazırlanmak zorunda kaldım. tabi öte yandan da gmat sınavına hazırlanıyorum matha faka. konu çok dağıldı biliyorum az sabret. arkadaşım yok anlatamıyorum bunları napim ala ala.. şimdi dört ay kadar süre ile gmat ve toefla beraber hazırlandım. ancak dürüst olmak gerekirse bu dört ayın son iki haftası hariç toefl için 1 saat bile çalışmadım. gmat' in quantitative kısmı benim için çok kolaydı ama verbal kısmında kan kusuyordum. okuduğumu anlıyordum ama soruları çözemiyordum. çok zordu amnskm. neyse bunu neden söylüyorum. it is because very önemli. gmat hazırlığı toefl için dolaylıda olsa büyük bir katkı sağladı. sonuç olarak toefla 2 hafta çalışdım. hatta speakinge son gece bakmışdım. gelen sonuç biraz yıkıcı oldu haliyle. r: 20 l: 21 s:18 w:21 overall: 80 burada okullar en az 94 istiyor. kabul almama imkan yoktu anlayacağınız.(bu arada ingilizcemin o dönemde hangi seviyede olduğunu anlamanız için güzel bir örnek. sonuçta score 80 ken çalışmaya başladım ieltse) bende kalktım ielts sınavına yer ayırttım. toplamda 20 günüm vardı iki sınav arasında.

    ielts sınavı için gidip kitapçıdan sınavla ilgili herhangi bir kaynak almadım. hepsini internetten indirdim. birazdan detaylı olarak kitaplardan bahsedicem. az sabredin. ielts sınavının en büyük dezavantajlarından biri internette ve kitapçılarda toeflda olduğu kadar kaynak bulunmaması. ama bir yandan da bu iyi bir şey. çünkü toefl için piyasada o kadar çok kaynak var ki hangisine çalışacağınıza karar veremiyorsunuz. ielts için bu söz konusu değil. cambridge bu konuda monopol aga. bunun dışında vereceğim bir kaç internet sitesi ve kitap tavsiyesi size yeterli olacaktır.

    öncelikle sınavın içeriğine ve formatına alışabilmek için thomson ielts practice tests adlı bir kitaba çalışdım. sınav formatını öğrenmek ve teker teker tipsler yardımıyla ilerlemek çok faydalı oluyor. eğer kasarsanız 1 ya da en fazla 2 günde bu kitabı bitirirsiniz. daha sonra cambridgelere geçebilirsiniz. şimdi burada da önemli bir husus var. cambridgeleri internetteki malum sitelerden indirirken dikkat edin, çünkü hepsinin ses kalitesi iyi değil. 2,4,5,6, ve 7 nolu kitapların dışındakilerin ses kalitesi iyi olanını bulamayacaksınız. 1 ve 3 nolu kitapların listening kısımlarını çözmesenizde olur. zaten 1 nolu kitap bugün uygulanan ielts formatına uygun değil. o yüzden fazla üstünde durmanıza gerek yok. kitapları kendi rakam sıralarıyla çözün. ieltsin soru kalıplarını kafanıza kazımanızda çok yardımı olacaktır. ilk günlerde her gün dört farklı sectiondan da çözmeye çalışmayın. sonuçta readinge alışana kadar devam edin örneğin birinci kitapta. (dikkat edin general training kısmındaki testleri çözmeyin) her kitapta 4 tam test var. toplamda 28 tam testiniz var. 5 nolu kitabı köşeye ayırın. onu sınava 1 hafta kala çözeceksiniz. bu çok önemli. 5. kitap çok iyi ve sınavı çok iyi yansıtıyor. yukarıda dediğim gibi ilk 5-9 gün sectionlara teker teker çalışın. (bana güvenin bir bildiğimiz var.) şimdi burada size ekstra sectionlar lazım olacak. bunun için de “improve your ielts” isimli bir set var. her section için ayrı ayrı kitapları var. her birini bir günde bitirebilirsiniz. malum sitelerde bu kitaplar var merak etmeyin. yukarıda bahsettiğim 5-9 günlük period bunun için yeterli. unutmayın bir yandan da en az cambridgeların 4. kitabına kadar gelmiş olun. hatta 4üde bitirin. buradan sonra artık formatı öğrenmiş olmanız ve sınava alışmış olmanız gerekiyor. hala kendinizi ısınmamış hissediyorsanız full testlere başlamamanızı öneririm. onun yerine başka bir yerden sadece kendinizi eksik hissettiğiniz sectionlara çalışın. (oxford kitaplarından uzak durun sınavla uzaktan yakından alakaları yok. mesela instant oxford) (piyasadaki tüm kitapları inceledim neredeyse, rahat olun bu konuda) (ekstra ısınma çalışmaları için tavsiye ettiğim kaynak: focus on ielts) artık sınava 10-12 gününüz kaldı. artık full testlere başlayabilirsiniz. ( daha sonra her section için tavsiyeleri olacak merak etmeyin) 6. kitap ve 7. kitabı dört gün içinde her gün ikişer tane full sınav çözerek bitirin. tüm sınav koşullarını evde yaratın. sakın taviz vermeyin. bu çok önemli. speaking için sesinizi kaydedin. sonra kendiniz not verin. (notun nasıl verildiğini görmek için official ielts örnek sınav kitabı bakın, buradaki sınavı sakın çözmeyin bu sınavı en son yapıcaz) şimdi 8 full test çözmüş birisiniz ve artık olaya tamamen hakimsiniz. geriye kalan 6-8 günher gün 1er full olmak üzere 5. kitabı ve son olarak ieltsin official kitabındaki 4 sınavı çözün. sınavda muncuğuna koyacağınıza eminim. şimdi her sectioniçin ayrı tavsiyelerde bulunucam. buraya kadar izlemeniz gereken çalışma sitilini yazmaya çalışdım. uygularsanız nasıl gelişdiğine siz de inanamayacaksınız.

    reading: her gün the economist de çıkan her makaleyi okudum hazırlık süresince. bunun dışında çok fazla zorlandığım bir bölüm olmadı hazırlanırken. çünkü gmat sınavındaki parağraflardan sonra çocuk oyuncağı gibi geliyordu. bu arada okuma ve anlama gücümü arttırmak için wordtest.com u kullandım. ancak bu siteyi 4 aydan fazla kullandım. kısa süre içerisinde hazırlananlar için anlamsız olur ancak çalışmak için uzun zamanı olan arkadaşlar bu siteyi mutlaka kullanmalı. her gün 1 saatte 5000 kelimeyi dört ayda halledebilirsiniz.şahsen ben yaptım oldu. =) all in all, reading kısmı için fazla yardımcı olamıyorum. önerilen kitaplar ve siteler: “cambridge 1,2,3,4, “improve yout ielts reading skills” ve http://www.ielts-exam.net/)

    listening: toefl sınavında bu kısımda çok fazla zorlanmamışdım. ama ielts için en çok hazırlandığım kısım listeningdi. önüme gelen her örneği çözdüm diyebilirim. bu section için piyasada kitap bırakmadım desem yeridir. önerilen kitaplar: cambridge 2,4, “improve your ielts listening skills”“ieltsin ana sitesindeki örnekler, ielts-exam.net, ielts-blog.com, ve binlercesi) (cambridge in diğer kitapları son günlerdeki full sınavlar için o yüzdenonları yazmadım hem readingde hem de burada.)

    speaking: dediğim gibi parisde yaşıyorum, bu yüzden speaking için tek bir çalışma dahi yapmadım. aşağıda bir siteden bahsedicem. speaking için daha iyi bir kaynak bulamazsınız, lütfen okumaya devam edin.

    writing: dananın kuyruğu burada kopuyor millet. writingin 1. kısmı hakaten zor arkadaş. bu sectionada çok fazla zaman ayırdım. şimdi size vereceğim site hayatınızı kurtaracak. o sitede ne deniyorsa yapın. baş-ka kay-na-ğa ihticanız yok. ben birkaç tane olayı kavramanız için vericem ama referans kaynağımız bu site olacak. aman yarebbim ielts sınavında ben bu siteye borçluyum o kadar diyorum. ilk olarak “improve your ielts reading and writing skills" kitabından hafif bir bilgi sahibi olun. daha sonra, visuals writing about graphs, tables and diagrams by gabi duigu isimli kitaba 1.task için iyi çalışın derim. şimdi intenet sitemize geçebiliriz.

    ielts-simon.com bu siteye ilk önce tapın sonra ne derse onu yapın. writing ve speaking için ne derse onu takip edin. adam siteyi blog şeklinde yapmış. o yüzden her section için bloğun en eski yazısına gidin ve bugüne doğru gelin. şablonları ezberleyin. örnekleri çözün. maddi gücünüz varsa bu adamın kitabını satın alın. ben ihtiyaç duymadım.

    to sum up, toeflda reading kısmı ieltsden zor. listening de ise ielts daha zor. ieltsin speaking kısmına tapacaksınız. toefl boy bile ölüçemez bu konuda ieltsle. iki sınavında writing task 1 leri zor ve iki sınavında task 2 kısımları birbirinin neredeyse aynısı. ielts de biraz daha emeğe ihtiyacınız var bu yüzden genel olarak ieltsin writing kısmı daha zor.

    gelelim sınava. uzun olduğunu biliyorum ama tam bir guide olmasını istiyorum.

    ben sınava dusseldorf’ da girdim. paris’ de yer kalmadığı için alamanyalara gitmek zorunda kaldım. sınav günü heyecandan altıma sıçtım. koktu. neyse, listening de ilk bölümde baya bir yer kaçırdım. nasıl olduğunu bile anlamadan bitti. 2.bölümde ise nispeten durumu biraz topladım ve çoğuna yetişdim. listening bölümü bittiğinde en fazla 6 gelir diye düşünüyordum. ama bu bölümden 7,5 almışım. yukarıda saydığım kaynakları meyvesini yedim diyebiliriz.

    reading: bu bölüm daha önce dediğim gibi bana çok kolay geliyordu. 1. ve 2. parağraf şaka gibi sanki, 30 dakikada bitti. son ve en zor olan parağraf için 30 dakikam vardı. bu bölümden en az 7.5 alacağımdan emindim ve öyle de oldu. açıkçası yedi buçuk olmamasına şaşırdım.

    writing: hahaha. ben buna gülüyorum işte. taktik icabı ilk olarak ikinci kısımdan başladım. açıkçası çok şık bir essay döşedim. sagacious, propensity to, compensate gibi upper advance kelimeleri ipe dizer gibi dizdim. bu bölümde noktayı koyduğum anda aga bağırdı “twenty minutes”. ben bu bölüme çalışırken de çok zorlanıyordum. ve nitekim öyle de oldu. tam 20 dakikam olmasına rağmen bu kısmı tamamlayamadan sınav bitti. sadece 1-2 cümle kalmışdı ama sonuçda bitiremedim. writingden 6,5 aldım. sanırım ilk kısma 4 ikiye 7 yada 7,5 gibi bişe verdiler. official sonucu daha görmedim oyüzden bilemiyorum.

    speaking: tamamen bir sohbet havasında geçti. sınavda olduğumu bile hatırlamıyorum. ben konuşurken adam sözümü kesip sınav bitti dedi. o derece kendimi kahvede hissedermiş gibi geçti bu kısım. ben 7 ve üzeri bekliyordum ama sanırım biraz puronansiyeyşından kaybettim.bu bölümden de 7 almışım. official score gelince hatalarımı görürüm artık.

    toefl: r: 20 l: 21 s:18 w:21 overall: 80/120
    ielts: r:7.5 l:7.5 s:7.0 w:6.5 overall: 7.5/9.0
    12 yil sonra gelen edit: r:9.0 l:8.0 s:7.0 w:7.0 overall: 8.0/9.0

    bir insanın 20 günde ingilizcesi bu kadar artmaz. bu yüzden ieltsin tamamen bir taktik ve konsatrasyon sınavı olduğunu anlamalısınız arkadaşlar. yukarıda yazdığım standartları takip ederseniz bunu gerçekleştirmenin ne kadar kolay olduğunu göreceksiniz

  • ben bu adama üzülüyorum ya. adam son yıllarda hayatının en büyük çıkışlarını yakaladı. birisi superman öbürü ise the witcher

    - yani nasıl anlatılır ki superman dediğimiz şey süper kahraman furyasını başlatan ve 1930'lardan günümüze kadar gelmiş bir yapımdır. süper kahraman lore'unun şahıdır, şahbazıdır ve bu adam şah rolünü oynadı işte.

    - e witcher dediğimiz şey de oyun dünyasının son on yılına damga vurmuş bir yapım. özellikle 3. oyunu the wild hunt ile birlikte oyun sektöründe kasırga etkisi yarattı. ondan sonra birçok büyük firma oyunlarına witcher tarzı yarı aksiyon yarı rpg böyle harman oyunlar çıkartmaya başladılar. atıyorum bir witcher 3 the wild hunt öncesindeki assassins creed oyunlarına bakın bir de sonrasında çıkan ac oyunlarına. böylece ne demeye çalıştığımı anlamış olacaksınız. hayvan gibi bir lore'a sahip. zibilyar tane kitabı, oyunu, oyuncakları, fan kitlesiydi bilmem nesiydi derken oyun dünyasında iz bırakmış yetmemiş şekil vermiş bir yapım. e adam da burada başrol geralt of rivia karakterini oynadı.

    - ulan kaç tane oyuncuya nasip olmuş böyle bir cv? bir tarafta süper kahraman manyağı çizgi roman geeklerini ele geçiriyorsun. öbür tarafta ise gamerları ele geçiriyorsun ve şu an zaten bütün film/dizi endüstrisi bu iki grup tarafından yönlendiriliyor. her yer süper kahraman filmiyle, dizisiyle doldu taştı. aynı şekilde birçok oyun dizi, film uyarlamasına geçti. yani endüstrinin çoğu bu iki grubun elinde ve bu iki grup da zaten iç içe geçmiş durumda. çizgi roman geekleriyle, gamer'ların çoğu zaten aynı kişilerden oluşuyor.

    - özetle böyle bir kariye sıçraması yok arkadaş ama aynı şekilde böyle bir kariyer sıçması da yok. hanımlara sesleniyorum! ne oldu ya adamda gözünüz mü kaldı? herife büyü mü yaptınız? eşşek dili mi yedirdiniz? kanla kuran yazıp, yastığının altına mı koydunuz? bu adamın şu son birkaç ayda başına gelenler nedir?

    - adam önce witcher'dan ayrıldı. e hadi superman'e dönüyor en azından bu da bir şeydir dedik. hemen ardına adamı superman yapımlarından kovdular. adam ortada dımdızlak kaldı. bu arada iki yapım da zaten bok gibiydi.

    - yani man of steel'ın en azından bir gideri vardı ama bu zack snyder ve warner bros. denen hilkat garibelerinin marvel olacağım diye bütün dc evreninin içinden geçmesiyle superman yalan oldu. batman vs superman, justice league falan kötüydü yani.

    - e witcher dizisinin de başta cast olmak üzere içinden geçtiler. ilk sezon o kadar karmaşıktı ki bu tarz zaman atlamalarını nolan bile yapmıyor lan. ben bundan daha basit doctor who zaman çizelgesi biliyorum ve evet river song ile bizim doctor karakteri arasındaki zaman çizelgesi witcher'dan daha basittir. düşünün artık durumu yani. ama yine de ilk sezonun bir gideri vardı. o kadar karmaşıklığa rağmen öbür sezonlarda konuları bağlayabilselerdi... ah bir bağlayabilselerdi... işte o zaman ilk sezon garip olmaktan çıkacak ve diğer sezonlara kapı aralayan, konuları köprüleyen bir efsaneye dönüşecekti ama olmadı. bok gibi bir ikinci sezon ve kişisel gelişim kitabından hallice bir 3. sezon izledik. henry cavill'de çıktı gitti.

    şimdi de warhammer yapmakla uğraşıyor. valla ne diyeyim? inşallah başarılı olur. yoksa böyle bir kariyer şansı insana bir daha gelmez. bu adamın küllerinden doğması şart yoksa piyasada yok olup gidecek.

  • yalın'ın yeniden şarkısı altına yapılan yorumdur. bilmeyenler için; klipte otobüste göz göze gelip aşık olduğu kızı arayan ve sonunda kızla buluşan bir çocuğun hikayesi anlatılıyor.

    --- spoiler ---

    aynısı banada olmuştu = bir kez dolmuşa binmiştim dolmuştaydık, kız arka koltukta oturuyordu beni eliyle dürttü arkadan bi öğrenci alırmısın dedi , orda bakıştık sonra şöföre verdim sonra kız beni tekrar dürttü paramın artanı nerde dedi ben de şöför e söyledim 25 krş aldım kıza verdim bi daha bakıştık ben etkilendim kızdan sonra kızın kulaklığından gelen sesi dinledim , her günüm isyanla dolu falan diye bir şarkı dinliyordu onu aklımda tuttum googl a yazdım arsız bela nın şarkısıymış face den arsız belanın beğenilerine baktım 2 saat ugraştım kızı buldum adı neriman mış bunun facesini ekledim 3 gün sonra kabul etti sonra bana bende seni çok aramıştım dedi , ben de niye aradın dedim ben dolmuşta sana 2 milyon vermiştim öğrenci 1.5 milyon değilmi. nerede benim 250 binim dedi. ben şaşırdım dedim buluşalım bir yerde 250 binini vereyim dedim. sonra bi okulun bahcesinde buluştuk. kız abileriyle birlikte gelmiş. hani lan bu kızın 250 bini dedi bi tane abisi, hepsi orada beni dövdüler. cebimdeki 3 milyonumun hepsini aldılar eve yürüyerek gittim
    --- spoiler ---

  • hababam sınıfında da böyleydi. okuldan kaçmasınlar diye kız öğrenci getirtmişti pinti müdür.

  • tuzlama işleminin bebeği 2 kilo billur tuz'a bandırmak olduğunu sananların hezeyanı.

    ben geçmiş deneyimlere inanırım. bebeği doktorlara danışarak büyütmek son 20 yılın olayı. milyonlarca yıldır kadınlar çocuk doğuruyor ve çocuk bakımında genellikle en eski yöntemler işe yarıyor.

    bebek tuzlama olayı işlem görmemiş doğal okyanus tuzunun bir miktar memba suyuna karıştırılmasıyla yapılır. bir miktar tuz bir miktar suyla karıştırılır, bebeğin kokması olası yerlerine sürülür, azıcık beklenir ve yıkanır.

    ben sadece adet yerini bulsun diye yapmıştım ancak bir yaz bebeği olan kızımın bebeklere özgü (aslında çok da sevimli bir koku) oluşan ter kokusunu anında kesti. anlatsalar inanmam.

    su, bebeğe içirilmediği için dehidratasyondan ölme durumu yoktur. ha dediğim gibi sen bebeği 2 kilo tuzun içine yatıracak kadar gerizekalıysan onu bilemem.

  • ince'ye değil bakanlık selam verilmez.

    oğan için türk dünyası ile ilişkiler bakanlığı bence de şık olacaktır.

  • dekanla telefonda konuştuktan sonra kapatırken "öptüm" demek. şu an hislerimi anlatmak için hazır hissetmiyorum.