ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
eti doğal afet ve acil durum için özel bisküvisi
-
ön edit: başlık buraya taşınmış, orjinal metni aşağıdaki gibi tutuyorum yine de:
------------------------------
eti tarafından geliştirilen ve "eti vitamin ve minerallerle zenginleştirilmiş bisküvi" adı altında üretilecek olan bisküvi. 50 karakter sınırı nedeniyle başlık bu şekilde açıldı.
ulaşılan bilgiye göre eskişehir'deki eti fabrikasında üretilecek olan bu bisküvi bir afet veya acil durum anında hızlıca üretilecek ve ihtiyaç duyulan bölgelere ulaştırılacak; afetzedelerin günlük vitamin ve mineral ihtiyaçlarının bir bölümünü karşılamalarına yardımcı olacak.
işte o kutlu bisküvi
para ile satılamayacak, üzerinde böyle bir ibaresi de var. dolayısıyla market raflarında olmayacak. ambalajı da sarı yapmışlar ben buradayım diyecek belli ki.
yorumum: etinin bu hareketini çok beğendiğimi belirtmek istiyor; saygılarımı sunuyorum. yürüyedur aslanım.
not: reklam almadım firmayla alakam yok.
elif aybüke koçak
-
kendi tanımıyla post-sürrealisttir.
oysa görülmektedir ki sadece (yine kendi kelimeleriyle) "falaan filaan"dır.
dur bak sana kimi veriyorum
-
öldürücü anne repliklerinden biridir bu. evden uzak bi yerdesinizdir. misal benim gibi askerde olabilirsiniz, öğrenci olabilirsiniz. ankesörlü telefondan veyahut cep telefonundan bir fırsat bulup anne babayı bir arayayım dersiniz ve telefona sarılırsınız. "canım annem"ler "yavrum bitanem"ler gibi bir dizi özlem cümlesinin ardından tam iki lafın belini kıracakken anne denilen henüz çözülememiş insan modeli böyle bir çıkışı yapar.
"dur bak sana kimi veriyorum"
telefona şükran yenge, necla teyze ya da fahri enişte ayarında bir isim gelir. yakın bir akraba bilemediniz bir komşunuzudur. işte o telefon konuşmaları esnasında fark edersiniz ki konuşmanızın gerekli olduğu en son kişiylen konuşmaktasınızdır. anlam veremezsiniz. her seferinde kızsanız da yapabilecek bir şey yoktur.
dream tv'nin kapanması
-
evet bir yıldız daha gözden kayboldu sessizce. y kuşağında müzik adına çok fazla anının önemli figürlerinden olan dream tv kapanıyormuş. hatta kapanmış. birsen birdir hikayesinde acı haberi paylaşmış, kendisine bizzat sorup teyit aldım.
https://www.instagram.com/…03/?igshid=1f3q2a5vfpu0d
https://ibb.co/rp4wxtg
internetin bu kadar yaygın olmadığı dönemlerde yabancı müziğin evimizdeki en önemli adresiydi. rock'n coke konserlerine canlı bağlanıp hayvan gibi yayın yaparlardı. hoşçakal nilay'lı happy hours, hoşçakal güven erkin erkal, hoşçakal lyrics, evdeki ses, genç iz, beach party seda, t-rock ve daha nice koç yigitler... çilekeş, ege çubukçu(yaz geldi yov), aylin aslım, yüksek sadakat, amy lee, rahmetli chris cornell...
artık çok daha yalnızız.
kurşun geçirmez yelek
-
yıl 28 ekim 1893 ne oldu diye soracak olursanız; dönemim chicago belediye başkanı carter harrison'a düzenlenen suikast suçu her amerikalıyı hem korkuttu hemde şok etti ama en çok sarsılan polonyalı göçmen casimir zeglen oldu.
kendisi katolik bir rahip olan zeglen, dindar ve derin bir manevi bir kişiliğe sahipti, tanık olduğu suikastten ötürü polonya'dan amerika'ya gelişinden biraz tedirgin ve rahatsız olmuştu.
bir gün zeglen, tuvalette otururken* şöyle bir düşündü kurşunlar için daha önce metal plakalar kullanılıyordu bunlar hem ağır hemde çok kullanışlı değildi. daha sonra şöyle bir boşluğa bakarak; sıradan kıyafetlerin altına gizlice giyilmek üzere tasarlanmış devrim niteliğinde, hafif ve kurşun geçirmez bir yelek olsa ne güzel olurdu diye düşündü.
daha sonra bununla ilgili çalışmalara başladı. çelik talaşı, yosun, saç ve aklına ne gelirse diğer türdeki malzemelerin farklı kombinasyonlarını denedi ama sonuç bir alamadı. daha sonra 1881'de tombstone, arizona'dan george e. goodfellow adlı bir doktor, vurulmuş olan bir adamın otopsi incelemesi sırasında, kurbanın göğüs cebindeki ipek mendilin, kurşunun girişini önemli ölçüde azalttığını fark etti ve bunu raporunda da yazdı. bu durumu gören goodfellow biraz bu iş için uğraştı ama sonra pes ederek kurşun geçirmez yelek işinden vazgeçti.
git zaman gel zaman bu rapor bizim rahibin eline geçer. okuduktan sonra kendisi biraz daha konu üzerine çalışıp ilk kurşun geçirmez yeleğin patentini alır.
o kadar deneme ve çalışmadan daha sonra etkileyici bir gösteriyle yaptığı ürünü kanıtlaması gerekmekteydi. 16 mart 1897'de chicago'nun o güneşli meydanı hınç ve hınç insan kaynıyordu. o zamanlar silah taşımak yaygın bir davranıştı ancak davet edilen izleyicilerin hiçbiri, hatta belediye başkanı bile orada nasıl bir gösteri yapılacağından haberi yoktu.
zeglen'ın etrafındaki asistanları birden tabancalarını çekip ateşledi ve onun tam gövdesinden vurdular. darbe kesinlikle acı vericiydi ama zeglen biraz tökezlemesine rağmen zarar almamıştı, halk şaşkınlık içinde ona bakıyordu. kendi yarattığı ipek kurşun geçirmez yelek işe yaramıştı.diğer gösteri
zelgen ipek katmanlarını dikmenin tuhaf bir yolunu bulmuştu. yeleği kendi başına elle dikmişti ama halka açık testten önce onu hiç denememişti. ufak bir şansızlık hayatını elinden alabilirdi.
zelgen yaptığı yelek hakkında bir röportaj da şu açıklamaları yapmıştı;
--- spoiler ---
kaplama katmanı olarak yoğun dokunmuş keten bir kumaş uyguladım ve altına angora yünü ekledim. bir sonraki ana katman ipek katmanıydı. işte bu katman dokuma değildi, ancak çok sayıda sıkı istiflenmiş ip katmanından oluşuyordu. her bir ardışık katmandaki iplikler, bir önceki katmandakilere göre eğik olarak düzenlenmiştim ve bu şekilde devam etmiştim. giysinin tamamı, kompakt bir bütün oluşturacak şekilde sağlam bir ipek iplikle birlikte diktim. böyle hazırlanan bir kumaşın kurşun darbesine karşı dayanıklı olması iki faktörün birleşiminden kaynaklanıyordu: ipek liflerinin yüksek mukavemeti ve döşendikleri katman sayısı.
--- spoiler ---
daha sonrasını sizler biliyorsunuz işte. teknolojinin gelişmesiyle beraber çelik yelek yapımında farklı bir çok malzeme de kullanılsa dahi bu gün birçok asker, polis ve bir çok kolluk kuvveti zelgen'e duacıdır.
kaynak:123
avrupa sineması
-
deneysel sinemanın anavatanıdır.
hümanizmdir (renoir), marxist bilinçtir(godard), çılgınlıktır (fellini), aşktır (truffaut), varoluşçuluktur (bergman), bunalımlardır (antonioni), politikadır (rosi), burjuvazinin mezar kazıcısıdır (bunuel), huzursuzluktur (haneke), kadınlık halleridir (trier), sözün zaferidir (rohmer), manevi karmaşaların dünyasıdır (kieslowski), zamanın estetiğidir (angelopoulos), rahatsız edicidir (mungiu), küçük insanın eylem alanıdır (dardenne kardeşler), tersine çevrilebilirliktir (lanthimos), spekülatiftir (malle), sınıfsal çatışmaların alanıdır (chabrol)...
kısacası dünyada olup biten her şeydir.
edit: imla
topuklu ayakkabıyla ofiste koşturan hatun
-
sürekli nefes nefesedirler.
tipine baksan atomu parçaladı sanırsın oysa printerdan çıktı almıştır sadece.
(bkz: test sayfası)
sözlükçülerin başından geçen doğaüstü olaylar
-
bir gün boğaz kıyısından arabayla geçerken gözün bir yalı dairesine ilişmesinin ardından "kimbilir ne biçim insanlar oturuyor burda milletin dedesinden neler kalmış keşke ben de böyle bir evde yaşasam" diye iç geçirdikten bir ay sonra alakasız bir semtte emlakçıya gidilir, kiralık ev sorulur. emlakçı "ya bir yer var bu gün geldi ben de daha görmedim, ama hem yalı diyorlar hem üç kuruş para söylüyorlar hiç gidip bakmayalım kesin yıkılmak üzeredir böyle yerler" der. gwtw "yok yok bakalım " diye ısrar eder. arabaya binerler, boğaz kıyısında bir ay kadar önce iç geçirilen yalının önünde dururlar. emlakçı evi görünce dumur olur, gwtw de dumur olur, evin içine atlar, ev sahipleri çok yaşlı ama varlıklı ve para pulda gözü olmayan, sadece üst katlarında oturacak güvenebilecekleri sevecekleri birini arayan tonton insanlardır. gwtw evi tutmuş vaziyette kapıdan çıkar. sonra bir miras davasına dek yuvarlak camlarından huzurla boğazı seyrettiği evinde oturur, camın önünden eve bakıp geçen insanlara el sallar. bence doğaüstüydü, hem ev, hem olay. milli piyango, size de çıkabilir.
atatürksüz anayasa istiyorum
-
ben de ezansız bir ülkede yaşamak istiyorum. her istediğimiz gerçekleşmiyor ama.
tanım: çöl bedevilerinin taleplerinden birisi. yallah arabistan'a. burası türk yurdu, arap çölü değil.
izmir gündoğdu meydanı'ndaki mahşeri kalabalık
eşinin üstsüz güneşlenmesine izin vermeyen erkek
-
#123803429
oğlum sen kayınvalidene anne demediğin için boşanmıştın zaten daha önce.
ayrıca sen bazen itü, bazen odtü mezunu bir erkeksin. neden erkekle evlenip bikini giyiyorsun.
tamam madem giydin, neden çıkarıyorsun*
debe editi: sözlüğün bu trollerden temizlenmesi çok önemli. çeşit çeşit troller türedi.
çeşit çeşit demişken türkü severlere de insan kısım kısım türküsünü bırakıyorum.