ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
market yoğurdu sağlıklı mıdır
-
cevabı ev yoğurdundan daha sağlıklıdır olan sorudur. düzgün, soğuk zinciri kırılmamış, tarihi geçmemiş, testleri yapılmış, bilindik markalardan alınmış yoğurt evde yapılan yoğurda göre her tür kontrolü yapılmış, süreci sterilizasyon açısından tamamen kontrol altında üretilmiş yoğurttur.
doğallık safsatası peşinde koşup bir şey bilmeden konuşan trenderlara itibar etmeyiniz.
bir şeyin bozulması iki faktöre bağlıdır:
1- içinde çoğalacak zararlı organizma olması
2- organizma varsa koruyucu olup olmaması
insanlar koruyucu varlığından endişe duydukları için bozulmayan her şeye "koruyucu var" gözüyle olumsuz yaklaşıyorlar halbuki yoğurt ve süt ürünlerindeki pastörizasyon*, uht vb prosesler çoğalıp bozulmaya neden olabilecek organizmaları yok eder ve ekstra koruyucu gerektirmez. sizin ev yoğurdunuzun çabuk bozulması koruyucu olmaması açısından iyiyse de siz yine de çoğalabilecek organizmalar olduğundan zamanında tüketmeye ve iyi koşullarda saklamaya dikkat edin.
direnişten gülümseten detaylar
-
pangaltında polise "teslim ol" diye bağıran direnişçiler.
31 mart 2015 enerji bakanlığı açıklaması
-
"15 yildir boyle bir sey yasanmamis"mis...
arkadas 16 yildir yasandi mi?
peki ya 17 yildir?
ulan ben 30 yildir bu ulkede lokal elektrik kesintilerini gordum de, ulke genelinde elektrik kesildigini ilk kez goruyorum.
bunun ne kadar onemli oldugunun farkinda misiniz?
ulke milli guvenliginin tehlikede oldugunun faskinda misiniz?
su durumda bir cok savunma mekanizmasinin devre disi kaldiginin farkinda misiniz?
tabii ki degilsiniz.
olsaydiniz "15 yildir bidi bidi..." diye sacmalama geregi duymazdiniz.
(bkz: haarp) projesi. adamlar savas durumunda, enerji bombasi ile bir sehrin tum enerji kaynagini devre disi birakarak, radar sistemlerinden, hava savunma sistemlerine kadar her seyi devre disi birakacak teknoloji gelistiriyorlar.
neden?
sen daha ne oldugunu anlayamadan, ucak bile kaldiramadan kafana cokebilsin diye.
21. yyda ulke genelinde elektrik kesiliyor...
saka gibi derler ya,
saka degil, trajik...
telefon alarmını hiç ertelemeden kalkan adam
-
yaklaşık 4.5 senedir benim bu kişi.
aslında her şey kafada bitiyor, düzenli spor da şart tabii.
sabah 6.15 gibi uyanıyorum. zaman ayarlı kahve makinesi aldım, alarmla beraber kahvem hazır oluyor.
hızlıca kahvemi yudumlarken akşamdan hazırladığım spor çantamla fitness merkezine geçiyorum.
bu kısım çok kritik, en az 5 km koşmadan güne başladığımda, gün içinde bitkin oluyorum.
koşu bandında ter atarken çin ve abd piyasalarında gece neler olmuş hızlıca tahlil ediyorum.
spor sonrası da vitamin bar'da cornflakes’imi yerken gün içinde atılacak e-mailleri hazırlıyorum.
saat zaten 8.30 oluyor bu vakte kadar ve ofise geçiyorum.
güne erken başlamak, zinde uyanmak çok önemli ve tamamen motivasyon meselesi, abartılacak bir durum yok...
...demek isterdim ama snooze’un dibine vuruyorum sabahları, neredeyse uyku sürem kadar snooze ediyorum. heil snooze.
debe edit: yoğun talep üzerine kahve yapan çalar saat
güzel olup sevgilisi olmayan kız
-
benim.
kızdan bahsediyorum. önce ben gördüm, benim beyler.
boğaziçi elitistlerin değil milletindir
-
yalıdan tweet atan bir millet aşığının ve seçim yerine atamayı savunan bir demokrasi neferinin beyanı.
annenin whatsapp kullanması
en pisi pisine ölen ünlü
-
(bkz: gökhan semiz)
kendisi daha önce bir başka trafik kazasından arabanın kapısını açıp atlayarak kurtulduğu için vefat ettiği kazada da aynı şeyi yapmış ve arabadaki kimsenin burnu bile kanamamışken, o kafasını bariyerlere çarparak vefat etmişti. ayrıntıları bilme sebebim akrabamız olması. hatta cenazenin yıkanması sırasında dedem de vardı. vücudundaki kaza izlerini anlatmıştı. çocuktum o zaman çok ürpermiştim.
edit:imla
süper kahraman olma umuduyla paso deney yapmak
-
hayatımın üç koca yılını harcadığım faaliyetler bütünü (14-17 yaş aralığı). allah belasını versin böyle işin... mahalledeki elektrik trafosunun içinde birleşik kaplar deneyi yaptım, belki yüksek düzeyde elektrik akımına tutulursam süper güçlerim olur diye düşünmüştüm. deney, bekçinin beni kovalamasıyla sonuçlandı. hıfzıssıhha'ya gittim; hormonlu tavuklarla, koyunlarla kucak kucağa uyudum. acımasızca dövdüler...
onlar olmadı tübitak'ta çalışan arakadaşlarımın yanına gittim ve bir bardak suyun üzerine a4 kağıdı kapatıp bardağı ters tuttum. sözelci olduğum için* bildiğim bir kaç deneyden biriydi bu. su dökülmedi ama amacıma da ulaşamadım... gamma ışını, beta ışını, radyasyonlu börtü böcek varsa gönüllü deney olayım dedim, annemi babamı çağırdılar. çok acılar çektim... çok acılar çektim ama yılmadım demeyi çok isterdim. ama yıldım tabii, çünkü sözelci olduğum için* çok fazla deney gelmedi aklıma. bir de yetkililerin davranışları beni üzdü. bu ülkede bilim yapmak gerçekten çok zor... bu kafayla da bizden nah süper kahraman çıkar.
*not: sözelci olduğum için öss'de biyoloji sorulardan yaptım birkaç tane. çünkü sözelcilier aslında birkaç biyoloji sorusu yapabilir, çünkü o da sözel bir konu gibi biraz.
370 km/h ile tek elle direksiyon tutmak
-
insanlık düşmanı şerefsiz bir itin yediği bok.
anadolu çomarını şıp diye deşifre eden hareketler
-
aracının arka camında bulunan osmanlı tuğrası.
kılıçdaroğlu'na oy yok ikinci turda da yok
-
(bkz: aptal troll)
biriyle samimi olunduğunun anlaşıldığı an
-
sustuğunuz zaman da rahat olabildiğiniz, ne söylesem derdi çekmediğiniz andır.