hesabın var mı? giriş yap

  • liseyi bitirdikten sonra diplomayı almak için okula tekrar gidilir. diplomayı verme işi de tatile çıkan müdür yardımcısı yerine müdüre kalmıştır. öss türkiye derecesi olan bir arkadaş ve ortalama puana sahip bir arkadaş müdürün odasına girerler. müdür hangi üniversiteye girildiğini sorar ve ona göre diploma parası almayacağını söyler.

    m: söyle bakalım evladım nereye girdin?
    a1: istanbul iktisat hocam.
    m: çok güzel oğlum afferim, buyur diploman. peki sen nereye girdin?
    a2: odtü elektrik elektronik hocam.
    m: ankaradaydı di mi odtü?
    a2: evet hocam
    m: istanbul'a puanın yetmedi demek. neyse sağlık olsun seninki de fena değilmiş.

  • kimisine huzur verirken kiminin sinirlerini bozan sestir.
    peki eklemlerimizi belirli bir şekilde bükünce neden böyle bir ses çıkar?
    bilim insanları bunu farklı biçimde açıklasalar da en yaygın olanı kemiklerin birbirine sürtmesidir. bir başka açıklama ise, eklemlerimizin arasında baloncuk patlaması gibi ses gelmesinin nedeni gerçekten de baloncuk olmasıdır.
    çıtlatılanlar arasında en yaygın olanı parmak eklemleridir. bütün bu ses çıkaran eklemler snovial eklemdir.bunlar vücudumuzdaki en esnek eklemlerdir. iki kemiğin arasındaki eklem sıvısı yani snovial sıvı denilen yoğun bir sıvı bulunur. bu sıvıda hiyalüronikasit ve lübrisin gibi uzun nemlendirici moleküller bulunur. temel görevi eklemlerin birbirlerinin üzerinden kaymalarını sağlamaktır. bu sıvı eklemlerden ses gelmesi açısından önemlidir. sıvıda çözünmüş gaz molekülleri bulunur. parmak çıtlatırken eklemler arası iyice gerilir ve boşluk artar fakat sıvı miktarı sabit kalır. bu da alçak basınç oluşturur. böylelikle baloncuğun etrafını saran sıvı bir basınç oluşturup, baloncuğun patlamasına neden olur. gaz sıvı içine dağılır ve yaklaşık 20 dakika sonra tekrar sıvı içinde çözünür.

    parmak çıtlatma sesine sinir olan bazı arkadaşlar ve endişeli anneler ise bunun eklemde kireçlenmeye yol açacağını düşünür. zamanında bunu çok işiten dr. donald unger 50 yıl boyunca sadece sol elinin parmaklarını çıtlatarak bir deneye imza attı. sonuç olarak hiç çıtlatılmamış sağ el ile 50 yıl çıtlatılan sol el arasında hiç bir fark yoktu. kendini bilime adamasından mütevellit ig nobel ödülüaldı.

    ilerleyen zamanlarda yapılan çalışmalar gösterdi ki parmak çıtlatmak; ellerin şişmesine ve kavrama gücünün azalmasına neden olabilir. ama kanıtlanan en büyük tehlikeli insanların sinir olmasıdır.*

  • atatürk'ün şıklığının dikkat çektiği görüntüler. öyle böyle giymiyormuş adam, her giydiği ayrı güzel. görüntüler çok değerli. halkın liderinin nasıl halkla beraber iç içe olduğu görülebilir. o zamanlar bile o kadar düşmanı varken deniz kıyısında sadece bir çocukla denize girebilmek her lidere nasip olmaz. keşke o dönemlerde yaşayıp kendisiyle tanışma şerefine erişebilseydik.

  • 2007 yılıydı yanılmıyorsam. istanbul'da garajistanbul diye bir mekanda koçani orkestar grubunun konseri var, ben de oradayım çok sevdiğim bir arkadaşımla. konser süper, adamlar zaten inanılmaz eğlenceli. istanbul'a dışardan gelen herkesin ilk fark ettikleri şeylerden birisiyle karşı karşıyayım: pek çok tv ünlüsü var etrafta. tanıdık bir kaç yüz, birkaç ünlü işte. yok dream tv'nin viceyi bilmem ne falan da çarpıyor gözüme. o sırada gözüm bir hanımefendiye takılıyor. çok güzel, çok zarif. çalan grubu dinliyor mutlulukla. kim dersiniz? şevval sam. ama nasıl güzel, nasıl zarif. şimdi şevval sam, şevval sam olarak orada durmuyor olsa, belki de bütün geceyi ona bakarak geçirmek isterdim. ama yapamıyorum. aklım 1 dakika içinde bu zarif hanımın kim olduğunu, ne kadar hoş olduğunu ve aynı anda ona bakmamam gerektiğini söylüyor. niye? çünkü bu hanımefendi sarı fırtına metin'in eşi de ondan. 2007'den önce ayrılmışlardı ama benim için hep metin tekin'in eşi işte. bakamıyorum, utanıyorum. benim için beşiktaşlı olmak, şevval sam'ı görünce utanıp başka yere bakmak, süleyman seba'yı her görüşünde duygulanmak, nartallo'nun bile iyi futbolcu olduğuna inanıp onu sevmek, madida'yı ölmüş bir aile büyüğünü yadeder gibi hayırla yad etmek, hiç tanımadığım taraftarları, inönü'yü dolduran adamları her haftasonu evimden izlerken onlarla gurur duymaktır.

  • ülkedeki en üst seviye, en elit, en donanımlı isimleri hatırlamaya çalışın. misal, benim aklıma ilber ortaylı geliyor. ya da ikna edip isviçre'den getirip gazi yaşargil'i urfa'dan aday yaptığınızı düşünün. ya da deyin ki yöre halkı bağnazdır, islamcı olmadıkça oy vermez. gidin getirin ekmeleddin hoca'yı. sizce urfa'dan seçilme şansları var mı?

    ama koy oraya bir aşiret reisini ya da yakınını; en azından şansını zorlamış olursun. bu ülkede liyakata niteliğe değil adayın "bizden" olup olmadığına bakılır. chp bunu geç de olsa öğrendi. millet de bunu eleştiriyor, sanki urfa halkı çok kaliteli adaylar olsun istiyordu da..ulan ibrahim tatlıses'in bir takla atmadığı kaldı adaylık için. akape onu aday gösterse muhtemelen türkiye rekoru kıracaktı, enayi islamcıları kerizlemesiyle meşhur fadıl akgündüz siirt'ten milletvekili seçildi. daha ne olsun?

    edit: düzeltme

  • antep terbiyeli külbastı kadar uyandırıcı değildir. buyrun hep beraber bakalım,

    malzemeler:
    8 parça kuzu külbastı
    3 diş sarımsak
    1 adet kuru soğan
    4 yemek kaşığı zeytinyağ
    2 yemek kaşığı nar ekşisi
    1 tatlı kaşığı biber salçası
    1 tatlı kaşığı kuru kekik
    1 çay kaşığı tuz
    1 çay kaşığı toz kırmızı biber
    1 tutam karabiber

    -yukarıda bahsettiğim gibi,külbastı alırken mutlaka kasabınıza inceltmesini söyleyin ki evde uğraşmak durumunda kalmayın.
    -derin bir kap içerisine soğan ve sarımsağı rendeleyin,zeytinyağ,tuz,baharatlar,nar ekşisi ve salçayı ekleyip iyice karıştırın.
    -dövülmüş et parçalarını bu karışımın içerisine alın ve et parçalarını iyice sosa bulayın.
    -tüm parçalar iyice soslandıktan sonra, etlerin bulunduğu kabı streç film ile iyice sarın ve buzdolabına kaldırıp 1 gece dinlendirin. ( bu tarifi hazırlamak gerçekten çok kolay,tek yapmanız gereken bir gece önceden soslayıp hazırda bulundurmak.haberli misafir için son derece ideal bir tarif.)
    -1 gece dinlenen etleri dolaptan çıkartın.
    -etleri pişireceğiniz tavayı ocağa alın ve 1 çorba kaşığı kadar sıvı yağ ekleyip ısıtın.
    -ben bu işlem için emsan griss panda tava kullandım.
    -tavanın yanmaz,yapışmaz özelliğinin yanı sıra,ön kısmındaki tasarımı sayesinde,pişen etleri ön kısma alıp,fazla yağını bırakmasını sağlamak mümkün.
    -böylece istemediğiniz fazla yağlardan en başından korunmuş oluyorsunuz.

    uyandırıcı etkisi klinik deneylerle kanıtlanmıştır. (üstelik 200 yıl da sürmüyor)

  • her iş çıkışı sonrası, illa bi a101’e uğrar; öyle eve giderim. bugün de perşembe olduğundan uğrayayım dedim. bilgisayar kampanyasını biliyorum ve bana yâr olmayacağını bildiğimden, alma düşüncesine bile girmedim.

    neyse, salına salına yürürken, bizim çengelköy şubesinin depo kapısı, hemen arka taraftadır. şube müdürü, battaniyeye sarılmış iki kutu ile çıktı depodan. şöyle takip ettim çıkışını ve örtüyü açınca hooop iki adet lenovo bilgisayar :)

    şaşırdım mı? tabii ki hayır... sistem böyle maalesef. adalet, hak, görgü, ahlak, erdem... bunları “ucuzluk” markette bekleyip de üzmeyin kendinizi...

    tanım: müşteri alsın diye numunelik gönderilen kampanya ürününü, battaniye ile dükkandan çıkartan müdürlere sahip marketler zinciridir... fazlası var; eksiği yok...